» 53 / Necm  54:

Kuran Sırası: 53
İniş Sırası: 23
Necm Suresi = Yildiz Suresi
adini 1. ayetinde yer alan necm kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَغَشَّاهَا (FĞŞEHE) = feğaşşāhā : sardırttı onlara
2. مَا (ME) = mā :
3. غَشَّىٰ (ĞŞ) = ğaşşā : sardırdığını
sardırttı onlara | | sardırdığını |

[ĞŞW] [] [ĞŞW]
FĞŞEHE ME ĞŞ

feğaşşāhā ğaşşā
فغشاها ما غشى

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فغشاها غ ش و | ĞŞW FĞŞEHE feğaşşāhā sardırttı onlara So covered them
ما | ME what
غشى غ ش و | ĞŞW ĞŞ ğaşşā sardırdığını covered.

53:54 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

sardırttı onlara | | sardırdığını |

[ĞŞW] [] [ĞŞW]
FĞŞEHE ME ĞŞ

feğaşşāhā ğaşşā
فغشاها ما غشى

[غ ش و] [] [غ ش و]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فغشاها غ ش و | ĞŞW FĞŞEHE feğaşşāhā sardırttı onlara So covered them
Fe,Ğayn,Şın,Elif,He,Elif,
80,1000,300,1,5,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
ما | ME what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
غشى غ ش و | ĞŞW ĞŞ ğaşşā sardırdığını covered.
Ğayn,Şın,,
1000,300,,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
فعل ماض
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَغَشَّاهَا: sardırttı onlara | مَا: | غَشَّىٰ: sardırdığını |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فغشاها FĞŞEHE sardırttı onlara | ما ME | غشى ĞŞ sardırdığını |
Kırık Meal (Okunuş) : |feğaşşāhā: sardırttı onlara | : | ğaşşā: sardırdığını |
Kırık Meal (Transcript) : |FĞŞEHE: sardırttı onlara | ME: | ĞŞ: sardırdığını |
Abdulbaki Gölpınarlı : Derken o şehirleri, örten örttü gitti.
Adem Uğur : Onların başına getireceğini getirdi!
Ahmed Hulusi : Böylece bürüdü onları, bürüdükleriyle (suçlarının karşılığı olarak)!
Ahmet Tekin : Onları ne felâketler sardı, neler!
Ahmet Varol : Böylece onlara sardırdığını sardırttı.
Ali Bulaç : Böylece ona (o toplumun başına) sardırdığını sardırdı.
Ali Fikri Yavuz : Öyle ki, onlara sardırdığı musibeti sardırdı!...
Bekir Sadak : (53-54) Lut milletinin kasabalarini yere batiran, onlari gomdukce gomen O'dur.
Celal Yıldırım : Onları örtecek şeyler örttü de örttü..
Diyanet İşleri : (53-54) O, “Mu’tefike”yi de kaldırıp yere çarpmış ve onlara örttüğü azap örtüsünü örtmüştür.
Diyanet İşleri (eski) : (53-54) Lut milletinin kasabalarını yere batıran, onları gömdükçe gömen O'dur.
Diyanet Vakfi : Onların başına getireceğini getirdi!
Edip Yüksel : Onları örten örttü.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onları neler kapladı neler!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sardırttı da onlara o sardırdığını.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sardırttı da onlara o sardırdığını
Fizilal-il Kuran : Buraları yerin dibine O geçirmiştir.
Gültekin Onan : Böylece ona (o toplumun başına) sardırdığını sardırdı.
Hasan Basri Çantay : Onlara giydirdiğini giydirdi!
Hayrat Neşriyat : (53-54) (Lût kavmine âid o) alt-üst olan (şehirler)i de kaldırıp yere çaldı. Artık onları ne ile örttü ise, örttü (üzerlerine taş yağdırdı).
İbni Kesir : Onlara giydirdiğini giydirdi.
İskender Evrenosoğlu : Artık onu (o kavmi) kaplayan (azap) kapladı ama ne kaplama!
Muhammed Esed : ve sonra ebediyyen görünmez hale getirdiği (gibi).
Mustafa İslamoğlu : Derken, kuşatan o şey onları (tarihe) gömdü.
Ömer Nasuhi Bilmen : (53-54) Mü'tefike'yi de yerlere atıverdi. Artık onların yurdlarını kaplayan kapladı.
Ömer Öngüt : Onların başına getireceğini getirdi.
Şaban Piriş : Onlara şiddetli bir azap bürüdü.
Suat Yıldırım : (45-54) Rahime atılan nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onları ne azaplar, ne musîbetler, neler kapladı neler!
Süleyman Ateş : Onların üstüne neler çöktü, neler!
Tefhim-ul Kuran : Böylece ona (o topluma) sardırdığını sardırdı.
Ümit Şimşek : Onları kaplayan öyle bir kapladı ki!
Yaşar Nuri Öztürk : Sarıp doladı onlara, sarıp doladığını.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}