» 65 / Talâk  9:

Kuran Sırası: 65
İniş Sırası: 99
Talak Suresi = Bosanma Suresi
surenin ilk ayetlerinde bosanma islemi anlatildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَذَاقَتْ (FZ̃EGT) = feƶāḳat : taddı
2. وَبَالَ (WBEL) = vebāle : vebalini
3. أَمْرِهَا (ÊMRHE) = emrihā : işinin
4. وَكَانَ (WKEN) = ve kāne : ve idi
5. عَاقِبَةُ (AEGBT) = ǎāḳibetu : sonucu
6. أَمْرِهَا (ÊMRHE) = emrihā : işinin
7. خُسْرًا (ḢSRE) = ḣusran : bir ziyan
taddı | vebalini | işinin | ve idi | sonucu | işinin | bir ziyan |

[Z̃WG] [WBL] [EMR] [KWN] [AGB] [EMR] [ḢSR]
FZ̃EGT WBEL ÊMRHE WKEN AEGBT ÊMRHE ḢSRE

feƶāḳat vebāle emrihā ve kāne ǎāḳibetu emrihā ḣusran
فذاقت وبال أمرها وكان عاقبة أمرها خسرا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فذاقت ذ و ق | Z̃WG FZ̃EGT feƶāḳat taddı So it tasted
وبال و ب ل | WBL WBEL vebāle vebalini (the bad) consequence
أمرها ا م ر | EMR ÊMRHE emrihā işinin (of) its affair,
وكان ك و ن | KWN WKEN ve kāne ve idi and was
عاقبة ع ق ب | AGB AEGBT ǎāḳibetu sonucu (the) end
أمرها ا م ر | EMR ÊMRHE emrihā işinin (of) its affair
خسرا خ س ر | ḢSR ḢSRE ḣusran bir ziyan loss.

65:9 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

taddı | vebalini | işinin | ve idi | sonucu | işinin | bir ziyan |

[Z̃WG] [WBL] [EMR] [KWN] [AGB] [EMR] [ḢSR]
FZ̃EGT WBEL ÊMRHE WKEN AEGBT ÊMRHE ḢSRE

feƶāḳat vebāle emrihā ve kāne ǎāḳibetu emrihā ḣusran
فذاقت وبال أمرها وكان عاقبة أمرها خسرا

[ذ و ق] [و ب ل] [ا م ر] [ك و ن] [ع ق ب] [ا م ر] [خ س ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فذاقت ذ و ق | Z̃WG FZ̃EGT feƶāḳat taddı So it tasted
Fe,Zel,Elif,Gaf,Te,
80,700,1,100,400,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person feminine singular perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
وبال و ب ل | WBL WBEL vebāle vebalini (the bad) consequence
Vav,Be,Elif,Lam,
6,2,1,30,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
أمرها ا م ر | EMR ÊMRHE emrihā işinin (of) its affair,
,Mim,Re,He,Elif,
,40,200,5,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وكان ك و ن | KWN WKEN ve kāne ve idi and was
Vav,Kef,Elif,Nun,
6,20,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
عاقبة ع ق ب | AGB AEGBT ǎāḳibetu sonucu (the) end
Ayn,Elif,Gaf,Be,Te merbuta,
70,1,100,2,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
أمرها ا م ر | EMR ÊMRHE emrihā işinin (of) its affair
,Mim,Re,He,Elif,
,40,200,5,1,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
خسرا خ س ر | ḢSR ḢSRE ḣusran bir ziyan loss.
Hı,Sin,Re,Elif,
600,60,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَذَاقَتْ: taddı | وَبَالَ: vebalini | أَمْرِهَا: işinin | وَكَانَ: ve idi | عَاقِبَةُ: sonucu | أَمْرِهَا: işinin | خُسْرًا: bir ziyan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فذاقت FZ̃EGT taddı | وبال WBEL vebalini | أمرها ÊMRHE işinin | وكان WKEN ve idi | عاقبة AEGBT sonucu | أمرها ÊMRHE işinin | خسرا ḢSRE bir ziyan |
Kırık Meal (Okunuş) : |feƶāḳat: taddı | vebāle: vebalini | emrihā: işinin | ve kāne: ve idi | ǎāḳibetu: sonucu | emrihā: işinin | ḣusran: bir ziyan |
Kırık Meal (Transcript) : |FZ̃EGT: taddı | WBEL: vebalini | ÊMRHE: işinin | WKEN: ve idi | AEGBT: sonucu | ÊMRHE: işinin | ḢSRE: bir ziyan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken yaptıklarının vebâlini tatmışlardır da işlerinin sonu, ziyan olup gitmiştir.
Adem Uğur : Böylece onlar da yaptıklarının karşılığını tatmışlar ve işlerinin sonu tam bir hüsran olmuştur.
Ahmed Hulusi : Böylece işlerinin vebalini tattı ve işlerinin sonu hüsran oldu.
Ahmet Tekin : Allah ve Rasulünün ortaya koyduğu düzene, şeriata karşı uyguladıkları planlarının cezasını tattılar. Hayatları dünyada da, âhirette de hüsran ile neticelendi.
Ahmet Varol : Böylece onlar yaptıklarının cezasını tattılar. İşlerinin sonu da hüsran oldu.
Ali Bulaç : Artık o (ülkelerin halkı), yaptığı kötülüğü taddı ve işinin sonucu bir hüsran oldu.
Ali Fikri Yavuz : Öylece küfürlerinin cezasını taddılar ve işlerinin sonu bir hüsran oldu. (Ahirette de bir perişanlık içindeler.)
Bekir Sadak : Onlar, islerinin karsiligini tattilar; islerinin sonu husran oldu.
Celal Yıldırım : Böylece onlar, yaptıklarının vebalini tattılar da işlerinin sonu hüsran oldu.
Diyanet İşleri : Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu tam bir hüsran oldu.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar, işlerinin karşılığını tattılar; işlerinin sonu hüsran oldu.
Diyanet Vakfi : Böylece onlar da yaptıklarının karşılığını tatmışlar ve işlerinin sonu tam bir hüsran olmuştur.
Edip Yüksel : Kararlarının sonucunu tattılar. Kararlarının sonucu bir hüsran oldu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşlerinin vebalini tattılar. İşlerinin sonucu tam bir hüsran olmuştur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O şekilde yaptığının cezasını tattı ve işinin sonucu bir hüsran oldu.
Elmalılı Hamdi Yazır : O suretle emrinin vebalini tattı ve işinin akıbeti bir hüsran oldu
Fizilal-il Kuran : Onlar yaptıklarının karşılığını tatmışlardır. İşlerinin sonu tam bir hüsran olmuştur.
Gültekin Onan : Artık o (ülkelerin halkı), buyruğunun karşılığını tattı ve buyruğunun sonucu bir hüsran oldu.
Hakkı Yılmaz : Böylece onlar, işlerinin vebalini tattılar. İşlerinin sonucu da tam bir zarara/ kayba uğrayarak acı çekmek olmuştur.
Hasan Basri Çantay : İşte o (her memleket halkı) yapdığının ağırlığını tatmış, işinin sonu bir hüsran (ve helak) olmuşdur.
Hayrat Neşriyat : Öyle ki (onlar) işlerinin vebâlini tattı ve işlerinin âkıbeti hüsrân oldu!
İbni Kesir : Onlar, yaptıklarının karşılığını tatmışlardır. İşlerinin sonu ise hüsran olmuştur
İskender Evrenosoğlu : Böylece (o ülke halkları) işlerinin vebalini tattı. Ve onların işlerinin sonu hüsran oldu.
Muhammed Esed : Ve böylece onlar kendi yaptıklarının kötü meyvelerini tattılar; (bu dünyada,) yaptıklarının sonu yıkım oldu;
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık işlerinin vebalini tattı ve işlerinin sonu bir hüsrândan ibaret oldu.
Ömer Öngüt : Böylece onlar kendi yaptıklarının cezasını çektiler. İşlerinin sonucu da tam bir hüsran oldu.
Şaban Piriş : Yaptıklarının cezasını çektiler ve yaptıklarının sonucu hüsran oldu.
Suat Yıldırım : Böylece kötü işlerinin sorumluluğunu tattılar, işlerinin sonu tam bir hüsran oldu.
Süleyman Ateş : İşinin vebâlini taddı. İşinin sonucu da tüm bir ziyan idi.
Tefhim-ul Kuran : Artık o (ülkelerin halkı), yaptığı kötülüğü taddı ve işinin sonucu da bir hüsran oldu.
Ümit Şimşek : Böylece yaptıklarının cezasını tattılar ve işlerinin sonu hüsran oldu.
Yaşar Nuri Öztürk : Böylece onlar, yaptıklarının vebalini tattılar ve işlerinin sonu hüsran oldu.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}