Kırık Meal (Transcript) Meali |
|
|ELM: Elif Lâm Mîm | (30:1) | |
|ĞLBT: yenildi | ELRWM: Rum(lar) | (30:2) | |
|FY: | ÊD̃N: en yakın | ELÊRŽ: bir yerde | WHM: ve onlar | MN: | BAD̃: sonra | ĞLBHM: yenilgilerinden | SYĞLBWN: yeneceklerdir | (30:3) | |
|FY: içinde | BŽA: birkaç | SNYN: yıl | LLH: Allah'ındır | ELÊMR: emir | MN: | GBL: (bundan) önce | WMN: ve | BAD̃: sonra | WYWMÙZ̃: ve o gün | YFRḪ: sevinir(ler) | ELMÙMNWN: mü'minler | (30:4) | |
|BNṦR: yardımıyle | ELLH: Allah'ın | YNṦR: yardım eder | MN: kimseye | YŞEÙ: dilediği | WHW: ve O | ELAZYZ: galiptir | ELRḪYM: esirgeyendir | (30:5) | |
|WAD̃: va'didir | ELLH: Allah'ın | LE: | YḢLF: caymaz | ELLH: Allah | WAD̃H: va'dinden | WLKN: fakat | ÊKS̃R: çoğu | ELNES: insanların | LE: | YALMWN: bilmezler | (30:6) | |
|YALMWN: bilirler | ƵEHRE: dış yüzünü | MN: | ELḪYET: hayatının | ELD̃NYE: dünya | WHM: ve onlar | AN: -ten | EL ËḢRT: ahiret- | HM: onlar | ĞEFLWN: gafildirler | (30:7) | |
|ÊWLM: | YTFKRWE: hiç düşünmediler mi? | FY: içlerinde | ÊNFSHM: kendi | ME: | ḢLG: yaratmamıştır | ELLH: Allah | ELSMEWET: göklerde | WELÊRŽ: ve yerde | WME: ve bulunanları | BYNHME: bu ikisi arasında | ÎLE: dışında | BELḪG: hak olması | WÊCL: ve bir süre | MSM: belirtilmiştir | WÎN: ve şüphesiz | KS̃YRE: çoğu | MN: -dan | ELNES: insanlar- | BLGEÙ: kavuşmayı | RBHM: Rabblerine | LKEFRWN: inkar etmektedirler | (30:8) | |
|ÊWLM: | YSYRWE: gezmediler mi? | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | FYNƵRWE: baksınlar | KYF: nasıl | KEN: olduğuna | AEGBT: sonunun | ELZ̃YN: kimselerin | MN: | GBLHM: kendilerinden önceki | KENWE: idiler | ÊŞD̃: daha güçlü | MNHM: kendilerinden | GWT: kuvvet bakımından | WÊS̃ERWE: alt-üst etmişlerdi | ELÊRŽ: toprağı | WAMRWHE: ve onu imar etmişlerdi | ÊKS̃R: daha çok | MME: | AMRWHE: bunların imar ettiklerinden | WCEÙTHM: onlara gelmişti | RSLHM: elçiler | BELBYNET: delillerle | FME: fakat | KEN: değildi | ELLH: Allah | LYƵLMHM: onlara zulmedecek | WLKN: fakat | KENWE: onlar | ÊNFSHM: kendi kendilerine | YƵLMWN: zulmediyorlardı | (30:9) | |
|S̃M: sonra | KEN: oldu | AEGBT: sonu | ELZ̃YN: kimselerin | ÊSEÙWE: kötülük eden(lerin) | ELSWÊ: çok kötü | ÊN: çünkü | KZ̃BWE: yalanladılar | B ËYET: ayetlerini | ELLH: Allah'ın | WKENWE: ve -idiler | BHE: onlarla | YSTHZÙWN: alay ediyor- | (30:10) | |
|ELLH: Allah | YBD̃Ê: başlar | ELḢLG: yaratmağa | S̃M: sonra | YAYD̃H: onu devam ettirir | S̃M: sonra | ÎLYH: O'na | TRCAWN: döndürülürsünüz | (30:11) | |
|WYWM: ve gün | TGWM: başladığı | ELSEAT: sa'at | YBLS: susarlar | ELMCRMWN: suçlular | (30:12) | |
|WLM: ve | YKN: olmaz | LHM: kendilerine | MN: -ndan | ŞRKEÙHM: ortakları- | ŞFAEÙ: hiçbir şefa'atçi | WKENWE: o zaman oldular | BŞRKEÙHM: ortaklarını | KEFRYN: inkar eder(ler) | (30:13) | |
|WYWM: ve gün | TGWM: başladığı | ELSEAT: sa'at | YWMÙZ̃: o gün | YTFRGWN: ayrılırlar | (30:14) | |
|FÊME: ancak | ELZ̃YN: kimseler | ËMNWE: inanan(lar) | WAMLWE: ve yapanlar | ELṦELḪET: iyi işler | FHM: onlar | FY: içinde | RWŽT: bir bahçe | YḪBRWN: neş'elendirilirler | (30:15) | |
|WÊME: fakat | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar eden(ler) | WKZ̃BWE: ve yalanlayanlar | B ËYETNE: ayetlerimizi | WLGEÙ: ve buluşmasını | EL ËḢRT: ahiret | FÊWLÙK: onlar da | FY: içine | ELAZ̃EB: azabın | MḪŽRWN: getirilirler | (30:16) | |
|FSBḪEN: öyle ise tesbih edin | ELLH: Allah'ı | ḪYN: zaman | TMSWN: akşama girdiğiniz | WḪYN: ve zaman | TṦBḪWN: sabaha erdiğiniz | (30:17) | |
|WLH: O'na mahsustur | ELḪMD̃: hamd | FY: | ELSMEWET: göklerde | WELÊRŽ: ve yerde | WAŞYE: ve günün sonunda | WḪYN: ve zaman | TƵHRWN: öğleye erdiğiniz | (30:18) | |
|YḢRC: çıkarır | ELḪY: diri | MN: -den | ELMYT: ölü- | WYḢRC: ve çıkarır | ELMYT: ölü | MN: -den | ELḪY: diri- | WYḪYY: ve diriltir | ELÊRŽ: yeri | BAD̃: sonra | MWTHE: ölümünden | WKZ̃LK: işte siz de öyle | TḢRCWN: çıkarılacaksınız | (30:19) | |
|WMN: -nden (biri) | ËYETH: O'nun ayetleri- | ÊN: | ḢLGKM: sizi yaratmasıdır | MN: -tan | TREB: toprak- | S̃M: sonra | ÎZ̃E: bir de bakarsın ki | ÊNTM: siz | BŞR: insan(lar) | TNTŞRWN: yayılıyorsunuz | (30:20) | |
|WMN: -nden (biri de) | ËYETH: O'nun ayetleri- | ÊN: | ḢLG: yaratmasıdır | LKM: sizin için | MN: -den | ÊNFSKM: nefisleriniz- | ÊZWECE: eşler | LTSKNWE: sakinleşeceğiniz | ÎLYHE: onunla | WCAL: ve koymasıdır | BYNKM: aranıza | MWD̃T: sevgi | WRḪMT: ve acıma | ÎN: şüphesiz | FY: vardır | Z̃LK: bunda | L ËYET: ibretler | LGWM: bir toplum için | YTFKRWN: düşünen | (30:21) | |
|WMN: -nden (biri de) | ËYETH: O'nun ayetleri- | ḢLG: yaratılmasıdır | ELSMEWET: göklerin | WELÊRŽ: ve yerin | WEḢTLEF: ve değişik olmasıdır | ÊLSNTKM: dillerinizin | WÊLWENKM: ve renklerinizin | ÎN: şüphesiz | FY: vardır | Z̃LK: bunda | L ËYET: ibretler | LLAELMYN: bilenler için | (30:22) | |
|WMN: -nden (biri de) | ËYETH: O'nun ayetleri- | MNEMKM: uyumanızdır | BELLYL: geceleyin | WELNHER: ve gündüzün | WEBTĞEÙKM: ve aramanızdır | MN: -ndan | FŽLH: O'nun lutfu- | ÎN: şüphesiz | FY: vardır | Z̃LK: bunda | L ËYET: ibretler | LGWM: bir toplum için | YSMAWN: işiten | (30:23) | |
|WMN: -nden (biri de) | ËYETH: O'nun ayetleri- | YRYKM: size göstermesidir | ELBRG: şimşeği | ḢWFE: korku | WŦMAE: ve umut | WYNZL: ve indirmesidir | MN: -ten | ELSMEÙ: gök- | MEÙ: bir su | FYḪYY: ve diriltmesidir | BH: onunla | ELÊRŽ: yeri | BAD̃: sonra | MWTHE: ölümünden | ÎN: şüphesiz | FY: vardır | Z̃LK: bunda | L ËYET: ibretler | LGWM: bir toplum için | YAGLWN: aklını kullanan | (30:24) | |
|WMN: -nden (biri de) | ËYETH: O'nun ayetleri- | ÊN: | TGWM: durmasıdır | ELSMEÙ: göğün | WELÊRŽ: ve yerin | BÊMRH: O'nun buyruğuyla | S̃M: sonra | ÎZ̃E: zaman | D̃AEKM: sizi çağırdığı | D̃AWT: bir tek da'vetle | MN: -den | ELÊRŽ: yer- | ÎZ̃E: bir de bakarsınız ki | ÊNTM: siz | TḢRCWN: çıkıyorsunuz | (30:25) | |
|WLH: ve onlar | MN: kimseler | FY: bulunan | ELSMEWET: göklerde | WELÊRŽ: ve yerde | KL: hepsi | LH: O'na | GENTWN: ita'at etmektedirler | (30:26) | |
|WHW: ve O | ELZ̃Y: ki | YBD̃Ê: başlar | ELḢLG: yaratmağa | S̃M: sonra | YAYD̃H: onu tekrarlar | WHW: ve bu | ÊHWN: daha kolaydır | ALYH: O'na | WLH: ve onlar | ELMS̃L: durum | ELÊAL: en yüce | FY: | ELSMEWET: göklerde | WELÊRŽ: ve yerde | WHW: ve O | ELAZYZ: üstündür | ELḪKYM: hüküm ve hikmet sahibidir | (30:27) | |
|ŽRB: misal verdi | LKM: size | MS̃LE: bir benzetmeyle | MN: -den | ÊNFSKM: kendiniz- | HL: -mı dır? | LKM: sizin için var- | MN: -dan | ME: | MLKT: bulunanlar(köleler)- | ÊYMENKM: sizin ellerinde | MN: -dan | ŞRKEÙ: ortaklar- | FY: | ME: şeylerde | RZGNEKM: sizi rızıklandırdığımız | FÊNTM: sizinle | FYH: onda | SWEÙ: eşit olan | TḢEFWNHM: onlardan çekindiğiniz | KḢYFTKM: çekindiğiniz gibi | ÊNFSKM: birbirinizden | KZ̃LK: işte böyle | NFṦL: biz açıklıyoruz | EL ËYET: ayetleri | LGWM: bir toplum için | YAGLWN: aklını kullanan | (30:28) | |
|BL: hayır | ETBA: uydular | ELZ̃YN: | ƵLMWE: zulmedenler | ÊHWEÙHM: keyiflerine | BĞYR: olmaksızın | ALM: bilgi(leri) | FMN: kim? | YHD̃Y: yola getirebilir | MN: kimseyi | ÊŽL: şaşırttığı | ELLH: Allah'ın | WME: ve yoktur | LHM: onların | MN: hiçbir | NEṦRYN: yardımcıları | (30:29) | |
|FÊGM: çevir | WCHK: yüzünü | LLD̃YN: dine | ḪNYFE: Hanif olarak | FŦRT: yaratmasına | ELLH: Allah'ın | ELTY: ki | FŦR: yaratmıştır | ELNES: insanları | ALYHE: ona göre | LE: | TBD̃YL: değiştirilemez | LḢLG: yaratması | ELLH: Allah'ın | Z̃LK: işte odur | ELD̃YN: din | ELGYM: doğru | WLKN: fakat | ÊKS̃R: çoğu | ELNES: insanların | LE: | YALMWN: bilmezler | (30:30) | |
|MNYBYN: yönelin | ÎLYH: yalnız O'na | WETGWH: ve erdemlenmeleri | WÊGYMWE: ve -doğrulup | ELṦLET: SaLâTe/Desteğe- | WLE: ve | TKWNWE: olmayın | MN: -dan | ELMŞRKYN: ortak koşanlar- | (30:31) | |
|MN: | ELZ̃YN: onlar ki | FRGWE: parçaladılar | D̃YNHM: dinlerini | WKENWE: ve oldular | ŞYAE: bölük bölük | KL: her | ḪZB: gurup | BME: olanla | LD̃YHM: kendi yanında | FRḪWN: sevinmektedir | (30:32) | |
|WÎZ̃E: ve zaman | MS: dokunduğu | ELNES: insanlara | ŽR: bir zarar | D̃AWE: yalvarırlar | RBHM: Rablerine | MNYBYN: yönelerek | ÎLYH: O'na | S̃M: sonra | ÎZ̃E: zaman | ÊZ̃EGHM: onlara taddırdığı | MNH: kendinden | RḪMT: bir rahmet | ÎZ̃E: hemen | FRYG: bir grup | MNHM: onlardan | BRBHM: Rablerine | YŞRKWN: ortak koşarlar | (30:33) | |
|LYKFRWE: inkar etmeleri için | BME: şeyi | ËTYNEHM: kendilerine verdiğimiz | FTMTAWE: şimdi zevk içinde yaşayın | FSWF: yakında | TALMWN: bileceksiniz | (30:34) | |
|ÊM: yoksa | ÊNZLNE: indirdik de | ALYHM: onlara | SLŦENE: bir delil | FHW: o (delil) | YTKLM: söylüyor | BME: | KENWE: olmalarını | BH: onunla | YŞRKWN: ortak koşmalarını | (30:35) | |
|WÎZ̃E: ve zaman | ÊZ̃GNE: biz taddırdığımız | ELNES: insanlara | RḪMT: bir rahmet | FRḪWE: sevinirler | BHE: onunla | WÎN: ve eğer | TṦBHM: onlara erişirse | SYÙT: bir kötülük | BME: dolayı | GD̃MT: öne sürdüklerinden | ÊYD̃YHM: elleriyle (yapıp) | ÎZ̃E: derhal | HM: onlar | YGNŦWN: umutsuzluğa düşerler | (30:36) | |
|ÊWLM: | YRWE: görmediler mi? | ÊN: gerçekten | ELLH: Allah | YBSŦ: genişletiyor | ELRZG: rızkı | LMN: kimseye | YŞEÙ: dilediği | WYGD̃R: ve daraltıyor | ÎN: şüphesiz | FY: vardır | Z̃LK: bunda | L ËYET: ibretler | LGWM: bir toplum için | YÙMNWN: inanan | (30:37) | |
|F ËT: o halde ver | Z̃E: | ELGRB: akrabaya | ḪGH: hakkını | WELMSKYN: ve yoksula | WEBN: | ELSBYL: ve yolcuya | Z̃LK: bu | ḢYR: daha hayırlıdır | LLZ̃YN: için | YRYD̃WN: isteyenler | WCH: yüzünü (rızasını) | ELLH: Allah'ın | WÊWLÙK: ve işte | HM: onlar | ELMFLḪWN: başarıya erenlerdir | (30:38) | |
|WME: ne ki | ËTYTM: verdiniz | MN: | RBE: riba (faiz) | LYRBW: artması için | FY: içinde | ÊMWEL: malları | ELNES: insanların | FLE: asla | YRBW: artmaz | AND̃: katında | ELLH: Allah | WME: ama | ËTYTM: verdiğiniz | MN: -tan | ZKET: zekat- | TRYD̃WN: isteyerek | WCH: yüzünü (rızasını) | ELLH: Allah'ın | FÊWLÙK: işte | HM: onlar | ELMŽAFWN: kat kat artıranlardır | (30:39) | |
|ELLH: Allah | ELZ̃Y: ki | ḢLGKM: sizi yarattı | S̃M: sonra | RZGKM: besledi | S̃M: sonra | YMYTKM: öldürüyor | S̃M: sonra | YḪYYKM: diriltiyor | HL: var mı? | MN: -dan | ŞRKEÙKM: ortaklarınız- | MN: kimse | YFAL: yapan | MN: | Z̃LKM: bunlardan | MN: hiç | ŞYÙ: birini | SBḪENH: O münezzehtir | WTAEL: ve yücedir | AME: şeylerden | YŞRKWN: onların ortak koştukları | (30:40) | |
|ƵHR: çıktı | ELFSED̃: fesat | FY: | ELBR: karada | WELBḪR: ve denizde | BME: yüzünden | KSBT: kazandıkları | ÊYD̃Y: elleriyle | ELNES: insanların | LYZ̃YGHM: onlara taddırıyor | BAŽ: bir kısmını | ELZ̃Y: | AMLWE: yaptıklarının | LALHM: belki onlar | YRCAWN: dönerler (diye) | (30:41) | |
|GL: de ki | SYRWE: gezin | FY: | ELÊRŽ: yeryüzünde | FENƵRWE: ve bakın | KYF: nasıl | KEN: olduğuna | AEGBT: sonunun | ELZ̃YN: kimselerin | MN: | GBL: önceki | KEN: idi | ÊKS̃RHM: onların çoğu | MŞRKYN: ortak koşanlardan | (30:42) | |
|FÊGM: yönelt | WCHK: yüzünü | LLD̃YN: dine | ELGYM: dosdoğru | MN: | GBL: önce | ÊN: | YÊTY: gelmesinden | YWM: gün | LE: | MRD̃: geri çevirilmeyen | LH: | MN: -tan | ELLH: Allah- | YWMÙZ̃: o gün | YṦD̃AWN: bölük bölük ayrılırlar | (30:43) | |
|MN: kim | KFR: inkar ederse | FALYH: kendi aleyhinedir | KFRH: inkarı | WMN: ve kim | AML: yapasa | ṦELḪE: iyi bir iş | FLÊNFSHM: kendileri için | YMHD̃WN: hazırlamaktadırlar | (30:44) | |
|LYCZY: mükafatlandırması için | ELZ̃YN: kimseleri | ËMNWE: inanan(ları) | WAMLWE: ve yapanları | ELṦELḪET: iyi işler | MN: -ndan | FŽLH: lutfu- | ÎNH: doğrusu O | LE: | YḪB: sevmez | ELKEFRYN: kafirleri | (30:45) | |
|WMN: -nden (biri de) | ËYETH: O'nun ayetleri- | ÊN: | YRSL: göndermesidir | ELRYEḪ: rüzgarları | MBŞRET: müjdeler olarak | WLYZ̃YGKM: size tattırması için | MN: -nden | RḪMTH: rahmeti- | WLTCRY: ve yürümesi için | ELFLK: gemilerin | BÊMRH: buyruğuyla | WLTBTĞWE: ve aramanız için | MN: -ndan | FŽLH: O'nun lutfu- | WLALKM: belki | TŞKRWN: şükredersiniz (diye) | (30:46) | |
|WLGD̃: andolsun ki | ÊRSLNE: biz gönderdik | MN: | GBLK: senden önce | RSLE: elçileri | ÎL: | GWMHM: kavimlerine | FCEÙWHM: onlara geldiler | BELBYNET: delillerle | FENTGMNE: ve biz öc aldık | MN: -den | ELZ̃YN: kimseler- | ÊCRMWE: suç işleyen(ler) | WKEN: ve idi | ḪGE: borç | ALYNE: üzerimize | NṦR: yardım etmek | ELMÙMNYN: mü'minlere | (30:47) | |
|ELLH: Allah | ELZ̃Y: ki | YRSL: gönderir | ELRYEḪ: rüzgarları | FTS̃YR: kaldırır | SḪEBE: bulutu | FYBSŦH: sonra onu yayar | FY: | ELSMEÙ: gökte | KYF: nasıl | YŞEÙ: diliyorsa | WYCALH: ve eder | KSFE: parça parça | FTR: ve görürsün | ELWD̃G: yağmurun | YḢRC: çıktığını | MN: | ḢLELH: arasından | FÎZ̃E: derken | ÊṦEB: uğratınca | BH: onu | MN: | YŞEÙ: dilediğine | MN: -ndan | ABED̃H: kulları- | ÎZ̃E: hemen | HM: onlar | YSTBŞRWN: sevinirler | (30:48) | |
|WÎN: halbuki | KENWE: onlar idiler | MN: -den | GBL: daha önce- | ÊN: | YNZL: (yağmurun) indirilmesinden | ALYHM: kendilerine | MN: | GBLH: önce | LMBLSYN: umutsuz(dular) | (30:49) | |
|FENƵR: bir bak | ÎL: | ËS̃ER: eserlerine | RḪMT: rahmetinin | ELLH: Allah'ın | KYF: nasıl | YḪYY: diriltiyor | ELÊRŽ: yeri | BAD̃: -nden sonra | MWTHE: ölümü- | ÎN: şüphe yok ki | Z̃LK: böylece | LMḪYY: diriltecektir | ELMWT: ölüleri | WHW: ve O | AL: üzerine | KL: her | ŞYÙ: şey | GD̃YR: kadirdir | (30:50) | |
|WLÙN: andolsun eğer | ÊRSLNE: göndersek | RYḪE: bir rüzgar | FRÊWH: ve (ekini) görseler | MṦFRE: sararmış | LƵLWE: başlarlar | MN: | BAD̃H: ondan sonra | YKFRWN: nankörlük etmeğe | (30:51) | |
|FÎNK: şüphesiz sen | LE: asla | TSMA: söz dinletemezsin | ELMWT: ölülere | WLE: ve asla | TSMA: işittiremezsin | ELṦM: sağırlara | ELD̃AEÙ: çağrıyı | ÎZ̃E: | WLWE: giderlerken | MD̃BRYN: arkalarını dönüp | (30:52) | |
|WME: ve değilsin | ÊNT: sen | BHED̃: yola getirecek | ELAMY: körleri | AN: -ndan | ŽLELTHM: sapıklıkları- | ÎN: | TSMA: sen işittiremezsin | ÎLE: başkasına | MN: kimseler(den) | YÙMN: inanan(lar) | B ËYETNE: ayetlerimize | FHM: ve onlar | MSLMWN: müslüman olurlar | (30:53) | |
|ELLH: Allah | ELZ̃Y: ki | ḢLGKM: sizi yarattı | MN: -tan | ŽAF: zayıflık- | S̃M: sonra | CAL: verdi | MN: | BAD̃: ardından | ŽAF: zayıflığın | GWT: bir kuvvet | S̃M: sonra | CAL: verdi | MN: | BAD̃: (-ten) sonra | GWT: kuvvet- | ŽAFE: zayıflık | WŞYBT: ve ihtiyarlık | YḢLG: yaratır | ME: | YŞEÙ: dilediğini | WHW: ve O | ELALYM: bilendir | ELGD̃YR: gücü yetendir | (30:54) | |
|WYWM: ve gün | TGWM: başladığı | ELSEAT: sa'at | YGSM: yemin ederler | ELMCRMWN: suçlular | ME: | LBS̃WE: kalmadıklarına | ĞYR: -ten başka | SEAT: bir sa'at- | KZ̃LK: işte | KENWE: onlar | YÙFKWN: (böyle) çevriliyorlardı | (30:55) | |
|WGEL: ve dedi(ler) ki | ELZ̃YN: kimseler | ÊWTWE: verilen(ler) | ELALM: bilgi | WELÎYMEN: ve iman | LGD̃: andolsun | LBS̃TM: siz kaldınız | FY: | KTEB: yazgısınca | ELLH: Allah'ın | ÎL: kadar | YWM: gününe | ELBAS̃: yeniden dirilme | FHZ̃E: işte bu | YWM: günüdür | ELBAS̃: dirilme | WLKNKM: fakat siz | KNTM: idiniz | LE: | TALMWN: bilmiyor(lar) | (30:56) | |
|FYWMÙZ̃: artık o gün | LE: asla | YNFA: fayda vermez | ELZ̃YN: kimselere | ƵLMWE: zulmetmiş olan(lara) | MAZ̃RTHM: mazeretleri | WLE: ve ne de | HM: onlardan | YSTATBWN: rıza talebetmeleri istenir | (30:57) | |
|WLGD̃: ve andolsun | ŽRBNE: biz anlattık | LLNES: insanlara | FY: | HZ̃E: bu | ELGR ËN: Kur'an'da | MN: | KL: her çeşit | MS̃L: misali ile | WLÙN: ve eğer | CÙTHM: onlara getirsen | B ËYT: bir ayet | LYGWLN: derler | ELZ̃YN: kimseler | KFRWE: inkar edenler | ÎN: değil(siniz) | ÊNTM: siz | ÎLE: başka | MBŦLWN: iptal edenler(den) | (30:58) | |
|KZ̃LK: işte böyle | YŦBA: mühürler | ELLH: Allah | AL: üzerini | GLWB: kalbleri | ELZ̃YN: kimselerin | LE: | YALMWN: bilmeyen(lerin) | (30:59) | |
|FEṦBR: sabret | ÎN: şüphe yok ki | WAD̃: va'di | ELLH: Allah'ın | ḪG: haktır | WLE: ve | YSTḢFNK: seni telaşa düşürmesin | ELZ̃YN: kimseler | LE: | YWGNWN: inanmayan(lar) | (30:60) | |