INTG – prefixed interrogative alif V – 2nd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun الهمزة همزة استفهام فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
من
|
MN
men
olanın
(from Him) Who
Mim,Nun, 40,50,
REL – relative pronoun اسم موصول
في
|
FY
fī
(is) in
Fe,Ye, 80,10,
P – preposition حرف جر
السماء
س م و | SMW
ELSMEÙ
s-semāi
gökte
the heaven
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,, 1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun اسم مجرور
أن
|
ÊN
en
not
,Nun, ,50,
SUB – subordinating conjunction حرف مصدري
يخسف
خ س ف | ḢSF
YḢSF
yeḣsife
batırmayacağından
He will cause to swallow
Ye,Hı,Sin,Fe, 10,600,60,80,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood فعل مضارع منصوب
بكم
|
BKM
bikumu
sizi
you
Be,Kef,Mim, 2,20,40,
P – prefixed preposition bi PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun جار ومجرور
REM – prefixed resumption particle SUR – surprise particle الفاء استئنافية حرف فجاءة
هي
|
HY
hiye
o (yer)
it
He,Ye, 5,10,
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun ضمير منفصل
تمور
م و ر | MWR
TMWR
temūru
birden sallanır
sways?
Te,Mim,Vav,Re, 400,40,6,200,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb فعل مضارع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |أَأَمِنْتُمْ: emin misiniz? | مَنْ: olanın | فِي: | السَّمَاءِ: gökte | أَنْ: | يَخْسِفَ: batırmayacağından | بِكُمُ: sizi | الْأَرْضَ: yere | فَإِذَا: O zaman | هِيَ: o (yer) | تَمُورُ: birden sallanır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أأمنتم ÊÊMNTMemin misiniz? | من MNolanın | في FY | السماء ELSMEÙgökte | أن ÊN | يخسف YḢSFbatırmayacağından | بكم BKMsizi | الأرض ELÊRŽyere | فإذا FÎZ̃EO zaman | هي HYo (yer) | تمور TMWRbirden sallanır |
Kırık Meal (Okunuş) : |eemintum: emin misiniz? | men: olanın | fī: | s-semāi: gökte | en: | yeḣsife: batırmayacağından | bikumu: sizi | l-erDe: yere | feiƶā: O zaman | hiye: o (yer) | temūru: birden sallanır |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊÊMNTM: emin misiniz? | MN: olanın | FY: | ELSMEÙ: gökte | ÊN: | YḢSF: batırmayacağından | BKM: sizi | ELÊRŽ: yere | FÎZ̃E: O zaman | HY: o (yer) | TMWR: birden sallanır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kudreti ve emri, gökte bulunan, yüce olan mâbûdun, sizi yerle berâber batırmayacağından emin misiniz? O vakit görürsün ki o sâkin yeryüzü, çalkanıp durmada, titreyip kıvranmada.
Adem Uğur : Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.
Ahmed Hulusi : Semâdakinin sizi arzınıza geçirmesinden güvencede misiniz? Birden o harekete geçip çalkalanmaya başlar!
Ahmet Tekin : Gökte olanın, sizi yerin dibine batırmayacağından emin misiniz? İşte o zaman, o boyun eğen yer, ıstırapla sarsılır, çalkalanır.
Ahmet Varol : Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz? O zaman yer birden çalkalanmaya başlar.
Ali Bulaç : Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp çalkalanmaktadır.
Ali Fikri Yavuz : Göklerde olan (ve âlemin idaresine memur bulunan) meleklerin, sizi yerin dibine geçirmesinden emin mi oldunuz? (Ey Mekke’liler!) O vakit bir de bakarsınız, arz çalkalanıp duruyor.
Bekir Sadak : Gokte olanin sizi yerin dibine gecirmesinden guvende misiniz? O zaman, yer, sarsildikca sarsilir.
Celal Yıldırım : Göktekilerin sizi yere göçürüvermesinden emin misiniz ? O takdirde bakarsınız ki, ansızın yer sallanıp çalkalanır.
Diyanet İşleri : Göktekinin sizi yere geçirivermeyeceğinden emin mi oldunuz? (O zaman) bir de bakarsınız yeryüzü şiddetle çalkalanıyor.
Diyanet İşleri (eski) : Gökte olanın sizi yerin dibine geçirmesinden güvende misiniz? O zaman, yer, sarsıldıkça sarsılır.
Diyanet Vakfi : Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.
Edip Yüksel : Yoksa, aniden sallanmaya başlayacak olan yerin dibine sizi batırmayacağına dair göktekinden güvence mi aldınız?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Her şeyi kuşatmış olan Allah'ın yeri sizinle birlikte göçürüvermesinden emin misiniz? O zaman yer çalkalanıyordur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Emin misiniz o göktekinden; sizinle yeri göçürüvermesinden? O zaman bakarsın ki, o yer çalkalanıyor!
Elmalılı Hamdi Yazır : Emîn misiniz o Semâdekinden; sizinle Arzı göçürüvermesinden? O vakıt bakarsınız ki o Arz çalkalanıyordur.
Fizilal-il Kuran : Gökte olanın sizi yere batırmayacağından emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.
Gültekin Onan : Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden güvencede (emin) misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp çalkalanmaktadır.
Hakkı Yılmaz : Yüceler yücesi olan Allah'ın sizi yere batırmasından güvende misiniz? Bir de bakarsın ki çalkalanıvermiştir.
Hasan Basri Çantay : (Bu âlemin tedbîrine müvekkel olan) gökdeki (melek) lerden, (Allahdan), sizi yere batırıvermesinden emîn mi olduunz? O vakit bakarsınız ki o (arz durmayıb) çalkanmakdadır.
Hayrat Neşriyat : Gökte olanın (kâinâtın tedbir ve idâresine vekil kılınan meleklerin) sizi yere batırmasından emin mi oldunuz? Bir de bakarsınız ki o (yer) sarsılıyordur!
İbni Kesir : Gökte olanın; sizi yerin dibine geçirmesinden emin mi oldunuz? O zaman yer, sarsıldıkça sarsılır.
İskender Evrenosoğlu : Gökyüzündeki Kişinin (Allah'ın), o (yer) sallandığı zaman sizi, yere geçirmesinden (geçirmeyeceğinden) emin mi oldunuz?
Muhammed Esed : O Gökteki'nin, yeryüzünün bir gün gelip sarsılmaya başladığında sizi yutmasına izin vermeyeceğine emin olabilir misiniz?
Ömer Nasuhi Bilmen : Emin mi oldunuz, gökte olanın sizi yerin dibine geçirivermesinden? O vakit o yer, çalkanıverir.
Ömer Öngüt : Gökte olanın sizi yere batırıvermeyeceğinden emin mi oldunuz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.
Şaban Piriş : Gökte olanın sizi yere batırmayacağından güvende misiniz, O sarsıldığı zaman?
Suat Yıldırım : Yüceler yücesi olan Allah’ın sizi yerin dibine geçirmesinden emin mi oldunuz? O zaman bir de bakarsınız yer çalkalanıp duruyor.
Süleyman Ateş : Gökte olanın, sizi yere batırmayacağından emin misiniz? O zaman yer, birden sallanmağa başlar (ve siz yerin dibine geçersiniz).
Tefhim-ul Kuran : Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp çalkalanmaktadır.
Ümit Şimşek : Yoksa semâdakinin, sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz? Bir de bakarsınız, yer sallanıp duruyor...
Yaşar Nuri Öztürk : O göktekinin, sizi yere batırmayacağından emin misiniz? O zaman yer aniden çalkalanmaya başlar.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]