» 68 / Kalem  12:

Kuran Sırası: 68
İniş Sırası: 2
Kalem Suresi = Kalem Suresi
adini 1. ayetinde yer alan kalem kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. مَنَّاعٍ (MNEA) = mennāǐn : engel olan
2. لِلْخَيْرِ (LLḢYR) = lilḣayri : hayra
3. مُعْتَدٍ (MATD̃) = muǎ'tedin : saldırgan
4. أَثِيمٍ (ÊS̃YM) = eṧīmin : günahkar
engel olan | hayra | saldırgan | günahkar |

[MNA] [ḢYR] [AD̃W] [ES̃M]
MNEA LLḢYR MATD̃ ÊS̃YM

mennāǐn lilḣayri muǎ'tedin eṧīmin
مناع للخير معتد أثيم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
مناع م ن ع | MNA MNEA mennāǐn engel olan A preventer,
للخير خ ي ر | ḢYR LLḢYR lilḣayri hayra of (the) good,
معتد ع د و | AD̃W MATD̃ muǎ'tedin saldırgan transgressor,
أثيم ا ث م | ES̃M ÊS̃YM eṧīmin günahkar sinful,

68:12 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

engel olan | hayra | saldırgan | günahkar |

[MNA] [ḢYR] [AD̃W] [ES̃M]
MNEA LLḢYR MATD̃ ÊS̃YM

mennāǐn lilḣayri muǎ'tedin eṧīmin
مناع للخير معتد أثيم

[م ن ع] [خ ي ر] [ع د و] [ا ث م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
مناع م ن ع | MNA MNEA mennāǐn engel olan A preventer,
Mim,Nun,Elif,Ayn,
40,50,1,70,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
للخير خ ي ر | ḢYR LLḢYR lilḣayri hayra of (the) good,
Lam,Lam,Hı,Ye,Re,
30,30,600,10,200,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine singular noun
جار ومجرور
معتد ع د و | AD̃W MATD̃ muǎ'tedin saldırgan transgressor,
Mim,Ayn,Te,Dal,
40,70,400,4,
ADJ – genitive masculine indefinite (form VIII) active participle
صفة مجرورة
أثيم ا ث م | ES̃M ÊS̃YM eṧīmin günahkar sinful,
,Se,Ye,Mim,
,500,10,40,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |مَنَّاعٍ: engel olan | لِلْخَيْرِ: hayra | مُعْتَدٍ: saldırgan | أَثِيمٍ: günahkar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |مناع MNEA engel olan | للخير LLḢYR hayra | معتد MATD̃ saldırgan | أثيم ÊS̃YM günahkar |
Kırık Meal (Okunuş) : |mennāǐn: engel olan | lilḣayri: hayra | muǎ'tedin: saldırgan | eṧīmin: günahkar |
Kırık Meal (Transcript) : |MNEA: engel olan | LLḢYR: hayra | MATD̃: saldırgan | ÊS̃YM: günahkar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Hayrı tamâmıyla meneden haddini aşmış suçluya.
Adem Uğur : Hayra engel olan, mütecâviz ve saldırgan günahkar,
Ahmed Hulusi : Durmadan (hakikatin) yaşanılmasına engel olan, haddi aşan suçlulara;
Ahmet Tekin : Hayra, hayırlı işlere, Kur’ân öğrenimine, öğretimine, Kur’ân hükümlerine, Kur’ân ilkeleriyle yaşamaya, müslümanlara, İslâmî faaliyetlere engel olanlara, saldırganlara, bilerek günah işlemekte ısrar edenlere, zarar verenlere boyun eğme.
Ahmet Varol : İyiliği engelleyen, saldırgan, çok günahkar,
Ali Bulaç : Hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkar,
Ali Fikri Yavuz : Hayırdan alıkoyanı, aşırı zalimi, çok günahkârı;
Bekir Sadak : (10-14) Diliyle igneleyen, kovuculuk eden, iyiligi daima onleyen, asiri giden, suc isleyen, cok yemin eden alcak zorbaya, butun bunlar disinda bir de soysuzlukla damgalanmis kimseye, mal ve ogullari vardir diye aldiris etmeyesin.
Celal Yıldırım : (10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme.
Diyanet İşleri : (10-14) Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
Diyanet İşleri (eski) : (10-14) Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin.
Diyanet Vakfi : (10-14) (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
Edip Yüksel : İyiliğe ve yardıma engel olan, saldırgan, günahkar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : hayrı engelleyen, saldırgan, vebal yüklü,
Elmalılı Hamdi Yazır : Hayır engeli, mütecâviz, vebâl yüklü
Fizilal-il Kuran : Hayra engel olan, saldırgan, günahkar.
Gültekin Onan : Hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, alabildiğince günahkar,
Hakkı Yılmaz : (9-16) "Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun burnunu sürteceğiz. "
Hasan Basri Çantay : (10-11-12-13) (Doğruya da, eğriye de) alabildiğine yemîn eden, izzet-i nefsi bulunmayan, (ötekini berikini) dâima ayıblayan, (gammazlıkla) lâf getirib götürmiye koşan, (insanları) hayırdan durmayıb men'eyleyen aşırı zaalim, çok günahkâr, kaba, haşin, bütün bunlardan başka da kulağı kesik (damgalı soysuz) olan her kişiyi tanıma (onlara boyun eğme)!
Hayrat Neşriyat : (10-14) (Habîbim, yâ Muhammed!) Çok yemîn eden, aşağılık (kıymetli bir görüşe sâhib olmayan), dâimâ ayıplayan (insanların arkasından dudak büken), hep koğuculuk peşinde gezen, her zaman hayra mâni' olan, haddi aşan (hakkı çiğneyen), alabildiğine günahkâr, zorba; bun(lar)dan sonra (bir de) soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğullar sâhibi oldu diye itâat etme!
İbni Kesir : Durmadan hayra engel olana, haddi aşana, çok günahkara.
İskender Evrenosoğlu : Hayrı devamlı engelleyenlere, haddi tecavüz eden günahkârlara (itaat etme).
Muhammed Esed : (yahut) iyiliğe mani olana, (yahut) günahkar zorbaya,
Ömer Nasuhi Bilmen : (10-12) Ve itaat gösterme her çok yemîn edene, âdî fikirli olana. Daima kusur arayana. Lâf götürüp getirene. Hayırdan men'e çalışıp durana, haddi tecavüz edene, çok günahkâr olana.
Ömer Öngüt : İyiliği engelleyen, haddi aşan günahkâra.
Şaban Piriş : İyiliği engelleyene, günaha düşkün olana...
Suat Yıldırım : (10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız.
Süleyman Ateş : Hayra engel olan, saldırgan, günâhkâr,
Tefhim-ul Kuran : Hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkâr,
Ümit Şimşek : Hayra engel olana, haddini aşana, çok günahkâr olana,
Yaşar Nuri Öztürk : Hayrı engelleyen, sınır tanımaz saldırgan, günaha batmış,


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}