» 24 / Nûr  28:

Kuran Sırası: 24
İniş Sırası: 102
Nur Suresi = Isik Suresi
ismini 35. ayetinde yer alan ve Allah’in nurunu tasvir eden ayetten alir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. فَإِنْ (FÎN) = fein : eğer
2. لَمْ (LM) = lem :
3. تَجِدُوا (TCD̃WE) = tecidū : bulamazsanız
4. فِيهَا (FYHE) = fīhā : orada
5. أَحَدًا (ÊḪD̃E) = eHaden : kimseyi
6. فَلَا (FLE) = felā :
7. تَدْخُلُوهَا (TD̃ḢLWHE) = tedḣulūhā : oraya girmeyin
8. حَتَّىٰ (ḪT) = Hattā : kadar
9. يُؤْذَنَ (YÙZ̃N) = yu'ƶene : izin verilinceye
10. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
11. وَإِنْ (WÎN) = ve in : ve eğer
12. قِيلَ (GYL) = ḳīle : denirse
13. لَكُمُ (LKM) = lekumu : size
14. ارْجِعُوا (ERCAWE) = rciǔ : dönün!
15. فَارْجِعُوا (FERCAWE) = ferciǔ : o halde dönün
16. هُوَ (HW) = huve : o
17. أَزْكَىٰ (ÊZK) = ezkā : daha temizdir
18. لَكُمْ (LKM) = lekum : sizin için
19. وَاللَّهُ (WELLH) = vallahu : ve Allah
20. بِمَا (BME) = bimā : şeyleri
21. تَعْمَلُونَ (TAMLWN) = teǎ'melūne : yaptıklarınız
22. عَلِيمٌ (ALYM) = ǎlīmun : bilendir
eğer | | bulamazsanız | orada | kimseyi | | oraya girmeyin | kadar | izin verilinceye | size | ve eğer | denirse | size | dönün! | o halde dönün | o | daha temizdir | sizin için | ve Allah | şeyleri | yaptıklarınız | bilendir |

[] [] [WCD̃] [] [EḪD̃] [] [D̃ḢL] [] [EZ̃N] [] [] [GWL] [] [RCA] [RCA] [] [ZKW] [] [] [] [AML] [ALM]
FÎN LM TCD̃WE FYHE ÊḪD̃E FLE TD̃ḢLWHE ḪT YÙZ̃N LKM WÎN GYL LKM ERCAWE FERCAWE HW ÊZK LKM WELLH BME TAMLWN ALYM

fein lem tecidū fīhā eHaden felā tedḣulūhā Hattā yu'ƶene lekum ve in ḳīle lekumu rciǔ ferciǔ huve ezkā lekum vallahu bimā teǎ'melūne ǎlīmun
فإن لم تجدوا فيها أحدا فلا تدخلوها حتى يؤذن لكم وإن قيل لكم ارجعوا فارجعوا هو أزكى لكم والله بما تعملون عليم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإن | FÎN fein eğer But if
لم | LM lem not
تجدوا و ج د | WCD̃ TCD̃WE tecidū bulamazsanız you find
فيها | FYHE fīhā orada in it
أحدا ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃E eHaden kimseyi anyone,
فلا | FLE felā then (do) not
تدخلوها د خ ل | D̃ḢL TD̃ḢLWHE tedḣulūhā oraya girmeyin enter it
حتى | ḪT Hattā kadar until
يؤذن ا ذ ن | EZ̃N YÙZ̃N yu'ƶene izin verilinceye permission has been given
لكم | LKM lekum size to you.
وإن | WÎN ve in ve eğer And if
قيل ق و ل | GWL GYL ḳīle denirse it is said
لكم | LKM lekumu size to you
ارجعوا ر ج ع | RCA ERCAWE rciǔ dönün! """Go back,"""
فارجعوا ر ج ع | RCA FERCAWE ferciǔ o halde dönün "then go back;"
هو | HW huve o it
أزكى ز ك و | ZKW ÊZK ezkā daha temizdir (is) purer
لكم | LKM lekum sizin için for you.
والله | WELLH vallahu ve Allah And Allah
بما | BME bimā şeyleri of what
تعملون ع م ل | AML TAMLWN teǎ'melūne yaptıklarınız you do
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir (is) All-Knower.

24:28 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

eğer | | bulamazsanız | orada | kimseyi | | oraya girmeyin | kadar | izin verilinceye | size | ve eğer | denirse | size | dönün! | o halde dönün | o | daha temizdir | sizin için | ve Allah | şeyleri | yaptıklarınız | bilendir |

[] [] [WCD̃] [] [EḪD̃] [] [D̃ḢL] [] [EZ̃N] [] [] [GWL] [] [RCA] [RCA] [] [ZKW] [] [] [] [AML] [ALM]
FÎN LM TCD̃WE FYHE ÊḪD̃E FLE TD̃ḢLWHE ḪT YÙZ̃N LKM WÎN GYL LKM ERCAWE FERCAWE HW ÊZK LKM WELLH BME TAMLWN ALYM

fein lem tecidū fīhā eHaden felā tedḣulūhā Hattā yu'ƶene lekum ve in ḳīle lekumu rciǔ ferciǔ huve ezkā lekum vallahu bimā teǎ'melūne ǎlīmun
فإن لم تجدوا فيها أحدا فلا تدخلوها حتى يؤذن لكم وإن قيل لكم ارجعوا فارجعوا هو أزكى لكم والله بما تعملون عليم

[] [] [و ج د] [] [ا ح د] [] [د خ ل] [] [ا ذ ن] [] [] [ق و ل] [] [ر ج ع] [ر ج ع] [] [ز ك و] [] [] [] [ع م ل] [ع ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فإن | FÎN fein eğer But if
Fe,,Nun,
80,,50,
REM – prefixed resumption particle
COND – conditional particle
الفاء استئنافية
حرف شرط
لم | LM lem not
Lam,Mim,
30,40,
NEG – negative particle
حرف نفي
تجدوا و ج د | WCD̃ TCD̃WE tecidū bulamazsanız you find
Te,Cim,Dal,Vav,Elif,
400,3,4,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHE fīhā orada in it
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
أحدا ا ح د | EḪD̃ ÊḪD̃E eHaden kimseyi anyone,
,Ha,Dal,Elif,
,8,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
فلا | FLE felā then (do) not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
REM – prefixed resumption particle
PRO – prohibition particle
الفاء استئنافية
حرف نهي
تدخلوها د خ ل | D̃ḢL TD̃ḢLWHE tedḣulūhā oraya girmeyin enter it
Te,Dal,Hı,Lam,Vav,He,Elif,
400,4,600,30,6,5,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
حتى | ḪT Hattā kadar until
Ha,Te,,
8,400,,
P – preposition
حرف جر
يؤذن ا ذ ن | EZ̃N YÙZ̃N yu'ƶene izin verilinceye permission has been given
Ye,,Zel,Nun,
10,,700,50,
V – 3rd person masculine singular passive imperfect verb, subjunctive mood
فعل مضارع مبني للمجهول منصوب
لكم | LKM lekum size to you.
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
وإن | WÎN ve in ve eğer And if
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
COND – conditional particle
الواو عاطفة
حرف شرط
قيل ق و ل | GWL GYL ḳīle denirse it is said
Gaf,Ye,Lam,
100,10,30,
V – 3rd person masculine singular passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
لكم | LKM lekumu size to you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ارجعوا ر ج ع | RCA ERCAWE rciǔ dönün! """Go back,"""
Elif,Re,Cim,Ayn,Vav,Elif,
1,200,3,70,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فارجعوا ر ج ع | RCA FERCAWE ferciǔ o halde dönün "then go back;"
Fe,Elif,Re,Cim,Ayn,Vav,Elif,
80,1,200,3,70,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
هو | HW huve o it
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
أزكى ز ك و | ZKW ÊZK ezkā daha temizdir (is) purer
,Ze,Kef,,
,7,20,,
N – nominative noun
اسم مرفوع
لكم | LKM lekum sizin için for you.
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
والله | WELLH vallahu ve Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو عاطفة
لفظ الجلالة مرفوع
بما | BME bimā şeyleri of what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
تعملون ع م ل | AML TAMLWN teǎ'melūne yaptıklarınız you do
Te,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
400,70,40,30,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليم ع ل م | ALM ALYM ǎlīmun bilendir (is) All-Knower.
Ayn,Lam,Ye,Mim,
70,30,10,40,
N – nominative masculine singular indefinite noun
اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |فَإِنْ: eğer | لَمْ: | تَجِدُوا: bulamazsanız | فِيهَا: orada | أَحَدًا: kimseyi | فَلَا: | تَدْخُلُوهَا: oraya girmeyin | حَتَّىٰ: kadar | يُؤْذَنَ: izin verilinceye | لَكُمْ: size | وَإِنْ: ve eğer | قِيلَ: denirse | لَكُمُ: size | ارْجِعُوا: dönün! | فَارْجِعُوا: o halde dönün | هُوَ: o | أَزْكَىٰ: daha temizdir | لَكُمْ: sizin için | وَاللَّهُ: ve Allah | بِمَا: şeyleri | تَعْمَلُونَ: yaptıklarınız | عَلِيمٌ: bilendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |فإن FÎN eğer | لم LM | تجدوا TCD̃WE bulamazsanız | فيها FYHE orada | أحدا ÊḪD̃E kimseyi | فلا FLE | تدخلوها TD̃ḢLWHE oraya girmeyin | حتى ḪT kadar | يؤذن YÙZ̃N izin verilinceye | لكم LKM size | وإن WÎN ve eğer | قيل GYL denirse | لكم LKM size | ارجعوا ERCAWE dönün! | فارجعوا FERCAWE o halde dönün | هو HW o | أزكى ÊZK daha temizdir | لكم LKM sizin için | والله WELLH ve Allah | بما BME şeyleri | تعملون TAMLWN yaptıklarınız | عليم ALYM bilendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |fein: eğer | lem: | tecidū: bulamazsanız | fīhā: orada | eHaden: kimseyi | felā: | tedḣulūhā: oraya girmeyin | Hattā: kadar | yu'ƶene: izin verilinceye | lekum: size | ve in: ve eğer | ḳīle: denirse | lekumu: size | rciǔ: dönün! | ferciǔ: o halde dönün | huve: o | ezkā: daha temizdir | lekum: sizin için | vallahu: ve Allah | bimā: şeyleri | teǎ'melūne: yaptıklarınız | ǎlīmun: bilendir |
Kırık Meal (Transcript) : |FÎN: eğer | LM: | TCD̃WE: bulamazsanız | FYHE: orada | ÊḪD̃E: kimseyi | FLE: | TD̃ḢLWHE: oraya girmeyin | ḪT: kadar | YÙZ̃N: izin verilinceye | LKM: size | WÎN: ve eğer | GYL: denirse | LKM: size | ERCAWE: dönün! | FERCAWE: o halde dönün | HW: o | ÊZK: daha temizdir | LKM: sizin için | WELLH: ve Allah | BME: şeyleri | TAMLWN: yaptıklarınız | ALYM: bilendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : Orada kimseyi bulamazsanız size izin verilmedikçe girmeyin ve eğer, geri dönün denirse size dönün artık, bu, sizin için daha temiz bir harekettir ve Allah, ne yaparsanız hepsini bilir.
Adem Uğur : Orada hiçbir kimse bulamadınızsa, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, "Geri dönün!" denilirse, hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha nezih bir davranıştır. Allah, yaptığınızı bilir.
Ahmed Hulusi : Eğer içeride biri yoksa size izin verilinceye kadar oraya girmeyiniz. . . Eğer size "Geri dön" denilirse, geri dönün. . . Bu sizin için daha temizdir. . . Allâh yaptıklarınızı (B sırrınca) Aliym'dir.
Ahmet Tekin : Evde kimse bulamazsanız, size izin verilinceye kadar o eve girmeyin. Eğer size: 'Geri dönün' denilirse hemen geri dönün. Bu sizin için daha nezih, daha temiz ve günahtan arınmış bir davranıştır. Allah işlemeye devam ettiğiniz amelleri biliyor.
Ahmet Varol : Eğer orada birini bulamazsanız size izin verilmedikçe içeri girmeyin. Eğer size: 'Dönün' denirse dönün. Bu sizin için daha temizdir. Allah yaptıklarınızı bilir.
Ali Bulaç : Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar artık oraya girmeyin; ve eğer "Dönün" denirse, siz de dönün, bu sizin için daha temizdir. Allah yaptıklarınızı bilendir.
Ali Fikri Yavuz : Eğer evlerde bir kimse bulmazsanız, size izin verilmedikçe içeri girmeyin. Eğer size geri dönün derlerse, dönün. Bu sizin için (kapıda beklemekten) daha temizdir ve Allah, yapmakta olduğunuz bütün işleri bilendir.
Bekir Sadak : Eger evde kimseyi bulamazsaniz, yine de size izin verilmedikce iceriye girmeyiniz. Size «Donun» denirse donun. Bu, sizi daha cok temize cikarir. Allah yaptiklarinizi bilir.
Celal Yıldırım : İçinde bir kimse bulamazsanız, size izin verilmedikçe yine de girmeyin. Size, «geri dönün» denilirse, geri dönün. Bu sizin için daha nezih ve daha uygundur. Allah yapageldiklerinizi bilir.
Diyanet İşleri : Eğer evde kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, “Geri dönün” denirse, hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha nezih bir davranıştır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla bilendir.
Diyanet İşleri (eski) : Eğer evde kimseyi bulamazsanız, yine de size izin verilmedikçe içeriye girmeyiniz. Size 'Dönün' denirse dönün. Bu, sizi daha çok temize çıkarır. Allah yaptıklarınızı bilir.
Diyanet Vakfi : Orada hiçbir kimse bulamadınızsa, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, «Geri dönün!» denilirse, hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha nezih bir davranıştır. Allah, yaptığınızı bilir.
Edip Yüksel : Orada hiç kimseyi bulamazsanız (yetkililer tarafından) izin verilmeden oraya girmeyiniz. Size 'Geri dönün,' dendiğinde dönüp gidiniz. Bu, sizin için daha temiz bir davranıştır. ALLAH yaptıklarınızı Bilendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Orada kimse bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, «Geri dönün!» denilirse, hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha temiz bir davranıştır. Allah, yaptığınızı bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer orada bir kimse bulamazsanız, size izin verilmedikçe içeri girmeyin ve eğer size «Dönün.» denilirse dönün; o sizin için daha temizdir. Allah, bütün yaptıklarınızı bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunun üzerine onlarda kimse bulmazsanız size bir izin verilmedikçe içeri girmeyin ve eğer size dönün derlerse dönün, o sizin için daha temizdir ve Allah bütün amellerinize alîmdir
Fizilal-il Kuran : Eğer kapısını çaldığında evde hiç kimse yoksa size izin verilmedikçe içeriye girmeyiniz. Eğer size «geri dönün» denirse geri dönünüz. Böylesi, sizin için daha onurlu bir harekettir. Hiç kuşkusuz Allah, ne yaparsanız onu bilir.
Gültekin Onan : Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar artık oraya girmeyin; ve eğer "dönün" denirse, siz de dönün, bu sizin için daha temizdir. Tanrı yaptıklarınızı bilendir.
Hakkı Yılmaz : "Sonra da orada kimseyi bulamazsanız, artık size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Ve eğer size, “Geri dönün!” denilirse, hemen dönün; bu, sizin için daha arındırıcıdır. Ve Allah, yaptığınız şeyleri en iyi bilendir. "
Hasan Basri Çantay : Eğer orada bir kimse bulmazsanız size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Şâyed size «Geri dönün» denilirse dönüb gidin. Bu, sizin için daha temiz (bir hareket) dir. Allah ne yaparsanız hakkıyle bilendir.
Hayrat Neşriyat : Eğer orada (girmek istediğiniz evlerde) kimseyi bulamazsanız, size izin verilmedikçe oraya girmeyin! Size: 'Geri dönün!' denirse, artık dönün; bu sizin için daha temizdir. Allah ise, yapmakta olduklarınızı hakkıyla bilendir.
İbni Kesir : Eğer orada kimseyi bulamazsanız; size izin verilinceye kadar içeri girmeyin. Şayet size; dönün, denilirse, dönün. Bu, sizin için daha temizdir. Ve Allah; yaptıklarınızı bilir.
İskender Evrenosoğlu : Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Ve eğer size “geri dönün” denirse o taktirde geri dönün. O, sizin için daha temizdir (uygundur). Ve Allah, yaptığınız şeyleri en iyi bilendir.
Muhammed Esed : Öyleyse, (evde) kimseyi bulamadığınız takdirde, size izin verilinceye kadar içeri girmeyin ve size "dönün" denirse dönün. Bu sizin (töhmet altına girmemeniz) için en uygun davranış tarzıdır; çünkü, Allah edip eylediğiniz her şeyi bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen : İmdi onlarda kimse bulamaz iseniz artık size izin verilinceye değin içerilerine girmeyin ve eğer size geri dönün denilirse geri dönün. Bu sizin için daha temizdir. Ve Allah yapar olduklarınızı bilicidir.
Ömer Öngüt : Eğer evlerde bir kimse bulamazsanız, size izin verilinceye kadar içeri girmeyin. Şayet size: “Geri dönün!” denilirse dönüp gidin. Bu sizin için daha temiz bir harekettir. Allah bütün yaptıklarınızı bilendir.
Şaban Piriş : Eğer orada hiç kimseyi bulamazsanız, size izin verilene kadar oraya girmeyin. Şayet size geri dönün denilirse, geri dönün. Bu, sizin için daha temizdir. Allah, yaptıklarınızı bilir.
Suat Yıldırım : Şayet orada hiçbir kimse bulamazsanız size izin verilmeden oraya girmeyiniz! Eğer size: "Müsait değiliz, geri dönün." denirse dönün! Bu sizin için daha nezih, daha münasiptir. Allah yaptığınız her şeyi tamamen bilir.
Süleyman Ateş : Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Ve eğer size: "Dönün" denirse dönün. Bu, sizin için daha temizdir. Allâh yaptıklarınızı bilendir.
Tefhim-ul Kuran : Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar artık oraya girmeyin; ve eğer size «Dönün» denirse, siz de dönün, bu sizin için daha temizdir. Allah yapmakta olduklarınızı bilendir.
Ümit Şimşek : Orada kimseyi bulamazsanız, izin almadıkça içeri girmeyin. Size 'Geri dönün' denirse dönün; bu sizin için daha nezih bir davranıştır. Allah ise sizin yaptıklarınızı hakkıyla bilir.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer orada kimseyi bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size "Geri dönün!" denirse, dönün; bu sizin için daha iyi ve temizdir. Allah, yaptıklarınızı çok iyi biliyor.


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}