» 41 / Fussilet  51:

Kuran Sırası: 41
İniş Sırası: 61
Fussilet Suresi = Detayli/Ayrintili Suresi.
Kur’an’in ayrintili kilindigini ifade eden fussilet kelimesinin geçtigi 3. ayetinden ismini almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِذَا (WÎZ̃E) = ve iƶā : ne zaman ki
2. أَنْعَمْنَا (ÊNAMNE) = en'ǎmnā : bir ni'met verdiğimizde
3. عَلَى (AL) = ǎlā :
4. الْإِنْسَانِ (ELÎNSEN) = l-insāni : insana
5. أَعْرَضَ (ÊARŽ) = eǎ'raDe : yüz çevirir
6. وَنَأَىٰ (WNÊ) = ve neā : ve yan çizer
7. بِجَانِبِهِ (BCENBH) = bicānibihi : ve yan çizer
8. وَإِذَا (WÎZ̃E) = veiƶā : ve ne zaman ki
9. مَسَّهُ (MSH) = messehu : ona dokunduğunda
10. الشَّرُّ (ELŞR) = ş-şerru : bir şer
11. فَذُو (FZ̃W) = feƶū : hemen
12. دُعَاءٍ (D̃AEÙ) = duǎā'in : yalvarıp durur
13. عَرِيضٍ (ARYŽ) = ǎrīDin : bol bol
ne zaman ki | bir ni'met verdiğimizde | | insana | yüz çevirir | ve yan çizer | ve yan çizer | ve ne zaman ki | ona dokunduğunda | bir şer | hemen | yalvarıp durur | bol bol |

[] [NAM] [] [ENS] [ARŽ] [NEY] [CNB] [] [MSS] [ŞRR] [] [D̃AW] [ARŽ]
WÎZ̃E ÊNAMNE AL ELÎNSEN ÊARŽ WNÊ BCENBH WÎZ̃E MSH ELŞR FZ̃W D̃AEÙ ARYŽ

ve iƶā en'ǎmnā ǎlā l-insāni eǎ'raDe ve neā bicānibihi veiƶā messehu ş-şerru feƶū duǎā'in ǎrīDin
وإذا أنعمنا على الإنسان أعرض ونأى بجانبه وإذا مسه الشر فذو دعاء عريض

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃E ve iƶā ne zaman ki And when
أنعمنا ن ع م | NAM ÊNAMNE en'ǎmnā bir ni'met verdiğimizde We bestow favor
على | AL ǎlā upon
الإنسان ا ن س | ENS ELÎNSEN l-insāni insana man,
أعرض ع ر ض | ARŽ ÊARŽ eǎ'raDe yüz çevirir he turns away -
ونأى ن ا ي | NEY WNÊ ve neā ve yan çizer "and distances himself;"
بجانبه ج ن ب | CNB BCENBH bicānibihi ve yan çizer "and distances himself;"
وإذا | WÎZ̃E veiƶā ve ne zaman ki but when
مسه م س س | MSS MSH messehu ona dokunduğunda touches him
الشر ش ر ر | ŞRR ELŞR ş-şerru bir şer the evil,
فذو | FZ̃W feƶū hemen then (he is) full
دعاء د ع و | D̃AW D̃AEÙ duǎā'in yalvarıp durur (of) supplication
عريض ع ر ض | ARŽ ARYŽ ǎrīDin bol bol lengthy.

41:51 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ne zaman ki | bir ni'met verdiğimizde | | insana | yüz çevirir | ve yan çizer | ve yan çizer | ve ne zaman ki | ona dokunduğunda | bir şer | hemen | yalvarıp durur | bol bol |

[] [NAM] [] [ENS] [ARŽ] [NEY] [CNB] [] [MSS] [ŞRR] [] [D̃AW] [ARŽ]
WÎZ̃E ÊNAMNE AL ELÎNSEN ÊARŽ WNÊ BCENBH WÎZ̃E MSH ELŞR FZ̃W D̃AEÙ ARYŽ

ve iƶā en'ǎmnā ǎlā l-insāni eǎ'raDe ve neā bicānibihi veiƶā messehu ş-şerru feƶū duǎā'in ǎrīDin
وإذا أنعمنا على الإنسان أعرض ونأى بجانبه وإذا مسه الشر فذو دعاء عريض

[] [ن ع م] [] [ا ن س] [ع ر ض] [ن ا ي] [ج ن ب] [] [م س س] [ش ر ر] [] [د ع و] [ع ر ض]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃E ve iƶā ne zaman ki And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
أنعمنا ن ع م | NAM ÊNAMNE en'ǎmnā bir ni'met verdiğimizde We bestow favor
,Nun,Ayn,Mim,Nun,Elif,
,50,70,40,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā upon
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
الإنسان ا ن س | ENS ELÎNSEN l-insāni insana man,
Elif,Lam,,Nun,Sin,Elif,Nun,
1,30,,50,60,1,50,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
أعرض ع ر ض | ARŽ ÊARŽ eǎ'raDe yüz çevirir he turns away -
,Ayn,Re,Dad,
,70,200,800,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
ونأى ن ا ي | NEY WNÊ ve neā ve yan çizer "and distances himself;"
Vav,Nun,,,
6,50,,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
بجانبه ج ن ب | CNB BCENBH bicānibihi ve yan çizer "and distances himself;"
Be,Cim,Elif,Nun,Be,He,
2,3,1,50,2,5,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine active participle
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وإذا | WÎZ̃E veiƶā ve ne zaman ki but when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
مسه م س س | MSS MSH messehu ona dokunduğunda touches him
Mim,Sin,He,
40,60,5,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الشر ش ر ر | ŞRR ELŞR ş-şerru bir şer the evil,
Elif,Lam,Şın,Re,
1,30,300,200,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
فذو | FZ̃W feƶū hemen then (he is) full
Fe,Zel,Vav,
80,700,6,
REM – prefixed resumption particle
N – nominative masculine singular noun
الفاء استئنافية
اسم مرفوع
دعاء د ع و | D̃AW D̃AEÙ duǎā'in yalvarıp durur (of) supplication
Dal,Ayn,Elif,,
4,70,1,,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
عريض ع ر ض | ARŽ ARYŽ ǎrīDin bol bol lengthy.
Ayn,Re,Ye,Dad,
70,200,10,800,
ADJ – genitive masculine singular indefinite adjective
صفة مجرورة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِذَا: ne zaman ki | أَنْعَمْنَا: bir ni'met verdiğimizde | عَلَى: | الْإِنْسَانِ: insana | أَعْرَضَ: yüz çevirir | وَنَأَىٰ: ve yan çizer | بِجَانِبِهِ: ve yan çizer | وَإِذَا: ve ne zaman ki | مَسَّهُ: ona dokunduğunda | الشَّرُّ: bir şer | فَذُو: hemen | دُعَاءٍ: yalvarıp durur | عَرِيضٍ: bol bol |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإذا WÎZ̃E ne zaman ki | أنعمنا ÊNAMNE bir ni'met verdiğimizde | على AL | الإنسان ELÎNSEN insana | أعرض ÊARŽ yüz çevirir | ونأى WNÊ ve yan çizer | بجانبه BCENBH ve yan çizer | وإذا WÎZ̃E ve ne zaman ki | مسه MSH ona dokunduğunda | الشر ELŞR bir şer | فذو FZ̃W hemen | دعاء D̃AEÙ yalvarıp durur | عريض ARYŽ bol bol |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve iƶā: ne zaman ki | en'ǎmnā: bir ni'met verdiğimizde | ǎlā: | l-insāni: insana | eǎ'raDe: yüz çevirir | ve neā: ve yan çizer | bicānibihi: ve yan çizer | veiƶā: ve ne zaman ki | messehu: ona dokunduğunda | ş-şerru: bir şer | feƶū: hemen | duǎā'in: yalvarıp durur | ǎrīDin: bol bol |
Kırık Meal (Transcript) : |WÎZ̃E: ne zaman ki | ÊNAMNE: bir ni'met verdiğimizde | AL: | ELÎNSEN: insana | ÊARŽ: yüz çevirir | WNÊ: ve yan çizer | BCENBH: ve yan çizer | WÎZ̃E: ve ne zaman ki | MSH: ona dokunduğunda | ELŞR: bir şer | FZ̃W: hemen | D̃AEÙ: yalvarıp durur | ARYŽ: bol bol |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve insana bir nîmet verdik mi yüz çevirir ve şükürden uzaklaşır ve eğer bir şerre uğrarsa uzun uzadıya dua eder durur.
Adem Uğur : İnsana bir nimet verdiğimiz zaman (bizden) yüz çevirir ve yan çizer. Fakat ona bir şer dokunduğu zaman da yalvarıp durur.
Ahmed Hulusi : İnsana bir nimet verdiğimizde yüz çevirir ve döner uzaklaşır! Kendisine şerr dokunduğunda ise, hemen çokça dua edicidir.
Ahmet Tekin : Biz insana bir nimet verdiğimiz zaman bize şükürden yüz çevirir ve yan çizer. Ona bir kötülük dokunduğu zaman da uzun uzun yalvarır.
Ahmet Varol : İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirir ve yan çizer. Kendisine bir kötülük dokunduğunda ise artık geniş (çok çok) dua eder.
Ali Bulaç : İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman ise, artık o, geniş (kapsamlı ve derinlemesine) bir dua sahibidir.
Ali Fikri Yavuz : Biz insana nimet verdiğimiz vakit, şükretmekten yüz çevirir ve yan büküb uzaklaşır. Kendisine darlık dokunuverdi mi, artık geniş geniş duaya dalar.
Bekir Sadak : Insana nimet verdigimiz zaman yuz cevirerek yan cizer; basina bir kotuluk gelince uzun uzun yalvarir.
Celal Yıldırım : İnsana nîmet verdiğimizde yüzçevirip yan çizer. Kendisine kötülük dokunduğu zaman (bakarsın ki), uzun ve geniş bir duada bulunur.
Diyanet İşleri : İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer. Başına bir kötülük gelince de yalvarmaya koyulur.
Diyanet İşleri (eski) : İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirerek yan çizer; başına bir kötülük gelince uzun uzun yalvarır.
Diyanet Vakfi : İnsana bir nimet verdiğimiz zaman (bizden) yüz çevirir ve yan çizer. Fakat ona bir şer dokunduğu zaman da yalvarıp durur.
Edip Yüksel : İnsana bir nimet verdik mi, yüz çevirip yan çizer. Başına bir kötülük geldiğinde ise yalvarıp durur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz insana bir nimet verdiğimiz zaman o yüz çevirir, yan çizer. Ona bir kötülük dokunduğu zaman da uzun uzun yalvarır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Evet, insana bir nimet verdiğimiz zaman yan büker, başının tuttuğuna gider, bildiği gibi hareket eder. Kendisine bir kötülük de dokunuverdi mi artık enine boyuna duaya dalar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Evet insana ni'met verdiğimiz vakıt yan büker, başının tuttuğuna gider de kendisine şer dokunuverdi mi artık enine boyuna duâya dalar
Fizilal-il Kuran : İnsana bir nimet verdik mi yüz çevirir; yan çizer. Ona bir şer dokundu mu yalvarıp durur.
Gültekin Onan : İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman ise, artık o, geniş (kapsamlı ve derinlemesine) bir dua sahibidir.
Hakkı Yılmaz : "Ve Biz insana nimet verdiğimiz zaman o yüz çevirir, yan çizer. Kendisine bir kötülük dokunduğu zaman da geniş geniş dua sahibidir; yalvarır da yalvarır. "
Hasan Basri Çantay : İnsana ni'met verdiğimiz vakit (şükürden) yüz çevirir, nefsi ondan uzaklaşır. Ona bir şer dokunduğu zaman ise artık o, geniş (bol) bir düâ saahibidir.
Hayrat Neşriyat : Hem insana ni'met verdiğimiz zaman (şükürden) yüz çevirir ve yan çizer. Ona kötülük dokunduğu zaman da bol bol duâ eden bir kimse olur.
İbni Kesir : İnsana nimet verdiğimiz zaman yüz çevirir, yan çizer. Başına bir fenalık gelince de uzun uzun yalvarır.
İskender Evrenosoğlu : Ve insana ni'met verdiğimiz zaman yüz çevirdi ve yan çizdi (şükürden uzaklaştı). Ve ona bir şerr dokunduğu zaman artık çok dua eder.
Muhammed Esed : Ne zaman insana nimetlerimizi bağışlasak yan çizer ve (Bizi anmaktan) uzaklaşır, başına bir kötülük gelince de hemen dualar okumaya başlar!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve insana nîmet verdiğimiz zaman yüz çevirir ve böbürlenmekte bulunur. Ve ona bir kötülük dokunduğu zaman ise artık bol bol duacıdır.
Ömer Öngüt : İnsana bir nimet verdiğimiz zaman yüz çevirip yan çizer. Fakat bir kötülük dokunduğu zaman da yalvarıp durur.
Şaban Piriş : İnsana bir nimet verdiğimizde yüz çevirir ve büyüklük taslar. Bir kötülük dokunduğu zaman hemen yalvarmaya başlar.
Suat Yıldırım : Biz insana nimet verdiğimizde o, şükürden yüz çevirir, başını alır uzaklaşır. Fakat kendisine sıkıntı dokununca, bir de bakarsın uzun uzun yalvarır durur.
Süleyman Ateş : İnsana bir ni'met verdik mi yüz çevirir; yan çizer. Ona bir şer dokundu mu yalvarıp durur.
Tefhim-ul Kuran : İnsana nimet verdiğimiz zaman, yüz çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman ise, artık o, geniş (kapsamlı ve derinlemesine) bir dua sahibidir.
Ümit Şimşek : Biz ne zaman insana bir nimet bağışlasak, o yüz çevirir, yan çizer. Başına bir kötülük gelince de derinlemesine duaya dalar.
Yaşar Nuri Öztürk : İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir, yan yatar. Kendisine şer dokununca, hemen duaya koyulur.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}