» 29 / Ankebût  58:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
Ankebut Suresi = Disi Örümcek Suresi
41. ayetinde kâfirlerin isleri örümcek agina benzetildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَالَّذِينَ (WELZ̃YN) = velleƶīne : ve kimseleri
2. امَنُوا ( ËMNWE) = āmenū : inananları
3. وَعَمِلُوا (WAMLWE) = ve ǎmilū : ve yapanları
4. الصَّالِحَاتِ (ELṦELḪET) = S-SāliHāti : iyi işler
5. لَنُبَوِّئَنَّهُمْ (LNBWÙNHM) = lenubevviennehum : yerleştiririz
6. مِنَ (MN) = mine : -ten
7. الْجَنَّةِ (ELCNT) = l-cenneti : cennet-
8. غُرَفًا (ĞRFE) = ğurafen : yüksek odalara
9. تَجْرِي (TCRY) = tecrī : akan
10. مِنْ (MN) = min : -ndan
11. تَحْتِهَا (TḪTHE) = teHtihā : altları-
12. الْأَنْهَارُ (ELÊNHER) = l-enhāru : ırmaklar
13. خَالِدِينَ (ḢELD̃YN) = ḣālidīne : ebedi kalırlar
14. فِيهَا (FYHE) = fīhā : orada
15. نِعْمَ (NAM) = niǎ'me : ne güzeldir
16. أَجْرُ (ÊCR) = ecru : ücreti
17. الْعَامِلِينَ (ELAEMLYN) = l-ǎāmilīne : çalışanların
ve kimseleri | inananları | ve yapanları | iyi işler | yerleştiririz | -ten | cennet- | yüksek odalara | akan | -ndan | altları- | ırmaklar | ebedi kalırlar | orada | ne güzeldir | ücreti | çalışanların |

[] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [BWE] [] [CNN] [ĞRF] [CRY] [] [TḪT] [NHR] [ḢLD̃] [] [NAM] [ECR] [AML]
WELZ̃YN ËMNWE WAMLWE ELṦELḪET LNBWÙNHM MN ELCNT ĞRFE TCRY MN TḪTHE ELÊNHER ḢELD̃YN FYHE NAM ÊCR ELAEMLYN

velleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti lenubevviennehum mine l-cenneti ğurafen tecrī min teHtihā l-enhāru ḣālidīne fīhā niǎ'me ecru l-ǎāmilīne
والذين آمنوا وعملوا الصالحات لنبوئنهم من الجنة غرفا تجري من تحتها الأنهار خالدين فيها نعم أجر العاملين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | WELZ̃YN velleƶīne ve kimseleri And those who
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inananları believe
وعملوا ع م ل | AML WAMLWE ve ǎmilū ve yapanları and do
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler [the] righteous deeds,
لنبوئنهم ب و ا | BWE LNBWÙNHM lenubevviennehum yerleştiririz surely We will give them a place
من | MN mine -ten in
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cenneti cennet- Paradise
غرفا غ ر ف | ĞRF ĞRFE ğurafen yüksek odalara lofty dwellings,
تجري ج ر ي | CRY TCRY tecrī akan flow
من | MN min -ndan from
تحتها ت ح ت | TḪT TḪTHE teHtihā altları- underneath it
الأنهار ن ه ر | NHR ELÊNHER l-enhāru ırmaklar the rivers,
خالدين خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃YN ḣālidīne ebedi kalırlar will abide forever
فيها | FYHE fīhā orada in it.
نعم ن ع م | NAM NAM niǎ'me ne güzeldir Excellent is
أجر ا ج ر | ECR ÊCR ecru ücreti (the) reward
العاملين ع م ل | AML ELAEMLYN l-ǎāmilīne çalışanların (of) the workers

29:58 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve kimseleri | inananları | ve yapanları | iyi işler | yerleştiririz | -ten | cennet- | yüksek odalara | akan | -ndan | altları- | ırmaklar | ebedi kalırlar | orada | ne güzeldir | ücreti | çalışanların |

[] [EMN] [AML] [ṦLḪ] [BWE] [] [CNN] [ĞRF] [CRY] [] [TḪT] [NHR] [ḢLD̃] [] [NAM] [ECR] [AML]
WELZ̃YN ËMNWE WAMLWE ELṦELḪET LNBWÙNHM MN ELCNT ĞRFE TCRY MN TḪTHE ELÊNHER ḢELD̃YN FYHE NAM ÊCR ELAEMLYN

velleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti lenubevviennehum mine l-cenneti ğurafen tecrī min teHtihā l-enhāru ḣālidīne fīhā niǎ'me ecru l-ǎāmilīne
والذين آمنوا وعملوا الصالحات لنبوئنهم من الجنة غرفا تجري من تحتها الأنهار خالدين فيها نعم أجر العاملين

[] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [ب و ا] [] [ج ن ن] [غ ر ف] [ج ر ي] [] [ت ح ت] [ن ه ر] [خ ل د] [] [ن ع م] [ا ج ر] [ع م ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | WELZ̃YN velleƶīne ve kimseleri And those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
آمنوا ا م ن | EMN ËMNWE āmenū inananları believe
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وعملوا ع م ل | AML WAMLWE ve ǎmilū ve yapanları and do
Vav,Ayn,Mim,Lam,Vav,Elif,
6,70,40,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ELṦELḪET S-SāliHāti iyi işler [the] righteous deeds,
Elif,Lam,Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,Te,
1,30,90,1,30,8,1,400,
N – genitive feminine plural active participle
اسم مجرور
لنبوئنهم ب و ا | BWE LNBWÙNHM lenubevviennehum yerleştiririz surely We will give them a place
Lam,Nun,Be,Vav,,Nun,He,Mim,
30,50,2,6,,50,5,40,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural (form II) imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
من | MN mine -ten in
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
الجنة ج ن ن | CNN ELCNT l-cenneti cennet- Paradise
Elif,Lam,Cim,Nun,Te merbuta,
1,30,3,50,400,
"PN – genitive feminine proper noun → Paradise"
اسم علم مجرور
غرفا غ ر ف | ĞRF ĞRFE ğurafen yüksek odalara lofty dwellings,
Ğayn,Re,Fe,Elif,
1000,200,80,1,
N – accusative feminine plural indefinite noun
اسم منصوب
تجري ج ر ي | CRY TCRY tecrī akan flow
Te,Cim,Re,Ye,
400,3,200,10,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
من | MN min -ndan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
تحتها ت ح ت | TḪT TḪTHE teHtihā altları- underneath it
Te,Ha,Te,He,Elif,
400,8,400,5,1,
N – genitive noun
PRON – 3rd person feminine singular possessive pronoun
اسم مجرور و«ها» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الأنهار ن ه ر | NHR ELÊNHER l-enhāru ırmaklar the rivers,
Elif,Lam,,Nun,He,Elif,Re,
1,30,,50,5,1,200,
N – nominative masculine plural noun
اسم مرفوع
خالدين خ ل د | ḢLD̃ ḢELD̃YN ḣālidīne ebedi kalırlar will abide forever
Hı,Elif,Lam,Dal,Ye,Nun,
600,1,30,4,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب
فيها | FYHE fīhā orada in it.
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
نعم ن ع م | NAM NAM niǎ'me ne güzeldir Excellent is
Nun,Ayn,Mim,
50,70,40,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
أجر ا ج ر | ECR ÊCR ecru ücreti (the) reward
,Cim,Re,
,3,200,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
العاملين ع م ل | AML ELAEMLYN l-ǎāmilīne çalışanların (of) the workers
Elif,Lam,Ayn,Elif,Mim,Lam,Ye,Nun,
1,30,70,1,40,30,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَالَّذِينَ: ve kimseleri | امَنُوا: inananları | وَعَمِلُوا: ve yapanları | الصَّالِحَاتِ: iyi işler | لَنُبَوِّئَنَّهُمْ: yerleştiririz | مِنَ: -ten | الْجَنَّةِ: cennet- | غُرَفًا: yüksek odalara | تَجْرِي: akan | مِنْ: -ndan | تَحْتِهَا: altları- | الْأَنْهَارُ: ırmaklar | خَالِدِينَ: ebedi kalırlar | فِيهَا: orada | نِعْمَ: ne güzeldir | أَجْرُ: ücreti | الْعَامِلِينَ: çalışanların |
Kırık Meal (Harekesiz) : |والذين WELZ̃YN ve kimseleri | آمنوا ËMNWE inananları | وعملوا WAMLWE ve yapanları | الصالحات ELṦELḪET iyi işler | لنبوئنهم LNBWÙNHM yerleştiririz | من MN -ten | الجنة ELCNT cennet- | غرفا ĞRFE yüksek odalara | تجري TCRY akan | من MN -ndan | تحتها TḪTHE altları- | الأنهار ELÊNHER ırmaklar | خالدين ḢELD̃YN ebedi kalırlar | فيها FYHE orada | نعم NAM ne güzeldir | أجر ÊCR ücreti | العاملين ELAEMLYN çalışanların |
Kırık Meal (Okunuş) : |velleƶīne: ve kimseleri | āmenū: inananları | ve ǎmilū: ve yapanları | S-SāliHāti: iyi işler | lenubevviennehum: yerleştiririz | mine: -ten | l-cenneti: cennet- | ğurafen: yüksek odalara | tecrī: akan | min: -ndan | teHtihā: altları- | l-enhāru: ırmaklar | ḣālidīne: ebedi kalırlar | fīhā: orada | niǎ'me: ne güzeldir | ecru: ücreti | l-ǎāmilīne: çalışanların |
Kırık Meal (Transcript) : |WELZ̃YN: ve kimseleri | ËMNWE: inananları | WAMLWE: ve yapanları | ELṦELḪET: iyi işler | LNBWÙNHM: yerleştiririz | MN: -ten | ELCNT: cennet- | ĞRFE: yüksek odalara | TCRY: akan | MN: -ndan | TḪTHE: altları- | ELÊNHER: ırmaklar | ḢELD̃YN: ebedi kalırlar | FYHE: orada | NAM: ne güzeldir | ÊCR: ücreti | ELAEMLYN: çalışanların |
Abdulbaki Gölpınarlı : İnananları ve iyi işlerde bulunanları, kıyılarından ırmaklar akan cennetin en yüce yerlerinde yerleştireceğiz, orada ebedî olarak kalacaklar; iyi işlerde bulunanlara verilen mükâfat, ne de güzeldir.
Adem Uğur : İman edip güzel işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları, içinde ebedî kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların mükâfatı ne güzeldir!
Ahmed Hulusi : (Hakikatlerine) iman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, kesinlikle onlara cennetten, altlarından nehirler akan yüksek odalar hazırlayacağız. . . Onlarda sonsuza dek yaşarlar. . . Çalışanların karşılığı ne güzeldir!
Ahmet Tekin : İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenleri, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanları, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanları, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenleri, altından ırmaklar akan, içinde ebedî yaşayacakları Cennet konaklarına, köşklerine elbette yerleştireceğiz. Böyle sorumluluğunu bilerek amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir.
Ahmet Varol : İman edip salih ameller işleyenleri, içinde sonsuza kadar kalmaları üzere cennette, altından ırmaklar akan odalara yerleştireceğiz. Amel edenlerin ecirleri ne güzeldir.
Ali Bulaç : İman edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.
Ali Fikri Yavuz : İman edib de salih ameller işliyenleri, elbette onları, cennetin (ağaçları) altından ırmaklar akan yüksek yerlerine yerleştireceğiz; O halde ki, orada ebedî kalacaklar. Böyle salih amel işliyenlerin mükâfatı ne güzeldir!...
Bekir Sadak : (58-59) Inanip yararli is isleyenleri, iclerinden irmaklar akan, icinde temelli kalacaklari cennetteki kosklere yerlestiririz. Sabredip, Rablerine guvenerek is gorenlerin ecri ne guzeldir!
Celal Yıldırım : İmân edip iyi-yararlı amellerde bulunanları gerçekten altlarından ırmaklar akan içinde devamlı kalacakları Cennet'in yüksek (hoş manzaralı) kısımlarına yerleştireceğiz. (İyi-yararlı) amelde bulunanların mükâfatı ne güzeldir!
Diyanet İşleri : İman edip salih amel işleyenler var ya, onları içinden ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. Çalışanların mükâfatı ne güzeldir!
Diyanet İşleri (eski) : (58-59) İnanıp yararlı iş işleyenleri, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetteki köşklere yerleştiririz. Sabredip, Rablerine güvenerek iş görenlerin ecri ne güzeldir!
Diyanet Vakfi : İman edip güzel işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları, içinde ebedî kalmak üzere altlarından ırmaklar akan cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların mükâfatı ne güzeldir!
Edip Yüksel : İnanan ve erdemli davrananları içinden ırmaklar akan cennetin köşklerine yerleştireceğiz; orada ebedi kalırlar. Çalışanların karşılığı ne güzeldir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İman edip güzel işler yapanları, (evet) muhakkak ki onları, altlarından ırmaklar akan ve içinde ebedî kalacakları cennet köşklerine yerleştireceğiz. (Böyle iyi) işler yapanların mükafatı ne güzeldir!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İman edip iyi iyi işler yapmış olanları elbette onları cennetin altlarından ırmaklar akan köşklerine yerleştireceğiz, o halde orada ebedi kalacaklardır. Ne güzeldir mükafatı o iş görenlerin
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve iyman edip salih salih ameller yapmış olanlar, elbette onları Cennetin altlarından ırmaklar akan şehnişînlerine yerleştireceğiz, o halde ki orada ebedî kalacaklar, ne güzeldir ecri o işgörenlerin
Fizilal-il Kuran : İman edip iyi ameller işleyenleri, altlarından çeşitli ırmaklar akan ve içlerinde sürekli kalacakları yüksek köşklere yerleştiririz. İyi işler yapanların alacakları ödül ne güzeldir!
Gültekin Onan : İnanıp salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.
Hakkı Yılmaz : (58,59) Ve iman etmiş, düzeltmeye yönelik işler yapmış kimseler, elbette Biz onları, içinde sürekli kalacakları cennette, altlarından ırmaklar akan köşklere yerleştireceğiz. Çalışanların, sabretmiş olan ve sadece Rablerine işin sonucunu havale etmiş olan kişilerin ödülü ne güzeldir!
Hasan Basri Çantay : İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar (var ya) biz onları — kendileri içlerinde ebedî kalıcı olarak — altlarından nehirler akan o cennetin yüksek mevkilerine yerleşdireceğiz. (Öyle) amel (ve hareket) edenlerin mükâfatı ne güzeldir!
Hayrat Neşriyat : Îmân edip sâlih ameller işleyenler var ya, elbette onları altlarından ırmaklar akan Cennetteki yüksek makamlara yerleştireceğiz. Orada ebedî olarak kalıcıdırlar. (Böyle sâlih)amel işleyenlerin mükâfâtı, ne güzeldir!
İbni Kesir : İman edip de salih amel işleyenleri altından ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetteki köşklere yerleştiririz. Çalışanların mükafatları ne güzeldir.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlar ki âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işlediler. Onları mutlaka, altından nehirler akan cennette köşklere yerleştireceğiz. Orada ebediyyen kalıcıdırlar. Salih (nefsi ıslâh edici) amel işleyenlerin ecri (mükâfatı) ne güzel!
Muhammed Esed : İman edip doğru ve yararlı işler yapanları, mesken olarak, altlarından ırmaklar akan cennetteki köşklere koyacağız; ne güzel, emek sarfedenlere verilen ödül!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular, elbette ki onları cennetten altlarından ırmaklar akan yüksek makamlara içlerinde ebedîyyen kalmak üzere yerleştireceğiz. İyi amellerde bulunanların mükâfaatı ne kadar güzeldir.
Ömer Öngüt : İman edip sâlih amel işleyenleri elbette altlarından ırmaklar akan ve içinde ebedi kalacakları cennet köşklerinde yerleştiririz. Çalışanların ücreti ne güzeldir!
Şaban Piriş : İman edenleri ve doğruları yapanları alt yanından ırmaklar akan cennetin yüksek yerlerine yerleştireceğiz. Hep orada kalacaklar. Görevlerini yapanların mükafaatı ne güzel.
Suat Yıldırım : İman edip güzel ve makbul işler yapanları, cennetin yüksek köşklerine yerleştireceğiz. İçinden ırmaklar akan o cennetlere, onlar devamlı kalmak üzere gireceklerdir. İyi iş yapanların mükâfatları ne güzel!
Süleyman Ateş : İnanıp iyi işler yapanları, cennette, altlarından ırmaklar akan yüksek odalara yerleştiririz. Orada ebedi kalırlar. Çalışanların ücreti ne güzeldir!
Tefhim-ul Kuran : İman edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedî kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir.
Ümit Şimşek : İman ederek güzel işler yapanları, ebediyen kalmak üzere, Cennette altlarından ırmaklar akan en yüksek makamlara yerleştireceğiz. Çalışanların ödülü ne güzeldir!
Yaşar Nuri Öztürk : İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, altlarından ırmaklar akan cennetin görkemli odalarına yerleştireceğiz. Sürekli kalacaklardır orada. Ne güzeldir iş yapıp değer üretenlerin ödülü!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}