» 41 / Fussilet  27:

Kuran Sırası: 41
İniş Sırası: 61
Fussilet Suresi = Detayli/Ayrintili Suresi.
Kur’an’in ayrintili kilindigini ifade eden fussilet kelimesinin geçtigi 3. ayetinden ismini almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَلَنُذِيقَنَّ (FLNZ̃YGN) = felenuƶīḳanne : fakat taddıracağız
2. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimselere
3. كَفَرُوا (KFRWE) = keferū : inkar eden(lere)
4. عَذَابًا (AZ̃EBE) = ǎƶāben : bir azab
5. شَدِيدًا (ŞD̃YD̃E) = şedīden : şiddetli
6. وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ (WLNCZYNHM) = velenecziyennehum : ve onları cezalandıracağız
7. أَسْوَأَ (ÊSWÊ) = esvee : en kötüsüyle
8. الَّذِي (ELZ̃Y) = lleƶī :
9. كَانُوا (KENWE) = kānū : olduklarının
10. يَعْمَلُونَ (YAMLWN) = yeǎ'melūne : yapıyor(lar)
fakat taddıracağız | kimselere | inkar eden(lere) | bir azab | şiddetli | ve onları cezalandıracağız | en kötüsüyle | | olduklarının | yapıyor(lar) |

[Z̃WG] [] [KFR] [AZ̃B] [ŞD̃D̃] [CZY] [SWE] [] [KWN] [AML]
FLNZ̃YGN ELZ̃YN KFRWE AZ̃EBE ŞD̃YD̃E WLNCZYNHM ÊSWÊ ELZ̃Y KENWE YAMLWN

felenuƶīḳanne elleƶīne keferū ǎƶāben şedīden velenecziyennehum esvee lleƶī kānū yeǎ'melūne
فلنذيقن الذين كفروا عذابا شديدا ولنجزينهم أسوأ الذي كانوا يعملون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلنذيقن ذ و ق | Z̃WG FLNZ̃YGN felenuƶīḳanne fakat taddıracağız But surely We will cause to taste
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
كفروا ك ف ر | KFR KFRWE keferū inkar eden(lere) disbelieve
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBE ǎƶāben bir azab a punishment
شديدا ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃E şedīden şiddetli severe,
ولنجزينهم ج ز ي | CZY WLNCZYNHM velenecziyennehum ve onları cezalandıracağız and surely We will recompense them
أسوأ س و ا | SWE ÊSWÊ esvee en kötüsüyle (the) worst
الذي | ELZ̃Y lleƶī (of) what
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū olduklarının they used to
يعملون ع م ل | AML YAMLWN yeǎ'melūne yapıyor(lar) do.

41:27 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

fakat taddıracağız | kimselere | inkar eden(lere) | bir azab | şiddetli | ve onları cezalandıracağız | en kötüsüyle | | olduklarının | yapıyor(lar) |

[Z̃WG] [] [KFR] [AZ̃B] [ŞD̃D̃] [CZY] [SWE] [] [KWN] [AML]
FLNZ̃YGN ELZ̃YN KFRWE AZ̃EBE ŞD̃YD̃E WLNCZYNHM ÊSWÊ ELZ̃Y KENWE YAMLWN

felenuƶīḳanne elleƶīne keferū ǎƶāben şedīden velenecziyennehum esvee lleƶī kānū yeǎ'melūne
فلنذيقن الذين كفروا عذابا شديدا ولنجزينهم أسوأ الذي كانوا يعملون

[ذ و ق] [] [ك ف ر] [ع ذ ب] [ش د د] [ج ز ي] [س و ا] [] [ك و ن] [ع م ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلنذيقن ذ و ق | Z̃WG FLNZ̃YGN felenuƶīḳanne fakat taddıracağız But surely We will cause to taste
Fe,Lam,Nun,Zel,Ye,Gaf,Nun,
80,30,50,700,10,100,50,
REM – prefixed resumption particle
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural (form IV) imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
الفاء استئنافية
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimselere those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
كفروا ك ف ر | KFR KFRWE keferū inkar eden(lere) disbelieve
Kef,Fe,Re,Vav,Elif,
20,80,200,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃EBE ǎƶāben bir azab a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,Elif,
70,700,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
شديدا ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃E şedīden şiddetli severe,
Şın,Dal,Ye,Dal,Elif,
300,4,10,4,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
ولنجزينهم ج ز ي | CZY WLNCZYNHM velenecziyennehum ve onları cezalandıracağız and surely We will recompense them
Vav,Lam,Nun,Cim,Ze,Ye,Nun,He,Mim,
6,30,50,3,7,10,50,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أسوأ س و ا | SWE ÊSWÊ esvee en kötüsüyle (the) worst
,Sin,Vav,,
,60,6,,
N – accusative masculine singular noun
اسم منصوب
الذي | ELZ̃Y lleƶī (of) what
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū olduklarının they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يعملون ع م ل | AML YAMLWN yeǎ'melūne yapıyor(lar) do.
Ye,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
10,70,40,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَلَنُذِيقَنَّ: fakat taddıracağız | الَّذِينَ: kimselere | كَفَرُوا: inkar eden(lere) | عَذَابًا: bir azab | شَدِيدًا: şiddetli | وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ: ve onları cezalandıracağız | أَسْوَأَ: en kötüsüyle | الَّذِي: | كَانُوا: olduklarının | يَعْمَلُونَ: yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فلنذيقن FLNZ̃YGN fakat taddıracağız | الذين ELZ̃YN kimselere | كفروا KFRWE inkar eden(lere) | عذابا AZ̃EBE bir azab | شديدا ŞD̃YD̃E şiddetli | ولنجزينهم WLNCZYNHM ve onları cezalandıracağız | أسوأ ÊSWÊ en kötüsüyle | الذي ELZ̃Y | كانوا KENWE olduklarının | يعملون YAMLWN yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Okunuş) : |felenuƶīḳanne: fakat taddıracağız | elleƶīne: kimselere | keferū: inkar eden(lere) | ǎƶāben: bir azab | şedīden: şiddetli | velenecziyennehum: ve onları cezalandıracağız | esvee: en kötüsüyle | lleƶī: | kānū: olduklarının | yeǎ'melūne: yapıyor(lar) |
Kırık Meal (Transcript) : |FLNZ̃YGN: fakat taddıracağız | ELZ̃YN: kimselere | KFRWE: inkar eden(lere) | AZ̃EBE: bir azab | ŞD̃YD̃E: şiddetli | WLNCZYNHM: ve onları cezalandıracağız | ÊSWÊ: en kötüsüyle | ELZ̃Y: | KENWE: olduklarının | YAMLWN: yapıyor(lar) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz de mutlaka kâfir olanlara çetin bir azâbı tattıracağız ve yaptıkları şeyin en kötü karşılığıyla cezâlandıracağız onları.
Adem Uğur : O inkâr edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki o hakikat bilgisini inkâr edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette onlara yaptıklarının en kötü sonuçlarını yaşatacağız!
Ahmet Tekin : Bu sebeple kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek ört-bas edip inkârda ısrar eden güç ve iktidar sahiplerine elbette dehşetli bir azap tattıracağız. Onlara, işlemeye devam ettikleri amellerin en kötüsünü ölçü alarak en ağır cezayı vereceğiz.
Ahmet Varol : İnkar edenlere muhakkak şiddetli bir azap tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Ali Bulaç : Artık gerçekten o inkar edenlere şiddetli bir azap taddıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Ali Fikri Yavuz : İşte bunun içindir ki, biz de o kâfirlere şiddetli bir azab taddıracağız; ve kendilerini yaptıkları amellerin en kötüsü ile cezalandıracağız.
Bekir Sadak : Inkar edenlere cetin bir azap tattiracagiz. Isledikleri en kotu islere karsilik onlarin cezasini verecegiz.
Celal Yıldırım : And olsun ki, o küfredenlere şiddetli bir azâb tattıracağız ve elbette yapageldiklerinin en kötüsüyle kendilerini cezalandıracağız.
Diyanet İşleri : İnkâr edenlere mutlaka şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsü ile cezalandıracağız.
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edenlere çetin bir azap tattıracağız. İşledikleri en kötü işlere karşılık onların cezasını vereceğiz.
Diyanet Vakfi : O inkâr edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Edip Yüksel : İnkar edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle onlara karşılık vereceğiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Biz mutlaka inkâr edenlere şiddetli bir azab tattıracağız. Ve onlara yaptıkları amellerin en kötüsünün cezasını vereceğiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : işte Biz de onun için o küfredenlere şiddetli bir azap tattıracağız ve kendilerine yaptıkları amellerin en kötüsünün cezasını vereceğiz.
Elmalılı Hamdi Yazır : İşte biz de onun için o küfredenlere şiddetli bir azâb tattıracağız ve kendilerine yaptıkları âmellerin en kötüsünün cezasını vereceğiz
Fizilal-il Kuran : İnkar edenlere şiddetli bir azab taddıracağız ve onları, yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Gültekin Onan : Artık gerçekten o küfredenlere şiddetli bir azap tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Hakkı Yılmaz : "Artık Biz, kesinlikle, kâfirlere; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedetmiş kimselere şiddetli bir azap tattıracağız. Ve kesinlikle onlara yaptıkları amellerin en kötüsünü karşılık olarak vereceğiz. "
Hasan Basri Çantay : İşte biz o kâfirlere muhakkak ki en çetin bir azâbı tatdıracağız. Onları yapageldiklerinin en kötüsüyle cezâlandıracağız.
Hayrat Neşriyat : Sonunda o inkâr edenlere mutlaka şiddetli bir azab tattıracağız ve mutlaka onları, yapmakta olduklarının en kötüsü ile cezâlandıracağız.
İbni Kesir : O küfredenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yapmakta olduklarının en kötüsü ile cezalandıracağız.
İskender Evrenosoğlu : Bundan sonra inkâr edenlere, mutlaka şiddetli azabı tattıracağız. Ve onları yaptıklarının en kötüsüyle mutlaka cezalandıracağız.
Muhammed Esed : Fakat hakikati (böylece) inkar edenlere kesinlikle şiddetli bir azabı tattıracak ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız!
Ömer Nasuhi Bilmen : İşte kâfir olanlara elbette bir şiddetli azap tattıracağız ve onları işler oldukları şeyin en kötüsüyle cezalandıracağız.
Ömer Öngüt : Andolsun ki kâfirlere çetin bir azap tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Şaban Piriş : İnkarcılara elbette şiddetli bir azap tattıracağız. Onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Suat Yıldırım : İşte Biz de onun için o kâfirlere dünyada şiddetli bir azap tattıracağız ve âhirette de yaptıkları o pek kötü işlere göre hak ettikleri karşılığı vereceğiz.
Süleyman Ateş : İnkâr edenlere şiddetli bir azâb taddıracağız ve onları, yaptıklarının en kötüsüyle cezâlandıracağız.
Tefhim-ul Kuran : Artık gerçekten o inkâr edenlere şiddetli bir azap taddıracağız ve onları yapmakta olduklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.
Ümit Şimşek : Biz o kâfirlere şiddetli bir azap tattıracak ve yaptıklarının en kötüsüyle onları cezalandıracağız.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, o inkârcılara şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette ki onları, yapıp-ettiklerinin en kötüsüyle cezalandıracağız.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}