» 41 / Fussilet  4:

Kuran Sırası: 41
İniş Sırası: 61
Fussilet Suresi = Detayli/Ayrintili Suresi.
Kur’an’in ayrintili kilindigini ifade eden fussilet kelimesinin geçtigi 3. ayetinden ismini almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. بَشِيرًا (BŞYRE) = beşīran : müjdeleyici olarak
2. وَنَذِيرًا (WNZ̃YRE) = ve neƶīran : ve uyarıcı olarak
3. فَأَعْرَضَ (FÊARŽ) = feeǎ'raDe : fakat yüz çevirmiştir
4. أَكْثَرُهُمْ (ÊKS̃RHM) = ekṧeruhum : çokları
5. فَهُمْ (FHM) = fehum : onlar
6. لَا (LE) = lā :
7. يَسْمَعُونَ (YSMAWN) = yesmeǔne : işitmezler
müjdeleyici olarak | ve uyarıcı olarak | fakat yüz çevirmiştir | çokları | onlar | | işitmezler |

[BŞR] [NZ̃R] [ARŽ] [KS̃R] [] [] [SMA]
BŞYRE WNZ̃YRE FÊARŽ ÊKS̃RHM FHM LE YSMAWN

beşīran ve neƶīran feeǎ'raDe ekṧeruhum fehum yesmeǔne
بشيرا ونذيرا فأعرض أكثرهم فهم لا يسمعون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
بشيرا ب ش ر | BŞR BŞYRE beşīran müjdeleyici olarak A giver of glad tidings
ونذيرا ن ذ ر | NZ̃R WNZ̃YRE ve neƶīran ve uyarıcı olarak "and a warner;"
فأعرض ع ر ض | ARŽ FÊARŽ feeǎ'raDe fakat yüz çevirmiştir but turn away
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧeruhum çokları most of them,
فهم | FHM fehum onlar so they
لا | LE (do) not
يسمعون س م ع | SMA YSMAWN yesmeǔne işitmezler hear.

41:4 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

müjdeleyici olarak | ve uyarıcı olarak | fakat yüz çevirmiştir | çokları | onlar | | işitmezler |

[BŞR] [NZ̃R] [ARŽ] [KS̃R] [] [] [SMA]
BŞYRE WNZ̃YRE FÊARŽ ÊKS̃RHM FHM LE YSMAWN

beşīran ve neƶīran feeǎ'raDe ekṧeruhum fehum yesmeǔne
بشيرا ونذيرا فأعرض أكثرهم فهم لا يسمعون

[ب ش ر] [ن ذ ر] [ع ر ض] [ك ث ر] [] [] [س م ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
بشيرا ب ش ر | BŞR BŞYRE beşīran müjdeleyici olarak A giver of glad tidings
Be,Şın,Ye,Re,Elif,
2,300,10,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
ونذيرا ن ذ ر | NZ̃R WNZ̃YRE ve neƶīran ve uyarıcı olarak "and a warner;"
Vav,Nun,Zel,Ye,Re,Elif,
6,50,700,10,200,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
فأعرض ع ر ض | ARŽ FÊARŽ feeǎ'raDe fakat yüz çevirmiştir but turn away
Fe,,Ayn,Re,Dad,
80,,70,200,800,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
أكثرهم ك ث ر | KS̃R ÊKS̃RHM ekṧeruhum çokları most of them,
,Kef,Se,Re,He,Mim,
,20,500,200,5,40,
N – nominative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فهم | FHM fehum onlar so they
Fe,He,Mim,
80,5,40,
REM – prefixed resumption particle
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
الفاء استئنافية
ضمير منفصل
لا | LE (do) not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يسمعون س م ع | SMA YSMAWN yesmeǔne işitmezler hear.
Ye,Sin,Mim,Ayn,Vav,Nun,
10,60,40,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |بَشِيرًا: müjdeleyici olarak | وَنَذِيرًا: ve uyarıcı olarak | فَأَعْرَضَ: fakat yüz çevirmiştir | أَكْثَرُهُمْ: çokları | فَهُمْ: onlar | لَا: | يَسْمَعُونَ: işitmezler |
Kırık Meal (Harekesiz) : |بشيرا BŞYRE müjdeleyici olarak | ونذيرا WNZ̃YRE ve uyarıcı olarak | فأعرض FÊARŽ fakat yüz çevirmiştir | أكثرهم ÊKS̃RHM çokları | فهم FHM onlar | لا LE | يسمعون YSMAWN işitmezler |
Kırık Meal (Okunuş) : |beşīran: müjdeleyici olarak | ve neƶīran: ve uyarıcı olarak | feeǎ'raDe: fakat yüz çevirmiştir | ekṧeruhum: çokları | fehum: onlar | : | yesmeǔne: işitmezler |
Kırık Meal (Transcript) : |BŞYRE: müjdeleyici olarak | WNZ̃YRE: ve uyarıcı olarak | FÊARŽ: fakat yüz çevirmiştir | ÊKS̃RHM: çokları | FHM: onlar | LE: | YSMAWN: işitmezler |
Abdulbaki Gölpınarlı : Müjdecidir ve korkutucu, fakat çoğu yüz çevirmiştir, onlar, duymazlar.
Adem Uğur : Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler.
Ahmed Hulusi : Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. . . (Ne var ki) onların çoğunluğu (bu gerçeklerden) yüz çevirmiştir! Onlar işitmezler!
Ahmet Tekin : Allah’ın rahmetini, merhametini, ihsanını, sevgisini müjdeleyici; sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcı bir kitaptır. Fakat onların çoğu Kur’ân ile ilgilenmedi, Kur’ân’ın dinlenmesine, benimsenmesine, öğretilmesine, ilkelerinin yaşanmasına engel tedbirler aldılar. Onlar Kur’ân’a kulak vermiyorlar.
Ahmet Varol : Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Ama onların çoğu yüz çevirdi. Artık onlar duymazlar.
Ali Bulaç : Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.
Ali Fikri Yavuz : Hem (cenneti) müjdeleyici, hem (ateşten) korkutucu olarak... Fakat onların (Mekke kâfirlerinin) çoğu, (Kur’an’dan) yüz çevirdiler. Artık onlar dinleyip hakkı kabul etmezler.
Bekir Sadak : (2-5) Bu Kitap, merhametli olan Allah katindan indirilmedir; bilen bir millet icin mujdeci ve uyarici olmak uzere arabca okunarak, ayetleri uzun uzun aciklanmistir. Ama insanlarin cogu yuz cevirmistir, onlar isitmezler de: «Bizi cagirdigin seye karsi kalblerimiz kapalidir, kulaklarimizda agirlik, bizimle senin aranda anlasmamiza engel vardir; istedigini yap, biz de yapacagiz» derler.
Celal Yıldırım : Hem müjde verici, hem uyarıcıdır. Buna rağmen onların çoğu yüzçevirmişlerdir, işitmemektedirler.
Diyanet İşleri : Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir. Artık onlar işitmezler.
Diyanet İşleri (eski) : (2-5) Bu Kitap, merhametli olan Allah katından indirilmedir; bilen bir millet için müjdeci ve uyarıcı olmak üzere Arapça okunarak, ayetleri uzun uzun açıklanmıştır. Ama insanların çoğu yüz çevirmiştir, onlar işitmezler de: 'Bizi çağırdığın şeye karşı kalblerimiz kapalıdır, kulaklarımızda ağırlık, bizimle senin aranda anlaşmamıza engel vardır; istediğini yap, biz de yapacağız' derler.
Diyanet Vakfi : Bu kitap müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirdi. Artık dinlemezler.
Edip Yüksel : Bir müjdeci ve bir uyarıcıdır. Ancak onların çoğunluğu ondan yüz çevirmiştir; onlar işitmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat insanların çoğu yüz çevirmişlerdir. Artık onlar gerçeği işitmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hem müjdeci olarak, hem gocundurucu; onun için çokları onlara başını çevirmiştir de işitmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem müjdeci olarak hem gocundurucu, onun için çokları başını çevirmiştir de onlar işitmezler.
Fizilal-il Kuran : Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilmiştir. Fakat insanların çoğu onu düşünüp kabul etmekten yüz çevirmiştir. Onlar işitmezler.
Gültekin Onan : Bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak. Ama çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.
Hakkı Yılmaz : (2-4) Arapça bir Kur’ân, müjdeleyici ve uyarıcı olarak, bilen bir toplum için âyetleri ayrıntılı olarak açıklanmış/ bölüm bölüm ayrılmış, yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden, engin merhamet sahibi Allah'tan indirilmiş bir kitap! Buna rağmen onların çoğu yüz çevirmişlerdir. Artık onlar kulak vermezler.
Hasan Basri Çantay : (2-3-4) (Bu), âyetleri — bilecek (anlayacak) her hangi bir kavm için — ayrı ayrı açıklanmış, (hükmünce amel edenlere) müjdeler verici, (muhaaliflerini başlarına gelecek fena akıbetlerle) korkutucu, Arabca bir Kur'an olmak üzere Rahman (ve) Rahıym tarafından indirilmiş bir kitabdır. (Böyle iken) onların çoğu (bunu düşünüb kabulden) yüz çevirmişdir. Artık dinlemezler onlar.
Hayrat Neşriyat : (3-4) Bilecek bir kavim için Arabca bir Kur’ân olarak âyetleri açıklanmış, müjdeleyicive (aynı zamanda) korkutucu bir kitabdır. Fakat onların çoğu, (o Kitab’dan) yüz çevirdi; artık onlar (onun hakikatini) işitmezler.
İbni Kesir : Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Ama onların çoğu yüz çevirmiştir, artık onlar işitmezler.
İskender Evrenosoğlu : Müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Fakat onların çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar işitmezler.
Muhammed Esed : güzel haberleri müjdeleyici ve uyarıcı olarak. Fakat (bu ilahi kelam insanlara ne zaman tebliğ edilse) çoğu yüz çevirir ki (mesajını) duymasınlar;
Ömer Nasuhi Bilmen : Müjdeleyici ve korkutucu olarak (indirilmiştir). Fakat onların çoğu yüz çevirmişlerdir. Artık onlar dinlemezler.
Ömer Öngüt : Müjdeleyici ve uyarıcıdır. Fakat onların çoğu yüz çevirmiştir, artık dinlemezler.
Şaban Piriş : Müjdeci ve uyarıcıdır. Oysa çokları işitmeyerek yüz çevirmiştir.
Suat Yıldırım : Bu kitap, Allah’ın rahmeti ile müjdelemek, cezasını haber vererek uyarmak için gönderildi. Buna rağmen insanların çoğu ondan yüz çevirdiler. Onlar artık dinlemezler.
Süleyman Ateş : Müjdeleyici ve uyarıcı olarak (gönderilmiştir). Fakat çokları yüz çevirmiştir; onlar işitmezler.
Tefhim-ul Kuran : Bir müjde verici ve bir uyarıcı korkutucu olarak. Ama onların çoğu yüz çevirdiler. Artık onlar dinlemezler.
Ümit Şimşek : Hem müjdeleyici, hem de uyarıcı olarak indirilmiştir. Fakat çokları ona sırtlarını döndüler; kulak vermiyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Muştulayıcı ve uyarıcı olarak. Onların pek çoğu yüz çevirdi; kulak verip dinlemezler onlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}