» 39 / Zümer  68:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
Zümer Suresi = Zümreler/Yiginlar Suresi
71 ve 73. ayetinde geçen bu kelime sureye ismini vermistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَنُفِخَ (WNFḢ) = ve nufiḣa : ve üflenir
2. فِي (FY) = fī :
3. الصُّورِ (ELṦWR) = S-Sūri : Sur'a
4. فَصَعِقَ (FṦAG) = feSaǐḳa : sonra ölür (bayılır)
5. مَنْ (MN) = men : olanlar
6. فِي (FY) = fī :
7. السَّمَاوَاتِ (ELSMEWET) = s-semāvāti : göklerde
8. وَمَنْ (WMN) = ve men : ve olanlar
9. فِي (FY) = fī :
10. الْأَرْضِ (ELÊRŽ) = l-erDi : yerde
11. إِلَّا (ÎLE) = illā : dışında
12. مَنْ (MN) = men : kimseler
13. شَاءَ (ŞEÙ) = şā'e : dilediği
14. اللَّهُ (ELLH) = llahu : Allah'ın
15. ثُمَّ (S̃M) = ṧumme : sonra
16. نُفِخَ (NFḢ) = nufiḣa : üflenir
17. فِيهِ (FYH) = fīhi : ona
18. أُخْرَىٰ (ÊḢR) = uḣrā : bir daha
19. فَإِذَا (FÎZ̃E) = fe iƶā : birden
20. هُمْ (HM) = hum : onlar
21. قِيَامٌ (GYEM) = ḳiyāmun : kalkmış
22. يَنْظُرُونَ (YNƵRWN) = yenZurūne : bakıyorlardır
ve üflenir | | Sur'a | sonra ölür (bayılır) | olanlar | | göklerde | ve olanlar | | yerde | dışında | kimseler | dilediği | Allah'ın | sonra | üflenir | ona | bir daha | birden | onlar | kalkmış | bakıyorlardır |

[NFḢ] [] [ṦWR] [ṦAG] [] [] [SMW] [] [] [ERŽ] [] [] [ŞYE] [] [] [NFḢ] [] [EḢR] [] [] [GWM] [NƵR]
WNFḢ FY ELṦWR FṦAG MN FY ELSMEWET WMN FY ELÊRŽ ÎLE MN ŞEÙ ELLH S̃M NFḢ FYH ÊḢR FÎZ̃E HM GYEM YNƵRWN

ve nufiḣa S-Sūri feSaǐḳa men s-semāvāti ve men l-erDi illā men şā'e llahu ṧumme nufiḣa fīhi uḣrā fe iƶā hum ḳiyāmun yenZurūne
ونفخ في الصور فصعق من في السماوات ومن في الأرض إلا من شاء الله ثم نفخ فيه أخرى فإذا هم قيام ينظرون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونفخ ن ف خ | NFḢ WNFḢ ve nufiḣa ve üflenir And (will) be blown
في | FY [in]
الصور ص و ر | ṦWR ELṦWR S-Sūri Sur'a the trumpet,
فصعق ص ع ق | ṦAG FṦAG feSaǐḳa sonra ölür (bayılır) then (will) fall dead
من | MN men olanlar whoever
في | FY (is) in
السماوات س م و | SMW ELSMEWET s-semāvāti göklerde the heavens
ومن | WMN ve men ve olanlar and whoever
في | FY (is) on
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth
إلا | ÎLE illā dışında except
من | MN men kimseler whom
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dilediği Allah wills.
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah wills.
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
نفخ ن ف خ | NFḢ NFḢ nufiḣa üflenir (it will) be blown
فيه | FYH fīhi ona [in it]
أخرى ا خ ر | EḢR ÊḢR uḣrā bir daha a second time,
فإذا | FÎZ̃E fe iƶā birden and behold!
هم | HM hum onlar They
قيام ق و م | GWM GYEM ḳiyāmun kalkmış (will be) standing
ينظرون ن ظ ر | NƵR YNƵRWN yenZurūne bakıyorlardır waiting.

39:68 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve üflenir | | Sur'a | sonra ölür (bayılır) | olanlar | | göklerde | ve olanlar | | yerde | dışında | kimseler | dilediği | Allah'ın | sonra | üflenir | ona | bir daha | birden | onlar | kalkmış | bakıyorlardır |

[NFḢ] [] [ṦWR] [ṦAG] [] [] [SMW] [] [] [ERŽ] [] [] [ŞYE] [] [] [NFḢ] [] [EḢR] [] [] [GWM] [NƵR]
WNFḢ FY ELṦWR FṦAG MN FY ELSMEWET WMN FY ELÊRŽ ÎLE MN ŞEÙ ELLH S̃M NFḢ FYH ÊḢR FÎZ̃E HM GYEM YNƵRWN

ve nufiḣa S-Sūri feSaǐḳa men s-semāvāti ve men l-erDi illā men şā'e llahu ṧumme nufiḣa fīhi uḣrā fe iƶā hum ḳiyāmun yenZurūne
ونفخ في الصور فصعق من في السماوات ومن في الأرض إلا من شاء الله ثم نفخ فيه أخرى فإذا هم قيام ينظرون

[ن ف خ] [] [ص و ر] [ص ع ق] [] [] [س م و] [] [] [ا ر ض] [] [] [ش ي ا] [] [] [ن ف خ] [] [ا خ ر] [] [] [ق و م] [ن ظ ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ونفخ ن ف خ | NFḢ WNFḢ ve nufiḣa ve üflenir And (will) be blown
Vav,Nun,Fe,Hı,
6,50,80,600,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض مبني للمجهول
في | FY [in]
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الصور ص و ر | ṦWR ELṦWR S-Sūri Sur'a the trumpet,
Elif,Lam,Sad,Vav,Re,
1,30,90,6,200,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
فصعق ص ع ق | ṦAG FṦAG feSaǐḳa sonra ölür (bayılır) then (will) fall dead
Fe,Sad,Ayn,Gaf,
80,90,70,100,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الفاء استئنافية
فعل ماض
من | MN men olanlar whoever
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
في | FY (is) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
السماوات س م و | SMW ELSMEWET s-semāvāti göklerde the heavens
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,Vav,Elif,Te,
1,30,60,40,1,6,1,400,
N – genitive feminine plural noun
اسم مجرور
ومن | WMN ve men ve olanlar and whoever
Vav,Mim,Nun,
6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
في | FY (is) on
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ERŽ ELÊRŽ l-erDi yerde the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
إلا | ÎLE illā dışında except
,Lam,Elif,
,30,1,
RES – restriction particle
أداة حصر
من | MN men kimseler whom
Mim,Nun,
40,50,
REL – relative pronoun
اسم موصول
شاء ش ي ا | ŞYE ŞEÙ şā'e dilediği Allah wills.
Şın,Elif,,
300,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
الله | ELLH llahu Allah'ın Allah wills.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
نفخ ن ف خ | NFḢ NFḢ nufiḣa üflenir (it will) be blown
Nun,Fe,Hı,
50,80,600,
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
فيه | FYH fīhi ona [in it]
Fe,Ye,He,
80,10,5,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
جار ومجرور
أخرى ا خ ر | EḢR ÊḢR uḣrā bir daha a second time,
,Hı,Re,,
,600,200,,
N – nominative feminine singular noun
اسم مرفوع
فإذا | FÎZ̃E fe iƶā birden and behold!
Fe,,Zel,Elif,
80,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
T – time adverb
الفاء عاطفة
ظرف زمان
هم | HM hum onlar They
He,Mim,
5,40,
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
قيام ق و م | GWM GYEM ḳiyāmun kalkmış (will be) standing
Gaf,Ye,Elif,Mim,
100,10,1,40,
N – nominative masculine plural indefinite active participle
اسم مرفوع
ينظرون ن ظ ر | NƵR YNƵRWN yenZurūne bakıyorlardır waiting.
Ye,Nun,Zı,Re,Vav,Nun,
10,50,900,200,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَنُفِخَ: ve üflenir | فِي: | الصُّورِ: Sur'a | فَصَعِقَ: sonra ölür (bayılır) | مَنْ: olanlar | فِي: | السَّمَاوَاتِ: göklerde | وَمَنْ: ve olanlar | فِي: | الْأَرْضِ: yerde | إِلَّا: dışında | مَنْ: kimseler | شَاءَ: dilediği | اللَّهُ: Allah'ın | ثُمَّ: sonra | نُفِخَ: üflenir | فِيهِ: ona | أُخْرَىٰ: bir daha | فَإِذَا: birden | هُمْ: onlar | قِيَامٌ: kalkmış | يَنْظُرُونَ: bakıyorlardır |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ونفخ WNFḢ ve üflenir | في FY | الصور ELṦWR Sur'a | فصعق FṦAG sonra ölür (bayılır) | من MN olanlar | في FY | السماوات ELSMEWET göklerde | ومن WMN ve olanlar | في FY | الأرض ELÊRŽ yerde | إلا ÎLE dışında | من MN kimseler | شاء ŞEÙ dilediği | الله ELLH Allah'ın | ثم S̃M sonra | نفخ NFḢ üflenir | فيه FYH ona | أخرى ÊḢR bir daha | فإذا FÎZ̃E birden | هم HM onlar | قيام GYEM kalkmış | ينظرون YNƵRWN bakıyorlardır |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve nufiḣa: ve üflenir | : | S-Sūri: Sur'a | feSaǐḳa: sonra ölür (bayılır) | men: olanlar | : | s-semāvāti: göklerde | ve men: ve olanlar | : | l-erDi: yerde | illā: dışında | men: kimseler | şā'e: dilediği | llahu: Allah'ın | ṧumme: sonra | nufiḣa: üflenir | fīhi: ona | uḣrā: bir daha | fe iƶā: birden | hum: onlar | ḳiyāmun: kalkmış | yenZurūne: bakıyorlardır |
Kırık Meal (Transcript) : |WNFḢ: ve üflenir | FY: | ELṦWR: Sur'a | FṦAG: sonra ölür (bayılır) | MN: olanlar | FY: | ELSMEWET: göklerde | WMN: ve olanlar | FY: | ELÊRŽ: yerde | ÎLE: dışında | MN: kimseler | ŞEÙ: dilediği | ELLH: Allah'ın | S̃M: sonra | NFḢ: üflenir | FYH: ona | ÊḢR: bir daha | FÎZ̃E: birden | HM: onlar | GYEM: kalkmış | YNƵRWN: bakıyorlardır |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Sûr'a üfürülmüştür de göklerdekilerin ve yeryüzündekilerin hepsi de, o sesin şiddetinden ölüp gitmiştir, sonra bir daha üfürülünce o zaman hepsi dirilmiştir, ne olacak diye bakınıp durmadalar.
Adem Uğur : Sûr'a üflenince, Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar!
Ahmed Hulusi : Sur'a üflenmiştir! Bu yüzden, Allâh'ın dilediği müstesna, semâlarda ve arzda kim varsa çarpılıp baygınlık geçirmektedir. . . Sonra ona ikinci (defa) nefholundu; işte onlar ayaklanmışlar bakıyorlar.
Ahmet Tekin : Sûra üfürülmüştür. Göklerdeki ve yerdeki akıllı ve sorumlu varlıklar, yere çarpılmış ve ölmüştür. Ancak, Allah’ın sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi olanlar hayattadır. Sonra sûra bir daha üfürülür. Derhal, herkes ayaktadır, gözleri açık bakıyorlar.
Ahmet Varol : Sur'a üflenir, böylece Allah'ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde kim varsa hepsi düşüp ölür. Sonra ona bir daha üflenir ve hemen ayağa kalkarak bakınırlar.
Ali Bulaç : Sur'a üfürüldü; böylece Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar.
Ali Fikri Yavuz : (Artık kıyamet kopmuş, İsrafil tarafından birinci defa) Sûr’a üfürülmüştür de Allah’ın dilediği (Cebrâil, Azrâil, Mikâil ve İsrâfil gibileri) müstesna olmak üzre göklerde kim var, yerde kim varsa hepsi ölmüştür. Sonra Sûr’a tekrar (ikinci defa) üfürülmüştür. Bu defa (kabirlerinden) kalkmışlar bakınıb duruyorlar. (Acaba kendilerine ne yapılacaktır!)
Bekir Sadak : Sura uflenince, Allah'in diledigi bir yana, goklerde olanlar, yerde olanlar hepsi dusup olur. Sonra Sura bir daha uflenince hemen ayaga kalkip bakisir dururlar.
Celal Yıldırım : Sûr'a üfürülünce, Allah'ın dilediğinin dışında, göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi çarpılıp cansız yere düşer. Sonra ona bir daha üfürülür derken (ölenlerin tamamı) kalkıp bakışırlar.
Diyanet İşleri : Sûr’a üflenir ve Allah’ın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra ona bir daha üflenir, bir de bakarsın onlar kalkmış bekliyorlar.
Diyanet İşleri (eski) : Sura üflenince, Allah'ın dilediği bir yana, göklerde olanlar, yerde olanlar hepsi düşüp ölür. Sonra Sura bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar.
Diyanet Vakfi : Sûr'a üflenince, Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar!
Edip Yüksel : Boruya üflenir üflenmez göklerde ve yerde kim varsa, ALLAH'ın diledikleri hariç kendinden geçip bayılırlar. Sonra ona tekrar üflenir de onlar ayağa kalkıp bakışırlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve sûra üflenmiştir. Göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yıkılmıştır. Ancak Allah'ın dilediği müstesna. Sonra ona bir daha üflenmiştir. Bu defa da hep onlar kalkmışlar bakıyorlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve Sur üflenmiştir. Göklerde kim var ve yerde kim varsa, Allah'ın dilediği kimselerden başka hepsi çarpılıp yıkılmıştır. Sonra ona bir daha üflenmiştir. Bu defa da onların hepsi kalkmış bakıyorlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve sur üflenmiştir de Göklerde kim var, Yerde kim varsa çarpılıp yıkılmıştır, ancak Allahın dilediği müstesnâ, sonra ona bir daha üflenmiştir, bu kerre de hep onlar kalmışlar bakıyorlardır
Fizilal-il Kuran : Sur'a üflenince, göklerde ve yerde olanlar korkudan düşüp bayılırlar. Ancak Allah'ın dilediği kalır. Sonra sur'a bir daha üflenince hemen ayağa kalkıp bakışıp dururlar.
Gültekin Onan : Sur'a üfürüldü; böylece Tanrı'nın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetliyorlar.
Hakkı Yılmaz : Ve sûra üflenmiştir de Allah'ın dilediği hariç, göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yıkılıvermiştir. Sonra ona başka bir daha üflenmiştir de onlar kalkmışlar karşıda bakıp duruyorlar.
Hasan Basri Çantay : (Birinci) «Suur» a üfürülmüş (üfürülecek), artık Allahın diledikleri müstesna olmak üzere, göklerde kim varsa, yerde kim varsa düşüb olmuşdur (ölecekdir). Sonra ona bir daha üfürülmüşdür (üfürülecekdir). O anda görürsün ki (ölüler dirilib) ayakda bakınız duruyorlar!
Hayrat Neşriyat : Ve sûra (birinci olarak) üfürülmüştür de Allah’ın dilediğinden başka göklerde kim var, yerde kim varsa ölmüştür. Sonra ona bir daha üfürülmüştür; bir de bakarsın ki onlar ayaktadırlar (etrâfa) bakınıp duruyorlar.
İbni Kesir : Ve Sur'a üflenmiştir. Artık Allah'ın dilediği bir yana, göklerde olanlar ve yerde olanlar baygın düşmüştür. Sonra ona bir daha üflenmiş ve bir de bakacaksın ki ayakta bakınıp duruyorlar.
İskender Evrenosoğlu : Ve sur'a üfürülmüş, Allah'ın diledikleri hariç, göklerde ve yerde olanlar ölmüşlerdir. Sonra ona (sur'a) bir defa daha üfürüldüğü zaman onlar ayağa kalkarak bakınırlar.
Muhammed Esed : (O Gün hesap) suru üflenecek; ve yerde, gökte ne varsa hepsi, Allah'ın (hariç tutmak) istedikleri dışında, düşüp bayılacaklar. Sonra sur yeniden üflenecek; işte o zaman (yargı kürsüsü önünde) duranlar (hakikati) görmeye başlayacaklar!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Sûr'a üfürülmüştür. Hemen göklerde kim var ise ve yerde kim var ise ölüvermiştir. Allah'ın dilediği kimse müstesna. Sonra Sûr'a tekrar üfürülmüştür. O anda onlar kalkarak bakışırlar.
Ömer Öngüt : Sur'a üflenince, Allah'ın diledikleri bir yana, göklerde olanlar yerde olanlar hepsi düşüp ölmüş olacaktır. Sonra bir daha üflenince, hemen ayağa kalkıp bakışır dururlar.
Şaban Piriş : Sûr’a üflenmiş, Allah’ın diledikleri dışında yerde ve göklerde kim varsa baygın düşmüştür/ölmüştür. Sonra ona tekrar üflendiği zaman onlar ayağa kalkar ve bakıp dururlar.
Suat Yıldırım : Sûra üflenir; Allah’ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde kim varsa çarpılıp cansız yere düşer. Sonra ona bir daha üflenir: Bir de bakarsın bütün insanlar, kabirlerinden ayağa kalkmış, etrafa bakınıp duruyorlar!
Süleyman Ateş : Sûr'a üflenmiş, göklerde ve yerde olanlar (korkudan) bayılmışlar, ancak Allâh'ın dilediği sarsılmamıştır. Sonra ona bir daha üflenmiştir, birden onlar kalkmış, bakıyorlardır.
Tefhim-ul Kuran : Sûr'a üfürüldü; böylece Allah'ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde olanlar çarpılıp yıkılıverdi. Sonra bir daha ona üfürüldü, artık onlar ayağa kalkmış durumda gözetiyorlar.
Ümit Şimşek : Sûra üfürülür; Allah'ın dilediklerinden başka göklerde ve yerde kim varsa hepsi düşüp ölür. Sonra sûra bir daha üfürülür; o anda hepsi kalkmış, bakışmaktadır.
Yaşar Nuri Öztürk : Sura üflenmiştir; Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yere yıkılmıştır. Sonra sura bir daha üflenmiştir. İşte hepsi ayağa kalkmış bakıyorlar.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}