Muhammed Esed Meali |
|
Kaf. Düşün bu yüce ve özlü Kuran'ı!(50:1) | |
Onlar içlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesine şaştılar; ve bu hakikat inkarcıları: "Ne tuhaf bir şey bu!" diyorlar,(50:2) | |
"Neden (ve nasıl olur da) biz öldükten ve toz toprak haline geldikten sonra (yeniden diriliriz)? Bu, gerçekleşmesi mümkün ve muhtemel olmayan bir dönüştür!"(50:3) | |
Biz toprağın onların bedenlerini nasıl çürütüp yok ettiğini iyi biliriz, çünkü katımızda şaşmaz bir sicil vardır.(50:4) | |
Buna rağmen onlar, (yeniden dirilmeyi inkar edenler,) ne zaman kendilerine tebliğ edildiyse hakikati yalanladılar; ve şimdi bir şaşkınlık içindeler.(50:5) | |
Onlar tepelerindeki gökyüzüne hiç bakmıyorlar mı? Onu nasıl inşa ettik, güzelleştirdik ve nasıl bütün kusurlardan, eksikliklerden arındırdık?(50:6) | |
Ve yeryüzü ki; Biz onu genişletip yaydık, üzerine sağlam dağlar yerleştirdik ve üstünde her cins güzel bitki yeşerttik,(50:7) | |
isteyerek Allah'a yönelen her insana bir basiret ve uyarı vesilesi olarak.(50:8) | |
Biz gökten bereketli bir su indiririz ve onunla bahçelerin yeşerip büyümesini sağlarız; ve ekin tarlalarının,(50:9) | |
ve salkım salkım meyveleriyle uzun hurma ağaçlarının,(50:10) | |
insanlara tahsis edilmiş rızk olarak; ve bun(lar)la ölü toprağa hayat veririz; işte (insanın) ölümden (sonra) yeniden vücuda gelmesi de böyle (olacak)tır.(50:11) | |
Bu (şimdi yeniden dirilmeyi inkar ede)nlerden önce Nuh'un kavmi de bu hakikati yalanladı ve Ress ve Semud halkı da,(50:12) | |
'Ad, Firavun ve Lut'un kardeşleri,(50:13) | |
ve (Medyen'in) yemyeşil vadilerinin sakinleri ve Tubbe' halkı. Onların hepsi elçileri yalanladılar; ve bunun üzerine (onları) uyardığım şey başlarına geldi.(50:14) | |
O halde, Biz(im) yoktan var etme ile yorgun düş(tüğümüz nasıl düşün)ülebilir? Hayır, ama bazı insanlar yeni bir yaratma(nın mümkün olduğun)dan (hala) şüphe duymaktalar!(50:15) | |
Gerçek şu ki, insanı yaratan Biziz ve onun iç benliğinin ona ne fısıldadığını Biz biliriz çünkü Biz ona şah damarından daha yakınız.(50:16) | |
(Ve böylece,) ne zaman (tabiatında mevcut) iki eğilim, sağdan soldan çatışarak karşı karşıya gelseler,(50:17) | |
insanın söylediği her şeyde yanıbaşında mutlaka bir gözetleyici bulunur.(50:18) | |
Ve (sonra,) ölüm kabusu, kendisiyle beraber (asıl) gerçeği de ortaya koyacaktır -işte bu, (ey insan,) senin her zaman kaçtığın şeydir!-(50:19) | |
ve (yeniden diriliş) suru, (sonunda) üflenecektir. İşte o, bir uyarının gerçek olacağı Gün'dür.(50:20) | |
Her insan, (kendi geçmiş) iç dürtüleri ve vicdanı ile ortaya çıkacak,(50:21) | |
(ve ona,) "Sen," (denilecek,) "bu (Hesap Günü)nü umursamıyordun, ama şimdi Biz senin (gözündeki) perdeni kaldırdık, bakışın bugün artık daha keskindir!"(50:22) | |
Ve onun (kişiliğinin) bir parçası: "Her zaman benimle olan işte budur!" diyecek.(50:23) | |
(Bunun üzerine Allah:) "Atın, atın cehenneme bütün (bu tür) inatçı hakikat düşmanlarını!" diye emredecek,(50:24) | |
"Bu (her) hayra engel olanları, günahkar saldırganları (ve insanlar arasında) güvensizlik ve şüphe yayanları,(50:25) | |
Allah'ın yanısıra başka ilahlar edinenleri. O halde atın bunları şiddetli azabın içine!"(50:26) | |
İnsanın öteki kişiliği: "Ya Rabbi!" diyecek, "Onun aklını, bilincini kötülüğe bulaştıran ben değilim; (hayır,) ama o (kendi yüzünden) sapıklığa düştü!"(50:27) | |
(Ve) Allah: "Benim önümde çekişmeyin (ey günahkarlar!)" diyecek, "Çünkü Ben sizi (bu Hesap Günü'ne karşı) uyarmıştım,(50:28) | |
Benim verdiğim hüküm değişmeyecek; ve Ben kullarıma asla zulmetmem!"(50:29) | |
O Gün, cehenneme: "Doldun mu?" diye soracağız; o, "(Hayır)" diyecek, "başka yok mu (bana göndereceğin)?"(50:30) | |
(O Gün) cennet, Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyanların görüş sahasına getirilecek ve hiç uzaklaştırılmayacaktır; (ve onlara;)(50:31) | |
"Size vaad edilen (yer) budur!" (denilecek,) -"Allah'a yönelen ve O'nu her zaman aklında tutanlara (vaad edilen)-(50:32) | |
insan kavrayışının dışında olduğu halde Rahman'ın ürpertisini duyan ve pişmanlık dolu bir kalp ile (O'na) gelmiş olan (herkese).(50:33) | |
Bu (cennete) huzur içinde girin; bu, ebedi hayatın başladığı Gündür!"(50:34) | |
Onlar orada arzu ettikleri her şeye sahip olacaklar, ama (bilsinler ki) katımızda daha fazlası da var.(50:35) | |
Bu (gün hakikati inkar ede)nlerden önce -onlardan çok daha güçlü olan- kaç nesli yok ettik ama (her ne zaman azabımız başlarına geldiyse) yeryüzünde gezginler gibi dolaşıp sığınacak bir yer aradılar.(50:36) | |
Bunda şüphesiz kalpleri açık olanlar, (yani) uyanık bir zihinle kulak verenler için bir uyarı vardır;(50:37) | |
ve Bizim gökleri ve yeri ve aralarındaki her şeyi altı devrede yarattığ(ımızı) ve bizi hiçbir yorgunluğun etkilemedi(ğini bilenler için).(50:38) | |
O halde (ey müminler!) Onların söyleyebilecekleri her şeye karşı sabırlı olun ve güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbinizin sınırsız ihtişamını yüceltin ve hamd edin!(50:39) | |
Geceleri ve her namazın sonunda O'nun şanını yüceltin.(50:40) | |
Ve (ölüm) çağrısında bulunan Allah'ın (sizi) yakından çağıracağı o Güne (daima) kulak verin;(50:41) | |
(ve kendi kendinize düşünün) bütün (insanoğlunun) nihai çağrıyı gerçekten duyacağı Gün(ü), (ölümden) hayata dönecekleri Günü.(50:42) | |
Gerçek şu ki, hayat veren ve ölümü getiren Biziz; her yol, Bizim katımızda menziline varır,(50:43) | |
Onlar (Allah'ın hükmüne doğru hızla) koşarken yeryüzünün çepeçevre yarılıp parçalanacağı Gün, bu toplanma, Bizim için kolay olacaktır.(50:44) | |
Biz onların, (o yeniden dirilmeyi inkar edenlerin) ne söylediklerini iyi biliyoruz; ve sen onları hiçbir şekilde (inanmaya) zorlayamazsın. Ama sen yine de Benim uyarımdan korkabileceklere bu Kuran aracılığıyla hatırlatmada bulun.(50:45) | |