» 35 / Fâtir  30:

Kuran Sırası: 35
İniş Sırası: 43
Fatir Suresi = Yaratan Suresi
ismini 1. ayetinde geçen fâtir kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. لِيُوَفِّيَهُمْ (LYWFYHM) = liyuveffiyehum : onlara tam ödesin diye
2. أُجُورَهُمْ (ÊCWRHM) = ucūrahum : ücretlerini
3. وَيَزِيدَهُمْ (WYZYD̃HM) = ve yezīdehum : ve fazlasını vermesi için
4. مِنْ (MN) = min : -ndan
5. فَضْلِهِ (FŽLH) = feDlihi : lutfu-
6. إِنَّهُ (ÎNH) = innehu : çünkü O
7. غَفُورٌ (ĞFWR) = ğafūrun : çok bağışlayandır
8. شَكُورٌ (ŞKWR) = şekūrun : çok karşılık verendir
onlara tam ödesin diye | ücretlerini | ve fazlasını vermesi için | -ndan | lutfu- | çünkü O | çok bağışlayandır | çok karşılık verendir |

[WFY] [ECR] [ZYD̃] [] [FŽL] [] [ĞFR] [ŞKR]
LYWFYHM ÊCWRHM WYZYD̃HM MN FŽLH ÎNH ĞFWR ŞKWR

liyuveffiyehum ucūrahum ve yezīdehum min feDlihi innehu ğafūrun şekūrun
ليوفيهم أجورهم ويزيدهم من فضله إنه غفور شكور

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ليوفيهم و ف ي | WFY LYWFYHM liyuveffiyehum onlara tam ödesin diye That He may give them in full
أجورهم ا ج ر | ECR ÊCWRHM ucūrahum ücretlerini their rewards
ويزيدهم ز ي د | ZYD̃ WYZYD̃HM ve yezīdehum ve fazlasını vermesi için and increase for them
من | MN min -ndan of
فضله ف ض ل | FŽL FŽLH feDlihi lutfu- His Bounty.
إنه | ÎNH innehu çünkü O Indeed, He
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFWR ğafūrun çok bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
شكور ش ك ر | ŞKR ŞKWR şekūrun çok karşılık verendir Most Appreciative.

35:30 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

onlara tam ödesin diye | ücretlerini | ve fazlasını vermesi için | -ndan | lutfu- | çünkü O | çok bağışlayandır | çok karşılık verendir |

[WFY] [ECR] [ZYD̃] [] [FŽL] [] [ĞFR] [ŞKR]
LYWFYHM ÊCWRHM WYZYD̃HM MN FŽLH ÎNH ĞFWR ŞKWR

liyuveffiyehum ucūrahum ve yezīdehum min feDlihi innehu ğafūrun şekūrun
ليوفيهم أجورهم ويزيدهم من فضله إنه غفور شكور

[و ف ي] [ا ج ر] [ز ي د] [] [ف ض ل] [] [غ ف ر] [ش ك ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ليوفيهم و ف ي | WFY LYWFYHM liyuveffiyehum onlara tam ödesin diye That He may give them in full
Lam,Ye,Vav,Fe,Ye,He,Mim,
30,10,6,80,10,5,40,
PRP – prefixed particle of purpose lām
V – 3rd person masculine singular (form II) imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
اللام لام التعليل
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أجورهم ا ج ر | ECR ÊCWRHM ucūrahum ücretlerini their rewards
,Cim,Vav,Re,He,Mim,
,3,6,200,5,40,
N – accusative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ويزيدهم ز ي د | ZYD̃ WYZYD̃HM ve yezīdehum ve fazlasını vermesi için and increase for them
Vav,Ye,Ze,Ye,Dal,He,Mim,
6,10,7,10,4,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb, subjunctive mood
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل مضارع منصوب و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN min -ndan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
فضله ف ض ل | FŽL FŽLH feDlihi lutfu- His Bounty.
Fe,Dad,Lam,He,
80,800,30,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إنه | ÎNH innehu çünkü O Indeed, He
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
غفور غ ف ر | ĞFR ĞFWR ğafūrun çok bağışlayandır (is) Oft-Forgiving,
Ğayn,Fe,Vav,Re,
1000,80,6,200,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
شكور ش ك ر | ŞKR ŞKWR şekūrun çok karşılık verendir Most Appreciative.
Şın,Kef,Vav,Re,
300,20,6,200,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |لِيُوَفِّيَهُمْ: onlara tam ödesin diye | أُجُورَهُمْ: ücretlerini | وَيَزِيدَهُمْ: ve fazlasını vermesi için | مِنْ: -ndan | فَضْلِهِ: lutfu- | إِنَّهُ: çünkü O | غَفُورٌ: çok bağışlayandır | شَكُورٌ: çok karşılık verendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ليوفيهم LYWFYHM onlara tam ödesin diye | أجورهم ÊCWRHM ücretlerini | ويزيدهم WYZYD̃HM ve fazlasını vermesi için | من MN -ndan | فضله FŽLH lutfu- | إنه ÎNH çünkü O | غفور ĞFWR çok bağışlayandır | شكور ŞKWR çok karşılık verendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |liyuveffiyehum: onlara tam ödesin diye | ucūrahum: ücretlerini | ve yezīdehum: ve fazlasını vermesi için | min: -ndan | feDlihi: lutfu- | innehu: çünkü O | ğafūrun: çok bağışlayandır | şekūrun: çok karşılık verendir |
Kırık Meal (Transcript) : |LYWFYHM: onlara tam ödesin diye | ÊCWRHM: ücretlerini | WYZYD̃HM: ve fazlasını vermesi için | MN: -ndan | FŽLH: lutfu- | ÎNH: çünkü O | ĞFWR: çok bağışlayandır | ŞKWR: çok karşılık verendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onların mükâfâtını, tamâmıyla öder elbette ve lûtfundan, ihsânından, mükâfatlarını arttırır da; şüphe yok o, suçları örter, mükâfatlarını da fazlasıyla verir.
Adem Uğur : Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Ahmed Hulusi : Onlara hak ettikleri karşılığı tam verir ve fazlından da artırır. . . Muhakkak ki O, Ğafûr'dur, Şekûr'dur.
Ahmet Tekin : Allah onların mükâfatlarını tam öder. Lütfundan onlara fazlasını da verir. Samimi kullarını koruma kalkanına alır, O çok bağışlayıcı, şükrün kıymetini çok iyi bilen, bol bol verendir.
Ahmet Varol : Çünkü Allah onların ecirlerini eksiksiz verir ve kendi lütfundan onlar için artırır. Şüphesiz O çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını bolca verendir.
Ali Bulaç : Çünkü (Allah,) ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır. Şüphesiz O, bağışlayandır, şükrü kabul edendir.
Ali Fikri Yavuz : Çünkü Allah onlara mükâfatlarını tamamen verdikten başka fazlından onlara ziyadesini ihsan edecektir. Muhakkak ki, O, Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır, Şekûr’dur= az amele karşılık çok mükâfat verir.
Bekir Sadak : Cunku Allah bu kimselerin ecirlerini tam verir ve lutfu ile arttirir. Dogrusu O, bagislayandir, sukrun karsiligini bol bol verendir.
Celal Yıldırım : Çünkü Allah onların bu harcamalarının karşılığını noksansız verir. Şüphesiz ki O çok bağışlayan ve şükredenlere nîmetini çok artırandır.
Diyanet İşleri : Allah, kendilerine mükâfatlarını tam olarak versin ve kendi lütfundan daha da artırsın diye (böyle yaparlar). Şüphesiz O, çok bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir.
Diyanet İşleri (eski) : Çünkü Allah bu kimselerin ecirlerini tam verir ve lütfu ile arttırır. Doğrusu O, bağışlayandır, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Diyanet Vakfi : Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Edip Yüksel : Çünkü onların ücretlerini tam verecek ve onlara olan lütfunu arttıracaktır. O Bağışlayandır, Takdir Edendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Çünkü Allah mükafatlarını kendilerine tamamen ödedikten başka, lütfundan onlara fazlasını da verecektir. Çünkü O çok bağışlayıcı ve şükrün karşılığını vericidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü Allah, mükafatlarını kendilerine tamamen ödedikten başka, lütfundan onlara fazlasını verecektir. Çünkü O hem bağışlayan hem de şükrün karşılığını bol verendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Çünkü Allah ecirlerini kendilerine temamen ödedikten başka fadlından onlara ziyadesini verecektir, çünkü o hem gafûr hem şekûrdur
Fizilal-il Kuran : Çünkü Allah onların ücretlerini eksiksiz olarak öder ve kendi bağışı olarak fazlasını verir. Hiç kuşkusuz O affedicidir, iyiliklerin karşılığını bol bol verir.
Gültekin Onan : Çünkü (Tanrı,) ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır. Şüphesiz O, bağışlayandır, şükrü kabul edendir.
Hakkı Yılmaz : (29,30) "Hiç şüphesiz Allah'ın kitabını okuyan, salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumlarını oluşturan ve ayakta tutan] ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık olarak Allah yolunda harcama yapan/ yakınlarının nafakalarını temin eden şu kimseler, Allah, ödüllerini kendilerine tastamam versin ve armağanlarından kendilerine artırsın diye, kesinlikle batma ihtimali/ olasılığı olmayan bir ticareti umarlar. Hiç şüphesiz O, çok bağışlayıcı ve karşılık vericidir. "
Hasan Basri Çantay : Çünkü (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz öder. Onlara, fazl (-u kerem) inden, ziyâdesini de verir. Şübhesiz O, çok yarlığayıcıdır, çok in'aam edicidir.
Hayrat Neşriyat : Tâ ki (Allah), onlara mükâfâtlarını tam olarak versin ve lütfundan onlara (daha da)arttırsın! Çünki O, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Şekûr (kullarının mükâfâtını fazlasıyla veren)dir.
İbni Kesir : Mükafatlarını Allah'ın tam vermesi ve onlara lutfundan artırması içindir. Muhakkak kiO; Gafur'dur, Şekur'dur.
İskender Evrenosoğlu : Onların ecirleri (mükâfatları) onlara vefa edilir (ödenir). Ve (Allah), onlara fazlından artırır. Muhakkak ki O; Gafûr'dur (mağfiret eden), Şekûr'dur (şükredilen).
Muhammed Esed : Allah, onların hak ettiği karşılığı eksiksiz verir ve onu lütfuyla daha da arttırır. Allah, şüphesiz çok bağışlayıcıdır ve şükrün karşılığını anında verendir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Tâ ki, (Allah Teâlâ) onlara mükâfaatlarını tamamen ödesin ve onlara fazlından ziyâdesini de (versin). Şüphe yok ki O, çok yarlığayıcıdır, çok mükâfaat verendir.
Ömer Öngüt : Çünkü Allah, onların mükâfatını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir.
Şaban Piriş : Çünkü Allah, onların karşılığını verecek, hatta lutfundan daha da artıracaktır. Çünkü O, suçları bağışlar ve bol bol verir.
Suat Yıldırım : Çünkü Allah onlara mükâfatlarını tam tamına verecek, üstelik lütfundan onlara fazlasını da ihsan edecektir. Zira o gafurdur, şekûr’dur (kusurları bağışlar, kulların amellerini ve şükürlerini kabul edip fazlasıyla karşılık verir).
Süleyman Ateş : Ki (Allâh), onlara ücretlerini tam ödesin ve lutfundan onlara fazlasını da versin. Çünkü O, çok bağışlayan, çok karşılık verendir.
Tefhim-ul Kuran : Çünkü (Allah,) onların ecirlerini noksansız olarak öder ve kendi fazlından onlara arttırır. Hiç şüphe yok O, bağışlayandır, şükrü kabul edendir.
Ümit Şimşek : Çünkü Allah onların ödüllerini eksiksiz verecek, üstüne de lütuf ve ihsanıyla daha fazlasını bağışlayacaktır. Zira O çok bağışlayan ve şükrün karşılığını verendir.
Yaşar Nuri Öztürk : Çünkü Allah onlara ücretlerini tam ödeyecek, lütfundan onlara artırma da yapacaktır. Gafûr'dur O, çok affeder; Şekûr'dur, şükredenlere mutlaka karşılık verir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}