» 39 / Zümer  48:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
Zümer Suresi = Zümreler/Yiginlar Suresi
71 ve 73. ayetinde geçen bu kelime sureye ismini vermistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. وَبَدَا (WBD̃E) = ve bedā : ve görünmüştür
2. لَهُمْ (LHM) = lehum : kendilerine
3. سَيِّئَاتُ (SYÙET) = seyyiātu : kötülükleri
4. مَا (ME) = mā :
5. كَسَبُوا (KSBWE) = kesebū : yaptıkları işlerin
6. وَحَاقَ (WḪEG) = ve Hāḳa : ve kuşatmıştır
7. بِهِمْ (BHM) = bihim : onları
8. مَا (ME) = mā : şey
9. كَانُوا (KENWE) = kānū : oldukları
10. بِهِ (BH) = bihi : onunla
11. يَسْتَهْزِئُونَ (YSTHZÙWN) = yestehziūne : alay ediyor(lar)
ve görünmüştür | kendilerine | kötülükleri | | yaptıkları işlerin | ve kuşatmıştır | onları | şey | oldukları | onunla | alay ediyor(lar) |

[BD̃W] [] [SWE] [] [KSB] [ḪYG] [] [] [KWN] [] [HZE]
WBD̃E LHM SYÙET ME KSBWE WḪEG BHM ME KENWE BH YSTHZÙWN

ve bedā lehum seyyiātu kesebū ve Hāḳa bihim kānū bihi yestehziūne
وبدا لهم سيئات ما كسبوا وحاق بهم ما كانوا به يستهزئون

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وبدا ب د و | BD̃W WBD̃E ve bedā ve görünmüştür And will become apparent
لهم | LHM lehum kendilerine to them
سيئات س و ا | SWE SYÙET seyyiātu kötülükleri (the) evils
ما | ME (of) what
كسبوا ك س ب | KSB KSBWE kesebū yaptıkları işlerin they earned,
وحاق ح ي ق | ḪYG WḪEG ve Hāḳa ve kuşatmıştır and will surround
بهم | BHM bihim onları them
ما | ME şey what
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū oldukları they used to
به | BH bihi onunla [in it]
يستهزئون ه ز ا | HZE YSTHZÙWN yestehziūne alay ediyor(lar) mock.

39:48 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

ve görünmüştür | kendilerine | kötülükleri | | yaptıkları işlerin | ve kuşatmıştır | onları | şey | oldukları | onunla | alay ediyor(lar) |

[BD̃W] [] [SWE] [] [KSB] [ḪYG] [] [] [KWN] [] [HZE]
WBD̃E LHM SYÙET ME KSBWE WḪEG BHM ME KENWE BH YSTHZÙWN

ve bedā lehum seyyiātu kesebū ve Hāḳa bihim kānū bihi yestehziūne
وبدا لهم سيئات ما كسبوا وحاق بهم ما كانوا به يستهزئون

[ب د و] [] [س و ا] [] [ك س ب] [ح ي ق] [] [] [ك و ن] [] [ه ز ا]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وبدا ب د و | BD̃W WBD̃E ve bedā ve görünmüştür And will become apparent
Vav,Be,Dal,Elif,
6,2,4,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
لهم | LHM lehum kendilerine to them
Lam,He,Mim,
30,5,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
سيئات س و ا | SWE SYÙET seyyiātu kötülükleri (the) evils
Sin,Ye,,Elif,Te,
60,10,,1,400,
N – nominative feminine plural noun
اسم مرفوع
ما | ME (of) what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كسبوا ك س ب | KSB KSBWE kesebū yaptıkları işlerin they earned,
Kef,Sin,Be,Vav,Elif,
20,60,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وحاق ح ي ق | ḪYG WḪEG ve Hāḳa ve kuşatmıştır and will surround
Vav,Ha,Elif,Gaf,
6,8,1,100,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
بهم | BHM bihim onları them
Be,He,Mim,
2,5,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ما | ME şey what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KWN KENWE kānū oldukları they used to
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
به | BH bihi onunla [in it]
Be,He,
2,5,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
جار ومجرور
يستهزئون ه ز ا | HZE YSTHZÙWN yestehziūne alay ediyor(lar) mock.
Ye,Sin,Te,He,Ze,,Vav,Nun,
10,60,400,5,7,,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form X) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |وَبَدَا: ve görünmüştür | لَهُمْ: kendilerine | سَيِّئَاتُ: kötülükleri | مَا: | كَسَبُوا: yaptıkları işlerin | وَحَاقَ: ve kuşatmıştır | بِهِمْ: onları | مَا: şey | كَانُوا: oldukları | بِهِ: onunla | يَسْتَهْزِئُونَ: alay ediyor(lar) |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وبدا WBD̃E ve görünmüştür | لهم LHM kendilerine | سيئات SYÙET kötülükleri | ما ME | كسبوا KSBWE yaptıkları işlerin | وحاق WḪEG ve kuşatmıştır | بهم BHM onları | ما ME şey | كانوا KENWE oldukları | به BH onunla | يستهزئون YSTHZÙWN alay ediyor(lar) |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve bedā: ve görünmüştür | lehum: kendilerine | seyyiātu: kötülükleri | : | kesebū: yaptıkları işlerin | ve Hāḳa: ve kuşatmıştır | bihim: onları | : şey | kānū: oldukları | bihi: onunla | yestehziūne: alay ediyor(lar) |
Kırık Meal (Transcript) : |WBD̃E: ve görünmüştür | LHM: kendilerine | SYÙET: kötülükleri | ME: | KSBWE: yaptıkları işlerin | WḪEG: ve kuşatmıştır | BHM: onları | ME: şey | KENWE: oldukları | BH: onunla | YSTHZÙWN: alay ediyor(lar) |
Abdulbaki Gölpınarlı : Kazandıkları kötülükler, ortaya çıkmıştır ve alay ettikleri şey, başlarına gelmiştir.
Adem Uğur : Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.
Ahmed Hulusi : (Yaptıkları sonucu) kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara zâhir oldu; alay ettikleri şey kendilerini çepeçevre kuşattı!
Ahmet Tekin : Onların işlediği amellerin, sorumlulukların, yüklendikleri veballerin, cezaları o gün karşılarına çıkmış, alaya aldıkları şeylerin gücü kendilerini sarmış, işlerini bitirmiştir.
Ahmet Varol : Kazandıklarının kötülükleri karşılarına çıkmış ve alaya aldıkları şey kendilerini kuşatmıştır.
Ali Bulaç : Kazandıkları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.
Ali Fikri Yavuz : O kâfirlerin dünyada işledikleri amellerin fenalıkları, karşılarına çıkmış ve alay edib durdukları şeylerin cezası kendilerini sarmıştır.
Bekir Sadak : Onlara, isledikleri kotu seyler belli olur; alaya aldiklari seyler de kendilerini cepecevre sarar.
Celal Yıldırım : Kazandıkları amellerin kötülükleri ortaya çıkar, alay ettikleri şeyler kendilerini her taraftan sarar.
Diyanet İşleri : (Dünyada) kazandıkları şeylerin kötülükleri karşılarına çıkmış, alay etmekte oldukları şey onları kuşatmıştır.
Diyanet İşleri (eski) : Onlara, işledikleri kötü şeyler belli olur; alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre sarar.
Diyanet Vakfi : Onların kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, alaya aldıkları şey, kendilerini sarmıştır.
Edip Yüksel : İşledikleri kötülükler onlara gösterilir ve alay etmekte oldukları şeyler ise onları çepeçevre sarar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Öyle ki, yaptıkları amellerin kötülükleri karşılarına çıkmış ve alay edip durdukları şeyler, kendilerini sarmıştır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Öyle ki, yaptıkları işlerin fenalıkları karşılarına çıkmış ve alay edip durdukları şeyler kendilerini sarmıştır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Öyle ki yaptıkları amellerin fenalıkları karşılarına çıkmış ve istihza edip durdukları şeyler kendilerini sarmıştır
Fizilal-il Kuran : Yaptıkları işlerin kötülükleri kendilerine görünmüştür ve alay ettikleri şeyler onları kuşatmıştır.
Gültekin Onan : Kazandıkları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.
Hakkı Yılmaz : Ve kazandıklarının kötülükleri onlar için meydana çıkmış ve kendisiyle alay edip durdukları şeyler, kendilerini çepeçevre sarmıştır.
Hasan Basri Çantay : Onların (dünyâda) kazandıkları kötülükler (o gün) açığa çıkmış, eğlence edinmekde oldukları şey kendilerini çepçevre sarıb kuşatmış (olacak) dır.
Hayrat Neşriyat : Ve kazandıkları şeylerin (günahların) kötülükleri onlara görünmüş ve kendisiyle alay etmekte oldukları şey (azab) onları kuşatmıştı.
İbni Kesir : İşledikleri kötülükler onlara belli olmuş, alaya aldıkları şeyler de kendilerini çepeçevre sarmıştır.
İskender Evrenosoğlu : Ve kazandıkları seyyiat (günahlar ve kötülükler) onlara aşikâr oldu. Ve alay etmiş oldukları şey (azap) onları kuşattı.
Muhammed Esed : Ve (hayatta iken) yaptıkları kötülükler açığa vurulacaktır. Ve böylece alaya alıp durdukları hakikat onları sarıp kuşatacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlar için kazanmış oldukları şeylerin fenalıkları zuhûra gelmiş (olacaktır) ve kendisiyle istihzâda bulunmuş oldukları o şey, kendilerine kavuşmuş (bulunacaktır).
Ömer Öngüt : Kazandıkları şeylerin (yaptıkları işlerin) kötülükleri o gün karşılarına çıkmış ve alaya aldıkları azap onları çepeçevre kuşatmıştır.
Şaban Piriş : Onların kazandıkları kötülükler ortaya çıkmış ve alay ettikleri şey çepeçevre kuşatmıştır.
Suat Yıldırım : İşledikleri pis işler ortaya çıkar ve Allah’ın dini ve Peygamberleriyle yaptıkları alayların cezası kendilerini her taraftan sarıverir.
Süleyman Ateş : Yaptıkları işlerin kötülükleri kendilerine görünmüş ve alay edegeldikleri şey onları kuşatmıştır.
Tefhim-ul Kuran : Kazanmakta oldukları kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alay konusu edindikleri şey de kendilerini çepeçevre kuşatmıştır.
Ümit Şimşek : Kazandıkları günahların kötülüğü onlara aşikâr hale gelmiş ve alay ettikleri şey onları çepeçevre kuşatmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk : Kazanmış olduklarının çirkinlikleri, önlerinde belirmiş; alay edegeldikleri şey kendilerini sarıvermiştir.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}