» 13 / Ra’d  42:

Kuran Sırası: 13
İniş Sırası: 96
Rad Suresi = Gök Gürültüsü Suresi
13. ayetinde gök gürültüsünün Allah’i tesbih edip yücelttigi anlatildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَقَدْ (WGD̃) = ve ḳad : ve kuşkusuz
2. مَكَرَ (MKR) = mekera : tuzak kurmuştu
3. الَّذِينَ (ELZ̃YN) = elleƶīne : kimseler
4. مِنْ (MN) = min :
5. قَبْلِهِمْ (GBLHM) = ḳablihim : onlardan önceki(ler)
6. فَلِلَّهِ (FLLH) = felillahi : fakat Allah'ındır
7. الْمَكْرُ (ELMKR) = l-mekru : tuzaklar
8. جَمِيعًا (CMYAE) = cemīǎn : bütün
9. يَعْلَمُ (YALM) = yeǎ'lemu : bilir
10. مَا (ME) = mā : ne
11. تَكْسِبُ (TKSB) = teksibu : kazandığını
12. كُلُّ (KL) = kullu : her
13. نَفْسٍ (NFS) = nefsin : nefsin
14. وَسَيَعْلَمُ (WSYALM) = ve seyeǎ'lemu : ve bileceklerdir
15. الْكُفَّارُ (ELKFER) = l-kuffāru : kafirler
16. لِمَنْ (LMN) = limen : kimin olacağını
17. عُقْبَى (AGB) = ǔḳbā : sonunun
18. الدَّارِ (ELD̃ER) = d-dāri : bu yurdun
ve kuşkusuz | tuzak kurmuştu | kimseler | | onlardan önceki(ler) | fakat Allah'ındır | tuzaklar | bütün | bilir | ne | kazandığını | her | nefsin | ve bileceklerdir | kafirler | kimin olacağını | sonunun | bu yurdun |

[] [MKR] [] [] [GBL] [] [MKR] [CMA] [ALM] [] [KSB] [KLL] [NFS] [ALM] [KFR] [] [AGB] [D̃WR]
WGD̃ MKR ELZ̃YN MN GBLHM FLLH ELMKR CMYAE YALM ME TKSB KL NFS WSYALM ELKFER LMN AGB ELD̃ER

ve ḳad mekera elleƶīne min ḳablihim felillahi l-mekru cemīǎn yeǎ'lemu teksibu kullu nefsin ve seyeǎ'lemu l-kuffāru limen ǔḳbā d-dāri
وقد مكر الذين من قبلهم فلله المكر جميعا يعلم ما تكسب كل نفس وسيعلم الكفار لمن عقبى الدار

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقد | WGD̃ ve ḳad ve kuşkusuz And certainly
مكر م ك ر | MKR MKR mekera tuzak kurmuştu plotted
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
من | MN min (were) from
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan önceki(ler) before them,
فلله | FLLH felillahi fakat Allah'ındır but for Allah
المكر م ك ر | MKR ELMKR l-mekru tuzaklar (is) the plot
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn bütün all.
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir He knows
ما | ME ne what
تكسب ك س ب | KSB TKSB teksibu kazandığını earns
كل ك ل ل | KLL KL kullu her every
نفس ن ف س | NFS NFS nefsin nefsin soul,
وسيعلم ع ل م | ALM WSYALM ve seyeǎ'lemu ve bileceklerdir and will know
الكفار ك ف ر | KFR ELKFER l-kuffāru kafirler the disbelievers
لمن | LMN limen kimin olacağını for whom
عقبى ع ق ب | AGB AGB ǔḳbā sonunun (is) the final
الدار د و ر | D̃WR ELD̃ER d-dāri bu yurdun the home.

13:42 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve kuşkusuz | tuzak kurmuştu | kimseler | | onlardan önceki(ler) | fakat Allah'ındır | tuzaklar | bütün | bilir | ne | kazandığını | her | nefsin | ve bileceklerdir | kafirler | kimin olacağını | sonunun | bu yurdun |

[] [MKR] [] [] [GBL] [] [MKR] [CMA] [ALM] [] [KSB] [KLL] [NFS] [ALM] [KFR] [] [AGB] [D̃WR]
WGD̃ MKR ELZ̃YN MN GBLHM FLLH ELMKR CMYAE YALM ME TKSB KL NFS WSYALM ELKFER LMN AGB ELD̃ER

ve ḳad mekera elleƶīne min ḳablihim felillahi l-mekru cemīǎn yeǎ'lemu teksibu kullu nefsin ve seyeǎ'lemu l-kuffāru limen ǔḳbā d-dāri
وقد مكر الذين من قبلهم فلله المكر جميعا يعلم ما تكسب كل نفس وسيعلم الكفار لمن عقبى الدار

[] [م ك ر] [] [] [ق ب ل] [] [م ك ر] [ج م ع] [ع ل م] [] [ك س ب] [ك ل ل] [ن ف س] [ع ل م] [ك ف ر] [] [ع ق ب] [د و ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقد | WGD̃ ve ḳad ve kuşkusuz And certainly
Vav,Gaf,Dal,
6,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
حرف تحقيق
مكر م ك ر | MKR MKR mekera tuzak kurmuştu plotted
Mim,Kef,Re,
40,20,200,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الذين | ELZ̃YN elleƶīne kimseler those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
من | MN min (were) from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan önceki(ler) before them,
Gaf,Be,Lam,He,Mim,
100,2,30,5,40,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فلله | FLLH felillahi fakat Allah'ındır but for Allah
Fe,Lam,Lam,He,
80,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
الفاء استئنافية
جار ومجرور
المكر م ك ر | MKR ELMKR l-mekru tuzaklar (is) the plot
Elif,Lam,Mim,Kef,Re,
1,30,40,20,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
جميعا ج م ع | CMA CMYAE cemīǎn bütün all.
Cim,Mim,Ye,Ayn,Elif,
3,40,10,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
يعلم ع ل م | ALM YALM yeǎ'lemu bilir He knows
Ye,Ayn,Lam,Mim,
10,70,30,40,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
ما | ME ne what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
تكسب ك س ب | KSB TKSB teksibu kazandığını earns
Te,Kef,Sin,Be,
400,20,60,2,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
كل ك ل ل | KLL KL kullu her every
Kef,Lam,
20,30,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
نفس ن ف س | NFS NFS nefsin nefsin soul,
Nun,Fe,Sin,
50,80,60,
N – genitive feminine singular indefinite noun
اسم مجرور
وسيعلم ع ل م | ALM WSYALM ve seyeǎ'lemu ve bileceklerdir and will know
Vav,Sin,Ye,Ayn,Lam,Mim,
6,60,10,70,30,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
FUT – prefixed future particle sa
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
حرف استقبال
فعل مضارع
الكفار ك ف ر | KFR ELKFER l-kuffāru kafirler the disbelievers
Elif,Lam,Kef,Fe,Elif,Re,
1,30,20,80,1,200,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
لمن | LMN limen kimin olacağını for whom
Lam,Mim,Nun,
30,40,50,
P – prefixed preposition lām
REL – relative pronoun
جار ومجرور
عقبى ع ق ب | AGB AGB ǔḳbā sonunun (is) the final
Ayn,Gaf,Be,,
70,100,2,,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
الدار د و ر | D̃WR ELD̃ER d-dāri bu yurdun the home.
Elif,Lam,Dal,Elif,Re,
1,30,4,1,200,
N – genitive feminine singular noun
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَقَدْ: ve kuşkusuz | مَكَرَ: tuzak kurmuştu | الَّذِينَ: kimseler | مِنْ: | قَبْلِهِمْ: onlardan önceki(ler) | فَلِلَّهِ: fakat Allah'ındır | الْمَكْرُ: tuzaklar | جَمِيعًا: bütün | يَعْلَمُ: bilir | مَا: ne | تَكْسِبُ: kazandığını | كُلُّ: her | نَفْسٍ: nefsin | وَسَيَعْلَمُ: ve bileceklerdir | الْكُفَّارُ: kafirler | لِمَنْ: kimin olacağını | عُقْبَى: sonunun | الدَّارِ: bu yurdun |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وقد WGD̃ ve kuşkusuz | مكر MKR tuzak kurmuştu | الذين ELZ̃YN kimseler | من MN | قبلهم GBLHM onlardan önceki(ler) | فلله FLLH fakat Allah'ındır | المكر ELMKR tuzaklar | جميعا CMYAE bütün | يعلم YALM bilir | ما ME ne | تكسب TKSB kazandığını | كل KL her | نفس NFS nefsin | وسيعلم WSYALM ve bileceklerdir | الكفار ELKFER kafirler | لمن LMN kimin olacağını | عقبى AGB sonunun | الدار ELD̃ER bu yurdun |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ḳad: ve kuşkusuz | mekera: tuzak kurmuştu | elleƶīne: kimseler | min: | ḳablihim: onlardan önceki(ler) | felillahi: fakat Allah'ındır | l-mekru: tuzaklar | cemīǎn: bütün | yeǎ'lemu: bilir | : ne | teksibu: kazandığını | kullu: her | nefsin: nefsin | ve seyeǎ'lemu: ve bileceklerdir | l-kuffāru: kafirler | limen: kimin olacağını | ǔḳbā: sonunun | d-dāri: bu yurdun |
Kırık Meal (Transcript) : |WGD̃: ve kuşkusuz | MKR: tuzak kurmuştu | ELZ̃YN: kimseler | MN: | GBLHM: onlardan önceki(ler) | FLLH: fakat Allah'ındır | ELMKR: tuzaklar | CMYAE: bütün | YALM: bilir | ME: ne | TKSB: kazandığını | KL: her | NFS: nefsin | WSYALM: ve bileceklerdir | ELKFER: kafirler | LMN: kimin olacağını | AGB: sonunun | ELD̃ER: bu yurdun |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlardan öncekiler de düzenler kurdular, iş ve tedbîr, tamamıyla onundur, herkesin ne kazanacağını da bilir. Kâfirler, yakında bilirler, anlarlar, dünyâ yurdunun sonundaki hayır kimin.
Adem Uğur : Onlardan öncekiler de (peygamberlerine) tuzak kurmuşlardı; halbuki bütün tuzaklar Allah'a aittir. Çünkü O, herkesin ne kazanacağını bilir. Bu yurdun (dünyanın) sonunun kimin olduğunu yakında kâfirler bileceklerdir!
Ahmed Hulusi : Onlardan öncekiler de mekr (hile - tuzak) yapmıştı. . . Mekrin tümü Allâh'a aittir (mekrleri ile Sünnetullah'ta mekre uğradılar). . . Her nefsin getirisinin ne olduğunu Bilir! Hakikati inkâr edenler de görecek bakalım, yurdun geleceği kimindir.
Ahmet Tekin : Onlardan öncekiler de peygamberlere karşı hileler, sinsi planlar yaptılar. Allah’ın planlarının yanında başka planların hükmü olmaz. O, herkesin yapacağı, işleyeceği hayırları ve şerleri bilir. Bu yurdun dünyanın sonunun, âhiretin kimin olduğunu yakında, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler öğrenecekler.
Ahmet Varol : Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Oysa tuzak tümüyle Allah'a aittir. O her canın ne kazandığını bilir. Kâfirler de bu yurdun sonunun kime ait olacağını bilecekler.
Ali Bulaç : Onlardan öncekiler de hileli düzenler kurmuşlardı; fakat düzen kuruculuğun (tedbirlerin, karşılık vermelerin) tümü Allah'a aittir. Her bir nefsin ne kazandığını O bilir. Bu yurdun sonu kimindir, inkâr edenler pek yakında bileceklerdir.
Ali Fikri Yavuz : Onlaradan önceki kâfirler de Peygamberlerine karşı hile ve tuzaklar kurdular; fakat bütün hilelerin cezası ancak Allah’a mahsustur. Her nefsin ne yapacağını O bilir. Kâfirler de, yakında bu dünyanın sonu kimindir, bilecektir.
Bekir Sadak : Onlardan oncekiler de tuzak kurdular, oysa butun tuzaklarin (cezasi) Allah'indir, herkesin yaptigini bilir. Inkarcilar da, neticenin kimin oldugunu goreceklerdir.
Celal Yıldırım : Onlardan öncekiler de düzen ve tuzak kurdular; sonunda bütün düzen ve tuzakların (cezasını vermek) Allah'a aittir. O, her kişinin kazandığı ne ise onu bilir. Kâfirler de o yurdun (mutlu) sonucu kimin olacak, bileceklerdir.
Diyanet İşleri : Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Bütün tuzaklar Allah’a aittir. O, her nefsin kazandığını bilir. İnkâr edenler de dünya yurdunun sonunun kime ait olduğunu bileceklerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Onlardan öncekiler de tuzak kurdular, oysa bütün tuzaklar(ın cezası) Allah'ındır, Herkesin yaptığını bilir. İnkarcılar da, neticenin kimin olduğunu göreceklerdir.
Diyanet Vakfi : Onlardan öncekiler de (peygamberlerine) tuzak kurmuşlardı; halbuki bütün tuzaklar Allah'a aittir. Çünkü O, herkesin ne kazanacağını bilir. Bu yurdun (dünyanın) sonunun kimin olduğunu yakında kâfirler bileceklerdir!
Edip Yüksel : Onlardan öncekiler de düzenler kurdular; halbuki tüm düzenler ALLAH'a aittir. Her kişinin kazandığını bilir. Kafirler de zaferin kime ait olduğunu bileceklerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlardan öncekiler de hileler yapmışlardı. Fakat sonuçta bütün hileler(in cezası) Allah'a aittir. Her nefsin ne kazandığını O bilir. Bu dünyanın akıbetinin kime ait olduğunu kâfirler de yakında bilecekler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Evet onlardan öncekiler de hile yaptılar, fakat sonuçta bütün hile Allah'ındır. Herkesin ne kazandığını O bilir! Yarın bu dünyanın akibetinin kime ait olduğunu kafirler de bilecekler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Evet onlardan evvelkiler de mekrettiler fakat binnetice bütün mekir Allahındır, o bilir, her nefis ne kesbediyor, yarın kâfirler de bilecek ki o yurdun ukbâsı kimin?
Fizilal-il Kuran : Onlardan öncekiler de peygamberlerine karşı tuzaklar kurdular. Fakat asıl tuzak kurma yetkisi Allah'ın tekelindedir. O herkesin ne yaptığını bilir. Kâfirler, kimin mutlu sona ereceğini ilerde öğreneceklerdir.
Gültekin Onan : Onlardan öncekiler de hileli düzenler kurmuşlardı; fakat düzen kuruculuğun (tedbirlerin, karşılık vermelerin) tümü Tanrı'ya aittir. Her bir nefsin ne kazandığını O bilir. Bu yurdun sonu kimindir, kafirler pek yakında bileceklerdir.
Hakkı Yılmaz : "Onlardan önceki kimseler de hileler yapmışlardı. Fakat bütün hileleri bozup cezalandırmak Allah'a aittir. O, her kişinin ne kazandığını bilir. Bu yurdun âkıbetinin kim için olduğunu, kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler de yakında bilecekler. "
Hasan Basri Çantay : Onlardan evvelki (ümmet) ler de (peygamberlerine) tuzaklar kurmuşdu. Fakat binnetîce bütün tuzaklar (ın cezası) Allaha âiddir. Herkesin ne kazanacağını O bilir. Dünyânın sonu kimindir, yakında kâfirler bilecekdir.
Hayrat Neşriyat : Doğrusu onlardan öncekiler de (peygamberlerine) tuzak kurmuştu; fakat bütün tuzaklar(ını netîcesiz bırakmak) Allah’a âiddir. (Çünki O,) herkesin ne kazanmakta olduğunu bilir. Kâfirler de, bu (dünya) yurdun(un gerçek) âkıbeti kimin olduğunu yakında bilecektir.
İbni Kesir : Onlardan öncekiler de düzen kurdular. Halbuki bütün düzenler Allah'ındır. Herkesin ne kazandığını bilir. Küfredenler yurdun sonunun kimin olacağını bilecektir.
İskender Evrenosoğlu : Onlardan öncekiler (de) tuzak kurmuşlardı. Oysa bütün tuzaklar, Allah'ındır (Allah'a aittir). Bütün nefslerin ne kazandığını O, bilir. Ve (bu) yurdun sonu kimindir, kâfirler yakında bilecekler.
Muhammed Esed : Bunlardan önce yaşayan (günahkar toplum)lar da zındıkça düzenler tasarladılar; fakat en ince ve mahirane düzen, bütünüyle, herkesin neyi hak ettiğini bilen Allah'a aittir; nitekim, inkarcılar geleceğin kime ait olduğunu yakında görüp öğrenecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve muhakkak ki, onlardan evvelkiler de desîselerde bulundular. Fakat bütün desîselerin (cezasını vermek) Allah'a aitir. Her kimsenin ne kazanacağını bilir. Ve o kâfirler de ileride bileceklerdir ki, bu yurdun akıbeti kimindir.
Ömer Öngüt : Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Oysa bütün tuzaklar Allah'a âittir. Herkesin ne kazandığını O bilir. Kâfirler de bu yurdun sonunun kime âit olduğunu yakında bilecekler!
Şaban Piriş : Onlardan önce de tuzak kurdular, oysa bütün tuzaklar Allah’ındır, herkesin ne kazandığını bilir. Kafirler de bilecektir, dünyanın akibeti kimindir?!
Suat Yıldırım : Kendilerinden önce geçenler de tuzaklar kurdular. Fakat bütün tuzaklar Allah’ındır (Allah’ın tedbiri, onların tuzaklarını boşa çıkarır). O, her insanın ne işlediğini pek iyi bilir. Yarın kâfirler de bu dünyanın sonunun kimin olduğunu anlayacaklardır.
Süleyman Ateş : Onlardan öncekiler de tuzak kurmuştu. Fakat bütün tuzaklar, (tedbirler) Allâh'ındır. (Allâh'ın tedbiri, onların tuzaklarını bozar. O), her canın ne kazandığını (ne yaptığını) bilir. Kâfirler de, bu yurdun sonunun kimin olacağını bileceklerdir!
Tefhim-ul Kuran : Onlardan öncekiler de hileli düzenler kurmuşlardı; fakat düzen kuruculuğun (tedbirlerin, karşılık vermelerin) tümü Allah'a aittir. Her bir nefsin ne kazandığını O bilir. Bu yurdun sonu kimindir, küfre sapanlar pek yakında bileceklerdir.
Ümit Şimşek : Onlardan öncekiler de tuzaklarını kurmuşlardı. Fakat tuzaklar bütünüyle Allah'a aittir. Herkesin ne kazandığını O bilir. Dünya yurdunun güzel sonucu kimin içindir; bunu kâfirler de yakında anlayacaklar.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlardan öncekiler de tuzak kurmuştu, ama tüm tuzaklar Allah'ındır. Her benliğin ne kazandığını O bilir. Kâfirler de bilecek sonsuzluk yurdu kimindir!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}