» 13 / Ra’d  Suresi:

Kuran Sırası: 13
İniş Sırası: 96
Rad Suresi = Gök Gürültüsü Suresi
13. ayetinde gök gürültüsünün Allah’i tesbih edip yücelttigi anlatildigindan bu adi almistir.

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"

Kırık Meal (Transcript) Meali
|ELMR: Elif Lam Mim Ra | TLK: şunlar | ËYET: ayetleridir | ELKTEB: Kitabın | WELZ̃Y: | ÊNZL: indirilen | ÎLYK: sana | MN: -den | RBK: Rabbin- | ELḪG: haktır | WLKN: ve fakat | ÊKS̃R: çoğu | ELNES: insanların | LE: | YÙMNWN: inanmazlar | (13:1)
|ELLH: Allah | ELZ̃Y: odur ki | RFA: yükseltti | ELSMEWET: gökleri | BĞYR: olmadan | AMD̃: bir direk | TRWNHE: görebileceğiniz | S̃M: sonra | ESTW: istiva etti | AL: üzerine | ELARŞ: Arş | WSḢR: ve boyun eğdirdi | ELŞMS: güneşi | WELGMR: ve ay'ı | KL: her biri | YCRY: akıp gitmektedir | LÊCL: bir süre için | MSM: belirli | YD̃BR: düzenliyor | ELÊMR: işi(ni) | YFṦL: açıklıyor | EL ËYET: ayerleri | LALKM: böylece | BLGEÙ: karşılaşacağınıza | RBKM: Rabbinizle | TWGNWN: kesin olarak inanırsınız | (13:2)
|WHW: ve O'dur | ELZ̃Y: ki | MD̃: uzattı | ELÊRŽ: arzı | WCAL: ve var etti | FYHE: orada | RWESY: sabit dağlar | WÊNHERE: ve ırmaklar | WMN: ve | KL: her | ELS̃MRET: meyvadan | CAL: yarattı | FYHE: orada | ZWCYN: çift (erkek-dişi) | ES̃NYN: iki | YĞŞY: örter | ELLYL: geceyi | ELNHER: gündüz(ün üzerine) | ÎN: şüphesiz | FY: | Z̃LK: bunda | L ËYET: ayetler vardır | LGWM: bir toplum için | YTFKRWN: düşünen | (13:3)
|WFY: ve (vardır) | ELÊRŽ: arzda | GŦA: kıt'alar | MTCEWRET: birbirine komşu | WCNET: ve bağlar(ı vardır) | MN: | ÊANEB: üzüm | WZRA: ve ekinler | WNḢYL: ve hurmalıklar | ṦNWEN: çatallı | WĞYR: ve olmadan | ṦNWEN: çatalı | YSG: (bunların hepsi) sulanır | BMEÙ: su ile | WEḪD̃: bir | WNFŽL: ama üstün yaparız | BAŽHE: birbirini | AL: üzerine | BAŽ: diğerinin | FY: | ELÊKL: ürünlerinde | ÎN: şüphesiz | FY: | Z̃LK: bunda | L ËYET: ayetler vardır | LGWM: bir toplum için | YAGLWN: aklını kullanan | (13:4)
|WÎN: eğer | TACB: şaşacaksan | FACB: şaşmak lazım | GWLHM: onların şu sözlerine | ÊÎZ̃E: zaman mı? | KNE: biz olduğumuz | TREBE: toprak | ÊÎNE: gerçekten biz mi? | LFY: içinde (olacağız) | ḢLG: bir yaratılış | CD̃YD̃: yeniden | ÊWLÙK: işte onlar | ELZ̃YN: kimselerdir | KFRWE: inkar eden(lerdir) | BRBHM: Rablerini | WÊWLÙK: ve onlar (bulunanlardır) | ELÊĞLEL: halkalar | FY: | ÊANEGHM: boyunlarında | WÊWLÙK: ve onlar | ÊṦḪEB: halkıdır | ELNER: ateş | HM: onlar | FYHE: orada | ḢELD̃WN: sürekli kalacaklardır | (13:5)
|WYSTACLWNK: ve senden acele istiyorlar | BELSYÙT: kötülüğü | GBL: önce | ELḪSNT: iyilikten | WGD̃: ve oysa | ḢLT: gelip geçti | MN: | GBLHM: onlardan önce | ELMS̃LET: benzerleri | WÎN: ve şüphesiz | RBK: Rabbin | LZ̃W: sahibidir | MĞFRT: mağfiret | LLNES: insanlar için | AL: karşı | ƵLMHM: zulümlerine | WÎN: ve şüphesiz | RBK: Rabbinin | LŞD̃YD̃: pek çetindir | ELAGEB: azabı | (13:6)
|WYGWL: ve diyorlar ki | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | LWLE: değil miydi? | ÊNZL: indirmeli | ALYH: ona | ËYT: bir ayet | MN: -nden | RBH: Rabbi- | ÎNME: şüphesiz | ÊNT: sen | MNZ̃R: bir uyarıcısın | WLKL: ve hepsi için vardır | GWM: toplumun | HED̃: bir yol göstericisi | (13:7)
|ELLH: Allah | YALM: bilir | ME: neyi | TḪML: yüklendiğini | KL: her | ÊNS̃: dişinin | WME: ve neyi | TĞYŽ: eksilttiğini | ELÊRḪEM: rahimlerin | WME: ve neyi | TZD̃ED̃: artırdığını | WKL: ve her | ŞYÙ: şey | AND̃H: onun yanında | BMGD̃ER: bir ölçü iledir | (13:8)
|AELM: (O) bilendir | ELĞYB: gizliyi | WELŞHED̃T: ve aşikareyi | ELKBYR: büyüktür | ELMTAEL: yücedir | (13:9)
|SWEÙ: birdir | MNKM: aranızdan | MN: kimse | ÊSR: gizleyen | ELGWL: sözü | WMN: ve kimse | CHR: açık (söyleyen) | BH: onu | WMN: ve kimse | HW: o | MSTḢF: gizlenendir | BELLYL: geceleyin | WSERB: ve görünendir | BELNHER: gündüzün | (13:10)
|LH: O(insa)nın vardır | MAGBET: izleyenler | MN: | BYN: | YD̃YH: önünden | WMN: ve | ḢLFH: arkasından | YḪFƵWNH: onu korurlar | MN: | ÊMR: emrinden | ELLH: Allah'ın | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | LE: | YĞYR: (durumlarını) değiştirmez | ME: | BGWM: bir milet | ḪT: sürece | YĞYRWE: değiştirmediği | ME: | BÊNFSHM: kendi (durumlarını) | WÎZ̃E: zaman | ÊRED̃: istediği | ELLH: Allah | BGWM: bir kavme | SWÙE: kötülük | FLE: artık yoktur | MRD̃: geri çevirecek | LH: onu | WME: zaten yoktur | LHM: onların | MN: | D̃WNH: O'ndan başka | MN: | WEL: koruyucuları | (13:11)
|HW: O'dur | ELZ̃Y: | YRYKM: size gösteren | ELBRG: şimşeği | ḢWFE: korku | WŦMAE: ve umud içinde | WYNŞÙ: ve yapan | ELSḪEB: bulutları | ELS̃GEL: ağır (yüklü) | (13:12)
|WYSBḪ: ve tesbih ederler | ELRAD̃: gök gürültüsü | BḪMD̃H: onun övgüsüyle | WELMLEÙKT: ve melekler | MN: | ḢYFTH: korkusundan | WYRSL: ve gönderir | ELṦWEAG: yıldırımlar | FYṦYB: çarpar | BHE: onlarla | MN: kimseyi | YŞEÙ: dilediği | WHM: ve onlar | YCED̃LWN: tartışmaktadırlar | FY: hakkında | ELLH: Allah | WHW: ve O'nun | ŞD̃YD̃: pek çetindir | ELMḪEL: tuzağı (cezası) | (13:13)
|LH: ancak O'nadır | D̃AWT: du'a | ELḪG: gerçek | WELZ̃YN: kimseler ise | YD̃AWN: du'a ettikleri | MN: | D̃WNH: O'ndan başka | LE: | YSTCYBWN: isteklerini karşılayamazlar | LHM: kendilerinin | BŞYÙ: hiçbir | ÎLE: ancak | KBESŦ: uzatan kimse gibidir | KFYH: avuçlarını | ÎL: | ELMEÙ: suya | LYBLĞ: gelsin diye | FEH: ağzına | WME: oysa | HW: o | BBELĞH: on(un ağzın)a gelmez | WME: ve (işte) | D̃AEÙ: du'ası | ELKEFRYN: kafirlerin | ÎLE: ancak | FY: | ŽLEL: boşa gider | (13:14)
|WLLH: ve Allah'a | YSCD̃: secde ederler | MN: olanların hepsi | FY: | ELSMEWET: göklerde | WELÊRŽ: ve yerde | ŦWAE: gönüllü | WKRHE: (veya) zoraki | WƵLELHM: ve gölgeleri de | BELĞD̃W: sabah | WEL ËṦEL: akşam | (13:15)
|GL: de ki | MN: kimdir? | RB: Rabbi | ELSMEWET: göklerin | WELÊRŽ: ve yerin | GL: de ki | ELLH: Allah! | GL: O halde, de | ÊFETḢZ̃TM: mi edindiniz? | MN: | D̃WNH: O'ndan başka | ÊWLYEÙ: veliler | LE: | YMLKWN: gücü olmayan | LÊNFSHM: kendilerine | NFAE: bir fayda | WLE: ve veremeyen | ŽRE: bir zarar | GL: de ki | HL: | YSTWY: bir olur mu? | ELÊAM: kör | WELBṦYR: ve gören | ÊM: yahut | HL: | TSTWY: bir olur mu? | ELƵLMET: karanlıklar | WELNWR: ve aydınlık | ÊM: yoksa | CALWE: buldular da | LLH: Allah'a | ŞRKEÙ: ortaklar | ḢLGWE: yaratan | KḢLGH: O'nun yarattığı gibi | FTŞEBH: benzer (mi) göründü | ELḢLG: bu yaratma | ALYHM: onlara | GL: de ki | ELLH: Allah'tır | ḢELG: yaratıcısı | KL: her | ŞYÙ: şeyin | WHW: ve O | ELWEḪD̃: tektir | ELGHER: kahredendir | (13:16)
|ÊNZL: indirdi | MN: | ELSMEÙ: gökten | MEÙ: bir su | FSELT: çağlayıp aktı | ÊWD̃YT: dereler | BGD̃RHE: kendi ölçüsünce | FEḪTML: ve taşıdı | ELSYL: sel | ZBD̃E: köpüğü | REBYE: üste çıkan | WMME: ve vardır | YWGD̃WN: yak(ıp erit)tikleri madenlerden de | ALYH: onların | FY: | ELNER: ateşte | EBTĞEÙ: yapmak için | ḪLYT: süs | ÊW: yahut | MTEA: eşya | ZBD̃: bir köpük | MS̃LH: bunun gibi | KZ̃LK: böyle | YŽRB: benzetme ile anlatır | ELLH: Allah | ELḪG: hakkı | WELBEŦL: ve batılı | FÊME: ne zaman ki | ELZBD̃: köpük | FYZ̃HB: gider | CFEÙ: yok olup | WÊME: ve | ME: şey ise | YNFA: yararlı olan | ELNES: insanlara | FYMKS̃: kalır | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | KZ̃LK: işte böyle | YŽRB: örnek verir | ELLH: Allah | ELÊMS̃EL: misaller | (13:17)
|LLZ̃YN: için vardır | ESTCEBWE: buyruğuna uyanlar | LRBHM: Rablerinin | ELḪSN: en güzel (karşılık) | WELZ̃YN: ve kimseler ise | LM: | YSTCYBWE: uymayan(lar) | LH: ona | LW: şayet | ÊN: | LHM: kendilerinin olsa | ME: bulunaların | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | CMYAE: hepsi | WMS̃LH: ve bir misli daha | MAH: yanında | LEFTD̃WE: fidye verirlerdi | BH: onu | ÊWLÙK: işte | LHM: onların | SWÙ: çok kötüdür | ELḪSEB: hesabı | WMÊWEHM: ve varacakları yer | CHNM: cehennemdir | WBÙS: ve ne kötü | ELMHED̃: bir yataktır | (13:18)
|ÊFMN: olur mu? | YALM: bilen | ÊNME: | ÊNZL: indirilenin | ÎLYK: sana | MN: -den | RBK: Rabbin- | ELḪG: hak olduğunu | KMN: kimse gibi | HW: o (kendisi) | ÊAM: kör (olan) | ÎNME: ancak | YTZ̃KR: öğüt alır | ÊWLW: sahipleri | ELÊLBEB: sağduyu | (13:19)
|ELZ̃YN: onlar ki | YWFWN: yerine getirirler | BAHD̃: ahdini | ELLH: Allah'ın | WLE: ve | YNGŽWN: bozmazlar | ELMYS̃EG: andlaşmayı | (13:20)
|WELZ̃YN: ve -kimseler | YṦLWN: destekleyen- | ME: -şeyi | ÊMR: emrettiği- | ELLH: Allah'ın | BH: onunla | ÊN: | YWṦL: desteklerler | WYḢŞWN: ve saygılı olur | RBHM: Rablerine karşı | WYḢEFWN: ve korkarlar | SWÙ: en kötü | ELḪSEB: hesaptan | (13:21)
|WELZ̃YN: ve onlar | ṦBRWE: sabrederler | EBTĞEÙ: arzu ederek | WCH: yüzünü (rızasını) | RBHM: Rablerinin | WÊGEMWE: ve doğrulur | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe | WÊNFGWE: ve harcarlar | MME: şeyden | RZGNEHM: rızıklandırdığımız | SRE: gizlice | WALENYT: ve alenen | WYD̃RÙWN: ve savarlar | BELḪSNT: iyilikle | ELSYÙT: kötülüğü | ÊWLÙK: işte | LHM: onlarındır | AGB: sonu | ELD̃ER: şu yurdun | (13:22)
|CNET: cennetlerine | AD̃N: Adn | YD̃ḢLWNHE: girerler | WMN: ve kimseler | ṦLḪ: iyi olan | MN: -ndan | ËBEÙHM: babaları- | WÊZWECHM: ve eşlerinden | WZ̃RYETHM: ve çocuklarından | WELMLEÙKT: ve melekler de | YD̃ḢLWN: girerler | ALYHM: yanlarına | MN: | KL: her | BEB: kapıdan | (13:23)
|SLEM: selam | ALYKM: size | BME: karşılık | ṦBRTM: sabretmenize | FNAM: ne güzel | AGB: sonu | ELD̃ER: yurdun | (13:24)
|WELZ̃YN: kimseler | YNGŽWN: bozan(lar) | AHD̃: verdikleri sözü | ELLH: Allah'a | MN: | BAD̃: sonra | MYS̃EGH: iyice pekiştirdikten | WYGŦAWN: ve kesenler | ME: şeyi | ÊMR: istediği | ELLH: Allah'ın | BH: onunla | ÊN: | YWṦL: bitiştirilmesini | WYFSD̃WN: ve bozgunculuk yapanlar | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | ÊWLÙK: işte | LHM: onlaradır | ELLANT: la'net | WLHM: ve Onların | SWÙ: kötü (sonucu) | ELD̃ER: yurdun | (13:25)
|ELLH: Allah | YBSŦ: bollaştırır | ELRZG: rızkı | LMN: kimse için | YŞEÙ: dilediği | WYGD̃R: ve kısar | WFRḪWE: ve sevindiler | BELḪYET: hayatıyle | ELD̃NYE: dünya | WME: oysa | ELḪYET: hayatı | ELD̃NYE: dünya | FY: | EL ËḢRT: ahiretin yanında | ÎLE: ancak | MTEA: bir geçimdir | (13:26)
|WYGWL: ve diyorlar | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | LWLE: değil miydi? | ÊNZL: indirilmeli | ALYH: ona | ËYT: bir ayet | MN: -nden | RBH: Rabbi- | GL: de ki | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | YŽL: saptırır | MN: kimseyi | YŞEÙ: dilediği | WYHD̃Y: ve iletir | ÎLYH: kendisine | MN: kimseyi | ÊNEB: yönelen | (13:27)
|ELZ̃YN: onlar | ËMNWE: inananlardır | WTŦMÙN: ve tatmin olanlardır | GLWBHM: gönülleri | BZ̃KR: anmakla | ELLH: Allah'ı | ÊLE: iyi bilin ki ancak | BZ̃KR: anmakla | ELLH: Allah'ı | TŦMÙN: huzur bulur | ELGLWB: gönüller | (13:28)
|ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | WAMLWE: ve yapanlar | ELṦELḪET: güzel işler | ŦWB: mutluluk | LHM: onlar içindir | WḪSN: ve güzel | M ËB: gelecek | (13:29)
|KZ̃LK: böylece | ÊRSLNEK: seni gönderdik | FY: içine | ÊMT: bir millet | GD̃: elbette | ḢLT: geçmiş bulunan | MN: | GBLHE: kendilerinden önce | ÊMM: (nice) milletler | LTTLW: okuyasın diye | ALYHM: onlara | ELZ̃Y: şeyleri | ÊWḪYNE: vahyettiğimiz | ÎLYK: sana | WHM: oysa onlar | YKFRWN: nankörlük ederler | BELRḪMN: Rahman'a | GL: de ki | HW: O | RBY: benim Rabbimdir | LE: yoktur | ÎLH: tanrı | ÎLE: başka | HW: O'ndan | ALYH: O'na | TWKLT: dayandım | WÎLYH: ve yalnız O'nadır | MTEB: tevbem/dönüşüm | (13:30)
|WLW: eğer olsaydı | ÊN: | GR ËNE: bir Kur'an | SYRT: yürütüldüğü | BH: kendisiyle | ELCBEL: dağların | ÊW: yahut | GŦAT: parçalandığı | BH: kendisiyle | ELÊRŽ: arzın | ÊW: yahut | KLM: konuşturulduğu | BH: kendisiyle | ELMWT: ölülerin | BL: hayır | LLH: Allah'a aittir | ELÊMR: işler | CMYAE: bütün | ÊFLM: | YYÊS: hala anlamadılar mı? | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | ÊN: | LW: şayet | YŞEÙ: dileseydi | ELLH: Allah | LHD̃: hidayet verirdi | ELNES: insanlara | CMYAE: bütün | WLE: ve | YZEL: geri durmaz | ELZ̃YN: kimselere | KFRWE: inkar eden(lere) | TṦYBHM: isabet etmesi | BME: yüzünden | ṦNAWE: yaptıkları işler | GERAT: bir bela | ÊW: yahut | TḪL: konar | GRYBE: yakınına | MN: | D̃ERHM: yurtlarının | ḪT: kadar | YÊTY: gelinceye | WAD̃: va'di | ELLH: Allah'ın | ÎN: şüphesiz | ELLH: Allah | LE: | YḢLF: caymaz | ELMYAED̃: sözünden | (13:31)
|WLGD̃: ve andolsun | ESTHZÙ: alay edildi | BRSL: peygamberlerle | MN: | GBLK: senden önceki | FÊMLYT: fakat bir süre verdim | LLZ̃YN: kimselere | KFRWE: inkar eden(lere) | S̃M: sonra | ÊḢZ̃THM: onları yakaladım | FKYF: nasıl | KEN: imiş | AGEB: cezam | (13:32)
|ÊFMN: kimse gibi midir? | HW: o | GEÙM: duran | AL: üzerinde | KL: her | NFS: nefsin | BME: | KSBT: yaptığı işin | WCALWE: onlar koştular | LLH: Allah'a | ŞRKEÙ: ortaklar | GL: de ki | SMWHM: onları isimlendirin | ÊM: yoksa | TNBÙWNH: siz haber mi veriyorsunuz? | BME: bir şeyi | LE: | YALM: (Allah'ın) bilmediği | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | ÊM: yoksa | BƵEHR: boş | MN: | ELGWL: söz mü (söylüyorsunuz)? | BL: hayır | ZYN: süslü gösterildi | LLZ̃YN: kimselere | KFRWE: inkar eden(lere) | MKRHM: tuzakları | WṦD̃WE: ve çıkarıldılar | AN: -dan | ELSBYL: yol- | WMN: ve kimi | YŽLL: şaşırtırsa | ELLH: Allah | FME: artık olmaz! | LH: ona | MN: hiçbir | HED̃: yol gösteren | (13:33)
|LHM: onlar için vardır | AZ̃EB: azab | FY: | ELḪYET: hayatında | ELD̃NYE: dünya | WLAZ̃EB: ve azabı ise | EL ËḢRT: ahiret | ÊŞG: daha zordur | WME: ve yoktur | LHM: onlar için | MN: -dan | ELLH: Allah- | MN: hiçbir | WEG: koruyacak (kimse) | (13:34)
|MS̃L: durumu | ELCNT: cennetin | ELTY: şöyledir | WAD̃: va'dedilen | ELMTGWN: korunanlara | TCRY: akar | MN: | TḪTHE: altından | ELÊNHER: ırmaklar | ÊKLHE: meyvesi | D̃EÙM: süreklidir | WƵLHE: ve gölgesi de | TLK: işte budur | AGB: sonu | ELZ̃YN: kimselerin | ETGWE: korunan(ların) | WAGB: ve sonu ise | ELKEFRYN: inkar edenlerin | ELNER: ateştir | (13:35)
|WELZ̃YN: ve kimseler | ËTYNEHM: verdiğimiz | ELKTEB: Kitap | YFRḪWN: sevinirler | BME: | ÊNZL: indirilene | ÎLYK: sana | WMN: fakat (vardır) | ELÊḪZEB: kabilelerden | MN: kimseler | YNKR: inkar eden(ler) | BAŽH: onun bir kısmını | GL: de ki | ÎNME: yalnız | ÊMRT: bana emredildi | ÊN: | ÊABD̃: kulluk etmem | ELLH: Allah'a | WLE: ve | ÊŞRK: ortak koşmamam | BH: O'na | ÎLYH: O'na | ÊD̃AW: da'vet ederim | WÎLYH: ve O'nadır | M ËB: dönüşüm | (13:36)
|WKZ̃LK: ve işte | ÊNZLNEH: biz onu indirdik | ḪKME: bir hüküm olarak | ARBYE: arapça | WLÙN: ve eğer | ETBAT: uyarsan | ÊHWEÙHM: onların keyiflerine | BAD̃ME: sonra | CEÙK: sana gelen | MN: -den | ELALM: ilim- | ME: artık yoktur | LK: senin için | MN: | ELLH: Allah'tan | MN: hiçbir | WLY: dost | WLE: ne de | WEG: bir koruyucu | (13:37)
|WLGD̃: ve andolsun | ÊRSLNE: biz gönderdik | RSLE: elçiler | MN: | GBLK: senden önce | WCALNE: ve verdik | LHM: onlara | ÊZWECE: eşler | WZ̃RYT: ve çocuklar | WME: değildir | KEN: mümkün | LRSWL: hiçbir elçinin | ÊN: | YÊTY: getirmesi | B ËYT: bir ayet | ÎLE: olmadan | BÎZ̃N: izni | ELLH: Allah'ın | LKL: her | ÊCL: sürenin | KTEB: bir yazısı (vardır) | (13:38)
|YMḪW: siler | ELLH: Allah | ME: | YŞEÙ: dilediğini | WYS̃BT: ve (dilediğini) bırakır | WAND̃H: O'nun yanındadır | ÊM: ana | ELKTEB: Kitap | (13:39)
|WÎN: ya | ME: | NRYNK: sana gösteririz | BAŽ: bir kısmını | ELZ̃Y: | NAD̃HM: onları uyardığımızın | ÊW: ya da | NTWFYNK: senin canını alırız | FÎNME: şüphesiz | ALYK: sana düşen | ELBLEĞ: sadece duyurmaktır | WALYNE: ve bize düşer | ELḪSEB: hesap görmek | (13:40)
|ÊWLM: | YRWE: görmediler mi? | ÊNE: bizim | NÊTY: geldiğimizi | ELÊRŽ: yeryüzüne | NNGṦHE: onu eksilttiğimizi | MN: | ÊŦREFHE: uçlarından | WELLH: Allah'tır | YḪKM: hüküm veren | LE: yoktur | MAGB: iptal edecek | LḪKMH: O'nun hükmünü | WHW: ve O'nun | SRYA: çabuktur | ELḪSEB: hesabı | (13:41)
|WGD̃: ve kuşkusuz | MKR: tuzak kurmuştu | ELZ̃YN: kimseler | MN: | GBLHM: onlardan önceki(ler) | FLLH: fakat Allah'ındır | ELMKR: tuzaklar | CMYAE: bütün | YALM: bilir | ME: ne | TKSB: kazandığını | KL: her | NFS: nefsin | WSYALM: ve bileceklerdir | ELKFER: kafirler | LMN: kimin olacağını | AGB: sonunun | ELD̃ER: bu yurdun | (13:42)
|WYGWL: ve diyorlar ki | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | LST: sen değilsin | MRSLE: gönderilmiş bir elçi | GL: de ki | KF: yeter | BELLH: Allah'ın | ŞHYD̃E: şahid olması | BYNY: benimle | WBYNKM: sizin aranızda | WMN: ve bulunanların | AND̃H: yanında | ALM: bilgisi | ELKTEB: Kitap | (13:43)


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{sure_meali.php}