» 46 / Ahkâf  21:

Kuran Sırası: 46
İniş Sırası: 66
Ahkaf Suresi = Kum Tepeleri Suresi
ismini 21. ayetinde geçen yer adindan almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَاذْكُرْ (WEZ̃KR) = veƶkur : ve an
2. أَخَا (ÊḢE) = eḣā : kardeşini (Hud'u)
3. عَادٍ (AED̃) = ǎādin : Ad'ın
4. إِذْ (ÎZ̃) = iƶ : hani
5. أَنْذَرَ (ÊNZ̃R) = enƶera : uyarmıştı
6. قَوْمَهُ (GWMH) = ḳavmehu : kavmini
7. بِالْأَحْقَافِ (BELÊḪGEF) = bil-eHḳāfi : Ahkaf'taki
8. وَقَدْ (WGD̃) = ve ḳad : gelip geçti
9. خَلَتِ (ḢLT) = ḣaleti : gelip geçti
10. النُّذُرُ (ELNZ̃R) = n-nuƶuru : nice uyarıcılar
11. مِنْ (MN) = min :
12. بَيْنِ (BYN) = beyni : onun önünden
13. يَدَيْهِ (YD̃YH) = yedeyhi :
14. وَمِنْ (WMN) = ve min : ve
15. خَلْفِهِ (ḢLFH) = ḣalfihi : ardından
16. أَلَّا (ÊLE) = ellā :
17. تَعْبُدُوا (TABD̃WE) = teǎ'budū : kulluk etmeyin
18. إِلَّا (ÎLE) = illā : başkasına
19. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'tan
20. إِنِّي (ÎNY) = innī : elbette ben
21. أَخَافُ (ÊḢEF) = eḣāfu : korkuyorum
22. عَلَيْكُمْ (ALYKM) = ǎleykum : sizin
23. عَذَابَ (AZ̃EB) = ǎƶābe : azabına uğramanızdan
24. يَوْمٍ (YWM) = yevmin : bir günün
25. عَظِيمٍ (AƵYM) = ǎZīmin : büyük
ve an | kardeşini (Hud'u) | Ad'ın | hani | uyarmıştı | kavmini | Ahkaf'taki | gelip geçti | gelip geçti | nice uyarıcılar | | onun önünden | | ve | ardından | | kulluk etmeyin | başkasına | Allah'tan | elbette ben | korkuyorum | sizin | azabına uğramanızdan | bir günün | büyük |

[Z̃KR] [EḢW] [AWD̃] [] [NZ̃R] [GWM] [ḪGF] [] [ḢLW] [NZ̃R] [] [BYN] [YD̃Y] [] [ḢLF] [] [ABD̃] [] [] [] [ḢWF] [] [AZ̃B] [YWM] [AƵM]
WEZ̃KR ÊḢE AED̃ ÎZ̃ ÊNZ̃R GWMH BELÊḪGEF WGD̃ ḢLT ELNZ̃R MN BYN YD̃YH WMN ḢLFH ÊLE TABD̃WE ÎLE ELLH ÎNY ÊḢEF ALYKM AZ̃EB YWM AƵYM

veƶkur eḣā ǎādin enƶera ḳavmehu bil-eHḳāfi ve ḳad ḣaleti n-nuƶuru min beyni yedeyhi ve min ḣalfihi ellā teǎ'budū illā llahe innī eḣāfu ǎleykum ǎƶābe yevmin ǎZīmin
واذكر أخا عاد إذ أنذر قومه بالأحقاف وقد خلت النذر من بين يديه ومن خلفه ألا تعبدوا إلا الله إني أخاف عليكم عذاب يوم عظيم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واذكر ذ ك ر | Z̃KR WEZ̃KR veƶkur ve an And mention
أخا ا خ و | EḢW ÊḢE eḣā kardeşini (Hud'u) (the) brother
عاد ع و د | AWD̃ AED̃ ǎādin Ad'ın (of) Aad,
إذ | ÎZ̃ hani when
أنذر ن ذ ر | NZ̃R ÊNZ̃R enƶera uyarmıştı he warned
قومه ق و م | GWM GWMH ḳavmehu kavmini his people
بالأحقاف ح ق ف | ḪGF BELÊḪGEF bil-eHḳāfi Ahkaf'taki in the Al-Ahqaf -
وقد | WGD̃ ve ḳad gelip geçti and had already passed away
خلت خ ل و | ḢLW ḢLT ḣaleti gelip geçti and had already passed away
النذر ن ذ ر | NZ̃R ELNZ̃R n-nuƶuru nice uyarıcılar [the] warners
من | MN min before him
بين ب ي ن | BYN BYN beyni onun önünden before him
يديه ي د ي | YD̃Y YD̃YH yedeyhi before him
ومن | WMN ve min ve and after him,
خلفه خ ل ف | ḢLF ḢLFH ḣalfihi ardından and after him,
ألا | ÊLE ellā """That not"
تعبدوا ع ب د | ABD̃ TABD̃WE teǎ'budū kulluk etmeyin you worship
إلا | ÎLE illā başkasına except
الله | ELLH llahe Allah'tan Allah.
إني | ÎNY innī elbette ben Indeed, I
أخاف خ و ف | ḢWF ÊḢEF eḣāfu korkuyorum [I] fear
عليكم | ALYKM ǎleykum sizin for you
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabına uğramanızdan a punishment
يوم ي و م | YWM YWM yevmin bir günün (of) a Day
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmin büyük "Great."""

46:21 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve an | kardeşini (Hud'u) | Ad'ın | hani | uyarmıştı | kavmini | Ahkaf'taki | gelip geçti | gelip geçti | nice uyarıcılar | | onun önünden | | ve | ardından | | kulluk etmeyin | başkasına | Allah'tan | elbette ben | korkuyorum | sizin | azabına uğramanızdan | bir günün | büyük |

[Z̃KR] [EḢW] [AWD̃] [] [NZ̃R] [GWM] [ḪGF] [] [ḢLW] [NZ̃R] [] [BYN] [YD̃Y] [] [ḢLF] [] [ABD̃] [] [] [] [ḢWF] [] [AZ̃B] [YWM] [AƵM]
WEZ̃KR ÊḢE AED̃ ÎZ̃ ÊNZ̃R GWMH BELÊḪGEF WGD̃ ḢLT ELNZ̃R MN BYN YD̃YH WMN ḢLFH ÊLE TABD̃WE ÎLE ELLH ÎNY ÊḢEF ALYKM AZ̃EB YWM AƵYM

veƶkur eḣā ǎādin enƶera ḳavmehu bil-eHḳāfi ve ḳad ḣaleti n-nuƶuru min beyni yedeyhi ve min ḣalfihi ellā teǎ'budū illā llahe innī eḣāfu ǎleykum ǎƶābe yevmin ǎZīmin
واذكر أخا عاد إذ أنذر قومه بالأحقاف وقد خلت النذر من بين يديه ومن خلفه ألا تعبدوا إلا الله إني أخاف عليكم عذاب يوم عظيم

[ذ ك ر] [ا خ و] [ع و د] [] [ن ذ ر] [ق و م] [ح ق ف] [] [خ ل و] [ن ذ ر] [] [ب ي ن] [ي د ي] [] [خ ل ف] [] [ع ب د] [] [] [] [خ و ف] [] [ع ذ ب] [ي و م] [ع ظ م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
واذكر ذ ك ر | Z̃KR WEZ̃KR veƶkur ve an And mention
Vav,Elif,Zel,Kef,Re,
6,1,700,20,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
أخا ا خ و | EḢW ÊḢE eḣā kardeşini (Hud'u) (the) brother
,Hı,Elif,
,600,1,
N – accusative masculine singular noun
اسم منصوب
عاد ع و د | AWD̃ AED̃ ǎādin Ad'ın (of) Aad,
Ayn,Elif,Dal,
70,1,4,
"PN – genitive indefinite proper noun → Aad"
اسم علم مجرور
إذ | ÎZ̃ hani when
,Zel,
,700,
T – time adverb
ظرف زمان
أنذر ن ذ ر | NZ̃R ÊNZ̃R enƶera uyarmıştı he warned
,Nun,Zel,Re,
,50,700,200,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
قومه ق و م | GWM GWMH ḳavmehu kavmini his people
Gaf,Vav,Mim,He,
100,6,40,5,
N – accusative masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بالأحقاف ح ق ف | ḪGF BELÊḪGEF bil-eHḳāfi Ahkaf'taki in the Al-Ahqaf -
Be,Elif,Lam,,Ha,Gaf,Elif,Fe,
2,1,30,,8,100,1,80,
"P – prefixed preposition bi
PN – genitive masculine plural proper noun → Al-Ahqaf"
جار ومجرور
وقد | WGD̃ ve ḳad gelip geçti and had already passed away
Vav,Gaf,Dal,
6,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
حرف تحقيق
خلت خ ل و | ḢLW ḢLT ḣaleti gelip geçti and had already passed away
Hı,Lam,Te,
600,30,400,
V – 3rd person feminine singular perfect verb
فعل ماض
النذر ن ذ ر | NZ̃R ELNZ̃R n-nuƶuru nice uyarıcılar [the] warners
Elif,Lam,Nun,Zel,Re,
1,30,50,700,200,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
من | MN min before him
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
بين ب ي ن | BYN BYN beyni onun önünden before him
Be,Ye,Nun,
2,10,50,
N – genitive noun
اسم مجرور
يديه ي د ي | YD̃Y YD̃YH yedeyhi before him
Ye,Dal,Ye,He,
10,4,10,5,
N – nominative feminine dual noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مرفوع والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ومن | WMN ve min ve and after him,
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
خلفه خ ل ف | ḢLF ḢLFH ḣalfihi ardından and after him,
Hı,Lam,Fe,He,
600,30,80,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ألا | ÊLE ellā """That not"
,Lam,Elif,
,30,1,
INT – particle of interpretation
PRO – prohibition particle
حرف تفسير
حرف نهي
تعبدوا ع ب د | ABD̃ TABD̃WE teǎ'budū kulluk etmeyin you worship
Te,Ayn,Be,Dal,Vav,Elif,
400,70,2,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إلا | ÎLE illā başkasına except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
الله | ELLH llahe Allah'tan Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
إني | ÎNY innī elbette ben Indeed, I
,Nun,Ye,
,50,10,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person singular object pronoun
حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أخاف خ و ف | ḢWF ÊḢEF eḣāfu korkuyorum [I] fear
,Hı,Elif,Fe,
,600,1,80,
V – 1st person singular imperfect verb
فعل مضارع
عليكم | ALYKM ǎleykum sizin for you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim,
70,30,10,20,40,
P – preposition
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābe azabına uğramanızdan a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
يوم ي و م | YWM YWM yevmin bir günün (of) a Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
عظيم ع ظ م | AƵM AƵYM ǎZīmin büyük "Great."""
Ayn,Zı,Ye,Mim,
70,900,10,40,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَاذْكُرْ: ve an | أَخَا: kardeşini (Hud'u) | عَادٍ: Ad'ın | إِذْ: hani | أَنْذَرَ: uyarmıştı | قَوْمَهُ: kavmini | بِالْأَحْقَافِ: Ahkaf'taki | وَقَدْ: gelip geçti | خَلَتِ: gelip geçti | النُّذُرُ: nice uyarıcılar | مِنْ: | بَيْنِ: onun önünden | يَدَيْهِ: | وَمِنْ: ve | خَلْفِهِ: ardından | أَلَّا: | تَعْبُدُوا: kulluk etmeyin | إِلَّا: başkasına | اللَّهَ: Allah'tan | إِنِّي: elbette ben | أَخَافُ: korkuyorum | عَلَيْكُمْ: sizin | عَذَابَ: azabına uğramanızdan | يَوْمٍ: bir günün | عَظِيمٍ: büyük |
Kırık Meal (Harekesiz) : |واذكر WEZ̃KR ve an | أخا ÊḢE kardeşini (Hud'u) | عاد AED̃ Ad'ın | إذ ÎZ̃ hani | أنذر ÊNZ̃R uyarmıştı | قومه GWMH kavmini | بالأحقاف BELÊḪGEF Ahkaf'taki | وقد WGD̃ gelip geçti | خلت ḢLT gelip geçti | النذر ELNZ̃R nice uyarıcılar | من MN | بين BYN onun önünden | يديه YD̃YH | ومن WMN ve | خلفه ḢLFH ardından | ألا ÊLE | تعبدوا TABD̃WE kulluk etmeyin | إلا ÎLE başkasına | الله ELLH Allah'tan | إني ÎNY elbette ben | أخاف ÊḢEF korkuyorum | عليكم ALYKM sizin | عذاب AZ̃EB azabına uğramanızdan | يوم YWM bir günün | عظيم AƵYM büyük |
Kırık Meal (Okunuş) : |veƶkur: ve an | eḣā: kardeşini (Hud'u) | ǎādin: Ad'ın | : hani | enƶera: uyarmıştı | ḳavmehu: kavmini | bil-eHḳāfi: Ahkaf'taki | ve ḳad: gelip geçti | ḣaleti: gelip geçti | n-nuƶuru: nice uyarıcılar | min: | beyni: onun önünden | yedeyhi: | ve min: ve | ḣalfihi: ardından | ellā: | teǎ'budū: kulluk etmeyin | illā: başkasına | llahe: Allah'tan | innī: elbette ben | eḣāfu: korkuyorum | ǎleykum: sizin | ǎƶābe: azabına uğramanızdan | yevmin: bir günün | ǎZīmin: büyük |
Kırık Meal (Transcript) : |WEZ̃KR: ve an | ÊḢE: kardeşini (Hud'u) | AED̃: Ad'ın | ÎZ̃: hani | ÊNZ̃R: uyarmıştı | GWMH: kavmini | BELÊḪGEF: Ahkaf'taki | WGD̃: gelip geçti | ḢLT: gelip geçti | ELNZ̃R: nice uyarıcılar | MN: | BYN: onun önünden | YD̃YH: | WMN: ve | ḢLFH: ardından | ÊLE: | TABD̃WE: kulluk etmeyin | ÎLE: başkasına | ELLH: Allah'tan | ÎNY: elbette ben | ÊḢEF: korkuyorum | ALYKM: sizin | AZ̃EB: azabına uğramanızdan | YWM: bir günün | AƵYM: büyük |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve an Âd'ın kardeşini, hani kavmini Ahkaaf'ta korkutmuştu ve ondan önce ve ondan sonra gelip geçen korkutucular da, ancak Allah'a kulluk edin diye korkutmuşlardı; o da öyle demiş ve şüphe yok ki ben demişti, o pek büyük günün azâbına uğrayacağınızdan korkuyorum.
Adem Uğur : Ad kavminin kardeşini (Hûd'u) an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum, demişti.
Ahmed Hulusi : Ad'ın kardeşini de (Hud'u) an. . . Hani (Hud) -ki, Onun önünden ve arkasından nice uyarıcılar gelip geçti- toplumunu: "Allâh'tan başkasına ibadet etmeyin. . . Size gelecek aziym bir sürecin azabından korkarım" diyerek kum tepeleri arasında yaşayanları uyardı.
Ahmet Tekin : Âd kavminin kardeşini, Hûd’u hatırlayarak insanlara anlat. Hani o, kum tepelerinde, Ahkaf denilen yerde kavmini uyarmıştı. O bölgede, ondan önce ve ondan sonra sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan nice uyarıcılar, peygamberler vazifelerini ifa ederek geçip gitmiştir. Hûd, kavmine: 'Yalnızca Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’ın hükmüne teslim olun, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin, yalnız Allah’ın şeriatına bağlanın, Allah’a boyun eğin. Ben sizin adınıza, büyük bir günün azâbından korkuyorum.' demişti.
Ahmet Varol : Ad'ın kardeşini an. Ondan önce de, sonra da uyarıcılar gelip geçmişti. O Ahkaf'taki kavmini uyarmıştı (ve demişti ki): 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.'
Ali Bulaç : Ad'ın kardeşini hatırla; onun önünden ve ardından nice uyarıcılar gelip geçmişti; hani o, Ahkaf'taki kavmini: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım" diye uyarmıştı.
Ali Fikri Yavuz : Âd kavminin kardeşini, (Hûd Aleyhisselâmı) hatırla: Hani bir vakit Ahkâf’da (yaşadıkları kumsal ve engebeli yüksek bir arazide) kavmini şöyle korkutmuştu, ki ondan evvel ve sonra da bir çok peygamberler geçmiştir: “- Allah’dan başkasına ibadet etmeyin; çünkü ben size (gelecek) korkunç bir günün azabından korkuyorum.”
Bekir Sadak : Ad milletinin kardesi Hud'u an; ondan once ve sonra, «Allah'tan baskasina kulluk etmeyin» diyen nice uyaricilar gelip gecmisken, Ahkaf bolgesindeki milletini uyarmis «Dogrusu sizin icin, buyuk gunun azabindan korkuyorum» demisti.
Celal Yıldırım : Âd'ın kardeşini (Hûd Peygamberi) an. Hani o Ahkaf'da milletini uyarmıştı. Gerçekten ondan önce de sonra da birçok uyarıcılar gelip geçmiştir. O, «Ancak Allah'a kulluk edip tapın. Şüphesiz ki size karşı büyük bir günün azabından korkarım» demişti.
Diyanet İşleri : Kendisinden önce ve sonra uyarıcıların gelip geçmiş olan Âd kavminin kardeşini (Hûd’u) hatırla. Hani Ahkâf’taki kavmini, “Ancak Allah’a ibadet edin, çünkü ben sizin adınıza büyük bir günün azabından korkuyorum” diye uyarmıştı.
Diyanet İşleri (eski) : Ad milletinin kardeşi Hud'u an; ondan önce ve sonra, 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin' diyen nice uyarıcılar gelip geçmişken, Ahkaf bölgesindeki milletini uyarmış 'Doğrusu sizin için, büyük günün azabından korkuyorum' demişti.
Diyanet Vakfi : Âd kavminin kardeşini (Hûd'u) an. Zira o, kendinden önce ve sonra uyarıcıların da gelip geçtiği Ahkaf bölgesindeki kavmine: Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum, demişti.
Edip Yüksel : Ad'ın kardeşinin kum tepeciklerindeki halkını uyarmış olduğunu hatırla. Ondan önce ve sonra 'ALLAH'tan başkasına kulluk etmeyin. Sizin için büyük bir günün azabından korkarım,' diyen nice uyarıcılar geçmişti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey Muhammed! Âd kavminin kardeşi Hud'u hatırla. Hani O, Ahkâf denilen yerde kavmini uyarmıştı. O'ndan önce ve sonra da nice peygamberler gelip geçmiştir. Hud, kavmine: «Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Çünkü ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum.» demişti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bir de Ad'ın kardeşini (Hud'u) an! Ahkaf'da kavmini uyardığı vakit -ki önünden ve ardından (ondan önce de sonra da) nice uyarıcılar gelip geçmiştir- demişti ki: «Allah'tan başka mabud tanımayın, çünkü ben, size büyük bir günün azabın(ın gelmesinden) korkuyorum!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Bir de Âd'ın kardeşini an, Ahkaf'ta kavmını inzar ettiği vaktı ki önünden ve ardından nice nezîrler de geçmiştir, Allahdan başka ma'bud tanımayın diye, çünkü ben size büyük bir günün azâbından korkuyorum.
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed! Ad kavminin kardeşi Hud'u an; ondan önce ve sonra, «Allah'tan başkasına kulluk etmeyin» diyen nice uyarıcılar gelmişken, Ahkaf bölgesindeki kavmini uyarmış, «Doğrusu sizin için büyük günün azabından korkuyorum» demişti.
Gültekin Onan : Ad'ın kardeşini hatırla; onun önünden ve ardından nice uyarıcılar gelip geçmişti; hani o, Ahkaf'taki kavmini: "Tanrı'dan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkarım" diye uyarmıştı.
Hakkı Yılmaz : Âd'ın kardeşi Hûd'u da an! Hani o, Ahkâf'ta toplumunu uyarmıştı. –Kesinlikle o'nun önünde ve ardında [her yanında], “Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Şüphesiz ben sizin için büyük bir günün azabından korkuyorum” diyen uyarıcılar geçmişti.–
Hasan Basri Çantay : Aad'in biraderini —ki ondan evvel de, ondan sonra da inzâr edici peygamberler gelib geçmişdi — hatırla. Hani o, Ahkaaf daki kavmini «Allahdan başkasına kulluk etmeyin. Hakıykat ben üzerinize (gelecek) büyük bir günün azabından korkuyorum» diye tehdîd etmişdi.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) Bir de Âd’ın kardeşini (Hûd’u) an! Hani (o da) Ahkaf(nâmındaki belde)de kavmini: 'Allah’dan başkasına ibâdet etmeyin! Şübhesiz ki ben, sizin üzerinize (dehşeti pek) büyük bir günün azâbından korkarım!' diye korkutmuştu ki kendinden önce ve kendinden sonra da korkutucular geçmişti.
İbni Kesir : Ad'ın kardeşini de hatırla. Hani kavmini; Allah'tan başkasına ibadet etmeyin, diyen nice uyarıcılar gelip geçmişken Ahkaf ile uyarıp; doğrusu ben, sizin için büyük günün azabından korkarım, diye korkutmuştu.
İskender Evrenosoğlu : Ad (Kavmi)nin kardeşini hatırla! Ahkâf'taki kavmini uyarmıştı. Ondan önce ve sonra “Allah'tan başkasına kul olmayın!” diye uyaran bir çok nezirler gelip geçmişti. Gerçekten ben büyük günün azabının üzerinize olmasından korkarım.
Muhammed Esed : Ve Ad'ın kardeşini hatırlayın; hani o, gerek kendi bilgisi içinde gerekse bilgisi dışındaki zamanlarda gerçekleşmiş olan (öteki) uyarıları(n izlerini) görerek şu kum tepeleri arasında (yaşamış olan) halkını uyardı: "Yalnızca Allah'a kulluk edin! Yoksa ben, sizin dehşet verici bir günde azaba uğramanızdan korkarım!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Âd'ın kardeşini yâd et. O vakit ki, Ahkâf'daki kavmini korkutmuştu ve muhakkak ki, onun önünden ve ardından nice korkutucular da gelip geçmiştir. «Allah'tan başkasına ibadette bulunmayın, şüphe yok ki ben sizin hakkınızda pek büyük bir günün azabından korkarım» (demişti).
Ömer Öngüt : Resulüm! Âd kavminin kardeşi Hud'u an. O Ahkâf'daki kavmini uyarmıştı. Ondan önce de sonra da birçok uyarıcılar gelip geçmiştir. Kavmine: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben sizin, büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum. " demişti.
Şaban Piriş : Hatırlat, Âd’ın kardeşini... Hani O, Ahkaf’taki kavmini uyarmıştı. Ondan önce de sonra da ”Allah’tan başkasına kulluk etmeyin.” diye uyarıcılar gelip geçmişti: -Ben büyük bir günün azabının üzerinize gelmesinden korkuyorum!
Suat Yıldırım : Bir de Âd halkının kardeşleri Hûd’u hatırla. O Ahkaf’da kavmini uyarmıştı. Gerçekte ondan önce de, sonra da birçok uyaran peygamberler gelip geçmişti. O: "Yalnız Allah’a ibadet edin. Doğrusu ben, sizin başınıza gelecek müthiş bir günün azabından endişe ediyorum." demişti.
Süleyman Ateş : Âd'ın kardeşini (Hûd'u) an: Ahkâf'taki kavmini uyarmıştı. Onun önünden ve ardından nice uyarıcılar da gelip geçti (demişti ki): "Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; ben sizin, büyük bir günün azâbına uğramanızdan korkuyorum."
Tefhim-ul Kuran : Âd'ın kardeşini hatırla; onun önünden ve ardından nice uyarıcı korkutucular gelip geçmişti; hani o, Ahkaf'taki kavmini: «Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım» diye uyarıp korkutmuştu.
Ümit Şimşek : Âd kavminin kardeşi Hud'u da hatırla-ki, ondan önce ve sonra da uyarıcılar gelip geçti. Hani o Ahkaf'taki kavmini, 'Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; yoksa büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum' diye uyarmıştı.
Yaşar Nuri Öztürk : Âd kavminin kardeşini de an! O, kendinden önce ve sonra uyarıcıların gelip geçtiği Ahkaf'ta, toplumunu şöyle uyarmıştı: "Allah'tan başkasına kulluk/ibadet etmeyin! Gerçek şu ki, ben sizin büyük bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}