» 29 / Ankebût  35:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
Ankebut Suresi = Disi Örümcek Suresi
41. ayetinde kâfirlerin isleri örümcek agina benzetildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَلَقَدْ (WLGD̃) = veleḳad : ve andolsun
2. تَرَكْنَا (TRKNE) = teraknā : biz bırakmışızdır
3. مِنْهَا (MNHE) = minhā : ondan
4. ايَةً ( ËYT) = āyeten : bir işaret
5. بَيِّنَةً (BYNT) = beyyineten : açık
6. لِقَوْمٍ (LGWM) = liḳavmin : bir toplum için
7. يَعْقِلُونَ (YAGLWN) = yeǎ'ḳilūne : aklını kullanan
ve andolsun | biz bırakmışızdır | ondan | bir işaret | açık | bir toplum için | aklını kullanan |

[] [TRK] [] [EYY] [BYN] [GWM] [AGL]
WLGD̃ TRKNE MNHE ËYT BYNT LGWM YAGLWN

veleḳad teraknā minhā āyeten beyyineten liḳavmin yeǎ'ḳilūne
ولقد تركنا منها آية بينة لقوم يعقلون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And verily,
تركنا ت ر ك | TRK TRKNE teraknā biz bırakmışızdır We have left
منها | MNHE minhā ondan about it
آية ا ي ي | EYY ËYT āyeten bir işaret a sign,
بينة ب ي ن | BYN BYNT beyyineten açık (as) evidence
لقوم ق و م | GWM LGWM liḳavmin bir toplum için for a people
يعقلون ع ق ل | AGL YAGLWN yeǎ'ḳilūne aklını kullanan who use reason.

29:35 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve andolsun | biz bırakmışızdır | ondan | bir işaret | açık | bir toplum için | aklını kullanan |

[] [TRK] [] [EYY] [BYN] [GWM] [AGL]
WLGD̃ TRKNE MNHE ËYT BYNT LGWM YAGLWN

veleḳad teraknā minhā āyeten beyyineten liḳavmin yeǎ'ḳilūne
ولقد تركنا منها آية بينة لقوم يعقلون

[] [ت ر ك] [] [ا ي ي] [ب ي ن] [ق و م] [ع ق ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And verily,
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
تركنا ت ر ك | TRK TRKNE teraknā biz bırakmışızdır We have left
Te,Re,Kef,Nun,Elif,
400,200,20,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
منها | MNHE minhā ondan about it
Mim,Nun,He,Elif,
40,50,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
آية ا ي ي | EYY ËYT āyeten bir işaret a sign,
,Ye,Te merbuta,
,10,400,
N – accusative feminine singular indefinite noun
اسم منصوب
بينة ب ي ن | BYN BYNT beyyineten açık (as) evidence
Be,Ye,Nun,Te merbuta,
2,10,50,400,
ADJ – accusative feminine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
لقوم ق و م | GWM LGWM liḳavmin bir toplum için for a people
Lam,Gaf,Vav,Mim,
30,100,6,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
يعقلون ع ق ل | AGL YAGLWN yeǎ'ḳilūne aklını kullanan who use reason.
Ye,Ayn,Gaf,Lam,Vav,Nun,
10,70,100,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَلَقَدْ: ve andolsun | تَرَكْنَا: biz bırakmışızdır | مِنْهَا: ondan | ايَةً: bir işaret | بَيِّنَةً: açık | لِقَوْمٍ: bir toplum için | يَعْقِلُونَ: aklını kullanan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ولقد WLGD̃ ve andolsun | تركنا TRKNE biz bırakmışızdır | منها MNHE ondan | آية ËYT bir işaret | بينة BYNT açık | لقوم LGWM bir toplum için | يعقلون YAGLWN aklını kullanan |
Kırık Meal (Okunuş) : |veleḳad: ve andolsun | teraknā: biz bırakmışızdır | minhā: ondan | āyeten: bir işaret | beyyineten: açık | liḳavmin: bir toplum için | yeǎ'ḳilūne: aklını kullanan |
Kırık Meal (Transcript) : |WLGD̃: ve andolsun | TRKNE: biz bırakmışızdır | MNHE: ondan | ËYT: bir işaret | BYNT: açık | LGWM: bir toplum için | YAGLWN: aklını kullanan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki biz, akıl eden topluluk için, onlara âit apaçık bir delil bıraktık.
Adem Uğur : Andolsun ki, biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişânesi bırakmışızdır.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki ondan (o bölgeden), aklını değerlendiren bir topluluk için apaçık bir ibret nişanesi bıraktık.
Ahmet Tekin : Andolsun biz, ilimle ve tecrübeyle gelişmeye devam eden aklını faydalı kullanabilen toplumlar için ikazlar, birçok sosyal konunun çözümü için işaretler bıraktık.
Ahmet Varol : Andolsun ki, akıl eden bir topluluk için ondan bir ayet (işaret) bıraktık.
Ali Bulaç : Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır.
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki, aklını kullanacak bir kavim için, o memleketden açık bir alâmet (iz ve harabe) bıraktık.
Bekir Sadak : And olsun ki, Biz, dusunen kimseler icin bu kasabadan apacik bir belgeyi geride birakmisizdir.
Celal Yıldırım : And olsun ki biz, aklını kullanan bir millet için bu kasabada açık belge(ler) geriye bıraktık.
Diyanet İşleri : Andolsun biz, aklını kullanacak bir kavm için o memleketten ibret alınacak apaçık bir delil bıraktık.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, Biz, düşünen kimseler için oradan apaçık bir belgeyi geride bırakmışızdır.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki, biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişânesi bırakmışızdır.
Edip Yüksel : Aklını kullanan bir toplum için apaçık bir ders olarak oradan bazı kalıntılar bıraktık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişanesi bırakmışızdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, Biz aklını kullanacak bir topluluk için oradan bir ibret tablosu bıraktık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve celâlim hakkı için ondan bir âyet (bir nişane) bırakmışızdır ki teakkul edecek bir kavm için beyyine olsun
Fizilal-il Kuran : Biz o yıkık kentten, geriye düşünen kimselerin ders çıkarmalarına yarayacak belirgin izler bıraktık.
Gültekin Onan : Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır.
Hakkı Yılmaz : Ve andolsun ki Biz, aklını kullanacak bir toplum için oradan apaçık bir alâmet/ gösterge bıraktık.
Hasan Basri Çantay : Andolsun, aklını kullanacak bir kavm için biz oradan apaçık bir nişane (bir ibret) bırakmışızdır.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki (biz), akıl erdirecek bir kavim için, oradan açık bir alâmet (harâbe hâlindeki evlerini) bırakmışızdır.
İbni Kesir : Andolsun ki; akleden bir kavim için Biz, orada apaçık bir ayet bırakmışızdır.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki Biz, akıl edecek kavim için, ondan (indirdiğimiz riczten) açıkça âyet (delil) bıraktık..
Muhammed Esed : (Sonunda dediğimiz oldu;) ve ondan geriye, aklını kullananlar için açık işaretler bıraktık.
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, âkilâne düşünür bir kavim için oradan bir apaçık alâmet bırakmışızdır.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz aklını kullanacak kimseler için orada apaçık bir âyet (ibret nişanesi) bırakmışızdır.
Şaban Piriş : Aklını kullanabilen bir toplum için, onlardan apaçık belgeler bırakmışızdır.
Suat Yıldırım : Biz aklını kullanıp düşünen kimseler için, o memleketten âşikâr bir ibret vesilesi (harabe) bıraktık.
Süleyman Ateş : Andolsun biz, aklını kullanan bir toplum için ondan, (harâb ettiğimiz o ülkeden) açık bir işâret bırakmışızdır.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için oradan apaçık bir ayet bırakmışızdır.
Ümit Şimşek : Akıl sahibi bir topluluk için, Biz o beldeden geriye apaçık bir âyet bırakmışızdır.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, biz o kentten, aklını işleten bir topluluk için geriye apaçık bir işaret bıraktık.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}