Kırık Meal (Arapça) : |إِنْ : değildir | هُوَ : O | إِلَّا : başka bir şey | وَحْيٌ : vahiy(den) | يُوحَىٰ : kendisine vahyedilen | Kırık Meal (Harekesiz) : |إن ÎN değildir | هو HW O | إلا ÎLE başka bir şey | وحي WḪY vahiy(den) | يوحى YWḪ kendisine vahyedilen | Kırık Meal (Okunuş) : |in : değildir | huve : O | illā : başka bir şey | veHyun : vahiy(den) | yūHā : kendisine vahyedilen | Kırık Meal (Transcript) : |ÎN : değildir | HW : O | ÎLE : başka bir şey | WḪY : vahiy(den) | YWḪ : kendisine vahyedilen | Abdulbaki Gölpınarlı : Sözü, ancak vahyedilen şeyden ibaret. Adem Uğur : O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir. Ahmed Hulusi : O yalnızca vahyolunan bir vahiydir! Ahmet Tekin : Onun tebliğleri, Kur’ân ve sünnet, yalnızca Allah tarafından kendisine iletilen vahiylerdir. Ahmet Varol : O (konuştuğu, kendine) vahyedilen bir vahiyden başka bir şey değildir. Ali Bulaç : O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir. Ali Fikri Yavuz : Kur’an sade bir vahiydir, ancak vahy olunur. Bekir Sadak : Onun konusmasi ancak, bildirilen bir vahy iledir. Celal Yıldırım : O, ancak kendisine vahyolunan bir vahiydir. Diyanet İşleri : (Size okuduğu) Kur'an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir. Diyanet İşleri (eski) : Onun konuşması ancak, bildirilen bir vahy iledir. Diyanet Vakfi : O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir. Edip Yüksel : O (Kuran) ancak ve ancak bildilen bir vahiydir. Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O(nun konuşması kendisine) vahyedilenden başkası değildir. Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O (Kur'an) sadece vahyolunan bir vahiydir. Elmalılı Hamdi Yazır : O sade bir vahiydir ancak vahyolunur Fizilal-il Kuran : Söyledikleri, kendisine indirilen bir vahiydir. Gültekin Onan : O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir. Hasan Basri Çantay : O, kendisine (Allahdan) ilkaa edilegelen bir vahyden başkası değildir. Hayrat Neşriyat : O (söyledikleri) bildirilen vahiyden başka bir şey değildir. İbni Kesir : Bu; sadece vahy edilen bir vahiydir. İskender Evrenosoğlu : (O'nun söyledikleri), sadece O'na vahyolunan vahiydir. Muhammed Esed : bu (size ilettiği), kendisine indirilen (ilahi) vahiyden başka bir şey değildir; Mustafa İslamoğlu : bu (Kur'an), kendisine indirilen bir vahiyden ibarettir. Ömer Nasuhi Bilmen : (4-5) O başka değil, ancak bir vahiydir, vahyolunuverir. Onu kuvvetleri pek şiddetli olan öğretmiştir. Ömer Öngüt : Onun konuşması, ancak kendisine bildirilen vahiyden başka bir şey değildir. Şaban Piriş : O ancak kendisine vahyedilen bir vahiydir. Suat Yıldırım : O, kendisine vahyedilen bir vahiyden başka bir şey değildir. Süleyman Ateş : O(nun okuduğu Kur'ân) kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir. Tefhim-ul Kuran : O (söyledikleri) yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir. Ümit Şimşek : O ancak kendisine vahyolunanı söyler. Yaşar Nuri Öztürk : İndirilmiş bir vahiyden başkası değildir o.