"PN – nominative proper noun → Allah" لفظ الجلالة مرفوع
نزل
ن ز ل | NZL
NZL
nezzele
indirdi
has revealed
Nun,Ze,Lam, 50,7,30,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb فعل ماض
أحسن
ح س ن | ḪSN
ÊḪSN
eHsene
en güzelini
(the) best
,Ha,Sin,Nun, ,8,60,50,
N – accusative masculine singular noun اسم منصوب
الحديث
ح د ث | ḪD̃S̃
ELḪD̃YS̃
l-Hadīṧi
sözün
(of) [the] statement -
Elif,Lam,Ha,Dal,Ye,Se, 1,30,8,4,10,500,
N – genitive masculine noun اسم مجرور
كتابا
ك ت ب | KTB
KTEBE
kitāben
bir Kitap halinde
a Book
Kef,Te,Elif,Be,Elif, 20,400,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun اسم منصوب
متشابها
ش ب ه | ŞBH
MTŞEBHE
muteşābihen
birbirine benzer
(its parts) resembling each other
Mim,Te,Şın,Elif,Be,He,Elif, 40,400,300,1,2,5,1,
N – accusative masculine indefinite (form VI) active participle اسم منصوب
مثاني
ث ن ي | S̃NY
MS̃ENY
meṧāniye
ikişerli
oft-repeated.
Mim,Se,Elif,Nun,Ye, 40,500,1,50,10,
N – nominative noun اسم مرفوع
تقشعر
ق ش ع ر | GŞAR
TGŞAR
teḳşeǐrru
ürperir
Shiver
Te,Gaf,Şın,Ayn,Re, 400,100,300,70,200,
V – 3rd person feminine singular (form IV) imperfect verb فعل مضارع
منه
|
MNH
minhu
ondan
from it
Mim,Nun,He, 40,50,5,
P – preposition PRON – 3rd person masculine singular object pronoun جار ومجرور
جلود
ج ل د | CLD̃
CLWD̃
culūdu
derileri
(the) skins
Cim,Lam,Vav,Dal, 3,30,6,4,
N – nominative masculine plural noun اسم مرفوع
الذين
|
ELZ̃YN
elleƶīne
kimselerin
(of) those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun, 1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun اسم موصول
يخشون
خ ش ي | ḢŞY
YḢŞWN
yeḣşevne
korkanların
fear
Ye,Hı,Şın,Vav,Nun, 10,600,300,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ربهم
ر ب ب | RBB
RBHM
rabbehum
Rablerinden
their Lord,
Re,Be,He,Mim, 200,2,5,40,
N – accusative masculine noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ثم
|
S̃M
ṧumme
sonra
then
Se,Mim, 500,40,
CONJ – coordinating conjunction حرف عطف
تلين
ل ي ن | LYN
TLYN
telīnu
yumuşar
relax
Te,Lam,Ye,Nun, 400,30,10,50,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb فعل مضارع
جلودهم
ج ل د | CLD̃
CLWD̃HM
culūduhum
derileri
their skins
Cim,Lam,Vav,Dal,He,Mim, 3,30,6,4,5,40,
N – nominative masculine plural noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وقلوبهم
ق ل ب | GLB
WGLWBHM
ve ḳulūbuhum
ve kalbleri
and their hearts
Vav,Gaf,Lam,Vav,Be,He,Mim, 6,100,30,6,2,5,40,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – nominative feminine plural noun → Heart PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun" الواو عاطفة اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إلى
|
ÎL
ilā
at
,Lam,, ,30,,
P – preposition حرف جر
ذكر
ذ ك ر | Z̃KR
Z̃KR
ƶikri
zikrine
(the) remembrance
Zel,Kef,Re, 700,20,200,
N – genitive masculine verbal noun اسم مجرور
الله
|
ELLH
llahi
Allah'ın
(of) Allah.
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah" لفظ الجلالة مجرور
ذلك
|
Z̃LK
ƶālike
işte bu
That
Zel,Lam,Kef, 700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun اسم اشارة
هدى
ه د ي | HD̃Y
HD̃
hudā
rehberidir
(is the) guidance
He,Dal,, 5,4,,
N – genitive masculine noun اسم مجرور
الله
|
ELLH
llahi
Allah'ın
(of) Allah,
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah" لفظ الجلالة مجرور
يهدي
ه د ي | HD̃Y
YHD̃Y
yehdī
doğru yola iletir
He guides
Ye,He,Dal,Ye, 10,5,4,10,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
به
|
BH
bihi
bununla
with it
Be,He, 2,5,
P – prefixed preposition bi PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun جار ومجرور
من
|
MN
men
kimseyi
whom
Mim,Nun, 40,50,
REL – relative pronoun اسم موصول
يشاء
ش ي ا | ŞYE
YŞEÙ
yeşā'u
dilediği
He wills.
Ye,Şın,Elif,, 10,300,1,,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
ومن
|
WMN
ve men
ama kimi
And whoever
Vav,Mim,Nun, 6,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) REL – relative pronoun الواو عاطفة اسم موصول
يضلل
ض ل ل | ŽLL
YŽLL
yuDlili
sapıklığında bırakırsa
Allah lets go astray
Ye,Dad,Lam,Lam, 10,800,30,30,
V – 3rd person masculine singular (form IV) imperfect verb, jussive mood فعل مضارع مجزوم
الله
|
ELLH
llahu
Allah
Allah lets go astray
Elif,Lam,Lam,He, 1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah" لفظ الجلالة مرفوع
فما
|
FME
femā
artık olmaz
then not
Fe,Mim,Elif, 80,40,1,
REM – prefixed resumption particle NEG – negative particle الفاء استئنافية حرف نفي
له
|
LH
lehu
ona
for him
Lam,He, 30,5,
P – prefixed preposition lām PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun جار ومجرور
من
|
MN
min
hiçbir
any
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
هاد
ه د ي | HD̃Y
HED̃
hādin
yol gösteren
guide.
He,Elif,Dal, 5,1,4,
N – genitive masculine indefinite active participle اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |اللَّهُ: Allah | نَزَّلَ: indirdi | أَحْسَنَ: en güzelini | الْحَدِيثِ: sözün | كِتَابًا: bir Kitap halinde | مُتَشَابِهًا: birbirine benzer | مَثَانِيَ: ikişerli | تَقْشَعِرُّ: ürperir | مِنْهُ: ondan | جُلُودُ: derileri | الَّذِينَ: kimselerin | يَخْشَوْنَ: korkanların | رَبَّهُمْ: Rablerinden | ثُمَّ: sonra | تَلِينُ: yumuşar | جُلُودُهُمْ: derileri | وَقُلُوبُهُمْ: ve kalbleri | إِلَىٰ: | ذِكْرِ: zikrine | اللَّهِ: Allah'ın | ذَٰلِكَ: işte bu | هُدَى: rehberidir | اللَّهِ: Allah'ın | يَهْدِي: doğru yola iletir | بِهِ: bununla | مَنْ: kimseyi | يَشَاءُ: dilediği | وَمَنْ: ama kimi | يُضْلِلِ: sapıklığında bırakırsa | اللَّهُ: Allah | فَمَا: artık olmaz | لَهُ: ona | مِنْ: hiçbir | هَادٍ: yol gösteren |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الله ELLHAllah | نزل NZLindirdi | أحسن ÊḪSNen güzelini | الحديث ELḪD̃YS̃sözün | كتابا KTEBEbir Kitap halinde | متشابها MTŞEBHEbirbirine benzer | مثاني MS̃ENYikişerli | تقشعر TGŞARürperir | منه MNHondan | جلود CLWD̃derileri | الذين ELZ̃YNkimselerin | يخشون YḢŞWNkorkanların | ربهم RBHMRablerinden | ثم S̃Msonra | تلين TLYNyumuşar | جلودهم CLWD̃HMderileri | وقلوبهم WGLWBHMve kalbleri | إلى ÎL | ذكر Z̃KRzikrine | الله ELLHAllah'ın | ذلك Z̃LKişte bu | هدى HD̃rehberidir | الله ELLHAllah'ın | يهدي YHD̃Ydoğru yola iletir | به BHbununla | من MNkimseyi | يشاء YŞEÙdilediği | ومن WMNama kimi | يضلل YŽLLsapıklığında bırakırsa | الله ELLHAllah | فما FMEartık olmaz | له LHona | من MNhiçbir | هاد HED̃yol gösteren |
Kırık Meal (Okunuş) : |Allahu: Allah | nezzele: indirdi | eHsene: en güzelini | l-Hadīṧi: sözün | kitāben: bir Kitap halinde | muteşābihen: birbirine benzer | meṧāniye: ikişerli | teḳşeǐrru: ürperir | minhu: ondan | culūdu: derileri | elleƶīne: kimselerin | yeḣşevne: korkanların | rabbehum: Rablerinden | ṧumme: sonra | telīnu: yumuşar | culūduhum: derileri | ve ḳulūbuhum: ve kalbleri | ilā: | ƶikri: zikrine | llahi: Allah'ın | ƶālike: işte bu | hudā: rehberidir | llahi: Allah'ın | yehdī: doğru yola iletir | bihi: bununla | men: kimseyi | yeşā'u: dilediği | ve men: ama kimi | yuDlili: sapıklığında bırakırsa | llahu: Allah | femā: artık olmaz | lehu: ona | min: hiçbir | hādin: yol gösteren |
Kırık Meal (Transcript) : |ELLH: Allah | NZL: indirdi | ÊḪSN: en güzelini | ELḪD̃YS̃: sözün | KTEBE: bir Kitap halinde | MTŞEBHE: birbirine benzer | MS̃ENY: ikişerli | TGŞAR: ürperir | MNH: ondan | CLWD̃: derileri | ELZ̃YN: kimselerin | YḢŞWN: korkanların | RBHM: Rablerinden | S̃M: sonra | TLYN: yumuşar | CLWD̃HM: derileri | WGLWBHM: ve kalbleri | ÎL: | Z̃KR: zikrine | ELLH: Allah'ın | Z̃LK: işte bu | HD̃: rehberidir | ELLH: Allah'ın | YHD̃Y: doğru yola iletir | BH: bununla | MN: kimseyi | YŞEÙ: dilediği | WMN: ama kimi | YŽLL: sapıklığında bırakırsa | ELLH: Allah | FME: artık olmaz | LH: ona | MN: hiçbir | HED̃: yol gösteren |
Abdulbaki Gölpınarlı : Bir Allah'tır ki sözün en güzelini indirmiştir bir kitap halinde, bir kısmı, bir kısmına benzer, bir kısmı, bir kısmını gerçekleştirir, her şeyi tekrar tekrar bildirir; Rablerinden korkanların tüyleri diken diken olur onu dinlerken, sonra da bedenleri ve gönülleri, Allah'ı anmak için yumuşar; işte bu, Allah'ın bir hidâyetidir ki dilediğini, onunla doğru yola sevk eder ve Allah, kimi doğru yoldan saptırırsa ona yol gösterecek yoktur.
Abdullah Aydın : Allah, âyetleri birbirine benzeyen ve mükerreren (ikişerli olarak) gelen Kur'an'ı sözlerin en güzeli olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların bu kitaptan tüyleri ürperir. Sonra hem derileri, hem de yürekleri (rahmet âyetleriyle) yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın doğruluk rehberidir. Onunla istediğini doğru yola sevkeder. Allah kimi de saptırırsa, artık ona doğru yolu gösteren olmaz.
Adem Uğur : Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların, bu Kitab'ın etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın, dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz.
Ahmed Hulusi : Allâh, sözün en güzelini; müteşabih (benzetme yollu), mesanî (aynı cümlede veya kelimede iki ayrı işareti vererek ikili anlatımla) bir bilgiyi (tafsilâtlı) indirdi. . . Rablerinden haşyet eden kimselerin Ondan derileri (tüyleri) ürperir. . . Sonra bedeni ve şuuru Allâh zikrine yumuşar (kabule müsait hâle gelir). . . İşte bu Allâh'ın hidâyetidir ki onunla dilediğini hakikate erdirir! Allâh kimi saptırırsa ona hidâyet edecek yoktur.
Ahmet Davudoğlu : Allah, kelâmının en güzelini (ayetleri birbirine) ahenkli, katmerli (hakikatlerle dolu) bir kitap halinde indirdi. Öyle ki, Rablerinden korkanların derileri ondan ürperir. Sonra derileri de, kalpleri de Allah'ın zikrine (alışıp) yumuşar. İşte bu, Allah'ın hidayetidir ki, onunla dilediğini doğru yola çıkarır. Kimi de Allah şaşırtırsa, artık ona hidayet verecek yoktur.
Ahmet Tekin : Allah sözün en güzelini, birbirine benzeyen, biri diğerini te’yit eden, tefsir eden, coşkunluk içinde tekrar tekrar okunan, uyumlu, âhenkli bir kitap olarak Kur’ân’ı bölüm bölüm indirdi. Rablerinden korkanların, Rablerine saygılı olanların, Kur’ân okunurken tüyleri ürperir. Sonra nefisleri, kalpleri, gönülleri, akılları Allah’ı zikre, Allah’a şükre yatkın hale gelir, zikretmeye, şükretmeye dalar. İşte bu kitap, Allah’ın peygamberiyle size ulaştırdığı hidayet rehberidir. Sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıkları bununla doğru yola iletme lütfunda bulunur. Kimin de hak yoldan uzaklaşmasına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine özgürlük tanırsa onu kimse doğru yola iletemez.
Ahmet Varol : Allah sözün en güzelini (ifadeleri) birbirine benzeyen ikişerli [1] bir Kitap halinde indirdi. Rablerinden korkanların ondan derileri ürperir. Sonra derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine karşı yumuşar. Bu Allah'ın hidayetidir. Dilediğini bununla hidayete eriştirir. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.
Ali Arslan : Allah kelâmın en güzelini (ayetlerinin biri diğerine) benzer ve tekrarlanmış bir kitap halinde indirdi. Rablerinden korkanların ondan (bu kitaptan azap âyetleri okunduğu zaman) derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine (yönelerek) yumuşar. İşte bu Allah'ın hidayetidir. Onunla dilediğini hidayete eriştirir. Allah kimi saptınrsa artık ona hidayet edecek yoktur.
Ali Bulaç : Allah, müteşabih (benzeşmeli), ikişerli bir kitap olarak sözün en güzelini indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek korkanların O'ndan derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine (karşı) yumuşar yatışır. İşte bu, Allah'ın yol göstermesidir, onunla dilediğini hidayete erdirir. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için de bir yol gösterici yoktur.
Ali Fikri Yavuz : Allah, kelâmın en güzeli olan Kur’an’ı, (icaz, hikmet ve belâğatda) ayetleri birbirine benzer, mükerrer (kıssa ve öğütlerle dolu) bir kitab halinde indirdi. Öyle ki, Rablerinden (iç duygusu ile) korkanların derileri, ondan ürperir. Sonra derileri de, kalbleri de Allah’ın zikrine (dönerek rahmet ayetleriyle) yumuşar. İşte bu Kitab, Allah’ın (insanlar için gönderdiği) rehberidir. Allah onunla dilediğine hidayet verir. Kimi de Allah saptırırsa, artık ona hidayet edecek yoktur.
Arif Pamuk : Allah, ayetleri birbirine ahenkli ve mükerrer (hakikatlarla) gelen Kitab'ı, sözlerin en güzeli olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların bu Kitab'dan derileri ürperir, sonra hem derileri hem de kalpleri, Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitab, Allah'ın dilediğini onunla doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz.
Ayntabî Mehmet Efendi : Allah, âyetleri birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri) yer yer tekrar eden, Kitabı sözlerin en güzeli olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların, bu kitaptan tüyleri ürperir. Sonra Allahû Tealâ'nın (rahmet ve mağfireti) zikrine, derileri de kalpleri de yumuşar, sükûn bulur. İşte bu, Allah'ın hidayetidir ki, O dilediğini bununla doğru yola çıkarır. Allahû Tealâ, her kimi şaşırtırsa, artık ona hidayet edecek yoktur.
Bahaeddin Sağlam : Allah, sözün en güzelini, birbirine benzeyen (destekleyen), ikili bir sisteme dayalı bir kitap olarak indirmiştir. Ondan, Rablerine karşı saygı duyanların derileri ürperir. Sonra derileri ve gönülleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar. Bu, Allah'ın hidayetidir. Onunla istediğini doğru yola iletir. Allah kimi de saptırırsa, onun için artık doğru yolu gösterici olamaz.
Bekir Sadak : Allah, ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden Kitap'i sozlerin en guzeli olarak indirmistir. Rablerinden korkanlarin, bu Kitap'tan tuyleri urperir, sonra hem derileri ve hem de kalbleri Allah'in zikrine yumusar ve yatisir. Iste bu Kitap, Allah'in dogruluk rehberidir, onunla istedigini dogru yola eristirir. Allah kimi de saptirirsa artik ona yol gsteren bulunmaz.
Bir Heyet : Allah ayetleri birbirine benzeyen ve mükerreren gelen Kitabı sözlerin en güzeli olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların bu Kitaptan derileri ürperir, sonra hem derileri ve hem de kalpleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın, dilediğini onunla doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptınrsa artık ona yol gösteren olmaz.
Celal Yıldırım : Allah, sözün en güzelini indirdi ; birbirine benzer uyumlu ahenkli ikişer ikişer (tekrar ede ede) bir Kitap. Rabbından saygı ile korkanların ondan derileri ürperir, sonra da hem derileri, hem kalbleri Allah'ın zikrine yumuşar. Bu, Allah'ın doğru yolu gösteren rehberidir; dilediğini onunla doğru yola iletir. Allah kimi sapıklık içinde bırakırsa, onun için doğru yolu gösteren yoktur.
Diyanet İşleri : Allah, sözün en güzelini; âyetleri, (güzellikte) birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları) tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların derileri (vücutları) ondan dolayı gerginleşir. Sonra derileri de (vücutları da) kalpleri de Allah’ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur’an Allah’ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.
Diyanet İşleri (eski) : Allah, ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden Kitap'ı sözlerin en güzeli olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların, bu Kitap'tan tüyleri ürperir, sonra hem derileri ve hem de kalbleri Allah'ın zikrine yumuşar ve yatışır. İşte bu Kitap,Allah'ın doğruluk rehberidir, onunla istediğini doğru yola eriştirir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren bulunmaz.
Diyanet Vakfi : Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların, bu Kitab'ın etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın, dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz.
Diyanet Vakfı (1993) : Allah, sözün en güzelini birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların, bu kitabın etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz.
Edip Yüksel : ALLAH en güzel hadisi, tutarlı ve ikişerli bir kitap halinde indirdi. Rab'lerini sayanların derileri ondan dolayı ürperir. Sonra derileri ve kalpleri ALLAH'ın mesajına karşı yumuşar. Bu, ALLAH'ın yol göstermesidir; dilediğini ve/veya dileyeni ona ulaştırır. ALLAH'ın saptırdığı bir kimseye rehber bulunmaz
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, kelamın en güzelini ikizli, ahenkli bir kitap olarak indirdi. Ondan Rablerine saygısı olanların derileri ürperir. Sonra derileri de, kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Allah'ın rehberidir. Allah, onunla dilediğini doğru yola çıkarır. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık ona doğru yolu gösterecek yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah sözün en güzelini, ikizli (uyumlu ve ahenkli) bir kitap olarak indirdi. Ondan Rablerine saygısı olanların derileri (tüyleri) ürperir. Sonra derileri de kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar; işte bu, Allah'ın rehberidir. Allah onunla dilediğini doğru yola çıkarır. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık ona hidayet edecek yoktur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah kelâmın en güzelini indirdi, ikizli, ahenkli bir kitab, ondan rablarına saygısı olanların derileri örperir, sonra derileri de kalbleri de Allahın zikrine yumşar, o işte Allah rehberidir, Allah onunla dilediğini doğru yola çıkarır, her kimi de Allah şaşırtırsa artık ona hidayet edecek yoktur
Fizilal-il Kuran : Allah, ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden Kitab'ı, sözlerin en güzeli olarak indirmiştir. Rabb'lerinden korkanların bu Kitap'dan derileri ürperir; sonra hem derileri hem de kalpleri Allah'ın zikriyle yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın doğruluk rehberidir; O'nunla dilediğini doğru yola iletir. Allah kimi de saptırırsa, onu doğru yola eriştirecek kimse bulunmaz.
Gültekin Onan : Tanrı, müteşabih (benzeşmeli), ikişerli bir kitap olarak sözün en güzelini indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek korkanların O'ndan derileri ürperir. Sonra onların derileri ve kalpleri Tanrı'nın zikrine (karşı) yumuşar yatışır. İşte bu, Tanrı'nın yol göstermesidir, onunla dilediğini hidayete erdirir. Tanrı, kimi saptırırsa, artık onun için de bir yol gösterici yoktur.
Hakkı Yılmaz : Allah, sözün en güzelini benzeşen anlamlı olarak, ikişerli bir kitap hâlinde indirmiştir. Ondan, Rablerine saygısı olanların tüyleri ürperir. Sonra derileri ve kalpleri Allah'ın anılmasına karşı yumuşar. İşte bu, Allah'ın rehberidir. Allah, onunla dilediğini kılavuzlar. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık ona doğru yolu gösteren biri yoktur.
Hasan Basri Çantay : Allah, kelâmının en güzelini — (âyetleri birbiriyle) âhenkdâr, katmerli (tıklım büklüm hakıykatleri dolu) bir kitâb haalinde — indirmişdir ki Rablerine derin saygı göstermekde olanların ondan derileri ürperir, sonra da hem derileri, hem kalbleri Allahın zikrine (yatışıb) yumuşar, işte bu (kitâb) Allahın (gönderdiği) bir rehberdir ki O, kimi dilerse ona bununla hidâyet verir. Allah kimi de sapdırırsa artık onun yolunu doğrultucu yokdur.
Hasan Tahsin Feyizli : Allah, sözlerin en güzeli (olan Kuran'ın âyetleri)ni, hem aynı benzerlik (ve ahenk)te, hem de tekrarlı (ve birbiriyle karşılıklı şekilde ifadeli) bir kitap olarak indirdi. Rabb'lerinden korkanların, on(daki tehditler)den derileri ürperir, sonra da (ondaki rahmet ve müjdeden) derileri ve kalpleri Allah'ın zikri için yumuşar. İşte bu (Kitap), Allah'ın (gönderdiği) rehberidir. Dilediğine, bununla doğru yolu gösterir. Allah kimi de sapıklıkta bırakırsa, artık ona doğru yolu gösteren bulunmaz.
Hayrat Neşriyat : Allah, sözün en güzelini, (âyetleri) birbirine benzeyen ve (hakikatleri) tekrarlanan bir kitab hâlinde indirdi. Rablerinden korkanların derileri ondan ürperir! Sonra derileri de, kalbleri de Allah’ın zikrine yumuşar! İşte bu (kitab) Allah’ın hidâyetidir; onunla (hikmetine binâen kendi lütfundan) dilediğini hidâyete erdirir. Allah, kimi de (kendi isyânındaki ısrârı yüzünden) dalâlete atarsa, artık onu hidâyete erdirecek olan yoktur.
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay : Allah, âyetlerini birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden Kitabı sözlerin en güzeli olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların, bu Kitaptan tüyleri ürperir, sonra hem derileri ve hem de kalpleri Allah'ın zikrine yumuşar ve yatışır. İşte bu Kitap, Allah'ın doğruluk rehberidir, onunla istediğini doğru yola eriştirir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren bulunmaz.
Hüseyin Kaleli : “Allâh, sözün en güzelini benzeşen tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rabblerinden korkanların ondan derileri ürpertir. Sonra onların derileri ve kalpleri Allâh’ın zikrine yatışır. Bu, Allâh’ın hidâyetidir. Onunla dileyeceği kimseye hidâyet eder. Allâh kimi de saptırırsa, artık onun bir hidâyetçisi yoktur.”
İbni Kesir : Allah, sözün en güzelini; ahenkli, ikişerli bir kitab halinde indirmiştir. Rabblarından korkanların ondan derileri ürperir. Sonra hem derileri hem de kalbleri Allah'ın zikrine karşı yumuşar. Bu, Allah'ın hidayet rehberidir, onunla istediğini hidayete eriştirir. Allah kimi de saptırırsa; ona bir daha yol gösteren bulunmaz.
İskender Evrenosoğlu : Allah, ihdas ettiği (nurların) ahsen olanlarını (rahmet, fazl ve salâvâtı), ikişer ikişer (salâvât-rahmet ve salâvât-fazl), Kitab'a müteşabih (benzer) olarak indirdi. Rab'lerinden huşû duyanların ciltleri ondan ürperir. Sonra onların ciltleri ve kalpleri Allah'ın zikriyle yumuşar, sükûnet bulur (yatışır). İşte bu, Allah'ın hidayetidir, dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve Allah, kimi dalâlette bırakırsa artık onun için bir hidayetçi yoktur.
İsmail Mutlu, Şaban Döğen : Allah sözün en güzelini, ayetleri bir biriyle ahenkli şekilde, teyid ve takviye icin mühim hususları tekrarlayarak ve herşeyin iki yönünüde açıkca beyan eder tarzda indirmiştir. Rablerinden korkarların, O'nu işittiklerinde tüyleri ürperir. Sonra Allah'ın zikriyle tenleride kalpleride yatışır. Bu Allah'ın hidayetidir ki, onunla dilediğine yol gösterir. Allah'ın saptırdığını ise doğru yola iletecek kimse yoktur.
Muhammed Esed : Allah, bütün öğretilerin en güzelini, kendi içinde tutarlı, (gerçeğin) her türlü ifadesini çeşitli biçimlerde tekrarlayan bir ilahi kelam şeklinde indirir; (bir ilahi kelam ki) Rablerinden korkanların ondan tüyleri ürperir; (fakat) sonunda Allah'ı(n rahmetini) hatırlayınca kalpleri ve tenleri yumuşar, sakinleşir. İşte Allah'ın rehberliği böyledir: (Doğruya yönelmek) isteyeni bu şekilde doğru yola eriştirir; Allah'ın saptırdığı (kişi) ise, hiçbir yol gösterici bulamaz.
Mustafa İslamoğlu : Allah, öğretilerin en güzelini, biri diğerine atıf yaparak tekrarlanan, çift kutuplu bir hitap olarak indirmiştir: (öyle bir hitap ki,) Rablerine karşı derin bir saygıyla titreyenlerin ondan dolayı tenleri ürperir; ardından Allah’ı(n sonsuz rahmetini) hatırlayınca kalpleri ve tenleri yatışır. İşte bu Allah’ın hidayetidir: isteyeni bununla doğru yola ulaştırmayı diler. Allah’ın saptırdığı kimse, artık asla yol gösterici bulamaz.
Nedim Yılmaz : Sözün en güzelini birbirine benzer tekrarlanan bir kitap halinde Allah indirmiştir. Rablerine karşı saygı ile karışık bir korku duyanların o kitaptan derileri ürperir sonra hem derileri hem kalpleri Allah’ın zikrine ısınıp, yumuşar. İşte bu Allah’ın gönderdiği rehberdir. Allah, onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah, kelâmının en güzelini, âyetleri birbirine benzer ve ikişer ikişer olarak bir kitap halinde indirdi. Rablerinden korkanların derileri ondan ürperir, sonra derileri ve kalbleri Allah'ın zikrine yumuşar. O (Kur'an) Allah'ın bir hidâyet rehberidir, onunla dilediğini hidâyete kavuşturur ve her kimi ki, Allah dalâlete düşürür, artık onun için bir hidayet edici yoktur.
Ömer Öngüt : Allah sözün en güzeli olan Kur'an'ı; âyetleri birbirine benzer, uyumlu, ahenkli ve yer yer tekrar eden bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların (bu Kitab'ın etkisinden) derileri ürperir. Sonra hem derileri hem de kalpleri Allah'ın zikrine (yönelerek) yumuşar. Bu kitap, Allah'ın hidayet rehberidir. Dilediğini onunla doğru yola iletir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren bulunmaz.
Ömer Rıza Doğrul : Hak Teâlâ sözün en güzelini vahyetmiştir. (Allah'ın vahyi) Her tarafı birbirini tutan, her şeyi tekrar tekrar beyan eden Kitap’tır. O’ndan Rablerinden korkanların tüyleri ürperir, yürekleri titrer. Sonra Allah’ı anmakla içleri açılır, yürekleri ferahlar. Allah'ın hidayeti işte budur. dilediğini ona iletir. Allah'ın şaşkınlık ve sapıklık içinde bıraktıklarına yol gösteren bir kimse bulunmaz.
Şaban Piriş : Allah, sözün en güzelini, birbirine benzeterek bir kitap halinde indirmiştir. Rab’lerinden korkanların ondan tüyleri ürperir. Sonra Allah’ın uyarısına derileri ve kalpleri yumuşar. İşte bu Allah’ın rehberidir. Onunla dilediğine yol gösterir. Allah, kimi de sapıklıkta bırakırsa, onun da bir rehberi yoktur.
Suat Yıldırım : Allah sözlerin en güzelini indirmiştir. Allah’ın vahiy yolu ile gönderdiği bu söz, her tarafı birbirini tutan, gerçekleri, farklı üsluplarla tekrar tekrar beyan eden bir kitaptır. Rab’lerini tazim edenlerin derileri onu okuyup dinlerken ürperti duyar. Sonra derileri ve kalpleri Allah’ı anmakla ısınıp yumuşar, sükûnet bulur. İşte bu, Allah’ın hidâyetidir ki onunla dilediğine yol gösterir. Ama Allah’ın şaşırttığı kimseyi ise hiç kimse doğru yola koyamaz.
Süleyman Ateş : Allâh, sözün en güzelini, (Kur'ân'ın âyetlerini güzellikte) birbirine benzer, ikişerli bir Kitap halinde indirdi. Rablerinden korkanların, ondan derileri ürperir, sonra derileri ve kalbleri Allâh'ın zikrine yumuşar. İşte bu (Kitap) Allâh'ın rehberidir. Dilediğini bununla doğru yola iletir. Ama Allâh kimi sapıklığında bırakırsa artık ona yol gösteren olmaz.
Talat Koçyiğit : Allah, sözün en güzelini, âyetleri güzellikle birbirine benzeyen ve mükerrer olarak gelen bir kitap şeklinde indirmiştir. Allah'tan korkanların ondan tüyleri ürperir. Sonra Allah'ın zikriyle derileri ve kalpleri sükûna kavuşur. İşte bu kitap Allah'ın rehberidir ve onunla dilediğine hidayet eder. Allah, kimi de sapıklıkta bırakırsa, artık onun için hiçbir yol gösteren bulunmaz.
Tefhim-ul Kuran : Allah, müteşabih (benzeşmeli), ikişerli bir kitap olarak sözün en güzelini indirdi. Rablerine karşı içleri titreyerek korku duyanların ondan derileri ürperir. Sonra da onların derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine (karşı) yumuşar yatışır. İşte bu, Allah'ın yol göstermesidir, onunla dilediğini hidayete eriştirir. Allah, kimi saptırırsa, artık onun için de bir yol gösteren yoktur.
Ümit Şimşek : Allah sözün en güzelini, âyetleri birbirine benzeyen ve tekrarlayan bir kitap olarak peş peşe indirmiştir. Rablerinden korkanlar onu işittiklerinde tenleri ürperir. Sonra hem tenleri, hem kalpleri Allah'ın zikrine karşı yumuşar. Bu Allah'ın hidayetidir ki, dilediğine onunla yol gösterir. Allah'ın saptırdığını ise yola getirecek yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah, sözün en güzelini, birbirine benzer iç içe ikili manalar ifade eden bir Kitap halinde indirmiştir. Rablerinden korkanların ondan derileri ürperir. Sonra da hem derileri hem de kalpleri, Allah'ın Zikri/Kur'an'ı karşısında yumuşar. Bu, Allah'ın kılavuzudur ki, onunla dilediğini/dileyeni hidayete erdirir. Allah'ın saptırdığına gelince, ona kılavuzluk edecek yoktur.
Ziya Kazıcı, Necip Taylan : Allah, kelâmın en güzeli olan Kur'an'ı birbirine benzer ve çift çift olarak inzal etti. Rablerinden korkanların derileri ondan ürperir. Sonra da derileri ve kalpleri Allah'ın zikri ile yumuşar. Bu hal, Allah'ın onunla dilediğini hidayet buyurmasıdır. Allah'ın saptırdığına hidayet edici yoktur.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]