» 40 / Mü’min  55:

Kuran Sırası: 40
İniş Sırası: 60
Mümin Suresi = Inanan/Bagislayan Suresi
Allah’in günahlari bagislayan sifatinin yeraldigi 3. ayetteki Gafir kelimesinden ötürü bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَاصْبِرْ (FEṦBR) = feSbir : o halde sabret
2. إِنَّ (ÎN) = inne : mutlaka
3. وَعْدَ (WAD̃) = veǎ'de : va'di
4. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ın
5. حَقٌّ (ḪG) = Haḳḳun : gerçektir
6. وَاسْتَغْفِرْ (WESTĞFR) = vesteğfir : ve istiğfar et
7. لِذَنْبِكَ (LZ̃NBK) = liƶenbike : günahına
8. وَسَبِّحْ (WSBḪ) = ve sebbiH : ve an
9. بِحَمْدِ (BḪMD̃) = biHamdi : övgü ile
10. رَبِّكَ (RBK) = rabbike : Rabbini
11. بِالْعَشِيِّ (BELAŞY) = bil-ǎşiyyi : akşam
12. وَالْإِبْكَارِ (WELÎBKER) = vel'ibkāri : sabah
o halde sabret | mutlaka | va'di | Allah'ın | gerçektir | ve istiğfar et | günahına | ve an | övgü ile | Rabbini | akşam | sabah |

[ṦBR] [] [WAD̃] [] [ḪGG] [ĞFR] [Z̃NB] [SBḪ] [ḪMD̃] [RBB] [AŞW] [BKR]
FEṦBR ÎN WAD̃ ELLH ḪG WESTĞFR LZ̃NBK WSBḪ BḪMD̃ RBK BELAŞY WELÎBKER

feSbir inne veǎ'de llahi Haḳḳun vesteğfir liƶenbike ve sebbiH biHamdi rabbike bil-ǎşiyyi vel'ibkāri
فاصبر إن وعد الله حق واستغفر لذنبك وسبح بحمد ربك بالعشي والإبكار

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاصبر ص ب ر | ṦBR FEṦBR feSbir o halde sabret "So be patient;"
إن | ÎN inne mutlaka indeed,
وعد و ع د | WAD̃ WAD̃ veǎ'de va'di (the) Promise of Allah
الله | ELLH llahi Allah'ın (the) Promise of Allah
حق ح ق ق | ḪGG ḪG Haḳḳun gerçektir (is) true.
واستغفر غ ف ر | ĞFR WESTĞFR vesteğfir ve istiğfar et And ask forgiveness
لذنبك ذ ن ب | Z̃NB LZ̃NBK liƶenbike günahına for your sin
وسبح س ب ح | SBḪ WSBḪ ve sebbiH ve an and glorify
بحمد ح م د | ḪMD̃ BḪMD̃ biHamdi övgü ile (the) praise
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike Rabbini (of) your Lord
بالعشي ع ش و | AŞW BELAŞY bil-ǎşiyyi akşam in the evening
والإبكار ب ك ر | BKR WELÎBKER vel'ibkāri sabah and the morning.

40:55 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

o halde sabret | mutlaka | va'di | Allah'ın | gerçektir | ve istiğfar et | günahına | ve an | övgü ile | Rabbini | akşam | sabah |

[ṦBR] [] [WAD̃] [] [ḪGG] [ĞFR] [Z̃NB] [SBḪ] [ḪMD̃] [RBB] [AŞW] [BKR]
FEṦBR ÎN WAD̃ ELLH ḪG WESTĞFR LZ̃NBK WSBḪ BḪMD̃ RBK BELAŞY WELÎBKER

feSbir inne veǎ'de llahi Haḳḳun vesteğfir liƶenbike ve sebbiH biHamdi rabbike bil-ǎşiyyi vel'ibkāri
فاصبر إن وعد الله حق واستغفر لذنبك وسبح بحمد ربك بالعشي والإبكار

[ص ب ر] [] [و ع د] [] [ح ق ق] [غ ف ر] [ذ ن ب] [س ب ح] [ح م د] [ر ب ب] [ع ش و] [ب ك ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فاصبر ص ب ر | ṦBR FEṦBR feSbir o halde sabret "So be patient;"
Fe,Elif,Sad,Be,Re,
80,1,90,2,200,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular imperative verb
الفاء استئنافية
فعل أمر
إن | ÎN inne mutlaka indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
وعد و ع د | WAD̃ WAD̃ veǎ'de va'di (the) Promise of Allah
Vav,Ayn,Dal,
6,70,4,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
الله | ELLH llahi Allah'ın (the) Promise of Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
حق ح ق ق | ḪGG ḪG Haḳḳun gerçektir (is) true.
Ha,Gaf,
8,100,
N – nominative masculine indefinite noun
اسم مرفوع
واستغفر غ ف ر | ĞFR WESTĞFR vesteğfir ve istiğfar et And ask forgiveness
Vav,Elif,Sin,Te,Ğayn,Fe,Re,
6,1,60,400,1000,80,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular (form X) imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
لذنبك ذ ن ب | Z̃NB LZ̃NBK liƶenbike günahına for your sin
Lam,Zel,Nun,Be,Kef,
30,700,50,2,20,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وسبح س ب ح | SBḪ WSBḪ ve sebbiH ve an and glorify
Vav,Sin,Be,Ha,
6,60,2,8,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine singular (form II) imperative verb
الواو عاطفة
فعل أمر
بحمد ح م د | ḪMD̃ BḪMD̃ biHamdi övgü ile (the) praise
Be,Ha,Mim,Dal,
2,8,40,4,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbike Rabbini (of) your Lord
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بالعشي ع ش و | AŞW BELAŞY bil-ǎşiyyi akşam in the evening
Be,Elif,Lam,Ayn,Şın,Ye,
2,1,30,70,300,10,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun
جار ومجرور
والإبكار ب ك ر | BKR WELÎBKER vel'ibkāri sabah and the morning.
Vav,Elif,Lam,,Be,Kef,Elif,Re,
6,1,30,,2,20,1,200,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَاصْبِرْ: o halde sabret | إِنَّ: mutlaka | وَعْدَ: va'di | اللَّهِ: Allah'ın | حَقٌّ: gerçektir | وَاسْتَغْفِرْ: ve istiğfar et | لِذَنْبِكَ: günahına | وَسَبِّحْ: ve an | بِحَمْدِ: övgü ile | رَبِّكَ: Rabbini | بِالْعَشِيِّ: akşam | وَالْإِبْكَارِ: sabah |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فاصبر FEṦBR o halde sabret | إن ÎN mutlaka | وعد WAD̃ va'di | الله ELLH Allah'ın | حق ḪG gerçektir | واستغفر WESTĞFR ve istiğfar et | لذنبك LZ̃NBK günahına | وسبح WSBḪ ve an | بحمد BḪMD̃ övgü ile | ربك RBK Rabbini | بالعشي BELAŞY akşam | والإبكار WELÎBKER sabah |
Kırık Meal (Okunuş) : |feSbir: o halde sabret | inne: mutlaka | veǎ'de: va'di | llahi: Allah'ın | Haḳḳun: gerçektir | vesteğfir: ve istiğfar et | liƶenbike: günahına | ve sebbiH: ve an | biHamdi: övgü ile | rabbike: Rabbini | bil-ǎşiyyi: akşam | vel'ibkāri: sabah |
Kırık Meal (Transcript) : |FEṦBR: o halde sabret | ÎN: mutlaka | WAD̃: va'di | ELLH: Allah'ın | ḪG: gerçektir | WESTĞFR: ve istiğfar et | LZ̃NBK: günahına | WSBḪ: ve an | BḪMD̃: övgü ile | RBK: Rabbini | BELAŞY: akşam | WELÎBKER: sabah |
Abdulbaki Gölpınarlı : Artık sabret, şüphe yok ki Allah'ın vaadi gerçektir ve suçunun yarlıganmasını dile ve akşam ve sabah çağlarında, Rabbine hamd ederek tenzîh et onu.
Adem Uğur : (Resûlüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah'ın vâdi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam sabah Rabbini hamd ile tesbîh et.
Ahmed Hulusi : Sabret! Muhakkak ki Allâh'ın vaadi haktır! Yanlışların için istiğfar et! Akşam ve sabah Rabbinin hamdi olarak tespih et!
Ahmet Tekin : Sen sabrederek mücadeleye devam et. Allah’ın va’di haktır, doğrudur. Günahından dolayı bağışlanma, koruma kalkanına alınma dile. Rabbini, akşama doğru ve sabahları erken hamd ile tesbih et.
Ahmet Varol : Şu halde sen sabret. Şüphesiz Allah'ın vaadi gerçektir. Günâhın için bağışlanma dile ve akşam, sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
Ali Bulaç : Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah'ın va'di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
Ali Fikri Yavuz : O halde (Ey Rasûlüm, müşriklerin eziyetlerine) sabret; çünkü Allah’ın (zafere dair) vaadi gerçektir. (Müminler âdet edinsinler diye) günahın için mağfiret dile, akşam-sabah hamd ile Rabbini tesbih et (veya beş vakit namaz kıl).
Bekir Sadak : Sabret, Allah'in verdigi soz suphesiz gercektir. Sucunun bagislanmasini dile; Rabbini aksam, sabah, overek tesbih et.
Celal Yıldırım : O halde (Ey Peygamber!) sabret. Şüphesiz ki Allah'ın va'di haktır. Günahının bağışlanmasını dile ve akşam-sabah Rabbına hamd ile tesbîh et..
Diyanet İşleri : Ey Muhammed! Sabret. Allah’ın va’di şüphesiz gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam sabah Rabbini hamd ederek tespih et!
Diyanet İşleri (eski) : Sabret, Allah'ın verdiği söz şüphesiz gerçektir. Suçunun bağışlanmasını dile; Rabbini akşam, sabah, överek tesbih et.
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) Şimdi sen sabret. Çünkü Allah'ın vâdi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam sabah Rabbini hamd ile tesbîh et.
Edip Yüksel : Öyleyse sabret. Çünkü ALLAH'ın sözü gerçektir. Günahların için de bağışlanma iste ve Rabbini akşam sabah överek yücelt.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O halde sabret. Çünkü Allah'ın vaadi haktır. Hem günahından dolayı istiğfar et ve akşam sabah Rabbini hamdiyle tesbih et.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O halde sabret, çünkü Allah'ın va'di haktır; günahının bağışlanmasını dile ve akşam sabah Rabbini hamd ile tesbih et!
Elmalılı Hamdi Yazır : O halde sabret, çünkü Allahın va'di haktır hem günahına istiğfar ve akşam, sabah rabbına hamdiyle tesbih et
Fizilal-il Kuran : Ey Muhammed! Sabret, Allah'ın verdiği söz şüphesiz gerçektir. Suçunun bağışlanmasını dile. Rabbini akşam sabah överek tesbih et.
Gültekin Onan : Şu halde sen sabret. Gerçekten Tanrı'nın vaadi haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah rabbini hamd ile tesbih et.
Hakkı Yılmaz : O hâlde sabret. Şüphesiz Allah'ın vaadi haktır. Günahın için affedilme iste, sürekli olarak Rabbinin övgüsüyle birlikte Kendisini tüm noksanlıklardan arındır.
Hasan Basri Çantay : Şimdi sen (Habîbim) sabret. Çünkü Allahın va'di gerçekdir. Günâhının yarlığanmasını iste. Akşam, sabah Rabbini hamd ile (tenzîh ve) tesbîh et.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) Artık sabret! Çünki Allah’ın va'di haktır; günâhının bağışlanmasını dile ve akşam ve sabah Rabbine hamd ile (O’nu) tesbîh et!
İbni Kesir : Şimdi sen; sabret, Allah'ın vaadi mutlaka haktır. Günahının yarlığanmasını dile, sabah akşam Rabbını hamd ile tesbih et.
İskender Evrenosoğlu : Öyleyse sabret. Muhakkak ki Allah'ın vaadi haktır. Ve günahların için mağfiret dile. Akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
Muhammed Esed : o halde sıkıntılara karşı sabırlı ol; çünkü, Allah'ın vaadi mutlaka gerçekleşecektir, günahların için bağışlanma dile ve Rabbinin şanını sabah akşam yücelt.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık sabret. Şüphe yok ki, Allah'ın vaadi hakdır ve kusurun için mağfiret iste ve akşam ve sabah Rabbine hamd ile tesbihte bulun.
Ömer Öngüt : Resulüm! Sabret! Çünkü Allah'ın vaadi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste! Rabbini akşam sabah hamd ile tesbih et!
Şaban Piriş : Sen de sabret, kuşkusuz Allah’ın vaadi haktır. Günahların için bağışlanma dile, sabah akşam hamd ederek Rabb’ini tesbih/tenzih et.
Suat Yıldırım : O halde, sen sabret! Çünkü Allah’ın vaadi gerçektir. Hem günahından istiğfar et, sabah akşam Rabbine hamd ederek zikir ve ibadete devam et.
Süleyman Ateş : Sabret, Allâh'ın va'di mutlaka gerçektir. Günâhına da istiğfar et ve akşam sabah Rabbini övgü ile an.
Tefhim-ul Kuran : Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah'ın va'di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
Ümit Şimşek : Sabret; Allah'ın vaadi gerçektir. Günahın için bağışlanma dile ve akşam sabah Rabbini hamd ile tesbih et.
Yaşar Nuri Öztürk : Öyleyse sabret! Kuşkun olmasın ki, Allah'ın vaadi haktır. Günahın için af dile. Akşam ve sabah, Rabbini överek tespih et!


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}