INTG – prefixed interrogative alif T – time adverb الهمزة همزة استفهام ظرف زمان
متنا
م و ت | MWT
MTNE
mitnā
biz öldüğümüz
we die
Mim,Te,Nun,Elif, 40,400,50,1,
V – 1st person plural passive perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض مبني للمجهول و«نا» ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
وكنا
ك و ن | KWN
WKNE
ve kunnā
ve olduğumuz
and have become
Vav,Kef,Nun,Elif, 6,20,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 1st person plural perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
ترابا
ت ر ب | TRB
TREBE
turāben
toprak
dust.
Te,Re,Elif,Be,Elif, 400,200,1,2,1,
"N – accusative masculine indefinite noun → Dust" اسم منصوب
ذلك
|
Z̃LK
ƶālike
bu
That
Zel,Lam,Kef, 700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun اسم اشارة
رجع
ر ج ع | RCA
RCA
rac'ǔn
bir dönüştür
(is) a return
Re,Cim,Ayn, 200,3,70,
N – nominative masculine indefinite noun اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |أَإِذَا: zaman mı? | مِتْنَا: biz öldüğümüz | وَكُنَّا: ve olduğumuz | تُرَابًا: toprak | ذَٰلِكَ: bu | رَجْعٌ: bir dönüştür | بَعِيدٌ: uzak |
Kırık Meal (Okunuş) : |eiƶā: zaman mı? | mitnā: biz öldüğümüz | ve kunnā: ve olduğumuz | turāben: toprak | ƶālike: bu | rac'ǔn: bir dönüştür | beǐydun: uzak |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊÎZ̃E: zaman mı? | MTNE: biz öldüğümüz | WKNE: ve olduğumuz | TREBE: toprak | Z̃LK: bu | RCA: bir dönüştür | BAYD̃: uzak |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ölüp bir yığın toprak olduktan sonra mı? Bu, pek uzak, pek olmayacak bir dönüş.
Adem Uğur : Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirileceğiz)? Bu, akla uzak bir dönüştür.
Ahmed Hulusi : "Öldükten ve toprak olduktan sonra mı (bâ's olunacağız)? O, çok uzak (dönüşü mümkün olmayan) bir geri dönüştür. "
Ahmet Tekin : 'Öldüğümüz ve toprak haline geldiğimiz zaman mı, diriltileceğiz? Bu akla yakın olmayan, alışılmıştan uzak bir geri dönüş.'
Ahmet Varol : Öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden hayata döneceğiz)? Bu, uzak bir dönüştür.
Ali Bulaç : "Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecek mişiz)? Bu uzak bir dönüş (iddiasıdır)."
Ali Fikri Yavuz : Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi (dirilecekmişiz)? Bu (Peygamberin dediği, imkândan) çok uzak bir dönüştür.”
Bekir Sadak : (2-3) Kafirler, aralarindan bir uyaricinin gelmesine sastilar da: «Bu sasilacak bir sey; oldugumuz ve toprak oldugumuz zaman dirilecek miyiz? Bu, ihtimali olmayan bir donustur» dediler.
Celal Yıldırım : (2-3) Hayır, içlerinden kendilerine uyarıcı bir peygamberin gelmesine şaştılar da, kâfirler: «Bu şaşılacak şey!» dediler. «Biz öldüğümüz ve toprağa dönüştüğümüz zaman (tekrar dirilecek miyiz) ? Bu, uzak çok uzak bir dönüş!.
Diyanet İşleri : “Öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirilecekmişiz)? Bu, akla uzak (imkânsız) bir dönüştür!”
Diyanet İşleri (eski) : (2-3) Kafirler, Aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da: 'Bu şaşılacak bir şey; öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman dirilecek miyiz? Bu, ihtimali olmayan bir dönüştür' dediler.
Diyanet Vakfi : «Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirileceğiz)? Bu, akla uzak bir dönüştür.»
Edip Yüksel : 'Ölüp toprak olduktan sonra mı? Bu imkansız bir dönüştür.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi (tekrar) dirileceğiz? Bu dönüş çok uzaktır.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakıt ha? Bu baıyd bir irca'
Fizilal-il Kuran : Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı dirileceğiz? Bu uzak bir dönüştür.
Gültekin Onan : "Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecek mişiz)? Bu uzak bir dönüş (iddiasıdır)."
Hakkı Yılmaz : (2,3) "Ama onlar, kendilerine içlerinden uyarıcı geldiğine şaşırdılar da kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler, “Bu, şaşılacak bir şeydir! Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi? Bu, uzak bir dönüştür” dediler. "
Hasan Basri Çantay : «Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi (tekrar hayâta dönecekmişiz)? Bu, (ihtimalden) uzak bir dönüşdür».
Hayrat Neşriyat : '(Biz) öldüğümüz ve bir toprak hâline geldiğimiz zaman mı (diriltileceğiz)? Bu,(akıldan) uzak bir dönüştür!'
İbni Kesir : Öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı? Bu, uzak bir dönüştür.
İskender Evrenosoğlu : “Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltileceğiz)?” İşte bu, uzak (gerçekleşmesi mümkün olmayan) bir dönüştür.
Muhammed Esed : "Neden (ve nasıl olur da) biz öldükten ve toz toprak haline geldikten sonra (yeniden diriliriz)? Bu, gerçekleşmesi mümkün ve muhtemel olmayan bir dönüştür!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Biz öldüğümüz ve toprak kesildiğimiz zaman mı (tekrar dirileceğiz)? Bu uzak bir dönüştür.»
Ömer Öngüt : "Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (diriltileceğiz)? Bu akla uzak bir dönüştür. "
Şaban Piriş : Biz öldükten ve toprak olduktan sonra mı? Bu ne uzak bir ihtimal.
Suat Yıldırım : (2-3) Doğrusu, onlar, kendilerinden birinin, uyarıp irşad etmek için gelmesine şaşırdılar da kâfirler: "Bu, ne tuhaf şey!" dediler, "Biz ölüp de toprak olduktan sonra mı dirileceğiz? Bu, aklın alamayacağı kadar uzak bir ihtimal!"
Süleyman Ateş : "Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (tekrar bedene döneceğiz)? Bu, uzak bir dönüştür."
Tefhim-ul Kuran : «Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecekmişiz)? Bu uzak bir dönüş (iddiasıdır).»
Ümit Şimşek : 'Ölüp de toprak olduktan sonra mı dirilecekmişiz? Ne uzak bir dönüş bu?'
Yaşar Nuri Öztürk : Ölünce mi, biz toprak olunca mı? Çok uzak bir dönüştür bu."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]