» 72 / Cin  11:

Kuran Sırası: 72
İniş Sırası: 40
Cin Suresi = Cin Suresi
Cinlerden bir grubun Kur’an’i dinleyerek dogru yola girmeleri bulmalari anlatildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَأَنَّا (WÊNE) = ve ennā : bize gelince
2. مِنَّا (MNE) = minnā : bizden vardır
3. الصَّالِحُونَ (ELṦELḪWN) = S-SāliHūne : iyiler (de)
4. وَمِنَّا (WMNE) = ve minnā : ve bizden vardır
5. دُونَ (D̃WN) = dūne : başkası (da)
6. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : bundan
7. كُنَّا (KNE) = kunnā : biz
8. طَرَائِقَ (ŦREÙG) = Tarāiḳa : yollardayız
9. قِدَدًا (GD̃D̃E) = ḳideden : çeşitli
bize gelince | bizden vardır | iyiler (de) | ve bizden vardır | başkası (da) | bundan | biz | yollardayız | çeşitli |

[] [] [ṦLḪ] [] [D̃WN] [] [KWN] [ŦRG] [GD̃D̃]
WÊNE MNE ELṦELḪWN WMNE D̃WN Z̃LK KNE ŦREÙG GD̃D̃E

ve ennā minnā S-SāliHūne ve minnā dūne ƶālike kunnā Tarāiḳa ḳideden
وأنا منا الصالحون ومنا دون ذلك كنا طرائق قددا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأنا | WÊNE ve ennā bize gelince And that [we]
منا | MNE minnā bizden vardır among us
الصالحون ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪWN S-SāliHūne iyiler (de) (are) the righteous
ومنا | WMNE ve minnā ve bizden vardır and among us
دون د و ن | D̃WN D̃WN dūne başkası (da) (are) other than
ذلك | Z̃LK ƶālike bundan that.
كنا ك و ن | KWN KNE kunnā biz We
طرائق ط ر ق | ŦRG ŦREÙG Tarāiḳa yollardayız (are on) ways
قددا ق د د | GD̃D̃ GD̃D̃E ḳideden çeşitli different.

72:11 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

bize gelince | bizden vardır | iyiler (de) | ve bizden vardır | başkası (da) | bundan | biz | yollardayız | çeşitli |

[] [] [ṦLḪ] [] [D̃WN] [] [KWN] [ŦRG] [GD̃D̃]
WÊNE MNE ELṦELḪWN WMNE D̃WN Z̃LK KNE ŦREÙG GD̃D̃E

ve ennā minnā S-SāliHūne ve minnā dūne ƶālike kunnā Tarāiḳa ḳideden
وأنا منا الصالحون ومنا دون ذلك كنا طرائق قددا

[] [] [ص ل ح] [] [د و ن] [] [ك و ن] [ط ر ق] [ق د د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأنا | WÊNE ve ennā bize gelince And that [we]
Vav,,Nun,Elif,
6,,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان» و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
منا | MNE minnā bizden vardır among us
Mim,Nun,Elif,
40,50,1,
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
جار ومجرور
الصالحون ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪWN S-SāliHūne iyiler (de) (are) the righteous
Elif,Lam,Sad,Elif,Lam,Ha,Vav,Nun,
1,30,90,1,30,8,6,50,
N – nominative masculine plural active participle
اسم مرفوع
ومنا | WMNE ve minnā ve bizden vardır and among us
Vav,Mim,Nun,Elif,
6,40,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
جار ومجرور
دون د و ن | D̃WN D̃WN dūne başkası (da) (are) other than
Dal,Vav,Nun,
4,6,50,
LOC – accusative location adverb
ظرف مكان منصوب
ذلك | Z̃LK ƶālike bundan that.
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
كنا ك و ن | KWN KNE kunnā biz We
Kef,Nun,Elif,
20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
طرائق ط ر ق | ŦRG ŦREÙG Tarāiḳa yollardayız (are on) ways
Tı,Re,Elif,,Gaf,
9,200,1,,100,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
قددا ق د د | GD̃D̃ GD̃D̃E ḳideden çeşitli different.
Gaf,Dal,Dal,Elif,
100,4,4,1,
ADJ – accusative masculine plural indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَأَنَّا: bize gelince | مِنَّا: bizden vardır | الصَّالِحُونَ: iyiler (de) | وَمِنَّا: ve bizden vardır | دُونَ: başkası (da) | ذَٰلِكَ: bundan | كُنَّا: biz | طَرَائِقَ: yollardayız | قِدَدًا: çeşitli |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وأنا WÊNE bize gelince | منا MNE bizden vardır | الصالحون ELṦELḪWN iyiler (de) | ومنا WMNE ve bizden vardır | دون D̃WN başkası (da) | ذلك Z̃LK bundan | كنا KNE biz | طرائق ŦREÙG yollardayız | قددا GD̃D̃E çeşitli |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ennā: bize gelince | minnā: bizden vardır | S-SāliHūne: iyiler (de) | ve minnā: ve bizden vardır | dūne: başkası (da) | ƶālike: bundan | kunnā: biz | Tarāiḳa: yollardayız | ḳideden: çeşitli |
Kırık Meal (Transcript) : |WÊNE: bize gelince | MNE: bizden vardır | ELṦELḪWN: iyiler (de) | WMNE: ve bizden vardır | D̃WN: başkası (da) | Z̃LK: bundan | KNE: biz | ŦREÙG: yollardayız | GD̃D̃E: çeşitli |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve gerçekten bizden temiz kişiler de vardı, içimizde, böyle olmayanlar da vardı; ayrı ayrı yollar tutmuştuk.
Adem Uğur : Gerçekten biz, -kimimiz sâlih kişiler, kimimiz ise bunlardan aşağıda olmak üzere- türlü türlü yollar tutmuştuk.
Ahmed Hulusi : "Bizden sâlihler vardır; yine bizden, ondan (Sâlihlik mertebesinden) aşağı olanlar da vardır. . . Biz çok çeşitli tarîkler (türleri - yapıları anlayışları farklı, kozmopolit halk) olduk. "
Ahmet Tekin : 'Bizden bir kısmı dindar, ahlâklı, hayır-hasenat sahibi, mü’min, sâlih kimseler. Bir kısmı da bunlardan aşağıda olmak üzere, muhtelif cemaatler halindeyiz.'
Ahmet Varol : Gerçek şu ki, bizden salih olanlar da var, bunun aşağısında olanlar da. Biz, çeşit çeşit yollara ayrılmış gruplardık.
Ali Bulaç : "Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz."
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu, biz cinlerin içinde, mümin olanlar da var, içimizden bundan aşağı (kâfirler) olan da var. (Allah’a iman etmezden önce) çeşit çeşit mezheplere ayrılmış idik.
Bekir Sadak : «Dogrusu aramizda iyiler de vardir, bundan asagi bulunanlar da vardir. Biz, turlu turlu yolda olan topluluklardik.
Celal Yıldırım : Ve doğrusu bizden iyi-yararlı kişiler de var ve onların ötesinde alçaklar da vardır. Bizler ayrı ayrı yollar tutmuşuzdur.
Diyanet İşleri : “Doğrusu içimizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Doğrusu aramızda iyiler de vardır, bundan aşağı bulunanlar da vardır. Biz, türlü türlü yolda olan topluluklardık.'
Diyanet Vakfi : Gerçekten biz, -kimimiz sâlih kişiler, kimimiz ise bunlardan aşağıda olmak üzere- türlü türlü yollar tutmuştuk.
Edip Yüksel : 'Aramızda erdemliler de var, bunun aşağısında olanlar da var; biz çeşitli tarikatlara(yollara) ayrıldık. '
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Doğrusu bizler; bizden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Biz çeşitli yollara ayrılmışız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Doğrusu bizler: Bizlerden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Dilim dilim tarikatlar olmuşuz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve doğrusu bizler: bizlerden salih olanlar da var, olmıyanlar da var dilim dilim tarikatler olmuşuz
Fizilal-il Kuran : Aramızda iyiler de var, bu düzeye erişememiş olanlar da var; farklı yollara ayrıldık.
Gültekin Onan : "Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz.
Hakkı Yılmaz : "Şüphesiz bizler; bizlerden bir kısmı sâlihlerdendir, bizden bazıları da bunun aşağısındandır. Biz, çeşit çeşit yollarda idik. "
Hasan Basri Çantay : «Hakıykaten biz, kimimiz salâha ermiş (iyi kişi) leriz, kimimiz ise bunlardan aşağıdır. Çeşid çeşid yollar (a saahib) olmuşuz».
Hayrat Neşriyat : 'Doğrusu biz ise, bizden sâlih olanlar da vardır ve bizden bundan aşağıda olanlar(böyle sâlih olmayanlar) da vardır. Farklı farklı yollar(da gider) olmuşuz.'
İbni Kesir : Gerçekten aramızda salihler de vardır ve bundan aşağı olanlar da. Biz, türlü türlü yollara ayrılmışız.
İskender Evrenosoğlu : Ve gerçekten biz, bir kısmımız salihleriz ve bizden bir kısmımız bunun dışında. Biz ayrı ayrı yollarda (olan topluluklar) olduk.
Muhammed Esed : tıpkı, içimizden bazıları (nasıl) dürüst ve erdemli olurken bazılarımızın da bunun (çok çok) aşağısında kaldı(ğını bilmediğimiz gibi). Biz her zaman birbirinden çok farklı yollar/yöntemler izledik.
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve şüphe yok ki bizden sâlih kimseler vardır ve bizden onun dûnunda olanlar da vardır. Biz müteferrik cemaatler olmuşuzdur.»
Ömer Öngüt : "Biz cinlerin içinde sâlih müminler de vardır, bundan aşağı bulunanlar da vardır. Biz çeşit çeşit fırkalara ayrılmış topluluklardık. "
Şaban Piriş : İçimizden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Biz, türlü türlü yollara ayrılmışız.
Suat Yıldırım : "Bizden iyi kimseler olduğu gibi, iyi olmayanlar da var. Biz türlü türlü yollar tutmuşuz.
Süleyman Ateş : Bize gelince, bizden iyiler de var ve bizden başka türlü olan da var. Biz çeşitli yollara ayrıldık.
Tefhim-ul Kuran : «Gerçek şu ki, bizden salih olanlar da vardır ve bizden bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz.»
Ümit Şimşek : 'İçimizden iyi kimseler de var, iyi olmayanlar da. Biz de bölük bölük olup çeşitli yollar tutmuşuzdur.
Yaşar Nuri Öztürk : "Şu da bir gerçek ki, bizden hayra yönelenler/barışçılar vardır; ama bizden, başka türlü olanlar da vardır. Dilim dilim yollar olmuşuz biz."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}