» 29 / Ankebût  36:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
Ankebut Suresi = Disi Örümcek Suresi
41. ayetinde kâfirlerin isleri örümcek agina benzetildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَإِلَىٰ (WÎL) = ve ilā : ve
2. مَدْيَنَ (MD̃YN) = medyene : Medyen'e
3. أَخَاهُمْ (ÊḢEHM) = eḣāhum : kardeşleri
4. شُعَيْبًا (ŞAYBE) = şuǎyben : Şuayb'i (gönderdik)
5. فَقَالَ (FGEL) = fe ḳāle : dedi
6. يَا (YE) = yā : EY/HEY/AH
7. قَوْمِ (GWM) = ḳavmi : kavmim
8. اعْبُدُوا (EABD̃WE) = ǎ'budū : kuluk edin
9. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah'a
10. وَارْجُوا (WERCWE) = vercū : ve umun
11. الْيَوْمَ (ELYWM) = l-yevme : gününü
12. الْاخِرَ (EL ËḢR) = l-āḣira : ahiret
13. وَلَا (WLE) = ve lā : ve asla
14. تَعْثَوْا (TAS̃WE) = teǎ'ṧev : karışıklık çıkarmayın
15. فِي (FY) = fī :
16. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yeryüzünde
17. مُفْسِدِينَ (MFSD̃YN) = mufsidīne : bozgunculukla
ve | Medyen'e | kardeşleri | Şuayb'i (gönderdik) | dedi | EY/HEY/AH | kavmim | kuluk edin | Allah'a | ve umun | gününü | ahiret | ve asla | karışıklık çıkarmayın | | yeryüzünde | bozgunculukla |

[] [] [EḢW] [] [GWL] [Y] [GWM] [ABD̃] [] [RCW] [YWM] [EḢR] [] [AS̃W] [] [ERŽ] [FSD̃]
WÎL MD̃YN ÊḢEHM ŞAYBE FGEL YE GWM EABD̃WE ELLH WERCWE ELYWM EL ËḢR WLE TAS̃WE FY ELÊRŽ MFSD̃YN

ve ilā medyene eḣāhum şuǎyben fe ḳāle ḳavmi ǎ'budū llahe vercū l-yevme l-āḣira ve lā teǎ'ṧev l-erDi mufsidīne
وإلى مدين أخاهم شعيبا فقال يا قوم اعبدوا الله وارجوا اليوم الآخر ولا تعثوا في الأرض مفسدين

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإلى | WÎL ve ilā ve And to
مدين | MD̃YN medyene Medyen'e Madyan
أخاهم ا خ و | EḢW ÊḢEHM eḣāhum kardeşleri their brother
شعيبا | ŞAYBE şuǎyben Şuayb'i (gönderdik) Shuaib.
فقال ق و ل | GWL FGEL fe ḳāle dedi And he said,
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
قوم ق و م | GWM GWM ḳavmi kavmim Nation
اعبدوا ع ب د | ABD̃ EABD̃WE ǎ'budū kuluk edin Worship
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
وارجوا ر ج و | RCW WERCWE vercū ve umun and expect
اليوم ي و م | YWM ELYWM l-yevme gününü the Day
الآخر ا خ ر | EḢR EL ËḢR l-āḣira ahiret the Last,
ولا | WLE ve lā ve asla and (do) not
تعثوا ع ث و | AS̃W TAS̃WE teǎ'ṧev karışıklık çıkarmayın commit evil
في | FY in
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
مفسدين ف س د | FSD̃ MFSD̃YN mufsidīne bozgunculukla "(as) corrupters."""

29:36 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve | Medyen'e | kardeşleri | Şuayb'i (gönderdik) | dedi | EY/HEY/AH | kavmim | kuluk edin | Allah'a | ve umun | gününü | ahiret | ve asla | karışıklık çıkarmayın | | yeryüzünde | bozgunculukla |

[] [] [EḢW] [] [GWL] [Y] [GWM] [ABD̃] [] [RCW] [YWM] [EḢR] [] [AS̃W] [] [ERŽ] [FSD̃]
WÎL MD̃YN ÊḢEHM ŞAYBE FGEL YE GWM EABD̃WE ELLH WERCWE ELYWM EL ËḢR WLE TAS̃WE FY ELÊRŽ MFSD̃YN

ve ilā medyene eḣāhum şuǎyben fe ḳāle ḳavmi ǎ'budū llahe vercū l-yevme l-āḣira ve lā teǎ'ṧev l-erDi mufsidīne
وإلى مدين أخاهم شعيبا فقال يا قوم اعبدوا الله وارجوا اليوم الآخر ولا تعثوا في الأرض مفسدين

[] [] [ا خ و] [] [ق و ل] [ي] [ق و م] [ع ب د] [] [ر ج و] [ي و م] [ا خ ر] [] [ع ث و] [] [ا ر ض] [ف س د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإلى | WÎL ve ilā ve And to
Vav,,Lam,,
6,,30,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
مدين | MD̃YN medyene Medyen'e Madyan
Mim,Dal,Ye,Nun,
40,4,10,50,
"PN – genitive proper noun → Madyan"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
أخاهم ا خ و | EḢW ÊḢEHM eḣāhum kardeşleri their brother
,Hı,Elif,He,Mim,
,600,1,5,40,
N – nominative masculine singular noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
شعيبا | ŞAYBE şuǎyben Şuayb'i (gönderdik) Shuaib.
Şın,Ayn,Ye,Be,Elif,
300,70,10,2,1,
"PN – accusative proper noun → Shuayb"
اسم علم منصوب
فقال ق و ل | GWL FGEL fe ḳāle dedi And he said,
Fe,Gaf,Elif,Lam,
80,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
يا ي | Y YE EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

قوم ق و م | GWM GWM ḳavmi kavmim Nation
Gaf,Vav,Mim,
100,6,40,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative masculine noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
أداة نداء
اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
اعبدوا ع ب د | ABD̃ EABD̃WE ǎ'budū kuluk edin Worship
Elif,Ayn,Be,Dal,Vav,Elif,
1,70,2,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الله | ELLH llahe Allah'a Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
وارجوا ر ج و | RCW WERCWE vercū ve umun and expect
Vav,Elif,Re,Cim,Vav,Elif,
6,1,200,3,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
اليوم ي و م | YWM ELYWM l-yevme gününü the Day
Elif,Lam,Ye,Vav,Mim,
1,30,10,6,40,
"N – accusative masculine noun → Last Day"
اسم منصوب
الآخر ا خ ر | EḢR EL ËḢR l-āḣira ahiret the Last,
Elif,Lam,,Hı,Re,
1,30,,600,200,
N – accusative masculine singular noun
اسم منصوب
ولا | WLE ve lā ve asla and (do) not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRO – prohibition particle
الواو عاطفة
حرف نهي
تعثوا ع ث و | AS̃W TAS̃WE teǎ'ṧev karışıklık çıkarmayın commit evil
Te,Ayn,Se,Vav,Elif,
400,70,500,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
مفسدين ف س د | FSD̃ MFSD̃YN mufsidīne bozgunculukla "(as) corrupters."""
Mim,Fe,Sin,Dal,Ye,Nun,
40,80,60,4,10,50,
N – accusative masculine plural (form IV) active participle
اسم منصوب
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَإِلَىٰ: ve | مَدْيَنَ: Medyen'e | أَخَاهُمْ: kardeşleri | شُعَيْبًا: Şuayb'i (gönderdik) | فَقَالَ: dedi | يَا: EY/HEY/AH | قَوْمِ: kavmim | اعْبُدُوا: kuluk edin | اللَّهَ: Allah'a | وَارْجُوا: ve umun | الْيَوْمَ: gününü | الْاخِرَ: ahiret | وَلَا: ve asla | تَعْثَوْا: karışıklık çıkarmayın | فِي: | الْأَرْضِ: yeryüzünde | مُفْسِدِينَ: bozgunculukla |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وإلى WÎL ve | مدين MD̃YN Medyen'e | أخاهم ÊḢEHM kardeşleri | شعيبا ŞAYBE Şuayb'i (gönderdik) | فقال FGEL dedi | يا YE EY/HEY/AH | قوم GWM kavmim | اعبدوا EABD̃WE kuluk edin | الله ELLH Allah'a | وارجوا WERCWE ve umun | اليوم ELYWM gününü | الآخر EL ËḢR ahiret | ولا WLE ve asla | تعثوا TAS̃WE karışıklık çıkarmayın | في FY | الأرض ELÊRŽ yeryüzünde | مفسدين MFSD̃YN bozgunculukla |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve ilā: ve | medyene: Medyen'e | eḣāhum: kardeşleri | şuǎyben: Şuayb'i (gönderdik) | fe ḳāle: dedi | : EY/HEY/AH | ḳavmi: kavmim | ǎ'budū: kuluk edin | llahe: Allah'a | vercū: ve umun | l-yevme: gününü | l-āḣira: ahiret | ve lā: ve asla | teǎ'ṧev: karışıklık çıkarmayın | : | l-erDi: yeryüzünde | mufsidīne: bozgunculukla |
Kırık Meal (Transcript) : |WÎL: ve | MD̃YN: Medyen'e | ÊḢEHM: kardeşleri | ŞAYBE: Şuayb'i (gönderdik) | FGEL: dedi | YE: EY/HEY/AH | GWM: kavmim | EABD̃WE: kuluk edin | ELLH: Allah'a | WERCWE: ve umun | ELYWM: gününü | EL ËḢR: ahiret | WLE: ve asla | TAS̃WE: karışıklık çıkarmayın | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | MFSD̃YN: bozgunculukla |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i göndermiştik de ey kavmim demişti, kulluk edin Allah'a ve umun âhiret gününü ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışmayın.
Adem Uğur : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik ve Şuayb: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe umut bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın! dedi.
Ahmed Hulusi : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı. . . Dedi ki: "Ey yurttaşlarım. . . Allâh'a ibadet edin, sonsuz geleceğe iman edin ve bozguncular olarak yeryüzünde taşkınlık yapmayın. "
Ahmet Tekin : Medyen’e de özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, kardeşleri Şuayb’ı peygamber olarak gönderdik. Şuayb: 'Allah’ı ilâh tanıyın, candan müslümanlar olarak Allah’a bağlanın, saygıyla Allah’a kulluk ve ibadet edin. Âhiret gününe, ilâhî himayeye mazhar olma ümidiyle hazırlık yapın. Ülkede, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmakta, küfürde ileri gitmeyin.' dedi.
Ahmet Varol : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Dedi ki: 'Ey kavmim! Allah'a kulluk edin ve ahiret gününe umut bağlayın. Yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.'
Ali Bulaç : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Böylece dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın."
Ali Fikri Yavuz : Medyen’e de kardeşleri Şuayb’i peygamber olarak gönderdik de şöyle dedi: “- Ey kavmim! Allah’a ibadet edin ve ahiret gününe ümid besleyin (sevabını umduğunuz işleri yapın). Yeryüzünde fesadçılar olarak isyan etmeyin.”
Bekir Sadak : Medyen halkina kardesleri suayb'i gonderdek. O, «Ey milletim! Allah'a kulluk edin, ahiret gunune umut besleyin. Yeryuzunde bozgunculuk yaparak karisiklik cikarmayin» dedi.
Celal Yıldırım : Medyen'e de kardeşleri Şuâyb'ı (uyarıcı peygamber) gönderdik ; «ey kavmim» dedi, «Allah'a tapın, Âhiret gününe (oradaki mutluluğa) umut bağlayın ve sakın yeryüzünde fesâd çıkararak ortalığı karıştırmayın.»
Diyanet İşleri : Medyen’e de kardeşleri Şu’ayb’ı peygamber olarak gönderdik. Şu’ayb, “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Ahiret gününe ümit besleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın” dedi.
Diyanet İşleri (eski) : Medyen halkına kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. O, 'Ey milletim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe umut besleyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın' dedi.
Diyanet Vakfi : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik ve Şuayb: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe umut bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın! dedi.
Edip Yüksel : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı... 'Halkım, ALLAH'a kulluk edin, ahiret gününü arayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın,'demişti.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik ve Şuayb, «Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, ahiret gününe ümit bağlayın, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın!» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Medyen'e de kardeşleri Şu'ayb'ı (gönderdik); vardı dedi ki: «Ey kavmim, Allah'a ibadet edin de son güne ümit besleyin; bozgunculukla yeryüzünü berbat etmeyin!»
Elmalılı Hamdi Yazır : Medyene de kardeşleri Şuayb'ı, vardı dedi ki: ey kavmim, Allaha ıbadet edin de son güne ümid besleyin; müfsidlikle yeryüzünü berbad etmeyin
Fizilal-il Kuran : Medyenliler'e de kardeşleri Şuayb'ı peygamber olarak gönderdik. Şuayb dedi ki; «Ey soydaşlarım, Allah'a kulluk sununuz, ahiret gününü hiç aklınızdan çıkarmayınız, yeryüzünde kargaşa çıkarıp dirliği bozmayınız.»
Gültekin Onan : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Böylece dedi ki: "Ey kavmim, Tanrı'ya kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın."
Hakkı Yılmaz : Medyen'e de kardeşleri Şu‘ayb'ı gönderdik. Sonra Şu‘ayb, “Ey toplumum! Allah'a kulluk edin, âhiret gününü ümit edin, yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın!” dedi.
Hasan Basri Çantay : «Medyen» e de biraderleri Şuaybı (gönderdik) de dedi ki: «Ey kavmim, Allaha ibâdet edin. Âhiret gününe umud bağlayın. Yer yüzünde fesadcılar olarak bozgunculuk yapmayın».
Hayrat Neşriyat : Medyen (halkın)a da kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik). Böylece (onlara): 'Ey kavmim! Allah’a kulluk edin; âhiret gününe ümid bağlayın ve yeryüzünde fesad çıkaran kimseler olarak bozgunculuk yapmayın!' dedi.
İbni Kesir : Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı: Ey kavmim; Allah'a ibadet edin, ahiret gününe ümid bağlayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayım, dedi.
İskender Evrenosoğlu : Ve Medyen (halkına), onların kardeşi Şuayb'ı (gönderdik). O zaman onlara: "Ey kavmim! Allah'a kul olun ve ahiret gününü (Allah'a ulaşma gününü) dileyin. Yeryüzünde fesat çıkaranlar olarak azgınlık etmeyin (Allah'a ulaşmaya mani olmayın)." dedi.
Muhammed Esed : Medyen (halkına) da kardeşleri Şuayb(ı gönderdik). O, "Ey halkım!" diye seslendi, "(Yalnız) Allah'a kulluk edin, Ahiret Günü'nü bekleyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak kötülük işlemeyin!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: «Ey kavmim! Allah'a ibadet ediniz, son güne ümitvar olunuz. Ve yeryüzünde müfsitler olarak fesat çıkarmayınız.»
Ömer Öngüt : Medyen halkına da kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Dedi ki: “Ey Kavmim! Allah'a kulluk edin. Ahiret gününe umut bağlayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. ”
Şaban Piriş : Medyen’e de kardeşleri Şuayb’i gönderdik: -Ey kavmim, dedi. Allah’a kulluk edin ve ahiret gününü bekleyin, Yeryüzünde bozgunculuk yapıp, kargaşa çıkarmayın!
Suat Yıldırım : Medyen halkına da kardeşleri Şuayb’ı gönderdik, onlara dedi ki: "Ey benim halkım! Yalnız Allah’a ibadet edin, âhiret gününü bekleyin ve ülkede fesatçılık yaparak düzeni bozmayın!"
Süleyman Ateş : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'i (gönderdik): "Ey kavmim, dedi, Allah'a kuluk edin, âhiret gününü umun, yeryüzünde karışıklık çıkarıp bozgunculuk yapmayın!"
Tefhim-ul Kuran : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Böylece dedi ki: «Ey kavmim, Allah'a kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.»
Ümit Şimşek : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdiğimizde, 'Ey kavmim, Allah'a kulluk edin,' dedi. 'Âhiret gününü bekleyin; fesat çıkarıp da memleketi birbirine katmayın.'
Yaşar Nuri Öztürk : Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Böylece dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}