» 76 / Insan  11:

Kuran Sırası: 76
İniş Sırası: 98
Insan Suresi = Insan Suresi
1. ayetinde insanin bu durumuna gelmezden önceki haline dikkat çekildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَوَقَاهُمُ (FWGEHM) = feveḳāhumu : onları korumuştur
2. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah
3. شَرَّ (ŞR) = şerra : şerrinden
4. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : o
5. الْيَوْمِ (ELYWM) = l-yevmi : günün
6. وَلَقَّاهُمْ (WLGEHM) = veleḳḳāhum : ve onlara vermiştir
7. نَضْرَةً (NŽRT) = neDraten : parlaklık
8. وَسُرُورًا (WSRWRE) = ve surūran : ve sevinç
onları korumuştur | Allah | şerrinden | o | günün | ve onlara vermiştir | parlaklık | ve sevinç |

[WGY] [] [ŞRR] [] [YWM] [LGY] [NŽR] [SRR]
FWGEHM ELLH ŞR Z̃LK ELYWM WLGEHM NŽRT WSRWRE

feveḳāhumu llahu şerra ƶālike l-yevmi veleḳḳāhum neDraten ve surūran
فوقاهم الله شر ذلك اليوم ولقاهم نضرة وسرورا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فوقاهم و ق ي | WGY FWGEHM feveḳāhumu onları korumuştur But will protect them
الله | ELLH llahu Allah Allah
شر ش ر ر | ŞRR ŞR şerra şerrinden (from the) evil
ذلك | Z̃LK ƶālike o (of) that
اليوم ي و م | YWM ELYWM l-yevmi günün Day
ولقاهم ل ق ي | LGY WLGEHM veleḳḳāhum ve onlara vermiştir and will cause them to meet
نضرة ن ض ر | NŽR NŽRT neDraten parlaklık radiance
وسرورا س ر ر | SRR WSRWRE ve surūran ve sevinç and happiness.

76:11 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onları korumuştur | Allah | şerrinden | o | günün | ve onlara vermiştir | parlaklık | ve sevinç |

[WGY] [] [ŞRR] [] [YWM] [LGY] [NŽR] [SRR]
FWGEHM ELLH ŞR Z̃LK ELYWM WLGEHM NŽRT WSRWRE

feveḳāhumu llahu şerra ƶālike l-yevmi veleḳḳāhum neDraten ve surūran
فوقاهم الله شر ذلك اليوم ولقاهم نضرة وسرورا

[و ق ي] [] [ش ر ر] [] [ي و م] [ل ق ي] [ن ض ر] [س ر ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فوقاهم و ق ي | WGY FWGEHM feveḳāhumu onları korumuştur But will protect them
Fe,Vav,Gaf,Elif,He,Mim,
80,6,100,1,5,40,
CAUS – prefixed particle of cause
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الفاء سببية
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ELLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
شر ش ر ر | ŞRR ŞR şerra şerrinden (from the) evil
Şın,Re,
300,200,
N – accusative masculine singular noun
اسم منصوب
ذلك | Z̃LK ƶālike o (of) that
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
اليوم ي و م | YWM ELYWM l-yevmi günün Day
Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
1,30,10,6,40,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
ولقاهم ل ق ي | LGY WLGEHM veleḳḳāhum ve onlara vermiştir and will cause them to meet
Vav,Lam,Gaf,Elif,He,Mim,
6,30,100,1,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
نضرة ن ض ر | NŽR NŽRT neDraten parlaklık radiance
Nun,Dad,Re,Te merbuta,
50,800,200,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
وسرورا س ر ر | SRR WSRWRE ve surūran ve sevinç and happiness.
Vav,Sin,Re,Vav,Re,Elif,
6,60,200,6,200,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَوَقَاهُمُ: onları korumuştur | اللَّهُ: Allah | شَرَّ: şerrinden | ذَٰلِكَ: o | الْيَوْمِ: günün | وَلَقَّاهُمْ: ve onlara vermiştir | نَضْرَةً: parlaklık | وَسُرُورًا: ve sevinç |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فوقاهم FWGEHM onları korumuştur | الله ELLH Allah | شر ŞR şerrinden | ذلك Z̃LK o | اليوم ELYWM günün | ولقاهم WLGEHM ve onlara vermiştir | نضرة NŽRT parlaklık | وسرورا WSRWRE ve sevinç |
Kırık Meal (Okunuş) : |feveḳāhumu: onları korumuştur | llahu: Allah | şerra: şerrinden | ƶālike: o | l-yevmi: günün | veleḳḳāhum: ve onlara vermiştir | neDraten: parlaklık | ve surūran: ve sevinç |
Kırık Meal (Transcript) : |FWGEHM: onları korumuştur | ELLH: Allah | ŞR: şerrinden | Z̃LK: o | ELYWM: günün | WLGEHM: ve onlara vermiştir | NŽRT: parlaklık | WSRWRE: ve sevinç |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken Allah da korumuştur onları, bugünün şerrinden ve yüzlerine bir parlaklık, gönüllerine bir sevinçtir, vermiştir.
Adem Uğur : İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
Ahmed Hulusi : Bundan dolayı Allâh, işte o sürecin şerrinden onları korudu ve onlara bir parlaklık ve sürur verdi.
Ahmet Tekin : Allah da, onları, o günün, Kıyametin şerrinden, dehşetinden korur. Yüzlerine aydınlık, güzellik, gönüllerine sevinç verir.
Ahmet Varol : Allah da onları bu günün kötülüğünden korumuş ve kendilerine bir yüz parlaklığı ve sevinç vermiştir.
Ali Bulaç : Artık Allah, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.
Ali Fikri Yavuz : Allah da onları, o günün azabından korur ve kendilerine güzel bir yüz ve sevinç verir.
Bekir Sadak : Allah da onlari bu yuzden o gunun fenaligindan korur; onlarin yuzune parlaklik ve nese verir.
Celal Yıldırım : Allah da onları o günün şerrinden korudu ve yüzlerini ışılar hale getirip sevince erdirdi.
Diyanet İşleri : Allah da onları o günün kötülüğünden korur ve yüzlerine bir aydınlık ve içlerine bir sevinç verir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah da onları bu yüzden o günün fenalığından korur; onların yüzüne parlaklık ve neşe verir.
Diyanet Vakfi : İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
Edip Yüksel : Nitekim, ALLAH onları o günün kötülüğünden korur ve onlara neşe ve sevinç verir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah da onları o günün fenalığından korur, yüzlerine parlaklık, gönüllerine sevinç verir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah da onları o günün şerrinden korur ve kendilerini bir parlaklık ve bir sevince erdirir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah da onları o günün şerrinden korur ve kendilerini bir parlaklıkla bir sürûre indirir
Fizilal-il Kuran : Allah da onları o günün kötülüğünden korur, yüzlerine parlaklık ve gönüllerine sevinç sunar.
Gültekin Onan : Artık Tanrı, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.
Hakkı Yılmaz : (5-22) "Şüphesiz, “iyi adamlar”, kâfur katılmış bir tastan içerler, fışkırtıldıkça fışkırtılacak bir pınardan ki ondan, verdikleri sözleri yerine getiren, kötülüğü yayılan bir günden korkan ve “Biz sizi, ancak Allah rızası için doyuruyoruz ve sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz; evet, biz asık suratlı ve çatık kaşlı bir günde Rabbimizden korkarız” diyerek Allah sevgisi için/sevmesine rağmen yiyeceği, yoksula ve öksüze ve tutsağa veren Allah'ın kulları içerler. Allah da, bu yüzden onları, o günün kötülüğünden korur; onlara aydınlık ve sevinç rastlayacak, sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve ipekleri verecek; orada tahtlara kurulmuş olarak kalacaklar; orada bir güneş de, dondurucu bir soğuk da görmeyecekler ve bahçenin gölgeleri onların üzerlerine sarkacak ve alçaltıldıkça alçaltılacak. Ve aralarında gümüş bir kap ve billûr kâseler dolaştırılacak, -kendilerinin ayarladığı billûrları gümüştendir-. Ve orada onlar, karışımı zencefil olan bir tastan sulanırlar, orada Selsebil denilen bir pınardan... Ve aralarında büyümez, yaşlanmaz çocuklar dolaşır; onları gördüğünde, saçılmış birer inci sanacaksın! Orayı gördüğünde, mutluluk ve büyük bir mülk ve yönetim göreceksin; üzerlerinde ince, yeşil ipekli, parlak atlastan giysiler olacak; gümüş bileziklerle süslenmiş olacaklar; Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecek. Şüphesiz ki bu, sizin için karşılıktır. Çalışmalarınız da karşılık ödenecek niteliktedir. "
Hasan Basri Çantay : İşte bundan dolayı Allah bu günün şerrinden onları korumuş, (yüzlerine) bir güzellik, (yüreklerine) bir sevine vermiş,
Hayrat Neşriyat : Allah da onları o günün şerrinden korudu ve onlara (yüzlerinde) bir güzellik (ve parlaklık), hem (gönüllerinde) bir sevinç verdi!
İbni Kesir : Allah da onları, o günün şerrinden korumuştur. Ve onlara bir güzellik, bir sevinç vermiştir.
İskender Evrenosoğlu : Oysa Allah, onları işte böyle bir günün şerrinden korudu. Ve onları, pırıl pırıl bir yüze ve surura (sevince) kavuşturdu.
Muhammed Esed : Ve bu yüzden Allah onları o Gün'ün dehşetinden koruyacak, aydınlık ve sevinç verecektir,
Ömer Nasuhi Bilmen : (11-12) Artık Allah, onları o günün şerrinden korumuştur. Ve onlara bir güzellik ve bir sevinç vermiştir. Ve onları sabrettikleri için cennetle ve ipekli libasla mükâfaatlandırdı.
Ömer Öngüt : Allah da onları bu yüzden o günün fenalığından korur, onların yüzüne parlaklık ve sevinç verir.
Şaban Piriş : Allah da onları o günün şerrinden korumuş ve onlara bir parıltı ve sevinç bahşetmiştir.
Suat Yıldırım : Allah da onları o günün felaketinden korur, onların yüzlerine nûr, gönüllerine sürûr verir.
Süleyman Ateş : Allâh da onları, o günün şerrinden korumuş, onlar(ın yüzlerin)e parlaklık ve (gönüllerine) sevinç vermiştir.
Tefhim-ul Kuran : Artık Allah da, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.
Ümit Şimşek : Allah onları o günün kötülüğünden korumuş; yüzlerine aydınlık, gönüllerine sevinç vermiştir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah da onları o gününün şerrinden korumuş ve kendilerini bir parlaklığa, bir sevince ulaştırmıştır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}