Muhammed Esed Meali |
|
Nun. Düşün kalemi ve (onunla) yazdıklarını!(68:1) | |
Sen bir deli değilsin, Rabbinin nimeti sayesinde!(68:2) | |
Ve senin için kesintisiz bir ödül vardır;(68:3) | |
çünkü sen, üstün bir hayat tarzına sahipsin;(68:4) | |
ve (bir gün) sen de göreceksin, onlar, (şimdi seni küçümseyenler) de görecekler,(68:5) | |
hanginiz(in) akıldan yoksun olduğunu.(68:6) | |
Gerçek şu ki, yalnız senin Rabbin, kimin kendi yolundan saptığını bilir ve yalnız O'dur, kimin doğru yolda olduğunu bilen.(68:7) | |
O halde, hakikati yalanlayanlar(ın arzu ve özlemlerin)e uyma!(68:8) | |
Onlar senin (kendilerine) yumuşak davranmanı isterler ki kendileri de (sana) yumuşak davransınlar.(68:9) | |
Ayrıca, yemin edip duran alçağa uyma,(68:10) | |
(yahut) iğrenç dedikodular yapan iftiracıya,(68:11) | |
(yahut) iyiliğe mani olana, (yahut) günahkar zorbaya,(68:12) | |
(yahut) ihtiraslarına esir olmuş zalime ve bütün bunların ötesinde (hemcinslerine) hiçbir faydası dokunmayana.(68:13) | |
Onun mal mülk ve çocuk sahibi olmasından mıdır(68:14) | |
ki ne zaman mesajlarımız böyle birine iletildiyse, "Bunlar eski zaman hikayeleri!" demişti?(68:15) | |
(Bunun için) Biz onu, yakasını kurtaramayacağı bir zillet ile damgalayacağız!(68:16) | |
Ve Biz o (günahkar)ları (sadece) sınayacağız, tıpkı ağaçtaki meyveleri ertesi gün kesinlikle toplayacağına yemin eden bazı bahçe sahiplerini sınadığımız gibi;(68:17) | |
ve onlar (Allah'ın iradesi ile ilgili) hiçbir istisnai kayıt da koymamışlardı:(68:18) | |
bunun üzerine, onlar uykudayken Rabbinden (gelen) bir salgın o (bahçeyi) sarmıştı,(68:19) | |
ve ertesi gün (bütün bitkiler) sararıp kurumuştu.(68:20) | |
Sabah erken kalktıklarında birbirlerine seslendiler:(68:21) | |
"Meyve toplamak istiyorsanız erkenden tarlanıza gidin!"(68:22) | |
Derken yola koyuldular, giderken fısıldaşıyorlardı:(68:23) | |
"Bugün hiçbir yoksul, bahçeye girip (siz habersizken) yanınıza (sokulmayacak)!"(68:24) | |
ve amaçlarına ulaşmaya kararlı bir şekilde erkenden kalkıp gittiler.(68:25) | |
Ama bahçeye bakıp onu (tanınmaz halde) görünce: "Herhalde yolumuzu şaşırmış olacağız!" diye bağırdılar;(68:26) | |
(ve sonra da) "Hayır, galiba elimizden çıkmış!" (dediler).(68:27) | |
Aralarındaki en akl-ı selim sahibi olanı, "Ben size, Allah'ın sınırsız şanını yüceltmelisiniz demedim mi?" diye sordu.(68:28) | |
Onlar: "Rabbimizin şanı yücedir! Doğrusu biz zulüm işliyorduk!" diye cevap verdiler;(68:29) | |
ve sonra dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar.(68:30) | |
(Sonunda) "Yazıklar olsun bize!" dediler, "Gerçekten biz küstahça davranmıştık!(68:31) | |
(Ama) belki Rabbimiz yerine daha iyisini bize bağışlayacak. Biz de ümitle O'na yöneleceğiz!"(68:32) | |
İşte (bazı insanları bu dünyada denemek için verdiğimiz) azap böyledir ama öteki dünyada (günahkarların uğrayacağı) azap daha şiddetli olacak; keşke bunu bilselerdi!(68:33) | |
Çünkü, (yalnız) Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanları Rableri katında mutluluk bahçeleri beklemektedir:(68:34) | |
yoksa, Bize teslim olanlara suçlular ile aynı şekilde mi davranalım?(68:35) | |
Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?(68:36) | |
Yoksa dönüp baktığınız (özel) bir kitabınız mı var,(68:37) | |
içinde istediğiniz her şeyi bulabileceğiniz (bir kitap)?(68:38) | |
Yoksa vereceğiniz her hükmün sizin (meşru hakkınız) olacağına dair Kıyamet Günü'ne kadar Bizi bağlayan sağlam bir vaad mi aldınız?(68:39) | |
Onlara sor hangisi bunu yüklenecek!(68:40) | |
Yoksa görüşlerini destekleyen bilge kişiler mi var? Peki, iddialarında samimi iseler kendilerini destekleyenleri göstersinler,(68:41) | |
insan bedeninin bir kemik yığınından ibaret hale getirileceği gün ve onların, (şimdi hakikati inkar edenlerin, Allah'ın huzurunda) secde etmeye çağrılacakları ama onu yapmaya güçlerinin yetmeyeceği gün.(68:42) | |
(işte o Gün) gözleri zilletin ağırlığıyla ürkekleşip durgunlaşacaktır; çünkü hayatta iken (Allah'ın huzurunda) secde etmeye çağrılmaları (boşa gitmişti).(68:43) | |
O halde bu haberi yalanlayanları Bana bırak. Onları, ne olup bittiğini fark etmeyecekleri şekilde, yavaş yavaş alçaltacağız;(68:44) | |
çünkü onlara bir süre belli bir üstünlük versem de Benim ince planım son derece sağlamdır!(68:45) | |
Yoksa, (ey Peygamber,) onlardan bir karşılık isteyeceğinden ve böylece (seni dinledikleri için) borç yükü altında kalacaklar(ından mı korkuyorlar)?(68:46) | |
Yoksa, (bütün varoluşun) gizli gerçekliği(nin) kendi kavrayış alanları içinde (olduğunu), böylece (zamanla) onu yazabilecekler(ini) mi (zannediyorlar)?(68:47) | |
Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabırla katlan ve öfkeye kapılıp da sonra (ızdırap içinde) haykıran büyük balık sahibi gibi olma!(68:48) | |
(Ve hatırla:) o'na Rabbinin rahmeti ulaşmamış olsaydı mutlaka aşağılanmış bir şekilde ıssız bir sahile atılmış olurdu(68:49) | |
ama (bilindiği gibi,) Rabbi o'nu alıp dürüst ve erdemliler arasına koydu.(68:50) | |
Bu nedenle, hakikati inkara şartlanmış olanlar bu uyarı ve öğüdü her duyduklarında gözleriyle seni öldürecek gibi olsalar ve "(Muhammed mi?) o kesinlikle bir delidir!" deseler bile, (sabırlı ol.)(68:51) | |
(Sabırlı ol!) Çünkü bu, (Allah'tan) bütün insanlığa yönelik bir öğüt ve uyarıdan başka bir şey değildir.(68:52) | |