» 14 / Ibrahim  13:

Kuran Sırası: 14
İniş Sırası: 72
Ibrahim Suresi = Ibrahim Suresi
35-41. ayetlerinde Hz. Ibrahim’in yaptigi dua anildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَالَ (WGEL) = ve ḳāle : dediler ki
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
3. كَفَرُوا (KFRWE) = keferū : inkar eden(ler)
4. لِرُسُلِهِمْ (LRSLHM) = lirusulihim : elçilerine
5. لَنُخْرِجَنَّكُمْ (LNḢRCNKM) = lenuḣricennekum : ya sizi mutlaka çıkarırız
6. مِنْ (MN) = min : -dan
7. أَرْضِنَا (ÊRŽNE) = erDinā : yurdumuz-
8. أَوْ (ÊW) = ev : ya da
9. لَتَعُودُنَّ (LTAWD̃N) = leteǔdunne : dönersiniz
10. فِي (FY) = fī :
11. مِلَّتِنَا (MLTNE) = milletinā : bizim dinimize
12. فَأَوْحَىٰ (FÊWḪ) = feevHā : şöyle vahyetti
13. إِلَيْهِمْ (ÎLYHM) = ileyhim : onlara
14. رَبُّهُمْ (RBHM) = rabbuhum : Rableri
15. لَنُهْلِكَنَّ (LNHLKN) = lenuhlikenne : mutlaka helak edeceğiz
16. الظَّالِمِينَ (ELƵELMYN) = Z-Zālimīne : zalimleri
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَالَ: dediler ki | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | لِرُسُلِهِمْ: elçilerine | لَنُخْرِجَنَّكُمْ: ya sizi mutlaka çıkarırız | مِنْ: -dan | أَرْضِنَا: yurdumuz- | أَوْ: ya da | لَتَعُودُنَّ: dönersiniz | فِي: | مِلَّتِنَا: bizim dinimize | فَأَوْحَىٰ: şöyle vahyetti | إِلَيْهِمْ: onlara | رَبُّهُمْ: Rableri | لَنُهْلِكَنَّ: mutlaka helak edeceğiz | الظَّالِمِينَ: zalimleri |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقال WGEL dediler ki | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | لرسلهم LRSLHM elçilerine | لنخرجنكم LNḢRCNKM ya sizi mutlaka çıkarırız | من MN -dan | أرضنا ÊRŽNE yurdumuz- | أو ÊW ya da | لتعودن LTAWD̃N dönersiniz | في FY | ملتنا MLTNE bizim dinimize | فأوحى FÊWḪ şöyle vahyetti | إليهم ÎLYHM onlara | ربهم RBHM Rableri | لنهلكن LNHLKN mutlaka helak edeceğiz | الظالمين ELƵELMYN zalimleri |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳāle: dediler ki | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | lirusulihim: elçilerine | lenuḣricennekum: ya sizi mutlaka çıkarırız | min: -dan | erDinā: yurdumuz- | ev: ya da | leteǔdunne: dönersiniz | : | milletinā: bizim dinimize | feevHā: şöyle vahyetti | ileyhim: onlara | rabbuhum: Rableri | lenuhlikenne: mutlaka helak edeceğiz | Z-Zālimīne: zalimleri |
Kırık Meal (Transcript) : |WGEL: dediler ki | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | LRSLHM: elçilerine | LNḢRCNKM: ya sizi mutlaka çıkarırız | MN: -dan | ÊRŽNE: yurdumuz- | ÊW: ya da | LTAWD̃N: dönersiniz | FY: | MLTNE: bizim dinimize | FÊWḪ: şöyle vahyetti | ÎLYHM: onlara | RBHM: Rableri | LNHLKN: mutlaka helak edeceğiz | ELƵELMYN: zalimleri |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kâfir olanlar, peygamberlerine dediler ki: Ya sizi yurdumuzdan çıkarırız, yahut da bizim dinimize dönersiniz. Rableri, onlara vahyetti: Mutlaka zalimleri helak edeceğiz.
Adem Uğur : Kâfir olanlar peygamberlerine dediler ki: "Elbette sizi ya yurdumuzdan çıkaracağız, ya da mutlaka dinimize döneceksiniz!" Rableri de onlara: "Zalimleri mutlaka helâk edeceğiz!" diye vahyetti.
Ahmed Hulusi : Hakikat bilgisini inkâr edenler (egosuyla yaşayanlar) Rasûllerine dedi ki: "(Ya) sizi bölgemizden çıkaracağız yahut bizim inancımıza döneceksiniz". . . Rableri, onlara vahyetti ki: "Zâlimleri elbette helâk edeceğiz. "
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler, Rasullerine: 'Elbette sizi, ya yurdumuzdan çıkaracağız, ya da, mutlaka dinimize döneceksiniz, bizim hayat tarzımızı benimseyeceksin' dediler. Rableri de onlara: 'Baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimleri mutlaka helâk edeceğiz' diye vahyetti.
Ahmet Varol : İnkar edenler peygamberlerine: 'Kesinlikle ya sizi toprağımızdan çıkaracağız ya da bizim dinimize döneceksiniz' dediler. Bunun üzerine Rableri onlara şöyle vahyetti: 'Zalimleri mutlaka helak edeceğiz.
Ali Bulaç : İnkâr edenler, resullerine dediler ki: "Muhakkak (ya) sizi kendi toprağımızdan süreceğiz veya dinimize geri döneceksiniz." Böylelikle Rableri kendilerine vahyetti ki: "Şüphesiz biz, zulmedenleri helak edeceğiz.
Ali Fikri Yavuz : O (Peygamberleri) inkâr edenler, Peygamberlerine şöyle dediler: “- Çaresi yok, muhakkak sizi, ya yurdumuzdan çıkaracağız, yahut dinimize dönersiniz. Bunun üzerine o Peygamberlere, Rableri şöyle vahy etti: “- O zalimleri muhakkak surette helâk edeceğiz;
Bekir Sadak : (13-14) Inkar edenler, peygamberlerine: «Ya bizim dinimize donersiniz ya da sizi memleketimizden cikaririz» dediler. Rableri peygamberlere: «Biz, haksizlik edenleri yok edecegiz, onlardan sonra yeryuzune sizi yerlestirecegiz. Bu, makamimdan ve tehdidimden korkanlar icindir.» diye vahyetti.
Celal Yıldırım : İnkâra sapanlar, peygamberlerine, «and olsun, ya sizi yurdumuzdan çıkarırız, ya da bizim dinimize dönersiniz !» diyerek (tehdîdde bulundular). Bu sebeple Rabları onlara ; «Şanıma and olsun ki, zâlimleri elbette yok edeceğiz» diye vahyetti.
Diyanet İşleri : İnkâr edenler, peygamberlerine; “Andolsun, ya sizi yurdumuzdan çıkaracağız, ya da bizim dinimize dönersiniz” dediler. Rableri de onlara şöyle vahyetti: “Biz zalimleri mutlaka yok edeceğiz.”
Diyanet İşleri (eski) : (13-14) İnkar edenler, peygamberlerine: 'Ya bizim dinimize dönersiniz ya da sizi memleketimizden çıkarırız' dediler. Rableri peygamberlere: 'Biz, haksızlık edenleri yok edeceğiz, onlardan sonra yeryüzüne sizi yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkanlar içindir.' diye vahyetti.
Diyanet Vakfi : Kâfir olanlar peygamberlerine dediler ki: «Elbette sizi ya yurdumuzdan çıkaracağız, ya da mutlaka dinimize döneceksiniz!» Rableri de onlara: «Zalimleri mutlaka helâk edeceğiz!» diye vahyetti.
Edip Yüksel : İnkarcılar elçilerine, 'Ya bizim dinimize geri dönersiniz ya da sizi yurdumuzdan kovarız!,' dediler. Rab'leri onlara, 'Zalimleri yok edeceğiz,' diye vahyetti,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İnkâr edenler peygamberlerine dediler ki: «Ya sizi mutlaka yurdumuzdan çıkaracağız, ya da mutlaka dinimize döneceksiniz!» Rableri de onlara: «Zâlimleri mutlaka helak edeceğiz» diye vahyetti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İnkar edenler de peygamberlerine dediler ki: «Ya mutlaka sizi toprağımızdan çıkaracağız yahut milletimize dönersiniz!» Rableri de onlara şöyle vahyetti: «Kesinlikle zalimleri helak edeceğiz;
Elmalılı Hamdi Yazır : Küfredenler de resullerine dediler ki mutlak ve mutlak sizi toprağımızdan çıkarırız, yâhud ki milletimize dönersiniz, rabları da onlara şöyle vahiy verdi ki muhakkak ve muhakkak zalimleri ihlâk edeceğiz
Fizilal-il Kuran : Kâfirler, peygamberlerine «Ya dinimize dönersiniz, ya da sizi yurdumuzdan kovarız» dediler. Fakat Rabbleri, onlara vahiy yolu ile bildirdi ki, «Biz zalimleri kesinlikle yokedeceğiz.»
Gültekin Onan : Küfredenler resullerine dediler ki: "Muhakkak (ya) sizi kendi toprağımızdan süreceğiz veya dinimize geri döneceksiniz." Böylelikle rableri kendilerine vahyetti ki: "Şüphesiz biz, zulmedenleri helak edeceğiz."
Hakkı Yılmaz : (13,14) "Ve kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden kimseler, elçilerine: “Ya sizi kesinlikle yurdumuzdan çıkaracağız, ya da kesinlikle bizim dinimize/ yaşam tarzımıza döneceksiniz!” dediler. Rableri de elçilerine: “Biz şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanları kesinlikle değişime/ yıkıma uğratacağız ve onlardan sonra sizi kesinlikle o yere yerleştireceğiz. Bu, makamımdan ve tehdidimden korkan içindir” diye vahyetti. "
Hasan Basri Çantay : O küfredenler, peygamberlerine (şöyle) dediler: «Elbette ve elbette sizi ya yurdumuzdan çıkaracağız, yahud mutlak ve mutlak dînimize döneceksiniz». Bunun üzerine Rableri kendilerine (o peygamberlere): «O zaalimleri muhakkak helak edeceğiz» diye vahyetdi.
Hayrat Neşriyat : Fakat inkâr edenler, peygamberlerine dedi ki: 'Ya sizi mutlaka memleketimizden çıkarırız, ya da kesinlikle dînimize dönersiniz!' Bunun üzerine Rableri onlara (o peygamberlere) şöyle vahyetti: '(Biz) o zâlimleri muhakkak helâk edeceğiz!'
İbni Kesir : Küfredenler peygamberlerine dediler ki: Ya bizim dinimize dönersiniz, ya da sizi memleketimizden çıkarırız. Rabbları da onlara vahyetti ki: Biz,
İskender Evrenosoğlu : Kâfirler, resûllerine dediler ki: “Sizi mutlaka arzımızdan (ülkemizden) çıkaracağız veya mutlaka bizim dînimize döneceksiniz.” Bunun üzerine onlara Rab'leri: “Mutlaka zalimleri helâk edeceğiz.” diye vahyetti.
Muhammed Esed : Ama hakkı inkar eden toplumlar, elçilerine şöyle dediler: "Ya bizim yolumuza dönersiniz, ya da kesinlikle sizi ülkemizden sürüp çıkarırız!" Bunun üzerine Rableri elçilerine: "Biz bu zalimleri mutlaka tepeleyeceğiz!" diye vahyetti,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve kâfir olanlar, peygamberlerine dediler ki: «Elbette sizi yurdumuzdan çıkarırız, veyahut bizim milletimize dönüverirsiniz.» Artık Rableri de onlara vahyetti ki: «Elbette biz o zalimleri helâk edeceğiz.»
Ömer Öngüt : Kâfirler peygamberlerine: “Elbette ki biz sizi ya memleketimizden çıkarırız ya da mutlaka bizim dinimize dönersiniz. ” dediler. Rableri de onlara: “Biz zâlimleri mutlaka helâk edeceğiz. ” diye vahyetti.
Şaban Piriş : Kafir olanlar ise, Peygamberlerine : -Ya bizim yolumuza geri dönersiniz ya da sizi ülkemizden çıkarırız, dediler. Rab’leri peygamberlere şöyle vahyetti: -Zalimleri elbette helak edeceğiz,
Suat Yıldırım : (13-14) Kâfirler resullerine dediler ki: "Ya sizi yurdumuzdan kovarız, yahut bizim dinimize dönersiniz." Rab’leri de onlara vahyetti ki: "Elbette Biz o zalimleri imha edeceğiz ve onlardan sonra o ülkeye sizi yerleştireceğiz. İşte bu, huzuruma çıkmaktan ve uyardığım azaptan çekinenler içindir."
Süleyman Ateş : İnkâr edenler, elçilerine dediler ki: "Ya sizi mutlaka yurdumuzdan çıkarırız, ya da bizim dinimize dönersiniz!" Rableri de onlara şöyle vahyetti, "zâlimleri mutlaka helâk edeceğiz!"
Tefhim-ul Kuran : Küfre sapanlar, peygamberlerine dediler ki: «Hiç tartışmasız sizi kendi toprağımızdan süreceğiz ya da dinimize geri döneceksiniz.» Böylelikle Rableri kendilerine vahyetti ki: «Hiç şüphesiz biz, zulmedenleri helak edeceğiz,»
Ümit Şimşek : İnkâr edenler ise, peygamberlerine, 'Ya bizim dinimize girersiniz, ya da sizi yurdumuzdan çıkarırız' dediler. Rableri de onlara şöyle vahyetti: Biz zalimleri helâk edeceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk : Küfre sapanlar kendi resullerine şöyle dediler: "Ya tam bir biçimde bizim milletimize dönersiniz yahut da sizi yurdumuzdan mutlaka çıkarırız." Rableri de onlara şunu vahyetti: "Zalimleri muhakkak helâk edeceğiz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}