Hasan Basri Çantay Meali |
|
Ölçekde ve tartıda hîle yapanların vay haaline! (83:1) | |
Ki onlar insanlardan ölçekle aldıkları zaman (haklarını) tastamam alanlar, (83:2) | |
Onlara (insanlara) ölçekle, yahud tartı ile verdikleri zaman ise eksilenlerdir. (83:3) | |
Saahiden onlar (öldükden sonra) diriltileceklerini sanmıyor (lar) mı, (83:4) | |
Büyük bir günde, (83:5) | |
Aalemlerin Rabbi (olan Allahın hükmü) için insanların (kabirlerinden) kalkacağı günde? (83:6) | |
Sakın (hîleye sapmayın. Âhiret hisâbını unutmayın). Çünkü kötülerin kitabı muhakkak ki «Siccîn» dedir. (83:7) | |
Sicciînin ne olduğunu sana hangi şey bildirdi? (83:8) | |
(O) yazılmış bir kitabdır. (83:9) | |
Yalan sayanların o gün vay haaline! (83:10) | |
ki onlar, o dîn gününü yalan saymakda olanlardır. (83:11) | |
Halbuki onu haddi aşkın ve taşkın, günâha düşkün olan her kişiden başkası yalan saymaz. (83:12) | |
Onun karşısında âyetlerimiz okununca «Evvelkilerin masallarıdır» demişdir o. (83:13) | |
Hayır (hakıykat öyle değil), bil'akis, onların kazanmakda oldukları (irtikâb edegeldikleri mâ'siyetler) kalblerini yenmiş (paslandırmış) dır. (83:14) | |
Hayır (inanmazlar) Şübhesiz ki onlar o gün Rableri (ni görmek) den kat'iyyen mahrumdurlar. (83:15) | |
Sonra onlar muhakkak ve muhakkak o alevli cehenneme gireceklerdir. (83:16) | |
Sonra da (onlara) «İşte (bu azâb) sizin yalan saymakda devam etdiğiniz şeydir» denilecek. (83:17) | |
Hakkaa ki iyilerin (amel) kitab (lar) ı, hiç şübhesiz «İlliyyîn» dedir. (83:18) | |
«İlliyyîn» in ne olduğunu sana hangi şey bildirdi? (83:19) | |
(O), yazılmış bir kitabdır, (83:20) | |
ki huzuurunda mukarreb (olan melek) ler bulunur. (83:21) | |
Şübhesiz o iyiler (cennet) ni'met (leri) içinde, (83:22) | |
(süslü) tahtlar üzerinde (kendilerine verilen ni'metleri) temâşâ edeceklerdir. (83:23) | |
Öyle ki sen o ni'metin (herdem taze) güzelliğini yüzlerinde (görünce) tanırsın. (83:24) | |
Onlara mühürlü, haalis bir şarabdan içirilecek, (83:25) | |
ki onun (içiminin) sonu bir miskdir. O halde nefaset isteyenler bunu arzuu etmelidir (ler). (83:26) | |
(O şarabın) katgısı «Tesnîm» dendir. (83:27) | |
(O), bir pınardır ki mukarrebler (yalınız) onu içerler. (83:28) | |
Hakıykat, günâh işleyen (o kâfir) ler îman edenlerden kimine gülerlerdi. (83:29) | |
(Mü'minler) yanlarından geçerlerken birbirlerine kaş göz işaretleri yaparlardı. (83:30) | |
Aailelerine döndükleri vakit (bu maskaralıklarından) zevk duyarak dönerlerdi. (83:31) | |
Onları gördükleri zaman «Bunlar muhakkak sapıklardır» terlerdi. (83:32) | |
Halbuki onlar (mü'minlerin) üzerlerine gözcüler olarak gönderilmemişlerdi. (83:33) | |
işte bu gün de îman edenler o kâfirlere gülüyorlar, (83:34) | |
(süslü) tahtlar üzerinde (onlara) bakarak. (83:35) | |
(Nasıl) o kâfirler işleyegeldilclerinin cezasına çarpıldı (lar) mı?! (83:36) | |