V – 3rd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
إلى
|
ÎL
ilā
to
,Lam,, ,30,,
P – preposition حرف جر
الرشد
ر ش د | RŞD̃
ELRŞD̃
r-ruşdi
doğru yola
the right way,
Elif,Lam,Re,Şın,Dal, 1,30,200,300,4,
N – genitive masculine noun اسم مجرور
فآمنا
ا م ن | EMN
F ËMNE
fe āmennā
ve inandık
so we believe
Fe,,Mim,Nun,Elif, 80,,40,50,1,
CAUS – prefixed particle of cause V – 1st person plural (form IV) perfect verb PRON – subject pronoun الفاء سببية فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
به
|
BH
bihi
ona
in it,
Be,He, 2,5,
P – prefixed preposition bi PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun جار ومجرور
ولن
|
WLN
velen
artık
and never
Vav,Lam,Nun, 6,30,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) NEG – negative particle الواو عاطفة حرف نفي
نشرك
ش ر ك | ŞRK
NŞRK
nuşrike
ortak koşmayacağız
we will associate
Nun,Şın,Re,Kef, 50,300,200,20,
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb, subjunctive mood فعل مضارع منصوب
بربنا
ر ب ب | RBB
BRBNE
birabbinā
Rabbimize
with our Lord
Be,Re,Be,Nun,Elif, 2,200,2,50,1,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine noun PRON – 1st person plural possessive pronoun جار ومجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
أحدا
ا ح د | EḪD̃
ÊḪD̃E
eHaden
hiç kimseyi
anyone.
,Ha,Dal,Elif, ,8,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |يَهْدِي: iletiyor | إِلَى: | الرُّشْدِ: doğru yola | فَامَنَّا: ve inandık | بِهِ: ona | وَلَنْ: artık | نُشْرِكَ: ortak koşmayacağız | بِرَبِّنَا: Rabbimize | أَحَدًا: hiç kimseyi |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يهدي YHD̃Yiletiyor | إلى ÎL | الرشد ELRŞD̃doğru yola | فآمنا F ËMNEve inandık | به BHona | ولن WLNartık | نشرك NŞRKortak koşmayacağız | بربنا BRBNERabbimize | أحدا ÊḪD̃Ehiç kimseyi |
Kırık Meal (Okunuş) : |yehdī: iletiyor | ilā: | r-ruşdi: doğru yola | fe āmennā: ve inandık | bihi: ona | velen: artık | nuşrike: ortak koşmayacağız | birabbinā: Rabbimize | eHaden: hiç kimseyi |
Kırık Meal (Transcript) : |YHD̃Y: iletiyor | ÎL: | ELRŞD̃: doğru yola | F ËMNE: ve inandık | BH: ona | WLN: artık | NŞRK: ortak koşmayacağız | BRBNE: Rabbimize | ÊḪD̃E: hiç kimseyi |
Abdulbaki Gölpınarlı : Doğru yolu göstermede, derken inandık ona ve kesin olarak hiçbir kimseyi, Rabbimize ortak saymayacağız.
Adem Uğur : Doğru yola iletiyor, ona iman ettik. (Artık) kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız.
Ahmed Hulusi : "(O,) rüşde (olgunluğa) yönlendiriyor. Bu sebeple iman ettik Ona! Rabbimize hiç kimseyi asla ortak tutmayacağız. "
Ahmet Tekin : 'Doğru, huzurlu ve aydınlık yola ileten bir kitap. Biz o kitaba, Kur’ân’a iman ettik. Hiç kimseyi, ilâhlığında, otoritesinde, mülkünde, tasarruflarında Rabbimize asla ortak koşmayacağız.'
Ahmet Varol : O (Kur'an) doğruluğa iletiyor. Biz de ona iman ettik. Artık Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.
Ali Bulaç : "O (Kur'an), 'gerçeğe ve doğruya' yöneltip iletiyor. Bu yüzden ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız."
Ali Fikri Yavuz : Hidayete erdiriyor, biz de ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize asla hiç kimseyi ortak koşmıyacağız.
Bekir Sadak : (1-2) De ki: «Cinlerden bir toplulugun Kuran'i dinledigi bana vahyolundu; onlar soyle demislerdir.» «Dogrusu biz, dogru yola goturen, hayrete dusuren bir Kuran dinledik de ona inandik; biz, Rabbimize hicbir seyi ortak kosmayacagiz.»
Celal Yıldırım : Öyle bir Kur'ân ki, doğruya götürür. Biz ona inandık. Artık hiçbir şeyi Rabbımıza ortak koşmayız.
Diyanet İşleri : (1-2) (Ey Muhammed!) De ki: “Bana cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: “Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.”
Diyanet İşleri (eski) : (1-2) De ki: 'Cinlerden bir topluluğun Kuran'ı dinlediği bana vahyolundu; onlar şöyle demişlerdir;' 'Doğrusu biz, doğru yola götüren, hayrete düşüren bir Kuran dinledik de ona inandık; biz, Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.'
Diyanet Vakfi : (1-2) (Resûlüm!) De ki: Cinlerden bir topluluğun (benim okuduğum Kur'an'ı) dinleyip de şöyle söyledikleri bana vahyolunmuştur: Gerçekten biz, doğru yola ileten hârikulâde güzel bir Kur'an dinledik de ona iman ettik. (Artık) kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız.
Edip Yüksel : 'O doğruya iletiyor ve biz ona inandık; bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O Kur'ân hidayete erdiriyor, biz de ona iman ettik. Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Doğru yola iletiyor. Biz de ona iman ettik, Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Rüşde irdiriyor, biz de ona iyman eyledik, rabbımıza hiç kimseyi şerik koşmıyacağız
Fizilal-il Kuran : O doğru yola iletiyor. Hemen inandık ona. Artık Rabbimize hiçbir ortak koşmayacağız.
Gültekin Onan : "O (Kuran), 'gerçeğe ve doğruya' yöneltip iletiyor. Bu yüzden ona inandık. Bundan böyle rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız."
Hakkı Yılmaz : (1-2) De ki: Bana vahyedildi ki, şüphesiz yabancılardan bir grup Kur’ân dinleyip de: “Şüphesiz biz, rüşde kılavuzluk eden hayret verici bir Kur’ân dinledik. Bundan dolayı, biz ona iman ettik ve Rabbimize hiçbir şeyi asla ortak koşmayacağız.
Hasan Basri Çantay : «ki o, Hakka ve doğruya götürüyor. Bundan dolayı biz de ona îman etdik. Rabbimize (bundan sonra) hiçbir (şey') i asla ortak tutmayacağız».
Hayrat Neşriyat : (Ve demişler ki:) '(O Kur’ân) doğru yola götürüyor; artık (biz de) ona îmân ettik. Ve Rabbimize hiçbir şeyi aslâ ortak koşmayacağız!'
İbni Kesir : O, doğru yola iletiyor. Biz de ona iman ettik. Ve Rabbımıza hiç bir şeyi şirk koşmayacağız.
İskender Evrenosoğlu : “O (Kur'ân), irşada ulaştırır, artık biz, O'na îmân ettik ve artık kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayız.”
Muhammed Esed : doğru ile eğriyi ayırd etme bilincine bizi ulaştıran (bir hitabe); ve böylece ona iman ettik. Ve artık Rabbimizden başka kimseye asla ilahlık yakıştırmayacağız,
Ömer Nasuhi Bilmen : «Doğru yola rehberlik ediyor, artık biz ona imân ettik ve Rabbimize hiçbir kimseyi ortak tutmayacağız.»
Ömer Öngüt : "O, hakka ve doğru yola götürüyor. Bundan dolayı biz de ona iman ettik. Biz Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız. "
Şaban Piriş : Doğru yolu gösteriyor. Biz ona iman ettik. Rabbimiz'e hiç kimseyi ortak tutmayacağız.
Suat Yıldırım : (1-7) De ki: Bana vahyolunduğuna göre bir cin cemaati Kur’ân’ı dinledikten sonra şöyle dediler: "Biz gerçekten, doğru yolu gösteren harikulade bir Kur’ân dinledik. Bundan böyle Rabbimize asla bir şerik tanımayacağız. Rabbimizin şanı çok yücedir, O ne eş, ne de çocuk edinmiştir. Meğer içimizden birtakım cahiller, Allah hakkında gerçek olmayan sözler söylüyormuş! Biz de saf saf, insanları ve cinleri, Allah hakkında yalan söylemez sanmışız! Meğer bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp, böylece onları daha da azgın hale getirmişler! Onlar da, sizin zannettiğiniz gibi, Allah’ın ölen hiçbir kimseyi diriltmeyeceğini zannetmişler.
Süleyman Ateş : Doğru yola iletiyor, ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.
Tefhim-ul Kuran : «O (Kur'an), 'gerçeğe ve doğruya' yöneltip iletiyor. Bu yüzden biz ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.»
Ümit Şimşek : 'O doğru yola iletiyor; biz de ona iman ettik. Artık Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.
Yaşar Nuri Öztürk : "Doğruya ve hayra kılavuzluyor. Biz de inandık ona. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]