Ahmed Hulusi : Ashab-ı Meş'eme (solcular, Hak'tan kozalı yaşamışlar), ne ashab-ı meş'emedir!
Ahmet Tekin : Sağduyularına kulak vermeyerek, Allah’ın kitabını inkâr edip, burunlarının doğrusuna gidenler, zaafa uğrayanlar kötü sonuçla karşılaşanlar! Ne bedbahttır hak yoldan uzaklaşarak kötü sonuçla karşılaşanlar!
Ahmet Varol : Sol ashabı [2] ne (bedbahttırlar) o sol ashabı!
Ali Bulaç : "Ashab-ı Meş'eme" ne (mutsuz ve uğursuzdur o) "Ashab-ı Meş'eme".
Ali Fikri Yavuz : Solcular (amel defterleri sol ellerine verilenler) ise, o solcular ne acıklı durumdalar!...
Bekir Sadak : Kotuluk islediklerini belirtmek uzere, amel defterleri soldan verilenler; ne yazik o solculara!
Celal Yıldırım : Şeâmetliler, ne bedbahttır şeâmetliler!
Diyanet İşleri : Kötülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir!
Diyanet İşleri (eski) : Kötülük işlediklerini belirtmek üzere, amel defterleri soldan verilenler; ne yazık o solculara!
Fizilal-il Kuran : Defterleri soldan verilenler. Vay gele başlarına!
Gültekin Onan : 'Ashab-ı Meş'eme' ne (mutsuz ve uğursuzdur o) 'Ashab-ı Meş'eme'.
Hakkı Yılmaz : Ve solun ashâbı, solun ashâbı nedir?
Hasan Basri Çantay : Solcular (a gelince:) O solcular ne (bedbaht) dırlar!
Hayrat Neşriyat : Ve (bir kısmınız) Ashâb-ı Meş’eme (amel defterleri sol eline verilenler) ki, ne(bedbaht insanlardır) Ashâb-ı Meş’eme!
İbni Kesir : Solcular; o solcular ne bahtsızdırlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve ashabı meşeme [meşeme sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) solundan verilen cehennemlikler], (ama) ne ashabı meşeme!
Muhammed Esed : Ve kiminiz kötülüğe batmışlardan olacak. Ah! ne (mutsuz) kimselerdir kötülüğe batmış olanlar!
Mustafa İslamoğlu : Bir de bedbaht kampa dahil olan kesim olacak; ama ne felaket bir bedbahtlık!..
Ömer Nasuhi Bilmen : (7-9) Ve (o gün) siz de üç sınıf olmuşsunuzdur. İmdi (biri) Ashâb-ı Meymene, nedir Ashâb-ı Meymene? Ve (ikincisi) Ashâb-ı Meş'emedir, nedir Ashâb-ı Meş'eme?
Ömer Öngüt : Solun adamları, ne uğursuzdurlar onlar!
Şaban Piriş : Sol taraf halkı... Ne sol taraf halkı!
Suat Yıldırım : Ashab-ı şimal ki ne ashab-ı şimal! Ne bedbahttır onlar!
Süleyman Ateş : Solun adamları (amel defterleri sol tarafından verilenler), ne uğursuzlardır onlar!
Tefhim-ul Kuran : «Ashab-ı Meş'eme» olanlar da, ne (mutsuz ve uğursuz) «Ashab-ı Meş'eme»dir.
Ümit Şimşek : Ashab-ı Şimal ki ne bedbaht kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte şomluk ve bunalım yâranı. Nedir şomluk ve bunalım yâranı?
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]