» 60 / Mümtehine  12:

Kuran Sırası: 60
İniş Sırası: 91
Mümtehine Suresi = Sorgulanan Kadin Suresi
Mümtehine sinav veren kadin anlamina gelir ve ismini 10. ayette müsriklerden kaçip inananlara gelen kadinlarin imtihan edilmesinden alir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
2. أَيُّهَا (ÊYHE) = eyyuhā : SİZ!
3. النَّبِيُّ (ELNBY) = n-nebiyyu : peygamber
4. إِذَا (ÎZ̃E) = iƶā : zaman
5. جَاءَكَ (CEÙK) = cā'eke : sana geldiği
6. الْمُؤْمِنَاتُ (ELMÙMNET) = l-mu'minātu : inanmış kadınlar
7. يُبَايِعْنَكَ (YBEYANK) = yubāyiǎ'neke : sana bi'at ederlerse
8. عَلَىٰ (AL) = ǎlā : hususunda
9. أَنْ (ÊN) = en :
10. لَا (LE) = lā :
11. يُشْرِكْنَ (YŞRKN) = yuşrikne : ortak koşmamaları
12. بِاللَّهِ (BELLH) = billahi : Allah'a
13. شَيْئًا (ŞYÙE) = şey'en : hiçbir şeyi
14. وَلَا (WLE) = ve lā : ve
15. يَسْرِقْنَ (YSRGN) = yesriḳne : hırsızlık etmemeleri
16. وَلَا (WLE) = ve lā : ve
17. يَزْنِينَ (YZNYN) = yeznīne : zina etmemeleri
18. وَلَا (WLE) = ve lā : ve
19. يَقْتُلْنَ (YGTLN) = yeḳtulne : öldürmemeleri
20. أَوْلَادَهُنَّ (ÊWLED̃HN) = evlādehunne : çocuklarını
21. وَلَا (WLE) = ve lā : ve
22. يَأْتِينَ (YÊTYN) = ye'tīne : getirmemeleri
23. بِبُهْتَانٍ (BBHTEN) = bibuhtānin : uydurup
24. يَفْتَرِينَهُ (YFTRYNH) = yefterīnehu : bir iftira
25. بَيْنَ (BYN) = beyne : arasında
26. أَيْدِيهِنَّ (ÊYD̃YHN) = eydīhinne : elleri
27. وَأَرْجُلِهِنَّ (WÊRCLHN) = ve erculihinne : ve ayakları
28. وَلَا (WLE) = ve lā : ve
29. يَعْصِينَكَ (YAṦYNK) = yeǎ'Sīneke : sana karşı gelmemeleri
30. فِي (FY) = fī :
31. مَعْرُوفٍ (MARWF) = meǎ'rūfin : iyi bir işte
32. فَبَايِعْهُنَّ (FBEYAHN) = febāyiǎ'hunne : onlarla bi'atleş
33. وَاسْتَغْفِرْ (WESTĞFR) = vesteğfir : ve mağfiret dile
34. لَهُنَّ (LHN) = lehunne : onlar için
35. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'tan
36. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
37. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
38. غَفُورٌ (ĞFWR) = ğafūrun : çok bağışlayandır
39. رَحِيمٌ (RḪYM) = raHīmun : çok esirgeyendir
EY/HEY/AH | SİZ! | peygamber | zaman | sana geldiği | inanmış kadınlar | sana bi'at ederlerse | hususunda | | | ortak koşmamaları | Allah'a | hiçbir şeyi | ve | hırsızlık etmemeleri | ve | zina etmemeleri | ve | öldürmemeleri | çocuklarını | ve | getirmemeleri | uydurup | bir iftira | arasında | elleri | ve ayakları | ve | sana karşı gelmemeleri | | iyi bir işte | onlarla bi'atleş | ve mağfiret dile | onlar için | Allah'tan | şüphesiz | Allah | çok bağışlayandır | çok esirgeyendir |

[Y] [EYH] [NBE] [] [CYE] [EMN] [BYA] [] [] [] [ŞRK] [] [ŞYE] [] [SRG] [] [ZNY] [] [GTL] [WLD̃] [] [ETY] [BHT] [FRY] [BYN] [YD̃Y] [RCL] [] [AṦY] [] [ARF] [BYA] [ĞFR] [] [] [] [] [ĞFR] [RḪM]
YE ÊYHE ELNBY ÎZ̃E CEÙK ELMÙMNET YBEYANK AL ÊN LE YŞRKN BELLH ŞYÙE WLE YSRGN WLE YZNYN WLE YGTLN ÊWLED̃HN WLE YÊTYN BBHTEN YFTRYNH BYN ÊYD̃YHN WÊRCLHN WLE YAṦYNK FY MARWF FBEYAHN WESTĞFR LHN ELLH ÎN ELLH ĞFWR RḪYM

eyyuhā n-nebiyyu iƶā cā'eke l-mu'minātu yubāyiǎ'neke ǎlā en yuşrikne billahi şey'en ve lā yesriḳne ve lā yeznīne ve lā yeḳtulne evlādehunne ve lā ye'tīne bibuhtānin yefterīnehu beyne eydīhinne ve erculihinne ve lā yeǎ'Sīneke meǎ'rūfin febāyiǎ'hunne vesteğfir lehunne llahe inne llahe ğafūrun raHīmun
يا أيها النبي إذا جاءك المؤمنات يبايعنك على أن لا يشركن بالله شيئا ولا يسرقن ولا يزنين ولا يقتلن أولادهن ولا يأتين ببهتان يفترينه بين أيديهن وأرجلهن ولا يعصينك في معروف فبايعهن واستغفر لهن الله إن الله غفور رحيم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
النبي ن ب ا | NBE ELNBY n-nebiyyu peygamber Prophet!
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman When
جاءك ج ي ا | CYE CEÙK cā'eke sana geldiği come to you
المؤمنات ا م ن | EMN ELMÙMNET l-mu'minātu inanmış kadınlar the believing women
يبايعنك ب ي ع | BYA YBEYANK yubāyiǎ'neke sana bi'at ederlerse pledging to you
على | AL ǎlā hususunda [on]
أن | ÊN en that
لا | LE not
يشركن ش ر ك | ŞRK YŞRKN yuşrikne ortak koşmamaları they will associate
بالله | BELLH billahi Allah'a with Allah
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir şeyi anything,
ولا | WLE ve lā ve and not
يسرقن س ر ق | SRG YSRGN yesriḳne hırsızlık etmemeleri they will steal,
ولا | WLE ve lā ve and not
يزنين ز ن ي | ZNY YZNYN yeznīne zina etmemeleri they will commit adultery,
ولا | WLE ve lā ve and not
يقتلن ق ت ل | GTL YGTLN yeḳtulne öldürmemeleri they will kill
أولادهن و ل د | WLD̃ ÊWLED̃HN evlādehunne çocuklarını their children,
ولا | WLE ve lā ve and not
يأتين ا ت ي | ETY YÊTYN ye'tīne getirmemeleri they bring
ببهتان ب ه ت | BHT BBHTEN bibuhtānin uydurup slander,
يفترينه ف ر ي | FRY YFTRYNH yefterīnehu bir iftira they invent it
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasında between
أيديهن ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHN eydīhinne elleri their hands
وأرجلهن ر ج ل | RCL WÊRCLHN ve erculihinne ve ayakları and their feet,
ولا | WLE ve lā ve and not
يعصينك ع ص ي | AṦY YAṦYNK yeǎ'Sīneke sana karşı gelmemeleri they will disobey you
في | FY in
معروف ع ر ف | ARF MARWF meǎ'rūfin iyi bir işte (the) right,
فبايعهن ب ي ع | BYA FBEYAHN febāyiǎ'hunne onlarla bi'atleş then accept their pledge
واستغفر غ ف ر | ĞFR WESTĞFR vesteğfir ve mağfiret dile and ask forgiveness
لهن | LHN lehunne onlar için for them
الله | ELLH llahe Allah'tan (from) Allah.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ELLH llahe Allah Allah
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFWR ğafūrun çok bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun çok esirgeyendir Most Merciful.

60:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

EY/HEY/AH | SİZ! | peygamber | zaman | sana geldiği | inanmış kadınlar | sana bi'at ederlerse | hususunda | | | ortak koşmamaları | Allah'a | hiçbir şeyi | ve | hırsızlık etmemeleri | ve | zina etmemeleri | ve | öldürmemeleri | çocuklarını | ve | getirmemeleri | uydurup | bir iftira | arasında | elleri | ve ayakları | ve | sana karşı gelmemeleri | | iyi bir işte | onlarla bi'atleş | ve mağfiret dile | onlar için | Allah'tan | şüphesiz | Allah | çok bağışlayandır | çok esirgeyendir |

[Y] [EYH] [NBE] [] [CYE] [EMN] [BYA] [] [] [] [ŞRK] [] [ŞYE] [] [SRG] [] [ZNY] [] [GTL] [WLD̃] [] [ETY] [BHT] [FRY] [BYN] [YD̃Y] [RCL] [] [AṦY] [] [ARF] [BYA] [ĞFR] [] [] [] [] [ĞFR] [RḪM]
YE ÊYHE ELNBY ÎZ̃E CEÙK ELMÙMNET YBEYANK AL ÊN LE YŞRKN BELLH ŞYÙE WLE YSRGN WLE YZNYN WLE YGTLN ÊWLED̃HN WLE YÊTYN BBHTEN YFTRYNH BYN ÊYD̃YHN WÊRCLHN WLE YAṦYNK FY MARWF FBEYAHN WESTĞFR LHN ELLH ÎN ELLH ĞFWR RḪYM

eyyuhā n-nebiyyu iƶā cā'eke l-mu'minātu yubāyiǎ'neke ǎlā en yuşrikne billahi şey'en ve lā yesriḳne ve lā yeznīne ve lā yeḳtulne evlādehunne ve lā ye'tīne bibuhtānin yefterīnehu beyne eydīhinne ve erculihinne ve lā yeǎ'Sīneke meǎ'rūfin febāyiǎ'hunne vesteğfir lehunne llahe inne llahe ğafūrun raHīmun
يا أيها النبي إذا جاءك المؤمنات يبايعنك على أن لا يشركن بالله شيئا ولا يسرقن ولا يزنين ولا يقتلن أولادهن ولا يأتين ببهتان يفترينه بين أيديهن وأرجلهن ولا يعصينك في معروف فبايعهن واستغفر لهن الله إن الله غفور رحيم

[ي] [أ ي ه] [ن ب ا] [] [ج ي ا] [ا م ن] [ب ي ع] [] [] [] [ش ر ك] [] [ش ي ا] [] [س ر ق] [] [ز ن ي] [] [ق ت ل] [و ل د] [] [ا ت ي] [ب ه ت] [ف ر ي] [ب ي ن] [ي د ي] [ر ج ل] [] [ع ص ي] [] [ع ر ف] [ب ي ع] [غ ف ر] [] [] [] [] [غ ف ر] [ر ح م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أيها أ ي ه | EYH ÊYHE eyyuhā SİZ! You
,Ye,He,Elif,
,10,5,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative noun
أداة نداء
اسم مرفوع
النبي ن ب ا | NBE ELNBY n-nebiyyu peygamber Prophet!
Elif,Lam,Nun,Be,Ye,
1,30,50,2,10,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
إذا | ÎZ̃E iƶā zaman When
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
جاءك ج ي ا | CYE CEÙK cā'eke sana geldiği come to you
Cim,Elif,,Kef,
3,1,,20,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
المؤمنات ا م ن | EMN ELMÙMNET l-mu'minātu inanmış kadınlar the believing women
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Elif,Te,
1,30,40,,40,50,1,400,
N – nominative feminine plural (form IV) active participle
اسم مرفوع
يبايعنك ب ي ع | BYA YBEYANK yubāyiǎ'neke sana bi'at ederlerse pledging to you
Ye,Be,Elif,Ye,Ayn,Nun,Kef,
10,2,1,10,70,50,20,
V – 3rd person feminine plural (form III) imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
على | AL ǎlā hususunda [on]
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
أن | ÊN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يشركن ش ر ك | ŞRK YŞRKN yuşrikne ortak koşmamaları they will associate
Ye,Şın,Re,Kef,Nun,
10,300,200,20,50,
V – 3rd person feminine plural (form IV) imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
بالله | BELLH billahi Allah'a with Allah
Be,Elif,Lam,Lam,He,
2,1,30,30,5,
"P – prefixed preposition bi
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
شيئا ش ي ا | ŞYE ŞYÙE şey'en hiçbir şeyi anything,
Şın,Ye,,Elif,
300,10,,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ولا | WLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يسرقن س ر ق | SRG YSRGN yesriḳne hırsızlık etmemeleri they will steal,
Ye,Sin,Re,Gaf,Nun,
10,60,200,100,50,
V – 3rd person feminine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
ولا | WLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يزنين ز ن ي | ZNY YZNYN yeznīne zina etmemeleri they will commit adultery,
Ye,Ze,Nun,Ye,Nun,
10,7,50,10,50,
V – 3rd person feminine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
ولا | WLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يقتلن ق ت ل | GTL YGTLN yeḳtulne öldürmemeleri they will kill
Ye,Gaf,Te,Lam,Nun,
10,100,400,30,50,
V – 3rd person feminine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
أولادهن و ل د | WLD̃ ÊWLED̃HN evlādehunne çocuklarını their children,
,Vav,Lam,Elif,Dal,He,Nun,
,6,30,1,4,5,50,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | WLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يأتين ا ت ي | ETY YÊTYN ye'tīne getirmemeleri they bring
Ye,,Te,Ye,Nun,
10,,400,10,50,
V – 3rd person feminine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
ببهتان ب ه ت | BHT BBHTEN bibuhtānin uydurup slander,
Be,Be,He,Te,Elif,Nun,
2,2,5,400,1,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
يفترينه ف ر ي | FRY YFTRYNH yefterīnehu bir iftira they invent it
Ye,Fe,Te,Re,Ye,Nun,He,
10,80,400,200,10,50,5,
V – 3rd person feminine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بين ب ي ن | BYN BYN beyne arasında between
Be,Ye,Nun,
2,10,50,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
أيديهن ي د ي | YD̃Y ÊYD̃YHN eydīhinne elleri their hands
,Ye,Dal,Ye,He,Nun,
,10,4,10,5,50,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وأرجلهن ر ج ل | RCL WÊRCLHN ve erculihinne ve ayakları and their feet,
Vav,,Re,Cim,Lam,He,Nun,
6,,200,3,30,5,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولا | WLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
يعصينك ع ص ي | AṦY YAṦYNK yeǎ'Sīneke sana karşı gelmemeleri they will disobey you
Ye,Ayn,Sad,Ye,Nun,Kef,
10,70,90,10,50,20,
V – 3rd person feminine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 2nd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
معروف ع ر ف | ARF MARWF meǎ'rūfin iyi bir işte (the) right,
Mim,Ayn,Re,Vav,Fe,
40,70,200,6,80,
N – genitive masculine indefinite passive participle
اسم مجرور
فبايعهن ب ي ع | BYA FBEYAHN febāyiǎ'hunne onlarla bi'atleş then accept their pledge
Fe,Be,Elif,Ye,Ayn,He,Nun,
80,2,1,10,70,5,50,
RSLT – prefixed result particle
V – 2nd person masculine singular (form III) imperative verb
PRON – 3rd person feminine plural object pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
فعل أمر و«هن» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
واستغفر غ ف ر | ĞFR WESTĞFR vesteğfir ve mağfiret dile and ask forgiveness
Vav,Elif,Sin,Te,Ğayn,Fe,Re,
6,1,60,400,1000,80,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular (form X) imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
لهن | LHN lehunne onlar için for them
Lam,He,Nun,
30,5,50,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person feminine plural personal pronoun
جار ومجرور
الله | ELLH llahe Allah'tan (from) Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFWR ğafūrun çok bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
Ğayn,Fe,Vav,Re,
1000,80,6,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
رحيم ر ح م | RḪM RḪYM raHīmun çok esirgeyendir Most Merciful.
Re,Ha,Ye,Mim,
200,8,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |يَا : EY/HEY/AH | أَيُّهَا: SİZ! | النَّبِيُّ: peygamber | إِذَا: zaman | جَاءَكَ: sana geldiği | الْمُؤْمِنَاتُ: inanmış kadınlar | يُبَايِعْنَكَ: sana bi'at ederlerse | عَلَىٰ: hususunda | أَنْ: | لَا: | يُشْرِكْنَ: ortak koşmamaları | بِاللَّهِ: Allah'a | شَيْئًا: hiçbir şeyi | وَلَا: ve | يَسْرِقْنَ: hırsızlık etmemeleri | وَلَا: ve | يَزْنِينَ: zina etmemeleri | وَلَا: ve | يَقْتُلْنَ: öldürmemeleri | أَوْلَادَهُنَّ: çocuklarını | وَلَا: ve | يَأْتِينَ: getirmemeleri | بِبُهْتَانٍ: uydurup | يَفْتَرِينَهُ: bir iftira | بَيْنَ: arasında | أَيْدِيهِنَّ: elleri | وَأَرْجُلِهِنَّ: ve ayakları | وَلَا: ve | يَعْصِينَكَ: sana karşı gelmemeleri | فِي: | مَعْرُوفٍ: iyi bir işte | فَبَايِعْهُنَّ: onlarla bi'atleş | وَاسْتَغْفِرْ: ve mağfiret dile | لَهُنَّ: onlar için | اللَّهَ: Allah'tan | إِنَّ: şüphesiz | اللَّهَ: Allah | غَفُورٌ: çok bağışlayandır | رَحِيمٌ: çok esirgeyendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يا YE EY/HEY/AH | أيها ÊYHE SİZ! | النبي ELNBY peygamber | إذا ÎZ̃E zaman | جاءك CEÙK sana geldiği | المؤمنات ELMÙMNET inanmış kadınlar | يبايعنك YBEYANK sana bi'at ederlerse | على AL hususunda | أن ÊN | لا LE | يشركن YŞRKN ortak koşmamaları | بالله BELLH Allah'a | شيئا ŞYÙE hiçbir şeyi | ولا WLE ve | يسرقن YSRGN hırsızlık etmemeleri | ولا WLE ve | يزنين YZNYN zina etmemeleri | ولا WLE ve | يقتلن YGTLN öldürmemeleri | أولادهن ÊWLED̃HN çocuklarını | ولا WLE ve | يأتين YÊTYN getirmemeleri | ببهتان BBHTEN uydurup | يفترينه YFTRYNH bir iftira | بين BYN arasında | أيديهن ÊYD̃YHN elleri | وأرجلهن WÊRCLHN ve ayakları | ولا WLE ve | يعصينك YAṦYNK sana karşı gelmemeleri | في FY | معروف MARWF iyi bir işte | فبايعهن FBEYAHN onlarla bi'atleş | واستغفر WESTĞFR ve mağfiret dile | لهن LHN onlar için | الله ELLH Allah'tan | إن ÎN şüphesiz | الله ELLH Allah | غفور ĞFWR çok bağışlayandır | رحيم RḪYM çok esirgeyendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |: EY/HEY/AH | eyyuhā: SİZ! | n-nebiyyu: peygamber | iƶā: zaman | cā'eke: sana geldiği | l-mu'minātu: inanmış kadınlar | yubāyiǎ'neke: sana bi'at ederlerse | ǎlā: hususunda | en: | : | yuşrikne: ortak koşmamaları | billahi: Allah'a | şey'en: hiçbir şeyi | ve lā: ve | yesriḳne: hırsızlık etmemeleri | ve lā: ve | yeznīne: zina etmemeleri | ve lā: ve | yeḳtulne: öldürmemeleri | evlādehunne: çocuklarını | ve lā: ve | ye'tīne: getirmemeleri | bibuhtānin: uydurup | yefterīnehu: bir iftira | beyne: arasında | eydīhinne: elleri | ve erculihinne: ve ayakları | ve lā: ve | yeǎ'Sīneke: sana karşı gelmemeleri | : | meǎ'rūfin: iyi bir işte | febāyiǎ'hunne: onlarla bi'atleş | vesteğfir: ve mağfiret dile | lehunne: onlar için | llahe: Allah'tan | inne: şüphesiz | llahe: Allah | ğafūrun: çok bağışlayandır | raHīmun: çok esirgeyendir |
Kırık Meal (Transcript) : |YE: EY/HEY/AH | ÊYHE: SİZ! | ELNBY: peygamber | ÎZ̃E: zaman | CEÙK: sana geldiği | ELMÙMNET: inanmış kadınlar | YBEYANK: sana bi'at ederlerse | AL: hususunda | ÊN: | LE: | YŞRKN: ortak koşmamaları | BELLH: Allah'a | ŞYÙE: hiçbir şeyi | WLE: ve | YSRGN: hırsızlık etmemeleri | WLE: ve | YZNYN: zina etmemeleri | WLE: ve | YGTLN: öldürmemeleri | ÊWLED̃HN: çocuklarını | WLE: ve | YÊTYN: getirmemeleri | BBHTEN: uydurup | YFTRYNH: bir iftira | BYN: arasında | ÊYD̃YHN: elleri | WÊRCLHN: ve ayakları | WLE: ve | YAṦYNK: sana karşı gelmemeleri | FY: | MARWF: iyi bir işte | FBEYAHN: onlarla bi'atleş | WESTĞFR: ve mağfiret dile | LHN: onlar için | ELLH: Allah'tan | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | ĞFWR: çok bağışlayandır | RḪYM: çok esirgeyendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey Peygamber, inanmış kadınlar, hiçbir şeyi Allah'a ortak kabûl etmeyip şirk koşmamak ve hırsızlık etmemek ve zinâda bulunmamak ve çocuklarını öldürmemek ve kendi çocuklarından başkasını eşlerine, ben doğurdum diye tanıtıp iftirâ etmemek ve sana, meşrû ve güzel işlerde karşı gelmemek üzere bîatlaşmaya geldikleri zaman bîatlaş onlarla ve onlar için Allah'tan yarlıganma dile; şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahîmdir.
Adem Uğur : Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işi işlemekte sana karşı gelmemek hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ahmed Hulusi : Ey O Nebi! İman eden kadınlar; Esmâ'sıyla hakikatleri olan Allâh'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri, çocuklarını katletmemeleri, elleri ve ayakları arasında bir (Bi-)buhtan uydurup getirmemeleri (yüklendikleri çocuklarının nesebini saptırmamaları) ve onlara emrettiklerinde sana isyan etmemeleri üzerine sana sözleşmeye geldiklerinde, onlarla sözleş ve onlar için Allâh'tan mağfiret dile. . . Muhakkak ki Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin : Ey peygamber, hür mü’min kadınlar, özgür iradeleriyle, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasındakini, başkalarından aldıkları çocukları uydurdukları yalanlarla, iftiralarla kocalarına isnad eylememek, Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerine, meşrû, İslâmî kurallarla örtüşen örfe, ilmî verilere, mü’minlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü planlara, programlara, hakkaniyete uygun, hayırlı işlerde sana bağlılığı ve saygıyı terketmemek, emirlerine itaat etmek ve savsaklamamak ve rızanı gözetmek hususlarında biat etmek açıkça reylerini belirterek sosyal ve siyasî sözleşmeye katılmak üzere sana gelirlerse, onların biatlerini kabul et. Allah’tan onları koruma kalkanına almasını ve geçmiş günahlarından dolayı onları bağışlamasını dile. Allah kullarını koruma kalkanına alan çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol : Ey Peygamber! Mü'min kadınlar, Allah'a bir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek [3] ve bir iyilikte sana karşı gelmemek üzere sana bey'at etmeye geldiklerinde onların bey'atlarını kabul et ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah bağışlayıcı, merhamet edicidir.
Ali Bulaç : Ey Peygamber, mü'min kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp uydurmamak (gayri meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak), ma'ruf (iyi, güzel ve yararlı bir iş) konusunda isyan etmemek üzere, sana biat etmek amacıyla geldikleri zaman, onların biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret iste! Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz : Ey Peygamber! Mümin kadınlar, Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, (kız) çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir bühtan uydurub getirmemek (gayri meşrû bir çocuk düyaya getirib de onu kocalarına nisbet etmemek, kendilerine emrettiği) herhangi bir iyilik hususunda sana isyan etmeme üzere sana (teslimiyetle) söz verdikleri zaman, biatlerini (söz ve teslimiyyetlerini) kabul et. Onlar için Allah’dan mağfiret dile; çünkü Allah Gafûr’dur, Rahîm’dir.”
Bekir Sadak : Ey Peygamber! Inanmis kadinlar, Allah'a hicbir ortak kosmamak, hirsizlik yapmamak, zina etmemek, cocuklarini oldurmemek, baskasinin cocugunu sahiplenerek kocasina isnadda bulunmamak ve uygun olani islemekte sana karsi gelmemek sartiyla sana beyat etmek uzere geldikleri zaman, onlari kabul et; onlara Allah'tan bagislanma dile; dogrusu Allah, bagislayandir, aciyandir.
Celal Yıldırım : Ey Peygamber! İnanan kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlıkta bulunmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir yalan uydurup (başkasından olan çocuğu kocalarına nisbet ederek) getirmemek ve iyi-yararlı, uygun ve güzel kabul edilen hususlarda sana karşı gelmemek üzere bey'at etmeye geldikleri zaman, onların bey'atını kabul et; onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri : Ey Peygamber! Mü’min kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, hiçbir iyi işte sana karşı gelmemek konusunda sana biat etmek üzere geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri (eski) : Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, başkasının çocuğunu sahiplenerek kocasına isnadda bulunmamak ve uygun olanı işlemekte sana karşı gelmemek şartıyla sana beyat etmek üzere geldikleri zaman, onları kabul et; onlara Allah'tan bağışlanma dile; doğrusu Allah, bağışlayandır, acıyandır.
Diyanet Vakfi : Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işi işlemekte sana karşı gelmemek hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Edip Yüksel : Ey peygamber, inanan kadınlar sana sığındıklarında, ALLAH'a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, bir iftira uydurup getirmemek ve doğru işlerde sana karşı gelmemek üzere yemin edip söz verirlerse onların sözünü kabul et ve onlar için ALLAH'tan bağışlanma dile. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bey'at ederlerse onların bey'atlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey peygamber, inanan kadınlar Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri ve sana hiçbir iyi işte karşı gelmemeleri şartıyla sana biat etmeye geldikleri zaman biatlarını kabul et ve Allah'tan onların bağışlanmalarını dile! Çünkü Allah çok bağışlayandır. merhamet edendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o Peygamber! Mü'mineler sana şu şartlar üzerine biy'at etmeğe geldiklerinde: Allaha hiçbir şey şirk koşmıyacaklar ve hırsızlık yapmıyacaklar ve zina etmiyecekler ve evlâdlarını öldürmiyecekler ve elleriyle ayakları arasında bir bühtan uydurup getirmiyecekler ve sana hiç bir ma'rufta asıy olmıyacaklar, bu suretle onlara bey'at ver ve kendileri için istiğfar ediver, çünkü Allah gafurdur, rahîmdir.
Fizilal-il Kuran : Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Gültekin Onan : Ey Peygamber, inançlı (kadın)lar, Tanrı'ya hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp uydurmamak (gayri meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak), maruf (iyi, güzel ve yararlı bir iş) konusunda isyan etmemek üzere sana biat etmek amacıyla geldikleri zaman, onların biatlarını kabul et ve onlar için Tanrı'dan mağrifet iste! Şüphesiz Tanrı çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Hakkı Yılmaz : Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, herkesçe kabul gören/vahye uygun hususlarda sana isyan etmemeleri üzerine bağlılık yemini ederek gelirlerse, hemen onların bağlılık yeminlerini al ve onlar için Allah'tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Hasan Basri Çantay : Ey peygamber, mü'min kadınlar — Allaha hiçbir şey'i eş tutmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri, evlâdlarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira düzüb getirmemeleri, (emredeceğin) her hangi bir iyilik hususunda sana aasî olmamaları şartiyle — sana bey'atleşmiye geldikleri zaman bey'atlerini kabul et. Onlar için Allah'dan mağfiret isteyiver. Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat : Ey Peygamber! Mü’min kadınlar sana, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsız lık yapmamaları, zi nâ etmemeleri, çocuklarını (hiç bir tarzda) öldürme me le ri, elleriyle ayaklarıarasında bir iftirâ uydurup ge tir me meleri (başkasına âid bir çocu ğu, kendi koca sı na is nâdetmemeleri) ve bir iyilik (iş le mek)te sana isyân et me meleri üzerine sana bîat ederek geldikleri zaman, ar tık bîatlerini kabûl et ve onlar için Allah’ dan mağfiret dile!Şübhesiz ki Allah, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
İbni Kesir : Ey Peygamber; inanmış kadınlar; Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasından bir iftira düzüp getirmemek, ma'rufu işlemekte sana karşı gelmemek üzere biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et. Ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Muhakkak ki Allah; Gafur'dur, Rahim'dir.
İskender Evrenosoğlu : Ey nebî (peygamber)! Mü'min kadınlar; Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zinada bulunmamak, evlâtlarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira uydurmamak, maruf bir iş konusunda sana asi olmamak üzere, sana tâbî olmak için geldikleri zaman, artık onların biatlerini kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Muhakkak ki Allah; Gafur'dur (mağfiret edendir, günahları sevaba çevirendir), Rahîm'dir (Rahîm esması ile tecelli edendir).
Muhammed Esed : Ey Peygamber! Mümin kadınlar ne zaman sana gelip (bundan böyle) Allah'tan başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayacaklarını, hırsızlık yapmayacaklarını, zina etmeyeceklerini, çocuklarını öldürmeyeceklerini, hiç yoktan yalan uydurarak iftira atmayacaklarını ve (bildireceğin) hiçbir hakikate karşı çıkmayacaklarını (taahhüt ederek) sana bağlılıklarını bildirirlerse, onların bağlılık taahhütlerini kabul et ve Allah'tan onların (geçmiş) günahlarını affetmesini dile! Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey Peygamber! İmân etmiş olan kadınlar sana gelip de, Allah'a bir şeyi şerik koşmamaları ve hırsızlık yapmayacakları ve zinada bulunmayacakları ve çocuklarını öldürmemeleri ve elleriyle ayakları arasında uyduracakları bir bühtan ile gelmemeleri ve sana mâruf bir hususta asî olmayacakları üzerine mübayeada bulunacakları zaman artık sen de onlar ile mübayeada bulun ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphe yok Allah gafûrdur, rahîmdir.
Ömer Öngüt : Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip; Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık yapmamaları, zinâ etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri (başkalarının doğurduğu veya başka erkekten gayri meşru kazandıkları bir çocuğu kocalarına nisbet etmemeleri), iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana biat ederlerse onların biatlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Şaban Piriş : -Ey Peygamber! Mümin kadınlar, Allah’a hiçbir şeyi şirk koşmamak, hırsızlık etmemek, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir yalan uydurarak gelmemek ve iyi ve doğru işlerde sana isyan etmemek üzere sana beyat etmek için geldiklerinde onların beyatını al ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayıcı ve çok merhametlidir.
Suat Yıldırım : Ey Peygamber! Mümin hanımlar, Allah’a hiçbir sûrette ortak tanımamak hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, hiç yoktan yalan uydurup iftira atmamak, bulduğu bir çocuğu, kocasına isnat etmemek veya gayr-ı meşrû bir çocuk dünyaya getirip onu kocasına mal etmemek, senin kendilerine emredeceğin meşrû olan herhangi bir konuda sana karşı gelmemek hususlarında sana biat etmeye geldiklerinde, sen de onların biatlarını kabul et ve onlar için Allah’tan af dile! Çünkü Allah gafurdur, rahîmdir (affı ve ihsanı boldur).
Süleyman Ateş : Ey peygamber, inanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zinâ etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftirâ uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bi'at ederlerse onların bi'atlerini ve onlar için Allah'tan mağfiret dile! Şüphesiz Allâh, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Tefhim-ul Kuran : Ey Peygamber! İnanmış kadınlar biat için gelirlerse, sana; Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında iftira uydurup getirmemeleri, marufta sana karşı gelmemeleri hususunda biat etsinler. Sen de onların biatlarını al. Ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Ümit Şimşek : Ey Peygamber! Mü'min kadınlar sana gelip de Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, doğurdukları çocuklar hakkında yalan uydurmamak, meşru olan bir işte sana karşı gelmemek üzere biat etmek istediklerinde, onların biatını kabul et ve onlar için Allah'tan af dile. Çünkü Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup ortaya sürmemeleri, iyilik ve güzelliği belirlenmiş bir işte sana isyan etmemeleri hususunda seninle bey'atleşmek isterlerse, onlarla bey'atleş ve onlar için Allah'tan af dile! Kuşkusuz, Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}