» 29 / Ankebût  64:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
Ankebut Suresi = Disi Örümcek Suresi
41. ayetinde kâfirlerin isleri örümcek agina benzetildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَمَا (WME) = ve mā : ve değildir
2. هَٰذِهِ (HZ̃H) = hāƶihi : bu
3. الْحَيَاةُ (ELḪYET) = l-Hayātu : hayatı
4. الدُّنْيَا (ELD̃NYE) = d-dunyā : dünya
5. إِلَّا (ÎLE) = illā : başka bir şey
6. لَهْوٌ (LHW) = lehvun : eğlenceden
7. وَلَعِبٌ (WLAB) = veleǐbun : ve oyundan
8. وَإِنَّ (WÎN) = ve inne : ve elbette
9. الدَّارَ (ELD̃ER) = d-dāra : yurdu
10. الْاخِرَةَ (EL ËḢRT) = l-āḣirate : ahiret
11. لَهِيَ (LHY) = lehiye : işte odur
12. الْحَيَوَانُ (ELḪYWEN) = l-Hayevānu : asıl hayat
13. لَوْ (LW) = lev : keşke
14. كَانُوا (KENWE) = kānū : olsalardı
15. يَعْلَمُونَ (YALMWN) = yeǎ'lemūne : biliyor(lar)
ve değildir | bu | hayatı | dünya | başka bir şey | eğlenceden | ve oyundan | ve elbette | yurdu | ahiret | işte odur | asıl hayat | keşke | olsalardı | biliyor(lar) |

[] [] [ḪYY] [D̃NW] [] [LHW] [LAB] [] [D̃WR] [EḢR] [] [ḪYY] [] [KWN] [ALM]
WME HZ̃H ELḪYET ELD̃NYE ÎLE LHW WLAB WÎN ELD̃ER EL ËḢRT LHY ELḪYWEN LW KENWE YALMWN

ve mā hāƶihi l-Hayātu d-dunyā illā lehvun veleǐbun ve inne d-dāra l-āḣirate lehiye l-Hayevānu lev kānū yeǎ'lemūne
وما هذه الحياة الدنيا إلا لهو ولعب وإن الدار الآخرة لهي الحيوان لو كانوا يعلمون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | WME ve mā ve değildir And not
هذه | HZ̃H hāƶihi bu (is) this
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayātu hayatı life
الدنيا د ن و | D̃NW ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world
إلا | ÎLE illā başka bir şey but
لهو ل ه و | LHW LHW lehvun eğlenceden amusement
ولعب ل ع ب | LAB WLAB veleǐbun ve oyundan and play.
وإن | WÎN ve inne ve elbette And indeed,
الدار د و ر | D̃WR ELD̃ER d-dāra yurdu the Home
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirate ahiret (of) the Hereafter -
لهي | LHY lehiye işte odur surely, it
الحيوان ح ي ي | ḪYY ELḪYWEN l-Hayevānu asıl hayat (is) the life,
لو | LW lev keşke if only
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū olsalardı they
يعلمون ع ل م | ALM YALMWN yeǎ'lemūne biliyor(lar) know.

29:64 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve değildir | bu | hayatı | dünya | başka bir şey | eğlenceden | ve oyundan | ve elbette | yurdu | ahiret | işte odur | asıl hayat | keşke | olsalardı | biliyor(lar) |

[] [] [ḪYY] [D̃NW] [] [LHW] [LAB] [] [D̃WR] [EḢR] [] [ḪYY] [] [KWN] [ALM]
WME HZ̃H ELḪYET ELD̃NYE ÎLE LHW WLAB WÎN ELD̃ER EL ËḢRT LHY ELḪYWEN LW KENWE YALMWN

ve mā hāƶihi l-Hayātu d-dunyā illā lehvun veleǐbun ve inne d-dāra l-āḣirate lehiye l-Hayevānu lev kānū yeǎ'lemūne
وما هذه الحياة الدنيا إلا لهو ولعب وإن الدار الآخرة لهي الحيوان لو كانوا يعلمون

[] [] [ح ي ي] [د ن و] [] [ل ه و] [ل ع ب] [] [د و ر] [ا خ ر] [] [ح ي ي] [] [ك و ن] [ع ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وما | WME ve mā ve değildir And not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
هذه | HZ̃H hāƶihi bu (is) this
He,Zel,He,
5,700,5,
DEM – feminine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
الحياة ح ي ي | ḪYY ELḪYET l-Hayātu hayatı life
Elif,Lam,Ha,Ye,Elif,Te merbuta,
1,30,8,10,1,400,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
الدنيا د ن و | D̃NW ELD̃NYE d-dunyā dünya (of) the world
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
ADJ – nominative feminine singular adjective
صفة مرفوعة
إلا | ÎLE illā başka bir şey but
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
لهو ل ه و | LHW LHW lehvun eğlenceden amusement
Lam,He,Vav,
30,5,6,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
ولعب ل ع ب | LAB WLAB veleǐbun ve oyundan and play.
Vav,Lam,Ayn,Be,
6,30,70,2,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine indefinite noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
وإن | WÎN ve inne ve elbette And indeed,
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب
الدار د و ر | D̃WR ELD̃ER d-dāra yurdu the Home
Elif,Lam,Dal,Elif,Re,
1,30,4,1,200,
N – accusative feminine singular noun
اسم منصوب
الآخرة ا خ ر | EḢR EL ËḢRT l-āḣirate ahiret (of) the Hereafter -
Elif,Lam,,Hı,Re,Te merbuta,
1,30,,600,200,400,
N – accusative feminine singular noun
اسم منصوب
لهي | LHY lehiye işte odur surely, it
Lam,He,Ye,
30,5,10,
EMPH – emphatic prefix lām
PRON – 3rd person feminine singular personal pronoun
اللام لام التوكيد
ضمير منفصل
الحيوان ح ي ي | ḪYY ELḪYWEN l-Hayevānu asıl hayat (is) the life,
Elif,Lam,Ha,Ye,Vav,Elif,Nun,
1,30,8,10,6,1,50,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
لو | LW lev keşke if only
Lam,Vav,
30,6,
COND – conditional particle
حرف شرط
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū olsalardı they
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يعلمون ع ل م | ALM YALMWN yeǎ'lemūne biliyor(lar) know.
Ye,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun,
10,70,30,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَمَا: ve değildir | هَٰذِهِ: bu | الْحَيَاةُ: hayatı | الدُّنْيَا: dünya | إِلَّا: başka bir şey | لَهْوٌ: eğlenceden | وَلَعِبٌ: ve oyundan | وَإِنَّ: ve elbette | الدَّارَ: yurdu | الْاخِرَةَ: ahiret | لَهِيَ: işte odur | الْحَيَوَانُ: asıl hayat | لَوْ: keşke | كَانُوا: olsalardı | يَعْلَمُونَ: biliyor(lar) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وما WME ve değildir | هذه HZ̃H bu | الحياة ELḪYET hayatı | الدنيا ELD̃NYE dünya | إلا ÎLE başka bir şey | لهو LHW eğlenceden | ولعب WLAB ve oyundan | وإن WÎN ve elbette | الدار ELD̃ER yurdu | الآخرة EL ËḢRT ahiret | لهي LHY işte odur | الحيوان ELḪYWEN asıl hayat | لو LW keşke | كانوا KENWE olsalardı | يعلمون YALMWN biliyor(lar) |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve mā: ve değildir | hāƶihi: bu | l-Hayātu: hayatı | d-dunyā: dünya | illā: başka bir şey | lehvun: eğlenceden | veleǐbun: ve oyundan | ve inne: ve elbette | d-dāra: yurdu | l-āḣirate: ahiret | lehiye: işte odur | l-Hayevānu: asıl hayat | lev: keşke | kānū: olsalardı | yeǎ'lemūne: biliyor(lar) |
Kırık Meal (Transcript) : |WME: ve değildir | HZ̃H: bu | ELḪYET: hayatı | ELD̃NYE: dünya | ÎLE: başka bir şey | LHW: eğlenceden | WLAB: ve oyundan | WÎN: ve elbette | ELD̃ER: yurdu | EL ËḢRT: ahiret | LHY: işte odur | ELḪYWEN: asıl hayat | LW: keşke | KENWE: olsalardı | YALMWN: biliyor(lar) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve bu dünyâ yaşayışı, ancak aslı olmayan bir eğlenceden, bir oyundan başka bir şey değil ve şüphe yok ki âhiret yurdunda gerçek yaşayış, bunu bir bilselerdi.
Adem Uğur : Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!
Ahmed Hulusi : Şu dünya hayatı (en sefil yaşam - esfeli sâfîliyn) bir eğlence (kendini avutarak keyifle oyalanma) ve bir oyundan (kurallarına göre oynanan senaryo) başka bir şey değildir! Sonsuz gelecek vatana gelince; işte asıl bilinçlilik - yaşam yurdu odur. Kavrayabilselerdi!
Ahmet Tekin : Bu dünya hayatı, kesinlikle bir eğlence, bir oyundur. Âhiret yurdundaki hayat ise, bütün canlılığıyla devam eden sonsuz, asıl hayattır. Keşke bilmiş olsalardı.
Ahmet Varol : Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise işte asıl hayat odur. Keşke bilselerdi.
Ali Bulaç : Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır'. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi.
Ali Fikri Yavuz : Bu dünya hayatı, ancak bir eğlence ve bir oyundan ibarettir. Ahiret yurdu ise, ölmez gerçek hayat işte budur. Eğer bilselerdi, (geçici dünya hayatını ebedî ahiret hayatına tercih etmezlerdi)...
Bekir Sadak : Bu dunya hayati sadece bir eglence ve oyundan ibarettir. Asil hayat ahiret yurdundaki hayattir. Keske bilseler!
Celal Yıldırım : Bu Dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Âhiret yurdu ise gerçek hayatın kendisidir. Bunu bir bilselerdi!.
Diyanet İşleri : Bu dünya hayatı ancak bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat odur. Keşke bilselerdi!
Diyanet İşleri (eski) : Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır. Keşke bilseler!
Diyanet Vakfi : Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!
Edip Yüksel : Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise gerçek hayattır; bir bilselerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bu dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan ibarettir. Gerçekten son yurt, işte öz hayat odur. Keşke bilselerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bu Dünya hayat bir eğlence ve oyundan ıbaret ve hakıkaten son yurd (dâr-ı Âhıret) işte halîs hayat o amma bilselerdi
Fizilal-il Kuran : Bu dünya hayatı oyundan ve eğlenceden başka bir şey değildir. Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır. Kâfirler keşki bunun bilincine varsalardı.
Gültekin Onan : Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır'. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi.
Hakkı Yılmaz : Ve bu iğreti dünya yaşamı, sadece bir eğlence ve oyundur. Şüphesiz son yurt ise kesinlikle hayatın ta kendisidir. Keşke onlar, bilmiş olsalardı.
Hasan Basri Çantay : Bu dünyâ hayâtı bir eğlenceden, bir oyundan başka (şey) değildir. Âhiret yurdu (na gelince:) Şübhe yok ki o, (asıl) hayâtın tâ kendisidir, (bunu) bilmiş olsalardı...
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki bu dünya hayâtı, bir eğlence ve bir oyundan başka bir şey değildir. Şübhesiz âhiret yurdu ise, elbette asıl hayat odur. Keşke bilselerdi!
İbni Kesir : Bu dünya hayatı; yalnızca bir oyun ve oyalanmadır. Asıl hayat, ahiret yurdundaki hayattır. Keşki bilseler.
İskender Evrenosoğlu : Ve bu dünya hayatı, oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Muhakkak ki ahiret yurdu, elbette o gerçek hayattır. Keşke bilselerdi.
Muhammed Esed : Çünkü (akıllarını kullansalardı bilirlerdi ki) bu dünya hayatı geçici bir zevk ve eğlenceden başka bir şey değildir; oysa sonraki hayat, tek (gerçek) hayattır: keşke bunu bilselerdi!
Ömer Nasuhi Bilmen : Bu dünya hayatı bir eğlenceden ve bir oyundan başka değildir. Ve hakikaten ahiret yurdu ise elbette ki, daimi hayat odur, eğer bilecekler olsalar idi.
Ömer Öngüt : Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır. Keşke bilmiş olsalardı.
Şaban Piriş : Bu dünya hayatı, bir eğlence ve bir oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, gerçek hayat odur. Bilmiş olsalardı...
Suat Yıldırım : Düşünseler şunu da anlarlardı ki: bu dünya hayatı geçici bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir ve ebedî âhiret diyarı ise, hayatın ta kendisidir. Keşke bunu bir bilselerdi!
Süleyman Ateş : Bu dünyâ hayâtı eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Âhiret yurdu, işte asıl hayât odur (asıl yaşanacak yer orasıdır), keşke bilselerdi!
Tefhim-ul Kuran : Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve (eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi.
Ümit Şimşek : Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka birşey değildir. Âhiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı!
Yaşar Nuri Öztürk : Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}