» 46 / Ahkâf  31:

Kuran Sırası: 46
İniş Sırası: 66
Ahkaf Suresi = Kum Tepeleri Suresi
ismini 21. ayetinde geçen yer adindan almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
2. قَوْمَنَا (GWMNE) = ḳavmenā : kavmimiz
3. أَجِيبُوا (ÊCYBWE) = ecībū : uyun
4. دَاعِيَ (D̃EAY) = dāǐye : da'vetçisine
5. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
6. وَامِنُوا (W ËMNWE) = ve āminū : ve inanın
7. بِهِ (BH) = bihi : O'na
8. يَغْفِرْ (YĞFR) = yeğfir : bağışlasın
9. لَكُمْ (LKM) = lekum : sizi
10. مِنْ (MN) = min : -dan bir kısmını
11. ذُنُوبِكُمْ (Z̃NWBKM) = ƶunūbikum : günahlarınız-
12. وَيُجِرْكُمْ (WYCRKM) = ve yucirkum : ve sizi korusun
13. مِنْ (MN) = min : -dan
14. عَذَابٍ (AZ̃EB) = ǎƶābin : azab-
15. أَلِيمٍ (ÊLYM) = elīmin : acıklı
EY/HEY/AH | kavmimiz | uyun | da'vetçisine | Allah'ın | ve inanın | O'na | bağışlasın | sizi | -dan bir kısmını | günahlarınız- | ve sizi korusun | -dan | azab- | acıklı |

[Y] [GWM] [CWB] [D̃AW] [] [EMN] [] [ĞFR] [] [] [Z̃NB] [CWR] [] [AZ̃B] [ELM]
YE GWMNE ÊCYBWE D̃EAY ELLH W ËMNWE BH YĞFR LKM MN Z̃NWBKM WYCRKM MN AZ̃EB ÊLYM

ḳavmenā ecībū dāǐye llahi ve āminū bihi yeğfir lekum min ƶunūbikum ve yucirkum min ǎƶābin elīmin
يا قومنا أجيبوا داعي الله وآمنوا به يغفر لكم من ذنوبكم ويجركم من عذاب أليم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
قومنا ق و م | GWM GWMNE ḳavmenā kavmimiz Nation
أجيبوا ج و ب | CWB ÊCYBWE ecībū uyun Respond
داعي د ع و | D̃AW D̃EAY dāǐye da'vetçisine (to the) caller
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
وآمنوا ا م ن | EMN W ËMNWE ve āminū ve inanın and believe
به | BH bihi O'na in him.
يغفر غ ف ر | ĞFR YĞFR yeğfir bağışlasın He will forgive
لكم | LKM lekum sizi for you
من | MN min -dan bir kısmını of
ذنوبكم ذ ن ب | Z̃NB Z̃NWBKM ƶunūbikum günahlarınız- your sins
ويجركم ج و ر | CWR WYCRKM ve yucirkum ve sizi korusun and will protect you
من | MN min -dan from
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābin azab- a punishment
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmin acıklı painful.

46:31 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

EY/HEY/AH | kavmimiz | uyun | da'vetçisine | Allah'ın | ve inanın | O'na | bağışlasın | sizi | -dan bir kısmını | günahlarınız- | ve sizi korusun | -dan | azab- | acıklı |

[Y] [GWM] [CWB] [D̃AW] [] [EMN] [] [ĞFR] [] [] [Z̃NB] [CWR] [] [AZ̃B] [ELM]
YE GWMNE ÊCYBWE D̃EAY ELLH W ËMNWE BH YĞFR LKM MN Z̃NWBKM WYCRKM MN AZ̃EB ÊLYM

ḳavmenā ecībū dāǐye llahi ve āminū bihi yeğfir lekum min ƶunūbikum ve yucirkum min ǎƶābin elīmin
يا قومنا أجيبوا داعي الله وآمنوا به يغفر لكم من ذنوبكم ويجركم من عذاب أليم

[ي] [ق و م] [ج و ب] [د ع و] [] [ا م ن] [] [غ ف ر] [] [] [ذ ن ب] [ج و ر] [] [ع ذ ب] [ا ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

قومنا ق و م | GWM GWMNE ḳavmenā kavmimiz Nation
Gaf,Vav,Mim,Nun,Elif,
100,6,40,50,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – accusative masculine noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
أداة نداء
اسم منصوب و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أجيبوا ج و ب | CWB ÊCYBWE ecībū uyun Respond
,Cim,Ye,Be,Vav,Elif,
,3,10,2,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
داعي د ع و | D̃AW D̃EAY dāǐye da'vetçisine (to the) caller
Dal,Elif,Ayn,Ye,
4,1,70,10,
N – accusative masculine active participle
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (of) Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
وآمنوا ا م ن | EMN W ËMNWE ve āminū ve inanın and believe
Vav,,Mim,Nun,Vav,Elif,
6,,40,50,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
به | BH bihi O'na in him.
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
يغفر غ ف ر | ĞFR YĞFR yeğfir bağışlasın He will forgive
Ye,Ğayn,Fe,Re,
10,1000,80,200,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, jussive mood
فعل مضارع مجزوم
لكم | LKM lekum sizi for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
من | MN min -dan bir kısmını of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ذنوبكم ذ ن ب | Z̃NB Z̃NWBKM ƶunūbikum günahlarınız- your sins
Zel,Nun,Vav,Be,Kef,Mim,
700,50,6,2,20,40,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ويجركم ج و ر | CWR WYCRKM ve yucirkum ve sizi korusun and will protect you
Vav,Ye,Cim,Re,Kef,Mim,
6,10,3,200,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع مجزوم والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min -dan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābin azab- a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmin acıklı painful.
,Lam,Ye,Mim,
,30,10,40,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَا: EY/HEY/AH | قَوْمَنَا: kavmimiz | أَجِيبُوا: uyun | دَاعِيَ: da'vetçisine | اللَّهِ: Allah'ın | وَامِنُوا: ve inanın | بِهِ: O'na | يَغْفِرْ: bağışlasın | لَكُمْ: sizi | مِنْ: -dan bir kısmını | ذُنُوبِكُمْ: günahlarınız- | وَيُجِرْكُمْ: ve sizi korusun | مِنْ: -dan | عَذَابٍ: azab- | أَلِيمٍ: acıklı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يا YE EY/HEY/AH | قومنا GWMNE kavmimiz | أجيبوا ÊCYBWE uyun | داعي D̃EAY da'vetçisine | الله ELLH Allah'ın | وآمنوا W ËMNWE ve inanın | به BH O'na | يغفر YĞFR bağışlasın | لكم LKM sizi | من MN -dan bir kısmını | ذنوبكم Z̃NWBKM günahlarınız- | ويجركم WYCRKM ve sizi korusun | من MN -dan | عذاب AZ̃EB azab- | أليم ÊLYM acıklı |
Kırık Meal (Okunuş) : |: EY/HEY/AH | ḳavmenā: kavmimiz | ecībū: uyun | dāǐye: da'vetçisine | llahi: Allah'ın | ve āminū: ve inanın | bihi: O'na | yeğfir: bağışlasın | lekum: sizi | min: -dan bir kısmını | ƶunūbikum: günahlarınız- | ve yucirkum: ve sizi korusun | min: -dan | ǎƶābin: azab- | elīmin: acıklı |
Kırık Meal (Transcript) : |YE: EY/HEY/AH | GWMNE: kavmimiz | ÊCYBWE: uyun | D̃EAY: da'vetçisine | ELLH: Allah'ın | W ËMNWE: ve inanın | BH: O'na | YĞFR: bağışlasın | LKM: sizi | MN: -dan bir kısmını | Z̃NWBKM: günahlarınız- | WYCRKM: ve sizi korusun | MN: -dan | AZ̃EB: azab- | ÊLYM: acıklı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey kavmimiz, icâbet edin Allah'a çağırana ve inanın ona da suçlarınızın bir kısmını örtsün ve sizi korusun elemli azaptan.
Adem Uğur : Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun..
Ahmed Hulusi : "Ey kavmimiz. . . DAÎALLÂH (Allâh davetçisine) (DAÎALLÂH; cinler O'nu DAÎALLÂH olarak görüp değerlendirmiştir, Rasûlullâh olarak değil. Postacı - elçi türü yaklaşımların temeli de bu kelimenin anlamına dayanır) icabet edin ve O'na iman edin ki, bazı günahlarınızı bağışlasın; sizi feci bir azaptan korusun. "
Ahmet Tekin : 'Ey kavmimiz, Allah’ın dinine davet edene icabet edin, uyun. O’na iman edin. Allah da sizin günahlarınızın bir kısmını bağışlasın. Sizi can yakıp inleten müthiş bir azaptan korusun.'
Ahmet Varol : Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine icabet edin ve ona iman edin ki, (Allah) günahlarınızdan bazılarını bağışlasın ve sizi acıklı azaptan korusun.
Ali Bulaç : "Ey kavmimiz, Allah'a davet edene icabet edin ve O'na iman edin; günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi acı bir azabtan korusun."
Ali Fikri Yavuz : Ey Kavmimiz! Allah’ın davetçisinin davetine uyun ve ona iman getirin ki, (Rabbiniz) bazı günahlarınızı bağışlasın ve sizi acıklı bir azabdan korusun.”
Bekir Sadak : «Ey milletimiz! Allah'a cagirana (Muhammed'e) uyun ve O'na inanin da Allah da sizin gunahlarinizi bagislasin ve sizi can yakici azabdan korusun.»
Celal Yıldırım : Ey kavmimiz I Allah'ın dâvetçisine olumlu cevap verip uyun ve O'na imân edin ki Allah sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi elem verici bir azâbdan korusun.
Diyanet İşleri : “Ey kavmimiz! Allah’ın davetçisine uyun, ona iman edin ki, günahlarınızı bağışlasın ve sizi elem dolu bir azaptan kurtarsın.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Ey milletimiz! Allah'a çağırana (Muhammed'e) uyun ve O'na inanın da Allah da sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi can yakıcı azabdan korusun.'
Diyanet Vakfi : Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı kısmen bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun.
Edip Yüksel : 'Ey halkımız, ALLAH'a çağıranı yanıtlayın. O'na inanın ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı azaptan korusun.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine uyun ve O'na iman edin ki, Allah da sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı bir azabdan korusun.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey kavmimiz, Allah' ın davetçisine uyun ve O'na iman edin ki, bazı günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey kavmımız! Allahın da'vetcisine icâbet edin ve ona iyman getirin ki ba'zı günahlarınıza mağfiret buyursun ve sizi elîm bir azâbdan korusun
Fizilal-il Kuran : Ey kavmimiz, Allah'ın davetçisine uyun ve O'na inanın ki Allah günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi, acı bir azabdan korusun.
Gültekin Onan : "Ey kavmimiz, Tanrı'ya davet edene icabet edin ve O'na inanın; günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi acı bir azabtan korusun."
Hakkı Yılmaz : (30-32) Onlar: “Ey toplumumuz! Şüphesiz biz Mûsâ'dan sonra indirilen ve sadece içinde konu edilenleri tasdik eden, hakka ve dosdoğru yola kılavuz olan bir kitap dinledik. Ey toplumumuz! Allah'ın davetçisine karşılık verin ve O'na iman edin ki, Allah günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı bir azaptan kurtarsın. Her kim Allah'ın davetçisine karşılık vermezse, bilsin ki, yeryüzünde Allah'ı âciz bırakacak değildir. Onun için Allah'ın astlarından yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın kimseler de yoktur. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içerisindedirler” dediler.
Hasan Basri Çantay : «Ey kavmimiz, Allahın da'vetcisine icabet edin. Ona îman edin ki (Allah) sizin günahlarınızdan bir kısmını yarlığasın ve sizi çok elem verici bir azâbdan kurtarsın.
Hayrat Neşriyat : 'Ey kavmimiz! Allah’ın da'vetçisine icâbet edin ve ona îmân edin ki (Allah) sizin için günahlarınızdan (bir kısmını) bağışlasın ve sizi (pek) elemli bir azabdan kurtarsın!'
İbni Kesir : Ey kavmimiz: Allah'ın davetçisine uyun. Ona iman edin ki sizin günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi elim bir azabdan kurtarsın.
İskender Evrenosoğlu : Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine icabet edin. Ve O'na îmân edin ki, sizin günahlarınızı bağışlasın ve mağfiret etsin (sevaba çevirsin). Ve sizi elîm azaptan korusun.
Muhammed Esed : "Ey halkımız! Allah'ın çağrısına uyun ve O'na iman edin: O, (geçmişte işlediğiniz bütün) günahlarınızı affedecek ve (öteki dünyada) sizi acıklı azaptan koruyacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ey bizim kavmimiz! Allah'ın dâvetçisine icabet edin ve O'na inanın, sizin için günahlarınızdan mağfirette bulunsun ve sizi elîm bir azabtan kurtarsın,»
Ömer Öngüt : "Ey kavmimiz! Allah'a çağıran (Muhammed'e) uyun ve ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi can yakıcı azaptan korusun. "
Şaban Piriş : -Ey kavmimiz, Allah’ın davetçisine uyun, ona iman edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun.
Suat Yıldırım : "Ey milletimiz! Allah yoluna dâvet eden bu elçinin çağrısını kabul ve ona iman edin ki Allah da sizin günahlarınızı affetsin ve gayet acı bir azaptan sizi kurtarsın.
Süleyman Ateş : "Ey kavmimiz, Allâh'ın da'vetçisine uyun ve O'na inanın ki (Allâh) günâhlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi, acı azâbdan korusun."
Tefhim-ul Kuran : «Ey Kavmimiz, Allah'a davet edene icabet edin ve ona iman edin; günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi acıklı bir azabtan korusun.»
Ümit Şimşek : 'Ey kavmimiz! Allah'a çağıran davetçiye uyun ve ona iman edin ki, Allah da günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı bir azaptan kurtarsın.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Ey toplumumuz! Allah'ın davetçisine uyun, ona iman edin ki Allah, günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi acıklı bir azaptan korusun!"


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}