» 34 / Sebe’  5:

Kuran Sırası: 34
İniş Sırası: 58
Sebe Suresi = Sabalilar Suresi
ismini 15. ayetinde yer alan Yemen’de bir bölge veya kabile ismi olan Sebâ kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَالَّذِينَ (WELZ̃YN) = velleƶīne : kimseler ise
2. سَعَوْا (SAWE) = seǎv : çalışan(lar)
3. فِي (FY) = fī : hakkında
4. ايَاتِنَا ( ËYETNE) = āyātinā : ayetlerimiz
5. مُعَاجِزِينَ (MAECZYN) = muǎācizīne : aciz bırakmağa
6. أُولَٰئِكَ (ÊWLÙK) = ulāike : işte
7. لَهُمْ (LHM) = lehum : onlar için vardır
8. عَذَابٌ (AZ̃EB) = ǎƶābun : bir azab
9. مِنْ (MN) = min :
10. رِجْزٍ (RCZ) = riczin : pislikten
11. أَلِيمٌ (ÊLYM) = elīmun : acı
kimseler ise | çalışan(lar) | hakkında | ayetlerimiz | aciz bırakmağa | işte | onlar için vardır | bir azab | | pislikten | acı |

[] [SAY] [] [EYY] [ACZ] [] [] [AZ̃B] [] [RCZ] [ELM]
WELZ̃YN SAWE FY ËYETNE MAECZYN ÊWLÙK LHM AZ̃EB MN RCZ ÊLYM

velleƶīne seǎv āyātinā muǎācizīne ulāike lehum ǎƶābun min riczin elīmun
والذين سعوا في آياتنا معاجزين أولئك لهم عذاب من رجز أليم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | WELZ̃YN velleƶīne kimseler ise But those who
سعوا س ع ي | SAY SAWE seǎv çalışan(lar) strive
في | FY hakkında against
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā ayetlerimiz Our Verses
معاجزين ع ج ز | ACZ MAECZYN muǎācizīne aciz bırakmağa (to) cause failure -
أولئك | ÊWLÙK ulāike işte those -
لهم | LHM lehum onlar için vardır for them
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
من | MN min of
رجز ر ج ز | RCZ RCZ riczin pislikten foul nature,
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun acı painful.

34:5 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

kimseler ise | çalışan(lar) | hakkında | ayetlerimiz | aciz bırakmağa | işte | onlar için vardır | bir azab | | pislikten | acı |

[] [SAY] [] [EYY] [ACZ] [] [] [AZ̃B] [] [RCZ] [ELM]
WELZ̃YN SAWE FY ËYETNE MAECZYN ÊWLÙK LHM AZ̃EB MN RCZ ÊLYM

velleƶīne seǎv āyātinā muǎācizīne ulāike lehum ǎƶābun min riczin elīmun
والذين سعوا في آياتنا معاجزين أولئك لهم عذاب من رجز أليم

[] [س ع ي] [] [ا ي ي] [ع ج ز] [] [] [ع ذ ب] [] [ر ج ز] [ا ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | WELZ̃YN velleƶīne kimseler ise But those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
سعوا س ع ي | SAY SAWE seǎv çalışan(lar) strive
Sin,Ayn,Vav,Elif,
60,70,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY hakkında against
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
آياتنا ا ي ي | EYY ËYETNE āyātinā ayetlerimiz Our Verses
,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
,10,1,400,50,1,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
اسم مجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
معاجزين ع ج ز | ACZ MAECZYN muǎācizīne aciz bırakmağa (to) cause failure -
Mim,Ayn,Elif,Cim,Ze,Ye,Nun,
40,70,1,3,7,10,50,
N – accusative masculine plural (form III) active participle
اسم منصوب
أولئك | ÊWLÙK ulāike işte those -
,Vav,Lam,,Kef,
,6,30,,20,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
لهم | LHM lehum onlar için vardır for them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
عذاب ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EB ǎƶābun bir azab (is) a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,
70,700,1,2,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
من | MN min of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
رجز ر ج ز | RCZ RCZ riczin pislikten foul nature,
Re,Cim,Ze,
200,3,7,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
أليم ا ل م | ELM ÊLYM elīmun acı painful.
,Lam,Ye,Mim,
,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَالَّذِينَ: kimseler ise | سَعَوْا: çalışan(lar) | فِي: hakkında | ايَاتِنَا: ayetlerimiz | مُعَاجِزِينَ: aciz bırakmağa | أُولَٰئِكَ: işte | لَهُمْ: onlar için vardır | عَذَابٌ: bir azab | مِنْ: | رِجْزٍ: pislikten | أَلِيمٌ: acı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والذين WELZ̃YN kimseler ise | سعوا SAWE çalışan(lar) | في FY hakkında | آياتنا ËYETNE ayetlerimiz | معاجزين MAECZYN aciz bırakmağa | أولئك ÊWLÙK işte | لهم LHM onlar için vardır | عذاب AZ̃EB bir azab | من MN | رجز RCZ pislikten | أليم ÊLYM acı |
Kırık Meal (Okunuş) : |velleƶīne: kimseler ise | seǎv: çalışan(lar) | : hakkında | āyātinā: ayetlerimiz | muǎācizīne: aciz bırakmağa | ulāike: işte | lehum: onlar için vardır | ǎƶābun: bir azab | min: | riczin: pislikten | elīmun: acı |
Kırık Meal (Transcript) : |WELZ̃YN: kimseler ise | SAWE: çalışan(lar) | FY: hakkında | ËYETNE: ayetlerimiz | MAECZYN: aciz bırakmağa | ÊWLÙK: işte | LHM: onlar için vardır | AZ̃EB: bir azab | MN: | RCZ: pislikten | ÊLYM: acı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Delillerimizi boşa çıkarmaya uğraşanlara gelince: Onlar, öyle kişilerdir ki onlarındır elemli ve kötü bir azap.
Adem Uğur : Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışırcasına uğraşanlar için de, en kötüsünden, elem verici bir azap vardır.
Ahmed Hulusi : İşaretlerimizi geçersiz kılmak için koşuşturanlara gelince, işte onlar için riczten (pislik, vehim) kaynaklanan feci bir azap vardır!
Ahmet Tekin : Bizim kendilerine gücümüzün yetmeyeceğini, bizim koyduğumuz kuralların dışına çıkıp yakalarını kurtaracaklarını zannederek, âyetlerimizi, Kur’ân’ımızı, ilkelerimizi, hükümsüz, tesirsiz bırakmak için birbirlerini geride bırakırcasına çalışan, güç ve iktidar sahiplerine, ilim adamlarına, yazarlara en kötüsünden can yakıp inleten müthiş bir azap vardır.
Ahmet Varol : Ayetlerimiz konusunda (mü'minleri) acze düşürmek için koşuşturanlar ise işte onlar için de en kötüsünden, pek acıklı bir azap vardır.
Ali Bulaç : (Sözde) Aciz bırakmak için ayetlerimiz hakkında çaba harcamış olanlar, işte onlar; onlar için de (en) iğrenç olanından acı bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz : Ayetlerimizi iptal etmek için yarışırcasına koşanlara da, azabın en kötüsünden acıklı bir azab vardır.
Bekir Sadak : (4-5) Allah'in, inanip yararli is isleyenlere ki onlar icin magfiret ve comertce verilmis rizik vardir ve ayetlerimizi hukumsuz birakmak icin yarisanlara ki onlara igrenc ve can yakici azap vardir islerinin karsiliklarini vermesi icin kiyamet saati gelecektir.
Celal Yıldırım : (Bizi) âciz bırakmak için yarışıp âyetlerimiz hakkında (olumsuz yönde) çaba gösterenlere gelince . Onlara elem verici murdar bir azâb vardır.
Diyanet İşleri : Âyetlerimizi geçersiz kılmak için yarışırcasına çaba harcayanlar var ya; işte onlar için elem dolu, çok kötü bir azap vardır.
Diyanet İşleri (eski) : (4-5) Allah'ın, inanıp yararlı iş işleyenlere ki onlar için mağfiret ve cömertçe verilmiş rızık vardır ve ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara ki onlara iğrenç ve can yakıcı azap vardır işlerinin karşılıklarını vermesi için kıyamet saati gelecektir.
Diyanet Vakfi : Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışırcasına uğraşanlar için de, en kötüsünden, elem verici bir azap vardır.
Edip Yüksel : Ayetlerimiz ve mucizelerimize karşı meydan okuyup duranlar için acıklı ve korkunç bir ceza vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlara gelince, onlar için de pek kötü ve elem verici bir azab vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ayetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışanlar için de pislikten acı bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Âyetlerimizi hukümsüz bırakmak için yarışanlar, onlar için de pislikten öyle bir azâb var ki elîm
Fizilal-il Kuran : Bizimle başa çıkabileceklerini sanarak olanca güçleri ile ayetlerimize karşı çıkanlara gelince; onları tiksindirici ve acıklı bir azap beklemektedir.
Gültekin Onan : (Sözde) Aciz bırakmak için ayetlerimiz hakkında çaba harcamış olanlar, işte onlar; onlar için de (en) iğrenç olanından acı bir azab vardır.
Hakkı Yılmaz : "Ve şu, alâmetlerimi/göstergelerimi saklamaya uğraşanlar; işte onlar, elem verici kötü azaptan bir azap kendileri için olanlardır. "
Hasan Basri Çantay : Birbiriyle yarış edercesine âyetlerimizin içinde koşanlar (a gelince.) İşte onlar, için de pek çetin ve kötü bir azâb vardır.
Hayrat Neşriyat : Âyetlerimiz(i ibtâl) husûsunda (güyâ bizi) acze düşürmeye çalışan kimseler olarak(yarışırcasına) uğraşanlara gelince, işte onlar yok mu, kendileri için, en kötüsünden, (pek)elemli bir azab vardır.
İbni Kesir : Ayetlerimiz hakkında Bizi aciz bırakmaya yeltenenlere de, işte onlara çetin ve elim azab vardır.
İskender Evrenosoğlu : Ve âyetlerimizi aciz bırakmak konusunda çalışanlar, işte onlar ki; onlar için elîm azaptan iğrenç bir azap vardır.
Muhammed Esed : mesajlarımıza karşı mücadele ederek onların amacını geçersiz kılmaya çalışanlara gelince, (yaptıkları) çirkinliklerin bir sonucu olarak onlar için acıklı bir azap vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki, âyetlerimiz hakkında Bizi acze düşürmeleri için koşup durmuşlardır. İşte onlar için de pek fena, pek elem verici bir azap vardır.
Ömer Öngüt : Âyetlerimizi iptal etmek için yarışırcasına koşanlara da, azabın en kötüsünden acıklı bir azap vardır.
Şaban Piriş : Ayetlerimizi geçersiz kılmak için koşuşturanlara gelince, işte onlar! Onlar için şiddetli ve acı bir azap vardır.
Suat Yıldırım : Âyetlerimize karşı koymak için çalışanlara, hükmümüzden kurtulacaklarını sananlara, iğrenç ve gayet acı bir azap vardır.
Süleyman Ateş : Âyetlerimiz hakkında (bizi) âciz bırakmağa çalışanlara gelince; onlar içinde pislikten acı bir azâb vardır.
Tefhim-ul Kuran : (Sözde) Aciz bırakmak için ayetlerimiz hakkında çaba harcamış olanlar, işte onlar; onlar için de (en) iğrenç olanından acıklı bir azab vardır.
Ümit Şimşek : Âyetlerimizi etkisiz bırakmak için yarışanlara ise, en kötüsünden, acı bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Ayetlerimizi hükümsüz kılmak uğruna koşuşup duranlar var ya, onlar için pislikten, inletici bir azap vardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}