Kırık Meal (Arapça) : |مَا : | كَذَبَ : yanılmadı | الْفُؤَادُ : gönül | مَا : | رَأَىٰ : gördüğünde | Kırık Meal (Harekesiz) : |ما ME | كذب KZ̃B yanılmadı | الفؤاد ELFÙED̃ gönül | ما ME | رأى RÊ gördüğünde | Kırık Meal (Okunuş) : |mā : | keƶebe : yanılmadı | l-fu'ādu : gönül | mā : | raā : gördüğünde | Kırık Meal (Transcript) : |ME : | KZ̃B : yanılmadı | ELFÙED̃ : gönül | ME : | RÊ : gördüğünde | Abdulbaki Gölpınarlı : Gönlü, gördüğünü yalanlamadı. Adem Uğur : (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı. Ahmed Hulusi : FUAD (Kalbindeki nöronların beyinde açtığı gerçeklikle bütünleşti dıştan gelen bilgi) yalanlamadı (inkâr etmedi) gördüğünü! Ahmet Tekin : Muhammed’in aklı, kalbi, çıplak gözle gördüklerinin aksini düşünmedi, söylemedi. Ahmet Varol : Onun gördüğünü gönül yalanlamadı. Ali Bulaç : Onun gördüğünü gönül yalanlamadı. Ali Fikri Yavuz : (Hz. Peygamber, mi’raçta gözü ile) gördüğünü, kalbi tekzib etmedi. Bekir Sadak : Gozunun gordugunu gonlu yalanlamadi. Celal Yıldırım : Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı. Diyanet İşleri : Kalp, (gözün) gördüğünü yalanlamadı. Diyanet İşleri (eski) : Gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı. Diyanet Vakfi : (10-11) Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı. Edip Yüksel : Gördüğünü gönlü yalanlamadı. Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onun gördüğünü kalb(i) yalanlamadı. Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Gözün gördüğüne kalp yalan demedi. Elmalılı Hamdi Yazır : Gözün gördüğünü kalb tekzib etmedi Fizilal-il Kuran : O'nun gönlü, gözünün gördüğünü yalanlamadı. Gültekin Onan : Onun gördüğünü yürek (fuadü) yalanlamadı. Hasan Basri Çantay : Onun gördüğünü kalb (i) yalana çıkarmadı. Hayrat Neşriyat : (Gözleriyle) gördüğünü, kalb(i) yalanlamadı. İbni Kesir : Onun gördüğünü gönül yalanlamadı. İskender Evrenosoğlu : Kalbindeki fuad (gönül gözü görmesi), gördüğü (ruhun gözlerinin gördüğü) şeyi tekzip etmedi. Muhammed Esed : (Kulunun) kalbi gördüğünü yalanlamadı. Mustafa İslamoğlu : Gördüğünü gönül yalanlamadı: Ömer Nasuhi Bilmen : (11-12) Gördüğü şeyi kalbi tekzîp etmedi. Onun gördüğüne karşı onunla şimdi mücadelede mi bulunacaksınız? Ömer Öngüt : Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şaban Piriş : Gördüğünü gönül yalanlamadı. Suat Yıldırım : Gözlerinin gördüğünü kalbi yalan saymadı. Süleyman Ateş : Gönül gördüğünde yanılmadı (yalan söylemedi, gerçeği gördü). Tefhim-ul Kuran : Onun gördüğünü gönül yalanlamadı. Ümit Şimşek : Gözün gördüğünü kalp yalanlamadı. Yaşar Nuri Öztürk : Kalp yalanlamadı gördüğünü.