» 76 / Insan  2:

Kuran Sırası: 76
İniş Sırası: 98
Insan Suresi = Insan Suresi
1. ayetinde insanin bu durumuna gelmezden önceki haline dikkat çekildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. إِنَّا (ÎNE) = innā : doğrusu biz
2. خَلَقْنَا (ḢLGNE) = ḣaleḳnā : yarattık
3. الْإِنْسَانَ (ELÎNSEN) = l-insāne : insanı
4. مِنْ (MN) = min : -den
5. نُطْفَةٍ (NŦFT) = nuTfetin : bir nutfe-
6. أَمْشَاجٍ (ÊMŞEC) = emşācin : karışık
7. نَبْتَلِيهِ (NBTLYH) = nebtelīhi : imtihan etmek için
8. فَجَعَلْنَاهُ (FCALNEH) = feceǎlnāhu : ve onu yaptık
9. سَمِيعًا (SMYAE) = semīǎn : işitici
10. بَصِيرًا (BṦYRE) = beSīran : görücü
doğrusu biz | yarattık | insanı | -den | bir nutfe- | karışık | imtihan etmek için | ve onu yaptık | işitici | görücü |

[] [ḢLG] [ENS] [] [NŦF] [MŞC] [BLW] [CAL] [SMA] [BṦR]
ÎNE ḢLGNE ELÎNSEN MN NŦFT ÊMŞEC NBTLYH FCALNEH SMYAE BṦYRE

innā ḣaleḳnā l-insāne min nuTfetin emşācin nebtelīhi feceǎlnāhu semīǎn beSīran
إنا خلقنا الإنسان من نطفة أمشاج نبتليه فجعلناه سميعا بصيرا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā doğrusu biz Indeed, We
خلقنا خ ل ق | ḢLG ḢLGNE ḣaleḳnā yarattık [We] created
الإنسان ا ن س | ENS ELÎNSEN l-insāne insanı man
من | MN min -den from
نطفة ن ط ف | NŦF NŦFT nuTfetin bir nutfe- a semen-drop,
أمشاج م ش ج | MŞC ÊMŞEC emşācin karışık a mixture,
نبتليه ب ل و | BLW NBTLYH nebtelīhi imtihan etmek için "(that) We test him;"
فجعلناه ج ع ل | CAL FCALNEH feceǎlnāhu ve onu yaptık so We made (for) him
سميعا س م ع | SMA SMYAE semīǎn işitici hearing
بصيرا ب ص ر | BṦR BṦYRE beSīran görücü and sight.

76:2 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

doğrusu biz | yarattık | insanı | -den | bir nutfe- | karışık | imtihan etmek için | ve onu yaptık | işitici | görücü |

[] [ḢLG] [ENS] [] [NŦF] [MŞC] [BLW] [CAL] [SMA] [BṦR]
ÎNE ḢLGNE ELÎNSEN MN NŦFT ÊMŞEC NBTLYH FCALNEH SMYAE BṦYRE

innā ḣaleḳnā l-insāne min nuTfetin emşācin nebtelīhi feceǎlnāhu semīǎn beSīran
إنا خلقنا الإنسان من نطفة أمشاج نبتليه فجعلناه سميعا بصيرا

[] [خ ل ق] [ا ن س] [] [ن ط ف] [م ش ج] [ب ل و] [ج ع ل] [س م ع] [ب ص ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنا | ÎNE innā doğrusu biz Indeed, We
,Nun,Elif,
,50,1,
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
خلقنا خ ل ق | ḢLG ḢLGNE ḣaleḳnā yarattık [We] created
Hı,Lam,Gaf,Nun,Elif,
600,30,100,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
الإنسان ا ن س | ENS ELÎNSEN l-insāne insanı man
Elif,Lam,,Nun,Sin,Elif,Nun,
1,30,,50,60,1,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
من | MN min -den from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
نطفة ن ط ف | NŦF NŦFT nuTfetin bir nutfe- a semen-drop,
Nun,Tı,Fe,Te merbuta,
50,9,80,400,
N – genitive feminine singular indefinite noun
اسم مجرور
أمشاج م ش ج | MŞC ÊMŞEC emşācin karışık a mixture,
,Mim,Şın,Elif,Cim,
,40,300,1,3,
ADJ – genitive feminine plural indefinite adjective
صفة مجرورة
نبتليه ب ل و | BLW NBTLYH nebtelīhi imtihan etmek için "(that) We test him;"
Nun,Be,Te,Lam,Ye,He,
50,2,400,30,10,5,
V – 1st person plural (form VIII) imperfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل مضارع والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
فجعلناه ج ع ل | CAL FCALNEH feceǎlnāhu ve onu yaptık so We made (for) him
Fe,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,He,
80,3,70,30,50,1,5,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
سميعا س م ع | SMA SMYAE semīǎn işitici hearing
Sin,Mim,Ye,Ayn,Elif,
60,40,10,70,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
بصيرا ب ص ر | BṦR BṦYRE beSīran görücü and sight.
Be,Sad,Ye,Re,Elif,
2,90,10,200,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |إِنَّا: doğrusu biz | خَلَقْنَا: yarattık | الْإِنْسَانَ: insanı | مِنْ: -den | نُطْفَةٍ: bir nutfe- | أَمْشَاجٍ: karışık | نَبْتَلِيهِ: imtihan etmek için | فَجَعَلْنَاهُ: ve onu yaptık | سَمِيعًا: işitici | بَصِيرًا: görücü |
Kırık Meal (Harekesiz) : |إنا ÎNE doğrusu biz | خلقنا ḢLGNE yarattık | الإنسان ELÎNSEN insanı | من MN -den | نطفة NŦFT bir nutfe- | أمشاج ÊMŞEC karışık | نبتليه NBTLYH imtihan etmek için | فجعلناه FCALNEH ve onu yaptık | سميعا SMYAE işitici | بصيرا BṦYRE görücü |
Kırık Meal (Okunuş) : |innā: doğrusu biz | ḣaleḳnā: yarattık | l-insāne: insanı | min: -den | nuTfetin: bir nutfe- | emşācin: karışık | nebtelīhi: imtihan etmek için | feceǎlnāhu: ve onu yaptık | semīǎn: işitici | beSīran: görücü |
Kırık Meal (Transcript) : |ÎNE: doğrusu biz | ḢLGNE: yarattık | ELÎNSEN: insanı | MN: -den | NŦFT: bir nutfe- | ÊMŞEC: karışık | NBTLYH: imtihan etmek için | FCALNEH: ve onu yaptık | SMYAE: işitici | BṦYRE: görücü |
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki biz insanı, bir katre sudan, erkeklik suyuyla kadınlık suyunun rahîmde birleşmesinden yarattık sınamak için, derken onu, duyar, görür bir hâle getirdik.
Adem Uğur : Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki biz insanı, bir takım katkılarla (genetik kalıtımla) karışık bir spermden yarattık da; onu algılayan ve değerlendiren olarak meydana getirdik.
Ahmet Tekin : Biz insanı, sorumluluklar yükleyerek imtihan etmek, hayra ve şerre karşı tutumunu denemek için, muhtelif kanallardan dökülen sıvılarla karışık bir katre spermin, eşinin yumurtasıyla uyum halinde birleşmesinden yarattık. Sonra onu işiten, gören ve düşünen bir varlık haline getirdik.
Ahmet Varol : Biz insanı karışık bir nutfeden yarattık. Onu imtihan etmekteyiz. Bu yüzden onu işitici ve görücü kıldık.
Ali Bulaç : Şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.
Ali Fikri Yavuz : Çünkü biz, insanı, (erkek ve dişi suları ile) karışık bir nutfeden yarattık; (üzerine mükellefiyyet yükliyerek) onu deneyeceğiz. Bunun için onu duygu ve görgü sahibi kıldık.
Bekir Sadak : Biz insani katisik bir nutfeden yaratmisizdir; onu deneriz; bu yuzden, onun isitmesini ve gormesini saglamisizdir.
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki biz, insanı bileşik bir nutfeden yarattık da onu denemekteyiz. Bu sebeple onu işiten ve gören yaptık.
Diyanet İşleri : Şüphesiz biz insanı, karışım hâlindeki az bir sudan (meniden) yarattık ve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işitir ve görür kıldık.
Diyanet İşleri (eski) : Biz insanı katışık bir nutfeden yaratmışızdır; onu deneriz; bu yüzden, onun işitmesini ve görmesini sağlamışızdır.
Diyanet Vakfi : Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye, kendisini işitir ve görür kıldık.
Edip Yüksel : Biz insanı bir sıvı karışımdan yarattık ki onu sınayalım. Bu yüzden onu işiten ve gören yaptık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü Biz insanı bir takım katkılarla karıştırılmış bir nutfeden yarattık; onu evire çevire deneyelim diye de onu işiten ve gören bir varlık yaptık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü biz yarattık o insanı bir takım katgılarla mezcedilmiş (emşac) bir nutfeden, evire çevire mübtelâ kılmak üzerede onu bir semî' basîr yaptık
Fizilal-il Kuran : Biz insanı sınavdan geçirmek amacı ile karışım nitelikli bir sıvı damlasından yarattık. Bunun için onu işitme ve görme yetenekleri ile donattık.
Gültekin Onan : Şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.
Hakkı Yılmaz : (2,3) "Şüphesiz Biz, insanı karışık bir nutfeden oluşturduk. Onu yıpratacağız/yükümlülükler vereceğiz. Bu nedenle onu çok iyi işitici, çok iyi görücü yaptık; iyiyi kötüyü ayıracak bilgileri yollayarak bilgilendirdik. Şüphesiz Biz, ona yolu gösterdik, ister kendisine verilen nimetlerin karşılığını ödeyen biri olsun, ister nankör. "
Hasan Basri Çantay : Hakıykat, biz insanı birbiriyle karışık bir damla sudan yaratdık. Onu imtihan ediyoruz. Bu sebeble onu işidici, görücü yapdık.
Hayrat Neşriyat : Muhakkak ki biz, insanı karışık bir nutfeden (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsadan) yarattık; onu imtihân ediyoruz. Onun için kendisini işitici ve görücü kıldık.
İbni Kesir : Doğrusu Biz; insanı katışık bir damla sudan yaratmışızdır. Onu deneriz. Bu sebeple onu, işitici ve görücü yaptık.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak Biz, insanı (iki hücrenin) birleşimi olan bir nutfeden yarattık. Onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işiten, gören (bir varlık) kıldık.
Muhammed Esed : Şüphesiz, (sonraki hayatında) denemek için insanı katışık bir sperm damlasından yaratan Biziz. Biz, onu işitme ve görme (duyuları) ile donatılmış bir varlık kıldık.
Ömer Nasuhi Bilmen : (1-3) Muhakkak insan üzerine gayri mahdut zamandan bir mahdut zaman gelmiştir ki, (o zaman da bilinip) yâdolunmuş bir şey olmamıştı. Şüphe yok ki, Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık, onu imtihan ediyoruz. İmdi onu işitici, görücü kıldık. Muhakkak ki, Biz ona hidâyet yolunu gösterdik, gerek şükredici ve gerek nankör olsun.
Ömer Öngüt : Biz insanı imtihan etmek için, erkek ve dişi suları ile karışık bir nutfeden yarattık. Onu işitici ve görücü kıldık.
Şaban Piriş : Biz, insanı katışık bir damladan yarattık. Onu imtihan edelim diye onun işitmesini ve görmesini sağladık.
Suat Yıldırım : Biz insanı katışık bir meniden yarattık. Onu denemek istiyoruz; bu sebeple de kendisini işiten ve gören bir varlık yaptık.
Süleyman Ateş : Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden yarattık da onu işitici, görücü yaptık.
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu denemekteyiz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.
Ümit Şimşek : Biz insanı karışık bir nutfeden yarattık; sınamak için de onu işitir ve görür hale getirdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Doğrusu, biz insanı karışım olan bir spermden yarattık. Halden hale geçiririz onu. Sonunda onu işitici, görücü yaptık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}