» 31 / Lokman  24:

Kuran Sırası: 31
İniş Sırası: 57
Lokman Suresi = Lokman Suresi
ismini Allah’in Hz. Lokman’a verdigi hikmetten bahseden 12. ayetten almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. نُمَتِّعُهُمْ (NMTAHM) = numettiǔhum : onları yaşatırız
2. قَلِيلًا (GLYLE) = ḳalīlen : biraz
3. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
4. نَضْطَرُّهُمْ (NŽŦRHM) = neDTarruhum : süreriz
5. إِلَىٰ (ÎL) = ilā :
6. عَذَابٍ (AZ̃EB) = ǎƶābin : bir azaba
7. غَلِيظٍ (ĞLYƵ) = ğalīZin : kaba
onları yaşatırız | biraz | sonra | süreriz | | bir azaba | kaba |

[MTA] [GLL] [] [ŽRR] [] [AZ̃B] [ĞLƵ]
NMTAHM GLYLE S̃M NŽŦRHM ÎL AZ̃EB ĞLYƵ

numettiǔhum ḳalīlen ṧumme neDTarruhum ilā ǎƶābin ğalīZin
نمتعهم قليلا ثم نضطرهم إلى عذاب غليظ

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
نمتعهم م ت ع | MTA NMTAHM numettiǔhum onları yaşatırız We grant them enjoyment
قليلا ق ل ل | GLL GLYLE ḳalīlen biraz (for) a little,
ثم | S̃M ṧumme sonra then
نضطرهم ض ر ر | ŽRR NŽŦRHM neDTarruhum süreriz We will force them
إلى | ÎL ilā to
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābin bir azaba a punishment
غليظ غ ل ظ | ĞLƵ ĞLYƵ ğalīZin kaba severe.

31:24 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onları yaşatırız | biraz | sonra | süreriz | | bir azaba | kaba |

[MTA] [GLL] [] [ŽRR] [] [AZ̃B] [ĞLƵ]
NMTAHM GLYLE S̃M NŽŦRHM ÎL AZ̃EB ĞLYƵ

numettiǔhum ḳalīlen ṧumme neDTarruhum ilā ǎƶābin ğalīZin
نمتعهم قليلا ثم نضطرهم إلى عذاب غليظ

[م ت ع] [ق ل ل] [] [ض ر ر] [] [ع ذ ب] [غ ل ظ]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
نمتعهم م ت ع | MTA NMTAHM numettiǔhum onları yaşatırız We grant them enjoyment
Nun,Mim,Te,Ayn,He,Mim,
50,40,400,70,5,40,
V – 1st person plural (form II) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
قليلا ق ل ل | GLL GLYLE ḳalīlen biraz (for) a little,
Gaf,Lam,Ye,Lam,Elif,
100,30,10,30,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
نضطرهم ض ر ر | ŽRR NŽŦRHM neDTarruhum süreriz We will force them
Nun,Dad,Tı,Re,He,Mim,
50,800,9,200,5,40,
V – 1st person plural (form VIII) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل مضارع و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
إلى | ÎL ilā to
,Lam,,
,30,,
P – preposition
حرف جر
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābin bir azaba a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
غليظ غ ل ظ | ĞLƵ ĞLYƵ ğalīZin kaba severe.
Ğayn,Lam,Ye,Zı,
1000,30,10,900,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |نُمَتِّعُهُمْ: onları yaşatırız | قَلِيلًا: biraz | ثُمَّ: sonra | نَضْطَرُّهُمْ: süreriz | إِلَىٰ: | عَذَابٍ: bir azaba | غَلِيظٍ: kaba |
Kırık Meal (Harekesiz) : |نمتعهم NMTAHM onları yaşatırız | قليلا GLYLE biraz | ثم S̃M sonra | نضطرهم NŽŦRHM süreriz | إلى ÎL | عذاب AZ̃EB bir azaba | غليظ ĞLYƵ kaba |
Kırık Meal (Okunuş) : |numettiǔhum: onları yaşatırız | ḳalīlen: biraz | ṧumme: sonra | neDTarruhum: süreriz | ilā: | ǎƶābin: bir azaba | ğalīZin: kaba |
Kırık Meal (Transcript) : |NMTAHM: onları yaşatırız | GLYLE: biraz | S̃M: sonra | NŽŦRHM: süreriz | ÎL: | AZ̃EB: bir azaba | ĞLYƵ: kaba |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onları az bir müddet geçindiririz de sonra istemedikleri halde onları ağır bir azâba atarız.
Adem Uğur : Onları biraz faydalandırır, sonra kendilerini ağır bir azaba sürükleriz.
Ahmed Hulusi : Kısa süre dünya zevkini yaşarlar. . . Sonra onları, ağır - şiddetli bir azabı yaşamaya mecbur ederiz.
Ahmet Tekin : Onlara biraz zevku safa sürdürürüz. Sonra kendilerini ağır bir azâba sürükleriz.
Ahmet Varol : Onları kısa bir süre geçindirir sonra katı bir azaba atarız.
Ali Bulaç : Biz onları az (bir şey ve zaman) olarak metalandırıp yararlandırırız, sonra onları ağır bir azaba katlandırırız.
Ali Fikri Yavuz : Biz, o kâfirlere (dünyada) biraz zevk ettiririz de, sonra kendilerini ağır bir azaba mecbur tutarız.
Bekir Sadak : Onlari az bir sure gecindiririz, sonra da agir bir azaba surukleriz.
Celal Yıldırım : Onları az bir süre geçindirip yararlandırırız. Sonra da pek ağır bir azaba katlanmaya çaresiz kılarız.
Diyanet İşleri : Biz, onları (dünyada) biraz yararlandırırız. Sonra da onları ağır bir azaba sürükleriz.
Diyanet İşleri (eski) : Onları az bir süre geçindiririz, sonra da ağır bir azaba sürükleriz.
Diyanet Vakfi : Onları biraz faydalandırır, sonra kendilerini ağır bir azaba sürükleriz.
Edip Yüksel : Onları biraz yaşatırız, sonra da ağır bir cezaya süreriz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz onlara biraz zevk ettiririz de sonra kendilerini ağır bir azaba zorlarız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz onlara biraz zevk ettiririz de sonra kendilerini korkunç bir azaba mahkum ederiz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Biz onlara biraz zevk ettiririz de sonra kendilerini galîz bir azâba muztarr kılarız
Fizilal-il Kuran : Onlara biraz geçim sağlar, sonra ağır bir azaba sürükleriz.
Gültekin Onan : Biz onları az (bir şey ve zaman) olarak metalandırıp yararlandırırız, sonra onları ağır bir azaba katlandırırız.
Hakkı Yılmaz : Biz onları biraz yararlandırırız. Sonra kendilerini yoğun bir azaba doğru zorlarız.
Hasan Basri Çantay : Biz onları (dünyâda) biraz geçindirib sonra kendilerini ağır bir azaba (katlanmıya) mecbur edeceğiz.
Hayrat Neşriyat : (Biz) onları azıcık (bir müddet dünyada) faydalandırırız; sonra onları ağır bir azâba(girmeye) mecbur kılarız.
İbni Kesir : Onları az bir süre geçindirir, sonra da katı bir azaba sürükleriz.
İskender Evrenosoğlu : Onları biraz metalandırırız (geçindiririz). Sonra onları ağır bir azaba maruz bırakırız.
Muhammed Esed : Onlara kısa bir süre hayatın zevkini yaşatır, ama sonunda şiddetli bir azaba sürükleriz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onları biraz mütenaim kılarız. Sonra onları en şiddetli bir azaba muztar kılacağızdır.
Ömer Öngüt : Onları az bir süre geçindiririz, sonra kendilerini ağır bir azaba sürükleriz.
Şaban Piriş : Onları biraz geçindiririz. Sonra da onları şiddetli bir azaba uğratırız.
Suat Yıldırım : Biz onlara kısa bir süre ömür sürme imkânı veririz, ondan sonra da şiddetli bir azaba mahkûm ederiz.
Süleyman Ateş : Onları biraz yaşatırız, sonra kaba bir azâba süreriz.
Tefhim-ul Kuran : Biz onları az (bir şey ve zaman) olarak metalandırıp yararlandırırız, sonra da onları ağır bir azaba katlandırırız.
Ümit Şimşek : Onları biraz nasiplendirir, sonra da ağır bir azaba sürükleriz.
Yaşar Nuri Öztürk : Onları birazcık nimetlendiriyoruz. Sonunda hepsini şiddetli bir azaba süreceğiz.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}