» 48 / Fetih  22:

Kuran Sırası: 48
İniş Sırası: 111
Feth Suresi = Fetih/Fethetmek Suresi
ayetlerinde birkaç defa fetihten söz edildiginden bu ismi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَوْ (WLW) = velev : ve eğer
2. قَاتَلَكُمُ (GETLKM) = ḳātelekumu : sizinle savaşsalardı
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. كَفَرُوا (KFRWE) = keferū : inkar eden(ler)
5. لَوَلَّوُا (LWLWE) = levellevu : dön(üp kaç)arlardı
6. الْأَدْبَارَ (ELÊD̃BER) = l-edbāra : arkalarına
7. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
8. لَا (LE) = lā :
9. يَجِدُونَ (YCD̃WN) = yecidūne : bulamazlardı
10. وَلِيًّا (WLYE) = veliyyen : bir koruyucu
11. وَلَا (WLE) = ve lā : ne de
12. نَصِيرًا (NṦYRE) = neSīran : bir yardımcı
ve eğer | sizinle savaşsalardı | kimseler | inkar eden(ler) | dön(üp kaç)arlardı | arkalarına | sonra | | bulamazlardı | bir koruyucu | ne de | bir yardımcı |

[] [GTL] [] [KFR] [WLY] [D̃BR] [] [] [WCD̃] [WLY] [] [NṦR]
WLW GETLKM ELZ̃YN KFRWE LWLWE ELÊD̃BER S̃M LE YCD̃WN WLYE WLE NṦYRE

velev ḳātelekumu elleƶīne keferū levellevu l-edbāra ṧumme yecidūne veliyyen ve lā neSīran
ولو قاتلكم الذين كفروا لولوا الأدبار ثم لا يجدون وليا ولا نصيرا

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | WLW velev ve eğer And if,
قاتلكم ق ت ل | GTL GETLKM ḳātelekumu sizinle savaşsalardı fight you,
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRWE keferū inkar eden(ler) disbelieve,
لولوا و ل ي | WLY LWLWE levellevu dön(üp kaç)arlardı surely they would turn
الأدبار د ب ر | D̃BR ELÊD̃BER l-edbāra arkalarına the backs.
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
لا | LE not
يجدون و ج د | WCD̃ YCD̃WN yecidūne bulamazlardı they would find
وليا و ل ي | WLY WLYE veliyyen bir koruyucu any protector
ولا | WLE ve lā ne de and not
نصيرا ن ص ر | NṦR NṦYRE neSīran bir yardımcı any helper.

48:22 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve eğer | sizinle savaşsalardı | kimseler | inkar eden(ler) | dön(üp kaç)arlardı | arkalarına | sonra | | bulamazlardı | bir koruyucu | ne de | bir yardımcı |

[] [GTL] [] [KFR] [WLY] [D̃BR] [] [] [WCD̃] [WLY] [] [NṦR]
WLW GETLKM ELZ̃YN KFRWE LWLWE ELÊD̃BER S̃M LE YCD̃WN WLYE WLE NṦYRE

velev ḳātelekumu elleƶīne keferū levellevu l-edbāra ṧumme yecidūne veliyyen ve lā neSīran
ولو قاتلكم الذين كفروا لولوا الأدبار ثم لا يجدون وليا ولا نصيرا

[] [ق ت ل] [] [ك ف ر] [و ل ي] [د ب ر] [] [] [و ج د] [و ل ي] [] [ن ص ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولو | WLW velev ve eğer And if,
Vav,Lam,Vav,
6,30,6,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
قاتلكم ق ت ل | GTL GETLKM ḳātelekumu sizinle savaşsalardı fight you,
Gaf,Elif,Te,Lam,Kef,Mim,
100,1,400,30,20,40,
V – 3rd person masculine singular (form III) perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRWE keferū inkar eden(ler) disbelieve,
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لولوا و ل ي | WLY LWLWE levellevu dön(üp kaç)arlardı surely they would turn
Lam,Vav,Lam,Vav,Elif,
30,6,30,6,1,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
اللام لام التوكيد
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الأدبار د ب ر | D̃BR ELÊD̃BER l-edbāra arkalarına the backs.
Elif,Lam,,Dal,Be,Elif,Re,
1,30,,4,2,1,200,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يجدون و ج د | WCD̃ YCD̃WN yecidūne bulamazlardı they would find
Ye,Cim,Dal,Vav,Nun,
10,3,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وليا و ل ي | WLY WLYE veliyyen bir koruyucu any protector
Vav,Lam,Ye,Elif,
6,30,10,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ولا | WLE ve lā ne de and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
نصيرا ن ص ر | NṦR NṦYRE neSīran bir yardımcı any helper.
Nun,Sad,Ye,Re,Elif,
50,90,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَوْ: ve eğer | قَاتَلَكُمُ: sizinle savaşsalardı | الَّذِينَ: kimseler | كَفَرُوا: inkar eden(ler) | لَوَلَّوُا: dön(üp kaç)arlardı | الْأَدْبَارَ: arkalarına | ثُمَّ: sonra | لَا: | يَجِدُونَ: bulamazlardı | وَلِيًّا: bir koruyucu | وَلَا: ne de | نَصِيرًا: bir yardımcı |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولو WLW ve eğer | قاتلكم GETLKM sizinle savaşsalardı | الذين ELZ̃YN kimseler | كفروا KFRWE inkar eden(ler) | لولوا LWLWE dön(üp kaç)arlardı | الأدبار ELÊD̃BER arkalarına | ثم S̃M sonra | لا LE | يجدون YCD̃WN bulamazlardı | وليا WLYE bir koruyucu | ولا WLE ne de | نصيرا NṦYRE bir yardımcı |
Kırık Meal (Okunuş) : |velev: ve eğer | ḳātelekumu: sizinle savaşsalardı | elleƶīne: kimseler | keferū: inkar eden(ler) | levellevu: dön(üp kaç)arlardı | l-edbāra: arkalarına | ṧumme: sonra | : | yecidūne: bulamazlardı | veliyyen: bir koruyucu | ve lā: ne de | neSīran: bir yardımcı |
Kırık Meal (Transcript) : |WLW: ve eğer | GETLKM: sizinle savaşsalardı | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | LWLWE: dön(üp kaç)arlardı | ELÊD̃BER: arkalarına | S̃M: sonra | LE: | YCD̃WN: bulamazlardı | WLYE: bir koruyucu | WLE: ne de | NṦYRE: bir yardımcı |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kâfirler, sizinle savaşa girişirlerse mutlaka arkalarını dönerler de sonra bir dost da bulamazlar, bir yardımcı da.
Adem Uğur : Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.
Ahmed Hulusi : Eğer hakikat bilgisini inkâr edenler sizinle savaşsalardı, elbette arkalarını dönüp kaçacaklardı. . . Sonra da hiçbir velî (koruyucu) ve yardımcı bulamazlardı.
Ahmet Tekin : Eğer kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler sizinle savaşsalardı, elbette arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir hâmi, bir dost, bir koruyucu ve bir yardım eden de bulamazlardı.
Ahmet Varol : İnkar edenler sizinle savaşsalardı arkalarını dönüp kaçarlardı, sonra ne bir dost, ne de bir yardımcı bulurlardı.
Ali Bulaç : Kafir olanlar, sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne bir yardımcı bulamazlardı.
Ali Fikri Yavuz : Eğer (Mekke halkından olan) o kâfirler, (Hudeybi’yede andlaşma yapmayıb) sizinle çarpışsaydılar, mutlaka arkalarını döneceklerdi (perişan olacaklardı). Sonra da ne onları koruyacak bir dost, ne de bir yaradımcı bulamıyacaklardı.
Bekir Sadak : Inkar edenler sizinle savassalardi yuzgeri doneceklerdi. Sonra bir dost ve yardimci da bulamayacaklardi.
Celal Yıldırım : Kâfir olanlar, sizinle savaşacak olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı ; sonra da ne bir dost ve sahip çıkan, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.
Diyanet İşleri : İnkâr edenler sizinle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edenler sizinle savaşsalardı yüzgeri döneceklerdi. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardı.
Diyanet Vakfi : Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.
Edip Yüksel : İnkarcılar sizinle savaşsalardı dönüp kaçarlardı. Sonra ne bir sahip, ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer o küfredenler sizinle çarpışsaydılar, mutlaka arkalarını döneceklerdi, sonra da ne bir koruyucu bulabileceklerdi, ne de bir yardımcı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Eğer o küfredenler sizinle çarpışa idiler mutlak arkalarını döneceklerdi, sonra da ne bir veliy bulabileceklerdi ne de bir nasîr
Fizilal-il Kuran : Eğer kafirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dönüp kaçarlardı, sonra ne bir koruyucu ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Gültekin Onan : Küfredenler sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne bir yardımcı bulamazlardı.
Hakkı Yılmaz : (22,23) "Ve eğer kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş kimseler, sizinle savaşsalardı kesinlikle Allah'ın öteden beri gelen kanunu/ uygulaması olarak arkalarına dönüp kaçarlardı. –Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.– Sonra bir yol gösteren, koruyan yakın ve yardımcı da bulamazlardı. "
Hasan Basri Çantay : Eğer o küfredenler sizinle çarpışsalardı mutlak arkalarına döneceklerdi. Sonra da ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulamayacaklardı.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki o inkâr edenler (bîatınızdan sonra Hudeybiye’de) sizinle savaşsalardı, elbette arkalarına dönecek (ve kaçacak)lardı; sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.
İbni Kesir : O küfredenler, sizinle savaşa katılsalardı; mutlaka arkalarını dönerlerdi. Sonra bir veli ve yardımcı da bulamazlardı.
İskender Evrenosoğlu : Ve eğer kâfirler sizinle savaşsaydılar, mutlaka arkalarını dönerlerdi (kaçarlardı). Sonra bir dost ve bir yardımcı da bulamazlardı.
Muhammed Esed : Ve (şimdi,) eğer hakikati inkara şartlanmış olanlar, size karşı savaşa girerlerse muhakkak arkalarını döner(ek kaçar)lar ve ne kendilerini koruyacak ne de yardım edecek kimse bulamazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer o kâfir olanlar, sizinle mukatelede bulunacak olsalar idi elbette arkalarına döneceklerdi, sonra ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Ömer Öngüt : Eğer o kâfirler sizinle savaşacak olsalardı, mutlaka arkalarını dönüp kaçarlardı. Sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Şaban Piriş : İnkar edenler sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı da bir veli ve yardımcı bulamazlardı.
Suat Yıldırım : Eğer (o Mekkeli) kâfirler sizlerle savaşsalardı, arkalarını dönüp kaçar, sonra da ne kendilerini koruyan, ne de destek olan hiç kimse bulamazlardı.
Süleyman Ateş : Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı, arkalarına dön(üp kaç)arlardı, sonra ne bir koruyucu, ne de bir yardımcı bulabilirlerdi.
Tefhim-ul Kuran : Kâfir olanlar, sizinle savaşmış olsalardı, arkalarını dönüp kaçarlardı; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Ümit Şimşek : O kâfirler sizinle savaşacak olsalar bile arkalarını dönüp kaçarlar, sonra da ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer küfredenler sizinle savaşsalardı, sırtlarını dönüp kaçacaklardı. Sonra, bir dost da bir yardımcı da bulamazlardı.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}