» 14 / Ibrahim  30:

Kuran Sırası: 14
İniş Sırası: 72
Ibrahim Suresi = Ibrahim Suresi
35-41. ayetlerinde Hz. Ibrahim’in yaptigi dua anildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَجَعَلُوا (WCALWE) = ve ceǎlū : ve koştular
2. لِلَّهِ (LLH) = lillahi : Allah'a
3. أَنْدَادًا (ÊND̃ED̃E) = endāden : eşler
4. لِيُضِلُّوا (LYŽLWE) = liyuDillū : saptırmak için
5. عَنْ (AN) = ǎn : -ndan
6. سَبِيلِهِ (SBYLH) = sebīlihi : O'nun yolu-
7. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
8. تَمَتَّعُوا (TMTAWE) = temetteǔ : eğlenin
9. فَإِنَّ (FÎN) = feinne : şüphesiz
10. مَصِيرَكُمْ (MṦYRKM) = meSīrakum : gideceğiniz yer
11. إِلَى (ÎL) = ilā :
12. النَّارِ (ELNER) = n-nāri : ateştir
ve koştular | Allah'a | eşler | saptırmak için | -ndan | O'nun yolu- | de ki | eğlenin | şüphesiz | gideceğiniz yer | | ateştir |

[CAL] [] [ND̃D̃] [ŽLL] [] [SBL] [GWL] [MTA] [] [ṦYR] [] [NWR]
WCALWE LLH ÊND̃ED̃E LYŽLWE AN SBYLH GL TMTAWE FÎN MṦYRKM ÎL ELNER

ve ceǎlū lillahi endāden liyuDillū ǎn sebīlihi ḳul temetteǔ feinne meSīrakum ilā n-nāri
وجعلوا لله أندادا ليضلوا عن سبيله قل تمتعوا فإن مصيركم إلى النار

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلوا ج ع ل | CAL WCALWE ve ceǎlū ve koştular And they set up
لله | LLH lillahi Allah'a to Allah
أندادا ن د د | ND̃D̃ ÊND̃ED̃E endāden eşler equals
ليضلوا ض ل ل | ŽLL LYŽLWE liyuDillū saptırmak için so that they mislead
عن | AN ǎn -ndan from
سبيله س ب ل | SBL SBYLH sebīlihi O'nun yolu- His Path.
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
تمتعوا م ت ع | MTA TMTAWE temetteǔ eğlenin """Enjoy,"
فإن | FÎN feinne şüphesiz but indeed,
مصيركم ص ي ر | ṦYR MṦYRKM meSīrakum gideceğiniz yer your destination
إلى | ÎL ilā (is) to
النار ن و ر | NWR ELNER n-nāri ateştir "the Fire."""

14:30 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve koştular | Allah'a | eşler | saptırmak için | -ndan | O'nun yolu- | de ki | eğlenin | şüphesiz | gideceğiniz yer | | ateştir |

[CAL] [] [ND̃D̃] [ŽLL] [] [SBL] [GWL] [MTA] [] [ṦYR] [] [NWR]
WCALWE LLH ÊND̃ED̃E LYŽLWE AN SBYLH GL TMTAWE FÎN MṦYRKM ÎL ELNER

ve ceǎlū lillahi endāden liyuDillū ǎn sebīlihi ḳul temetteǔ feinne meSīrakum ilā n-nāri
وجعلوا لله أندادا ليضلوا عن سبيله قل تمتعوا فإن مصيركم إلى النار

[ج ع ل] [] [ن د د] [ض ل ل] [] [س ب ل] [ق و ل] [م ت ع] [] [ص ي ر] [] [ن و ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلوا ج ع ل | CAL WCALWE ve ceǎlū ve koştular And they set up
Vav,Cim,Ayn,Lam,Vav,Elif,
6,3,70,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لله | LLH lillahi Allah'a to Allah
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
أندادا ن د د | ND̃D̃ ÊND̃ED̃E endāden eşler equals
,Nun,Dal,Elif,Dal,Elif,
,50,4,1,4,1,
N – accusative masculine plural indefinite noun
اسم منصوب
ليضلوا ض ل ل | ŽLL LYŽLWE liyuDillū saptırmak için so that they mislead
Lam,Ye,Dad,Lam,Vav,Elif,
30,10,800,30,6,1,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عن | AN ǎn -ndan from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
سبيله س ب ل | SBL SBYLH sebīlihi O'nun yolu- His Path.
Sin,Be,Ye,Lam,He,
60,2,10,30,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
تمتعوا م ت ع | MTA TMTAWE temetteǔ eğlenin """Enjoy,"
Te,Mim,Te,Ayn,Vav,Elif,
400,40,400,70,6,1,
V – 2nd person masculine plural (form V) imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فإن | FÎN feinne şüphesiz but indeed,
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
ACC – accusative particle
الفاء استئنافية
حرف نصب
مصيركم ص ي ر | ṦYR MṦYRKM meSīrakum gideceğiniz yer your destination
Mim,Sad,Ye,Re,Kef,Mim,
40,90,10,200,20,40,
N – accusative noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلى | ÎL ilā (is) to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
النار ن و ر | NWR ELNER n-nāri ateştir "the Fire."""
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَجَعَلُوا: ve koştular | لِلَّهِ: Allah'a | أَنْدَادًا: eşler | لِيُضِلُّوا: saptırmak için | عَنْ: -ndan | سَبِيلِهِ: O'nun yolu- | قُلْ: de ki | تَمَتَّعُوا: eğlenin | فَإِنَّ: şüphesiz | مَصِيرَكُمْ: gideceğiniz yer | إِلَى: | النَّارِ: ateştir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وجعلوا WCALWE ve koştular | لله LLH Allah'a | أندادا ÊND̃ED̃E eşler | ليضلوا LYŽLWE saptırmak için | عن AN -ndan | سبيله SBYLH O'nun yolu- | قل GL de ki | تمتعوا TMTAWE eğlenin | فإن FÎN şüphesiz | مصيركم MṦYRKM gideceğiniz yer | إلى ÎL | النار ELNER ateştir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ceǎlū: ve koştular | lillahi: Allah'a | endāden: eşler | liyuDillū: saptırmak için | ǎn: -ndan | sebīlihi: O'nun yolu- | ḳul: de ki | temetteǔ: eğlenin | feinne: şüphesiz | meSīrakum: gideceğiniz yer | ilā: | n-nāri: ateştir |
Kırık Meal (Transcript) : |WCALWE: ve koştular | LLH: Allah'a | ÊND̃ED̃E: eşler | LYŽLWE: saptırmak için | AN: -ndan | SBYLH: O'nun yolu- | GL: de ki | TMTAWE: eğlenin | FÎN: şüphesiz | MṦYRKM: gideceğiniz yer | ÎL: | ELNER: ateştir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, halkı onun yolundan çıkarıp saptırmak için Allah'a benzerler kabûl ettiler. De ki: Geçinin şimdilik, çünkü gerçekten de dönüp varacağınız yurt ateştir.
Adem Uğur : (İnsanları) Allah yolundan saptırmak için O'na ortaklar koştular. De ki: (İstediğiniz gibi) yaşayın! Çünkü dönüşünüz ateşedir.
Ahmed Hulusi : Allâh'a denkler (denk varsandıkları tanrılar) oluşturdular, O'nun yolundan saptırmak için! De ki: "Faydalanmaya çalışın (bakalım); yaşayacağınız yer ateştir!"
Ahmet Tekin : İnsanları Allah yolundan, İslâm’dan uzaklaştırıp dalâleti tercihlerinin önünü açmak için bile bile ona eşler, ortaklar koştular. 'Biraz daha zevkü safa sürün. Cezalandırma ve nihaî dönüş yeriniz ateştir.' de.
Ahmet Varol : O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: '(Şimdilik) geçim sürün. Dönüşünüz şüphe yok ki ateşedir.'
Ali Bulaç : O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: "Yararlanın. Çünkü elbette sizin varışınız ateşedir."
Ali Fikri Yavuz : Onlar, Allah’ın yolundan saptırmak için Allah’a eşler uydurdular. De ki: “-Eğlenip keyfinize bakın, çünkü gidişiniz muhakkak ateştir.”
Bekir Sadak : Allah'in yolundan sapitmak icin O'na esler kosmuslardi. De ki: «Yasayin bakalim, hic suphesiz varacaginiz yer ates olacaktir.»
Celal Yıldırım : (Halkı) Allah'ın yolundan saptırmak için O'na ortaklar, benzerler koştular. De ki: Bir süre keyfinize bakıp yararlanın; elbette varacağınız yer Cehennem'dir.
Diyanet İşleri : Allah’ın yolundan saptırmak için O’na ortaklar koştular. De ki: “Bir süre daha faydalanın. Çünkü varışınız ateşedir.”
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın yolundan sapıtmak için O'na eşler koşmuşlardı. De ki: 'Yaşayın bakalım, hiç şüphesiz varacağınız yer ateş olacaktır.'
Diyanet Vakfi : (İnsanları) Allah yolundan saptırmak için O'na ortaklar koştular. De ki: (İstediğiniz gibi) yaşayın! Çünkü dönüşünüz ateşedir.
Edip Yüksel : ALLAH'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koştular. De ki: 'Biraz eğlenin, son yolculuğunuz ateşe olacaktır.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'ın yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: «Şimdilik eğleniniz! Çünkü varacağınız yer ateştir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ın yolundan saptırmak için Allah'a ortaklar uydurdular. De ki: «Keyfinize bakın, çünkü gidişiniz ateşedir!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve Allahın yolundan sapıtmak için Allaha menendler uydurdular, de ki: keyfinize bakın çünkü gidişiniz ateşedir
Fizilal-il Kuran : Onlar insanları Allah'ın yolundan saptırmak için O'na çeşitli ortaklar koştular. Onlara de ki; «Dünya nimetlerinden elinizden geldiği kadar yararlanın bakalım, çünkü sonunda varacağınız yer cehennem ateşidir.
Gültekin Onan : O'nun yolundan saptırmak için Tanrı'ya eşler koştular. De ki: "Yararlanın. Çünkü elbette sizin varışınız ateşedir."
Hakkı Yılmaz : Ve nankörler, O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler oluşturdular. De ki: “Yararlanınız, artık, şüphesiz dönüşünüz ateşedir.”
Hasan Basri Çantay : Onlar Allaha, (insanları) Onun yolundan sapdırmak için, (eşler), benzerler tutdular. De ki: «(Şimdilik) eğlenin. Çünkü (nasıl olsa) dönüşünüz, hiç şübhesiz ki, ateşedir».
Hayrat Neşriyat : Hem O’nun yolundan saptırmak için Allah’a ortaklar koştular. De ki: 'Keyfinize bakın! Artık şübhesiz ki dönüşünüz, ateşedir!'
İbni Kesir : Onlar; Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşmuşlardı. Yaşayın bakalım, varacağınız yer şüphesiz ateş olacaktır, de.
İskender Evrenosoğlu : Onun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. “Metalanın (refah içinde yaşayın)” de. Artık sizin dönüşünüz ateşedir.
Muhammed Esed : Çünkü, onlar Allah'a rekabet edebilecek güçlerin var olduğunu vehmettiler ve sonuç olarak O'nun yolundan saptılar. De ki: "(Bu dünyada) avunup durun bakalım, nasıl olsa yolunuzun sonu ateş olacak!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Allah için şerikler edindiler, O'nun yolundan saptırmak için. De ki: «Faidelenin, sonra muhakkak ki, dönüp gideceğiniz yer, ateştir.»
Ömer Öngüt : Allah'ın yolundan saptırmak için O'na ortaklar koştular. De ki: “Bir süre yararlanın! En son varacağınız yer ateştir. ”
Şaban Piriş : Allah’ın yolundan saptırmak için O’na eşler koşmuşlardı. De ki: -Yaşayın bakalım, hiç şüphesiz varacağınız yer ateş olacaktır.
Suat Yıldırım : İnsanları Allah’ın yolundan saptırmak için birtakım ortaklar uydurdular. De ki: "Azıcık yararlanın bakalım, nasılsa sonunda gideceğiniz yer ateştir!"
Süleyman Ateş : Allâh'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koştular. De ki: "(Şimdilik) eğlenin, gideceğiniz yer ateştir!"
Tefhim-ul Kuran : O'nun yolundan saptırmak için Allah'a eşler koştular. De ki: «Yararlanın. Çünkü elbette sizin varışınız ateşedir.»
Ümit Şimşek : Halkı Onun yolundan alıkoymak için, başkalarını Allah'a denk tuttular. De ki: Nasiplenedurun; sonunda varacağınız yer ateştir.
Yaşar Nuri Öztürk : Yolundan saptırmak için Allah'a eşler uydurdular. De ki: "Hadi, nimetlenin! Sonunda varacağınız yer ateştir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}