İbni Kesir Meali |
|
Andolsun yıldıza, battığı demde.(53:1) | |
Arkadaşınız sapmamış ve azmamıştır.(53:2) | |
Kendiliğinden konuşmaz o.(53:3) | |
Bu; sadece vahy edilen bir vahiydir.(53:4) | |
Onu müthiş kuvvetli olan öğretti.(53:5) | |
O; akıl ve görüşünde kamildir. Hemen doğruluverdi.(53:6) | |
Ve o; en yüce ufukta idi.(53:7) | |
Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.(53:8) | |
İki yay kadar yahut daha da yakın oldu.(53:9) | |
O vakit kuluna vahyedeceğini etti.(53:10) | |
Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.(53:11) | |
Onun gördüğü şey üzerinde de kendisiyle tartışacak mısınız?(53:12) | |
Andolsun ki; onu, bir de diğer inişte görmüştü.(53:13) | |
Sidret'ül-Münteha'nın yanında.(53:14) | |
Ki Cennet'ül-Me'va da onun yanındadır.(53:15) | |
O zaman Sidre'yi bürümekte olan bürüyordu.(53:16) | |
Göz, ne şaştı ne aştı.(53:17) | |
Andolsun ki; Rabbının, ayetlerinden en büyüğünü gördü.(53:18) | |
Gördünüz mü Lat ve Uzza'yı?(53:19) | |
Üçüncüsü olan diğer Menat'ı?(53:20) | |
Demek erkekler sizin, dişiler O'nun mu?(53:21) | |
Öyleyse bu, insafsız bir paylaşma.(53:22) | |
Bunlar, sizin ve atalarınızın taktığı adlardan başka bir şey değildir. Allah onlara hiç bir güç indirmemiştir. Onlar kuruntudan ve nefislerin arzu ettiği hevadan başkasına uymuyorlar. Halbuki kendilerine Rabblarından hidayet gelmiştir.(53:23) | |
Yoksa, her umduğu şey insanın mıdır?(53:24) | |
Ahiret de dünya da Allah'ındır.(53:25) | |
Göklerde nice melek vardır ki; Allah, dileyeceği ve razı olacağı kimseler için izin vermedikçe onların şefaatı hiç bir şeye yaramaz.(53:26) | |
Doğrusu ahirete inanmayanlar meleklere dişi adlarını takarlar.(53:27) | |
Halbuki onların bu hususta bilgileri yoktur. Onlar, sadece zanna uyarlar. Zan ise hiç şüphesiz gerçekten bir şey ifade etmez.(53:28) | |
Onun için sen, Bizim zikrimize sırt çeviren ve dünya hayatından başkasını istemeyenlerden yüz çevir.(53:29) | |
Onların bilgiden erişebilecekleri işte budur. Muhakkak ki Rabbın; yolundan sapmış olanı en iyi bilendir. Ve O; hidayete ereni de en iyi bilendir.(53:30) | |
Göklerde olan da, yerde olan da Allah'ındır. Kötülük edenlere yaptıklarının karşılığını vermesi, ihsan edenleri de daha güzeliyle mükafatlandırması içindir.(53:31) | |
Onlar ki; ufak-tefek kusurları dışında günahın büyüklerinden ve hayasızlıktan kaçınırlar. Muhakkak ki Rabbın; mağfireti geniş olandır. Sizi, daha topraktan yarattığı zaman ve henüz analarınızın karınlarında cenin halinde iken sizi en iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O; takva sahibi olanları da en iyi bilendir.(53:32) | |
Gördün mü o yüz çevireni;(53:33) | |
Biraz verip sonra vermemekte direneni.(53:34) | |
Gaybın bilgisi onun yanındadır da kendisi mi görüyor?(53:35) | |
Yoksa kendisine bildirilmedi mi Musa'nın sahifelerinde olanlar?(53:36) | |
Ve sözünü yerine getiren İbrahim'inkinde de.(53:37) | |
Doğrusu hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez.(53:38) | |
Gerçekten insan için, çalıştığından başkası yoktur.(53:39) | |
Ve onun çalışması ilerde görülecektir.(53:40) | |
Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir.(53:41) | |
Muhakkak ki en son varış, Rabbınadır.(53:42) | |
Gerçekten O'dur güldüren de, ağlatan da.(53:43) | |
Gerçekten O'dur öldüren de, dirilten de.(53:44) | |
Doğrusu O yarattı iki çifti; erkeği de, dişiyi de.(53:45) | |
Atıldığında meniden.(53:46) | |
Muhakkak tekrar diriltmek de O'na aittir.(53:47) | |
Doğrusu muhtaç olmaktan kurtaran da O'dur, sermaye sahibi kılan da.(53:48) | |
Doğrusu O'dur Şi'ra yıldızının Rabbı.(53:49) | |
Ve gerçekten O helak etti evvelki Ad'ı.(53:50) | |
Semud'u da. Geri bırakmadan.(53:51) | |
Daha önce de Nuh kavmini. Çünkü onlar gerçekten çok zalim ve pek azgın idiler.(53:52) | |
Altı üstüne gelen kasabaları da O, yerin dibine geçirdi.(53:53) | |
Onlara giydirdiğini giydirdi.(53:54) | |
Şimdi Rabbının hangi nimetinden şüpheye düşersin?(53:55) | |
İşte bu; ilk uyarıcılar gibi bir uyarıcıdır.(53:56) | |
Yaklaşan yaklaştı.(53:57) | |
Onu Allah'tan başka ortaya çıkaracak yoktur.(53:58) | |
Bu söze mi şaşıyorsunuz siz?(53:59) | |
Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz.(53:60) | |
Ve siz, habersiz oyalanmaktasınız.(53:61) | |
Haydi Allah'a secde edin ve ibadet edin.(53:62) | |