İbni Kesir Meali |
|
De ki: Bana vahyolundu ki; cinnlerden bir topluluk onu dinlemiş ve; doğrusu biz, hayrete düşüren bir Kur'an dinledik, demişlerdir.(72:1) | |
O, doğru yola iletiyor. Biz de ona iman ettik. Ve Rabbımıza hiç bir şeyi şirk koşmayacağız.(72:2) | |
Muhakkak ki Rabbımızın şanı yücedir. O; eş ve çocuk edinmemiştir.(72:3) | |
Doğrusu bizim beyinsizimiz; Allah'a karşı yalanlar söylüyormuş.(72:4) | |
Doğrusu öyle zannettik ki; insanlar ve cinnler Allah'a karşı asla yalan söylemezler.(72:5) | |
Doğrusu insanlardan bazı kimseler; cinnlerden bir takım kimselere sığınırlardı da onların azgınlıklarını artırırlardı.(72:6) | |
Doğrusu onlar da sizin sandığınız gibi, Allah'ın yeniden kimseyi diriltemeyeceğini sandılar.(72:7) | |
Doğrusu biz; göğü yokladık da, onu sert bekçiler ve alevlerle doldurulmuş bulduk.(72:8) | |
Doğrusu biz; göğün dinlenebileceği bir yerinde oturmuştuk; ama şimdi kim onu dinleyecek olursa, kendisini gözetleyen bir alev buluyor.(72:9) | |
Doğrusu biz bilmiyoruz; yeryüzünde onlara kötülük mü dilenmiştir, yoksa Rabbları onlara iyilik mi dilemiştir?(72:10) | |
Gerçekten aramızda salihler de vardır ve bundan aşağı olanlar da. Biz, türlü türlü yollara ayrılmışız.(72:11) | |
Doğrusu biz, yeryüzünde kalsak da Allah'ı aciz bırakamayacağımızı, kaçsak da O'nu asla aciz bırakamayacağımızı anladık.(72:12) | |
Doğrusu biz, hidayeti işittiğimizde ona inandık. Kim Rabbına iman ederse; o, ecrinin eksiltilmesinden ve kendisine haksızlık edilmesinden korkmaz.(72:13) | |
İçimizden teslim olanlar da vardır, kendilerine yazık edenler de. Kim teslim olursa; işte onlar, doğru yolu aramış olanlardır.(72:14) | |
Kendilerine yazık edenlere gelince; onlar da cehenneme odun oldular.(72:15) | |
Şayet onlar, yol üzerinde istikameti bulmuş olsalardı; onlara bol bol su içirirdik.(72:16) | |
Ki onları bununla tecrübe edelim. Kim Rabbının zikrinden yüz çevirirse; onu, gittikçe artan bir azaba uğratır.(72:17) | |
Muhakkak ki mescidler, Allah içindir. Öyleyse Allah ile beraber başkasına ibadet etmeyin.(72:18) | |
Doğrusu Allah'ın kulu, kalkıp O'na yalvarınca; neredeyse çevresinde keçe gibi oluyorlardı.(72:19) | |
De ki: Ben; ancak Rabbıma yalvarırım. Ve O'na hiç kimseyi ortak koşmam.(72:20) | |
De ki: Ben; size zarar vermeye de, iyilik yapmaya da muktedir değilim.(72:21) | |
De ki: Doğrusu kimse beni, Allah'a karşı savunamaz. Ve ben, O'ndan başka bir sığınak da bulamam.(72:22) | |
Benim vazifem; ancak Allah katından olanı ve O'nun risaletlerini tebliğ etmektir. Kim, Allah'a ve Rasulüne isyan ederse; muhakkak ki onun için, cehennem ateşi vardır. Orada ebediyyen kalacaklardır.(72:23) | |
Nihayet kendilerine vaadedilenleri gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.(72:24) | |
De ki: Size vaadedilen yakın mıdır, yoksa Rabbım onu uzun süreli mi kılmıştır bilemiyorum.(72:25) | |
Gaybı bilendir. Gaybını kimseye açıklamaz.(72:26) | |
Ancak beğenip seçtiği bir peygamber müstesnadır. Çünkü onun önünden ve ardından gözcüler koyar.(72:27) | |
Ta ki Rabblarının risaletlerini, gerçekten tebliğ etmiş olduklarını bilsin. Onların yaptıklarını kuşatmış ve her şeyi bir sayı ile saymıştır.(72:28) | |