» 39 / Zümer  52:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
Zümer Suresi = Zümreler/Yiginlar Suresi
71 ve 73. ayetinde geçen bu kelime sureye ismini vermistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. أَوَلَمْ (ÊWLM) = evelem : mi?
2. يَعْلَمُوا (YALMWE) = yeǎ'lemū : bilmediler
3. أَنَّ (ÊN) = enne : elbette
4. اللَّهَ (ELLH) = llahe : Allah
5. يَبْسُطُ (YBSŦ) = yebsuTu : açar
6. الرِّزْقَ (ELRZG) = r-rizḳa : rızkı
7. لِمَنْ (LMN) = limen : kimseye
8. يَشَاءُ (YŞEÙ) = yeşā'u : dilediği
9. وَيَقْدِرُ (WYGD̃R) = ve yeḳdiru : ve kısar
10. إِنَّ (ÎN) = inne : şüphesiz
11. فِي (FY) = fī : vardır
12. ذَٰلِكَ (Z̃LK) = ƶālike : bunda
13. لَايَاتٍ (L ËYET) = lāyātin : ibretler
14. لِقَوْمٍ (LGWM) = liḳavmin : bir toplum için
15. يُؤْمِنُونَ (YÙMNWN) = yu'minūne : inanan
mi? | bilmediler | elbette | Allah | açar | rızkı | kimseye | dilediği | ve kısar | şüphesiz | vardır | bunda | ibretler | bir toplum için | inanan |

[] [ALM] [] [] [BSŦ] [RZG] [] [ŞYE] [GD̃R] [] [] [] [EYY] [GWM] [EMN]
ÊWLM YALMWE ÊN ELLH YBSŦ ELRZG LMN YŞEÙ WYGD̃R ÎN FY Z̃LK L ËYET LGWM YÙMNWN

evelem yeǎ'lemū enne llahe yebsuTu r-rizḳa limen yeşā'u ve yeḳdiru inne ƶālike lāyātin liḳavmin yu'minūne
أولم يعلموا أن الله يبسط الرزق لمن يشاء ويقدر إن في ذلك لآيات لقوم يؤمنون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولم | ÊWLM evelem mi? Do not
يعلموا ع ل م | ALM YALMWE yeǎ'lemū bilmediler they know
أن | ÊN enne elbette that
الله | ELLH llahe Allah Allah
يبسط ب س ط | BSŦ YBSŦ yebsuTu açar extends
الرزق ر ز ق | RZG ELRZG r-rizḳa rızkı the provision
لمن | LMN limen kimseye for whom
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills
ويقدر ق د ر | GD̃R WYGD̃R ve yeḳdiru ve kısar and restricts.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
في | FY vardır in
ذلك | Z̃LK ƶālike bunda that
لآيات ا ي ي | EYY L ËYET lāyātin ibretler surely (are) signs
لقوم ق و م | GWM LGWM liḳavmin bir toplum için for a people
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNWN yu'minūne inanan who believe.

39:52 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

mi? | bilmediler | elbette | Allah | açar | rızkı | kimseye | dilediği | ve kısar | şüphesiz | vardır | bunda | ibretler | bir toplum için | inanan |

[] [ALM] [] [] [BSŦ] [RZG] [] [ŞYE] [GD̃R] [] [] [] [EYY] [GWM] [EMN]
ÊWLM YALMWE ÊN ELLH YBSŦ ELRZG LMN YŞEÙ WYGD̃R ÎN FY Z̃LK L ËYET LGWM YÙMNWN

evelem yeǎ'lemū enne llahe yebsuTu r-rizḳa limen yeşā'u ve yeḳdiru inne ƶālike lāyātin liḳavmin yu'minūne
أولم يعلموا أن الله يبسط الرزق لمن يشاء ويقدر إن في ذلك لآيات لقوم يؤمنون

[] [ع ل م] [] [] [ب س ط] [ر ز ق] [] [ش ي ا] [ق د ر] [] [] [] [ا ي ي] [ق و م] [ا م ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
أولم | ÊWLM evelem mi? Do not
,Vav,Lam,Mim,
,6,30,40,
INTG – prefixed interrogative alif
SUP – prefixed supplemental particle
NEG – negative particle
الهمزة همزة استفهام
الواو زائدة
حرف نفي
يعلموا ع ل م | ALM YALMWE yeǎ'lemū bilmediler they know
Ye,Ayn,Lam,Mim,Vav,Elif,
10,70,30,40,6,1,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
أن | ÊN enne elbette that
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب من اخوات «ان»
الله | ELLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
يبسط ب س ط | BSŦ YBSŦ yebsuTu açar extends
Ye,Be,Sin,Tı,
10,2,60,9,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الرزق ر ز ق | RZG ELRZG r-rizḳa rızkı the provision
Elif,Lam,Re,Ze,Gaf,
1,30,200,7,100,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
لمن | LMN limen kimseye for whom
Lam,Mim,Nun,
30,40,50,
P – prefixed preposition lām
REL – relative pronoun
جار ومجرور
يشاء ش ي ا | ŞYE YŞEÙ yeşā'u dilediği He wills
Ye,Şın,Elif,,
10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
ويقدر ق د ر | GD̃R WYGD̃R ve yeḳdiru ve kısar and restricts.
Vav,Ye,Gaf,Dal,Re,
6,10,100,4,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
في | FY vardır in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
ذلك | Z̃LK ƶālike bunda that
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
لآيات ا ي ي | EYY L ËYET lāyātin ibretler surely (are) signs
Lam,,Ye,Elif,Te,
30,,10,1,400,
EMPH – emphatic prefix lām
N – genitive feminine plural indefinite noun
اللام لام التوكيد
اسم مجرور
لقوم ق و م | GWM LGWM liḳavmin bir toplum için for a people
Lam,Gaf,Vav,Mim,
30,100,6,40,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
يؤمنون ا م ن | EMN YÙMNWN yu'minūne inanan who believe.
Ye,,Mim,Nun,Vav,Nun,
10,,40,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |أَوَلَمْ: mi? | يَعْلَمُوا: bilmediler | أَنَّ: elbette | اللَّهَ: Allah | يَبْسُطُ: açar | الرِّزْقَ: rızkı | لِمَنْ: kimseye | يَشَاءُ: dilediği | وَيَقْدِرُ: ve kısar | إِنَّ: şüphesiz | فِي: vardır | ذَٰلِكَ: bunda | لَايَاتٍ: ibretler | لِقَوْمٍ: bir toplum için | يُؤْمِنُونَ: inanan |
Kırık Meal (Harekesiz) : |أولم ÊWLM mi? | يعلموا YALMWE bilmediler | أن ÊN elbette | الله ELLH Allah | يبسط YBSŦ açar | الرزق ELRZG rızkı | لمن LMN kimseye | يشاء YŞEÙ dilediği | ويقدر WYGD̃R ve kısar | إن ÎN şüphesiz | في FY vardır | ذلك Z̃LK bunda | لآيات L ËYET ibretler | لقوم LGWM bir toplum için | يؤمنون YÙMNWN inanan |
Kırık Meal (Okunuş) : |evelem: mi? | yeǎ'lemū: bilmediler | enne: elbette | llahe: Allah | yebsuTu: açar | r-rizḳa: rızkı | limen: kimseye | yeşā'u: dilediği | ve yeḳdiru: ve kısar | inne: şüphesiz | : vardır | ƶālike: bunda | lāyātin: ibretler | liḳavmin: bir toplum için | yu'minūne: inanan |
Kırık Meal (Transcript) : |ÊWLM: mi? | YALMWE: bilmediler | ÊN: elbette | ELLH: Allah | YBSŦ: açar | ELRZG: rızkı | LMN: kimseye | YŞEÙ: dilediği | WYGD̃R: ve kısar | ÎN: şüphesiz | FY: vardır | Z̃LK: bunda | L ËYET: ibretler | LGWM: bir toplum için | YÙMNWN: inanan |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bilmezler mi ki Allah, şüphe yok ki dilediğinin rızkını bollaştırır ve dilediğinin daraltır. Şüphe yok ki bunda, inananlara deliller var elbet.
Adem Uğur : Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğinden de kısar. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için ibretler vardır.
Ahmed Hulusi : Bilmediler mi ki Allâh yaşam gıdasını dilediğine yayar, genişletir, (dilediğine de) daraltır! Muhakkak ki bu olayda iman eden bir toplum için elbette işaretler vardır.
Ahmet Tekin : Allah’ın rızkı ve serveti, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere bol bol vereceğini; ölçüyle kısarak da verebileceğini bilmiyorlar mı? İman eden bir kavim için bunda sayısız ibretler vardır.
Ahmet Varol : Allah'ın dilediğine rızkı genişlettiğini ve daralttığını bilmediler mi? Şüphesiz bunda iman edecek bir topluluk için ibretler vardır.
Ali Bulaç : Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah, dilediğine rızkı genişletip yayar ve (dilediğine) kısar da. Şüphesiz bunda, iman eden bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Ali Fikri Yavuz : O kâfirler hâlâ bilmediler mi ki, Allah, dilediğine rızkı genişletir, dilediğine de kısar. Şübhesiz bunda, (Peygambere ve Kur’an’a) iman edecek bir kavim için ibretler vardır.
Bekir Sadak : Allah'in rizki diledigine yaydigini ve kisip bir olcuye gore verdigini bilmezler mi? Dogrusu bunda, inanan kimseler icin dersler vardir. *
Celal Yıldırım : Bilmezler mi ki, Allah elbette rızkı dilediğine genişletir ve kısıp daraltır. Şüphesiz ki bunda, imân eden bir millet için belgeler, öğütler ve ibretler vardır.
Diyanet İşleri : Bilmediler mi ki, Allah rızkı dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın rızkı dilediğine yaydığını ve kısıp bir ölçüye göre verdiğini bilmezler mi? Doğrusu bunda, inanan kimseler için dersler vardır.
Diyanet Vakfi : Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğinden de kısar. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için ibretler vardır.
Edip Yüksel : ALLAH'ın dilediğine rızkı genişletip daralttığını bilmezler mi? İnanan bir toplum için bunda dersler vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hâlâ bilmediler mi ki; Allah, rızkı dilediğine açar ve kısar. Şüphesiz ki bunda iman edecek bir kavim için nice ibretler vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hala Allah'ın rızkı dilediğine açtığını ve kıstığını bilmediler mi? Şüphesiz ki bunda, iman edecek bir topluluk için bir çok ibretler vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hâlâ bilmediler mi ki: Allah rızkı dilediğine açar, kısar da, şübhesiz ki bunda iyman edecekler için âyetler vardır
Fizilal-il Kuran : Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah dilediği kimsenin rızkını bol bol verir; dilediğini de kısar. Doğrusu bunda, inanan bir toplum için ibretler vardır.
Gültekin Onan : Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Tanrı dilediğine rızkı genişletir / yayar veya kısar / daraltır / kısıtlar. Kuşkusuz bunda inanan bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Hakkı Yılmaz : Hâlâ, şüphesiz Allah'ın, rızkı dilediğine yaydığını ve ölçülendirdiğini bilmediler mi? Şüphesiz bunda iman edecek bir toplum için kesinlikle nice alâmetler/göstergeler vardır.
Hasan Basri Çantay : Allahın, kimi dilerse onun rızkını yaymakda, (kimi de dilerse onunkini) kısmakda olduğunu haalâ bilmediler mi? Şübhesiz bunda îman edecek bir kavm için kat'î ibretler vardır.
Hayrat Neşriyat : Hem bilmediler mi ki, şübhesiz Allah, dilediğine rızkı genişletir ve (dilediğine)daraltır. Doğrusu bunda, îmân edecek bir kavim için nice deliller vardır.
İbni Kesir : Bilmezler mi ki; Allah, dilediğine rızkı genişletir ve kısar. Doğrusu bunda, inanan kimseler için ayetler vardır.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlar, Allah'ın dilediğinin rızkını genişlettiğini ve dilediğinin de rızkını taktir ettiğini (kıstığını) bilmiyorlar mı? Muhakkak ki bunda, mü'min olan kavim için elbette âyetler (ibretler, deliller) vardır.
Muhammed Esed : Bilmezler mi Allah dilediğine bol rızık verir, dilediğine az? Doğrusu, bunda inanan insanlar için dersler vardır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Blimediler mi ki, muhakkak Allah, rızkı dilediğine açar ve darlaştırır. Şüphe yok ki, bunda imân edecek bir kavim için elbette ibretler vardır.
Ömer Öngüt : Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğine de kısar. Şüphesiz ki bunda iman etmiş bir kavim için âyetler (ibretler) vardır.
Şaban Piriş : Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı yayar dilediğine ve takdir eder. İman eden bir toplum için işte bunda belgeler vardır.
Suat Yıldırım : Hâlâ şunu anlamadılar mı ki Allah dilediği kulunun nasibini bollaştırır, dilediğinin nasibini ise daraltır. Elbette bunda inanacak kimseler için alacak ibretler vardır.
Süleyman Ateş : Bilmediler mi ki Allâh dilediğine rızkı açar ve kısar. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için ibretler vardır.
Tefhim-ul Kuran : Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah, dilediğine rızkı genişletip yayar ve (dilediğine) kısar da. Şüphesiz bunda, iman etmekte olan bir kavim için gerçekten ayetler vardır.
Ümit Şimşek : Onlar bilmiyor mu ki, Allah dilediği kimsenin rızkını genişletir, dilediğininkini de daraltır? İnanan bir topluluk için elbette bunda âyetler vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Bilmediler mi ki Allah, rızkı dilediğine açıp yayar da kısıp daraltır da. İman eden bir toplum için bunda elbette ibretler vardır.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}