V – 2nd person masculine singular imperative verb فعل أمر
سابغات
س ب غ | SBĞ
SEBĞET
sābiğātin
geniş zırhlar
full coats of mail
Sin,Elif,Be,Ğayn,Elif,Te, 60,1,2,1000,1,400,
"N – genitive feminine plural indefinite noun → Coat of Mail" اسم مجرور
وقدر
ق د ر | GD̃R
WGD̃R
ve ḳaddir
ölçülü yap
and measure precisely
Vav,Gaf,Dal,Re, 6,100,4,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 2nd person masculine singular (form II) imperative verb الواو عاطفة فعل أمر
في
|
FY
fī
[of]
Fe,Ye, 80,10,
P – preposition حرف جر
السرد
س ر د | SRD̃
ELSRD̃
s-serdi
dokumasını
the links (of armor),
Elif,Lam,Sin,Re,Dal, 1,30,60,200,4,
N – genitive masculine noun اسم مجرور
واعملوا
ع م ل | AML
WEAMLWE
veǎ'melū
ve (hepiniz) yapın
and work
Vav,Elif,Ayn,Mim,Lam,Vav,Elif, 6,1,70,40,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 2nd person masculine plural imperative verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
صالحا
ص ل ح | ṦLḪ
ṦELḪE
SāliHen
iyi işler
righteousness.
Sad,Elif,Lam,Ha,Elif, 90,1,30,8,1,
N – accusative masculine indefinite active participle اسم منصوب
إني
|
ÎNY
innī
çünkü ben
Indeed, I Am
,Nun,Ye, ,50,10,
ACC – accusative particle PRON – 1st person singular object pronoun حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
بما
|
BME
bimā
of what
Be,Mim,Elif, 2,40,1,
P – prefixed preposition bi REL – relative pronoun جار ومجرور
تعملون
ع م ل | AML
TAMLWN
teǎ'melūne
yaptıklarınızı
you do
Te,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun, 400,70,40,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بصير
ب ص ر | BṦR
BṦYR
beSīrun
görmekteyim
All-Seer.
Be,Sad,Ye,Re, 2,90,10,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |أَنِ: | اعْمَلْ: yap | سَابِغَاتٍ: geniş zırhlar | وَقَدِّرْ: ölçülü yap | فِي: | السَّرْدِ: dokumasını | وَاعْمَلُوا: ve (hepiniz) yapın | صَالِحًا: iyi işler | إِنِّي: çünkü ben | بِمَا: | تَعْمَلُونَ: yaptıklarınızı | بَصِيرٌ: görmekteyim |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أن ÊN | اعمل EAMLyap | سابغات SEBĞETgeniş zırhlar | وقدر WGD̃Rölçülü yap | في FY | السرد ELSRD̃dokumasını | واعملوا WEAMLWEve (hepiniz) yapın | صالحا ṦELḪEiyi işler | إني ÎNYçünkü ben | بما BME | تعملون TAMLWNyaptıklarınızı | بصير BṦYRgörmekteyim |
Kırık Meal (Okunuş) : |eni: | ǎ'mel: yap | sābiğātin: geniş zırhlar | ve ḳaddir: ölçülü yap | fī: | s-serdi: dokumasını | veǎ'melū: ve (hepiniz) yapın | SāliHen: iyi işler | innī: çünkü ben | bimā: | teǎ'melūne: yaptıklarınızı | beSīrun: görmekteyim |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊN: | EAML: yap | SEBĞET: geniş zırhlar | WGD̃R: ölçülü yap | FY: | ELSRD̃: dokumasını | WEAMLWE: ve (hepiniz) yapın | ṦELḪE: iyi işler | ÎNY: çünkü ben | BME: | TAMLWN: yaptıklarınızı | BṦYR: görmekteyim |
Abdulbaki Gölpınarlı : Zırhlar yap dedik ve onları ne ince, ne kalın, tam münâsip bir metânette ör ve iyi işlerde bulunun; şüphe yok ki ben ne yaparsanız hepsini görürüm.
Adem Uğur : Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap. (Ey Davud hanedanı!) İyi işler yapın. Kuşkusuz ben, yaptıklarınızı görmekteyim, diye (vahyettik).
Ahmed Hulusi : "Zırh gibi koruyucu mükemmel bir düşünce sistemi oluştur; ve imanınızın gereğini uygulayın! Doğrusu ben yaptıklarınızı Basıyr'im. "
Ahmet Tekin : 'Bütün bedeni koruyacak geniş ve uzun zırhlar imal et. Zırh parçalarını ve halkalarını üretirken, birbirine eklerken, plana, ölçüye, hesaba riayet et, zırh imalâtındaki çalışma süreni de belirleyecek bir program yap' dedik.
'Siz de ey Muhammed ümmeti, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirin, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayın, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olun, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyin. Ben sizin yaptıklarınızı biliyor, görüyor, takip ediyorum.'
Ahmet Varol : 'Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü biçimde yap ve (hepiniz) salih ameller işleyin. Şüphesiz ben sizin yaptıklarınızı görmekteyim' diye (bildirdik).
Ali Bulaç : "Geniş zırhlar yap, (onları) düzenli bir biçime sok ve hepiniz salih ameller yapın. Gerçekten ben, sizin yaptıklarınızı görenim" (diye vahyettik).
Ali Fikri Yavuz : Geniş zırhlar yap ve dokuma hususunda ölçü kullan diye, kendisine emrettik. Siz de ey Davud ailesi! Salih amel işleyin; çünkü ben bütün yaptıklarınızı görürüm.
Bekir Sadak : (10-11) «Ey daglar ve kuslar! Davud tesbih ettikce siz de onu tekrarlayin» diyerek and olsun ki, ona katimizdan lutufta bulunduk; «genis zirhlar yap, dokumasini saglam tut» diye ona demiri yumusak kildik. Ey insanlar! Yararli is isleyin; dogrusu Ben yaptiklarinizi grenim.
Celal Yıldırım : «Uzunca, genişçe zırhlar yap: (halkalarının) işlenmesini düzenli biçimde tut; iyi-yararlı amelde bulun. Şüphesiz ki, ben sizin yaptıklarınızı görenim» (diye vahyettik).
Diyanet İşleri : (10-11) Andolsun, Davud’a tarafımızdan bir lütuf verdik. “Ey dağlar! Kuşların eşliğinde onunla birlikte tespih edin” dedik ve “(Bütün vücudu örtecek) zırhlar yap, işçilikte de ölçüyü tuttur diye demiri ona yumuşattık. “Salih amel işleyin. Çünkü ben sizin yaptıklarınızı görürüm” diye vahyettik.
Diyanet İşleri (eski) : (10-11) 'Ey dağlar ve kuşlar! Davud tesbih ettikçe siz de onu tekrarlayın' diyerek and olsun ki, ona katımızdan lütufta bulunduk; 'geniş zırhlar yap, dokumasını sağlam tut' diye ona demiri yumuşak kıldık. Yararlı iş işleyin; doğrusu Ben yaptıklarınızı görenim.
Diyanet Vakfi : Geniş zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap. (Ey Davud hanedanı!) İyi işler yapın. Kuşkusuz ben, yaptıklarınızı görmekteyim, diye (vahyettik).
Edip Yüksel : 'Ölçüsü ve dokumasıyla kusursuz zırhlar yap. Erdemli davranın. Ben, yaptığınız her şeyi Görenim.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bol bol zırhlar yap ve biçimlemede ölçüyü gözet dedik. Siz de iyi işler yapın, çünkü ben her yapacağınızı gözetiyorum.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Geniş zırhlar yap ve iyi biçime yatır (iyi biçim ver). Siz de iyi işler de bulunun; çünkü Ben, bütün yapacaklarınızı gözetiyorum, dedik.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bol bol zırhlar yap ve iyi biçime yatır diye. Siz de salâh ile çalışın, daha iyi işler yapın, çünkü ben her yapacağınızı gözetiyorum
Fizilal-il Kuran : Ona «İnsan vücudunu iyice saracak geniş zırhlar yap ve zırhların parçalarını biribirine ölçülü biçimde tak» dedik. Ey Davudoğulları, iyi ameller işleyiniz. Çünkü ben yaptıklarınızı görüyorum.
Gültekin Onan : "Geniş zırhlar yap, (onları) düzenli bir biçime sok ve hepiniz salih ameller yapın. Gerçekten ben, sizin yaptıklarınızı görenim" diye (vahyettik).
Hakkı Yılmaz : (10,11) "Ve andolsun ki Biz Dâvûd'a tarafımızdan bir fazlalık ve kuşları verdik; “Ey dağlar! Onunla beraber dönün!” Ve o'nun için demiri yumuşattık: Bol bol zırhlar yap ve biçimlemede ölçülendir. –Siz de sâlihi işleyin. Kesinlikle Ben yaptıklarınızı en iyi görenim.– "
Hasan Basri Çantay : «(Bütün bedeni örtecek) uzun zırhlar yap, (onları) dokumada intizaamı gözet» diye (buyurduk). «(Ey Dâvuud haanedânı) iyi amel (ve hareketler) de bulunun. Çünkü hakıykat ben, ne yaparsanız tastamam görenim».
Hayrat Neşriyat : (10-11) Şânım hakkı için, Dâvûd’a tarafımızdan bir üstünlük verdik. 'Ey dağlar ve kuşlar! Onunla berâber tesbîh edin!' (dedik). Ve 'Geniş zırhlar yap!' diye demiri ona yumuşattık. 'Hem dokumasında ölçüyü gözet (güzel ve yeteri kadar yap) ve (ehlinle birlikte) sâlih amel işleyin! Çünki ben ne yaparsanız hakkıyla görenim' (diye vahyettik).
İbni Kesir : Geniş zırhlar yap ve dokumasını sağlam tut, diye. Ve salih ameller işleyin. Muhakkak ki Ben; yapmakta olduğunuz şeyi görenim.
İskender Evrenosoğlu : (Bedeni örten) uzun (geniş) zırhlar yap. Ve onu örgü (iç içe halkalar) şeklinde dizayn et. Ve salih amel (zikirle nefs tezkiyesi) yapın! Muhakkak ki Ben, yaptıklarınızı görenim.
Muhammed Esed : (ve o'na şu telkinde bulunduk:) "Güzel işleri çokça, hiçbir sınır gözetmeden yap ve onların düzenli akışına derin bir anlam kazandır". Ve (böylece ey müminler, hepiniz) doğru ve yararlı işler yapınız, çünkü Ben bütün yaptıklarınızı görürüm!
Ömer Nasuhi Bilmen : Geniş, uzun zırhlar yap ve zırh halkalarını güzelce tanzim et ve iyi amel işleyin. Şüphe yok ki, Ben ne yapar olduklarınızı görücüyüm.
Ömer Öngüt : "Uzunca genişce zırhlar yap! Dokumasını sağlam tut!" Sâlih ameller işleyin! Çünkü ben sizin yaptıklarınızı görmekteyim.
Şaban Piriş : Geniş zırhlar yap, dokumasını da sağlam tut; diye. İyi çalışın, çünkü ben yaptıklarınızı görürüm.
Suat Yıldırım : (10-11) Biz Davud’a tarafımızdan bir imtiyaz verdik: "Ey dağlar! Ey kuşlar! Onunla beraber tesbih edin, şevke gelip Allah’ın yüceliğini terennüm edin." dedik. Ayrıca demiri ona yumuşattık (demiri şekillendirme kudreti verdik) "Bütün bedeni örtecek uzun zırhlar yap, onları dokumada intizama dikkat et ve siz de ey Davud ailesi! Hepiniz faydalı ve makbul işler yapınız, çünkü Ben yaptıklarınızı görüyorum." buyurduk.
Süleyman Ateş : "Geniş zırhlar yap, dokumasını ölçülü yap ve (hepiniz) iyi işler yapın. Çünkü ben yaptıklarınızı görmekteyim." diye (vahyettik).
Tefhim-ul Kuran : «Geniş zırhlar yap, (onları) düzenli bir biçime sok; ve hepiniz salih ameller yapın. Gerçekten ben, sizin yapmakta olduklarınızı görenim» (diye vahyettik).
Ümit Şimşek : 'Dokusu düzenli, bol zırhlar yap,' dedik. 'Güzel işler yapmaya bakın; çünkü Ben sizin yaptıklarınızı görüyorum.'
Yaşar Nuri Öztürk : Geniş ve uzun zırhlar yap! Dokumasında titiz davran! Siz de hayra ve barışa yönelik iş yapın. Kuşkusuz, ben, yaptıklarınızı görüyorum.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]