Bekir Sadak Meali |
|
(1-3) Kiyamet koptugunda kimini alcaltacak ve kimini yukseltecek olan o hadisenin yalan olmadigi ortaya cikacaktir.(56:1) | |
(4-7) Ey insanlar! Yer sarsildikca sarsildigi, daglar ufalandikca ufalanip da toz duman haline geldigi zaman, siz de uc sinif olursunuz.(56:4) | |
Iyi isler islediklerini belirtmek icin, amel defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara!(56:8) | |
Kotuluk islediklerini belirtmek uzere, amel defterleri soldan verilenler; ne yazik o solculara!(56:9) | |
Iyilik islemekte onde olanlar, karsiliklarini almakta da onde olanlardir.(56:10) | |
(11-12) Naim cennetlerinde Allah'a en cok yaklastirilmis olanlar iste bunlardir.(56:11) | |
(13-14) Onlarin buyuk kismi eski ummetlerden, bir kismi da sonrakilerdendir.(56:13) | |
(15-16) Murassa tahtlara karsilikli olarak yaslanirlar.(56:15) | |
(17-21) Olumsuz gencler yanlarinda, bas agrisi ve donmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmus kaseler, ibrikler, kadehler; sececekleri meyveler, arzulayacaklari kus eti ile dolasirlar.(56:17) | |
(22-24) Islediklerine karsilik olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gozluler vardir. Orada bos ve gunaha sokacak bir soz duymazlar.(56:22) | |
N/A(56:25) | |
Sadece selama karsilik selam sozu isitirler.(56:26) | |
Defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara!(56:27) | |
(28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler.(56:28) | |
(35-38) Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir. *(56:35) | |
(39-40) Bunlarin bir kismi eski ummetlerden, bir kismi da sonrakilerdendir.(56:39) | |
Defterleri soldan verilenler; ne yazik o solculara!(56:41) | |
(42-44) Insanin icine isleyen bir sicaklik ve kaynar su icinde, serinligi ve hoslugu olmayan kara bir dumanin golgesinde bulunurlar.(56:42) | |
(45-46) Cunku onlar, bundan once, dunyada, nimet icinde bulunurlar iken, buyuk gunah islemekte direnir dururlardi.(56:45) | |
soyle soylerlerdi: «Oldugumuzde, toprak ve kemik yigini oldugumuzda mi, biz mi tekrar dirilecegiz?»(56:47) | |
«nce gelip gecmis babalarimiz mi?»(56:48) | |
(49-50) De ki: «suphesiz oncekiler de, sonrakiler de belli bir gunun belirli bir vaktinde toplanacaklardir.»(56:49) | |
Sonra, siz ey sapiklar, yalanlayanlar!(56:51) | |
Dogrusu zakkum agacindan yiyeceksiniz.(56:52) | |
Karinlarinizi onunla dolduracaksiniz;(56:53) | |
Onun uzerine kaynar su iceceksiniz;(56:54) | |
Hem de susamis develerin suya saldirisi gibi iceceksiniz;(56:55) | |
Iste onlara, ceza gunu sunulacak konukluk budur.(56:56) | |
Sizi yaratan Biziz; hala tasdik etmez misiniz?(56:57) | |
(58-59) Soyleyin; akittiginiz meniden insani yaratan siz misiniz, yoksa Biz mi yaratmaktayiz?(56:58) | |
(60-61) Olumu aranizda Biz tayin ettik; sizi ortadan kaldirip benzerlerinizi yerinize getirmeyi, sizi bilmediginiz sekilde var etmeyi dilesek kimse onumuze gecemez.(56:60) | |
And olsun ki, ilk yaratmayi bilirsiniz, yine de dusunmez misiniz?(56:62) | |
(63-64) Soyleyin, ektiklerinizi yerden bitirenler sizler misiniz, yok Biz mi bitiriyoruz?(56:63) | |
(65-67) Dilersek Biz onu cercop yapariz, sasar kalirsiniz da soyle dersiniz: «Dogrusu borc altina girdik, hatta yoksun kaldik".(56:65) | |
(68-69) Soyleyin; ictiginiz suyu buluttan indirenler sizler misiniz yoksa onu Biz mi indiririz?(56:68) | |
(71-72) Soyleyin; yaktiginiz atesin agacini var eden sizler misiniz, yoksa onu Biz mi var ederiz?(56:71) | |
Biz onu bir ibret ve colde konaklayanlar icin yararli kildik.(56:73) | |
Cok buyuk Rabbinin adini tesbih et! *(56:74) | |
(75-76) Hayir; yildizlarin yerleri uzerine yemin ederim ki bunun ne buyuk yemin oldugunu bir bilseniz!(56:75) | |
(77-80) Dogrusu bu Kitap, sadece arinmis olanlarin dokunabilecegi, sakli bir Kitap'da mevcudken alemlerin Rabbi tarafindan indirilmis olan Kurani Kerim'dir.(56:77) | |
Siz bu sozu mu hor goruyor sunuz?(56:81) | |
Rizkiniza sukredeceginiz yere onu vereni mi yalanliyorsunuz?(56:82) | |
(83-85) Kisinin cani bogaza dayaninca ve siz o zaman bakip kalirken, Biz o kisiye sizden daha yakinizdir, ama gormezsiniz.(56:83) | |
(86-87) Siz dirilip yaptiklariniza karsilik gormeyeceksiniz ve eger bu sozunuzde samimi iseniz, o cikmak uzere olan cani geri cevirsenize!(56:86) | |
(88-89) Eger olen o kisi, gozdelerden ise, rahatlik, hosluk ve nimet cenneti onundur.(56:88) | |
Eger defteri sagdan verilenlerden ise,(56:90) | |
«Ey sagcilardan olan kisi, sana selam olsun!» denir.(56:91) | |
Eger, sapik yalancilardan ise,(56:92) | |
Ona kaynar sudan konukluk sunulur.(56:93) | |
Cehenneme sokulur.(56:94) | |
Dogrusu kesin gercek budur.(56:95) | |