Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
|
İstedi bir sâil bir azâbı ki olacak(70:1) | |
Kâfirler için yok onu defi' edecek(70:2) | |
O, mi'racların sahibi Allahdan(70:3) | |
Ki ona Melâike ve Ruh uruc eder, bir günde ki mikdarı elli bin sene tutar(70:4) | |
O halde sabret biraz bir sabri cemîl ile(70:5) | |
Çünkü onlar onu uzak görürler(70:6) | |
Biz se onu yakın görürüz(70:7) | |
O gün ki olur sema' erimiş bir maden gibi(70:8) | |
Dağlar da atılmış elvan yun gibi(70:9) | |
Ve bir hısım bir hısıma halini sormaz(70:10) | |
Birbirlerine gösterilirlerken, mücrim ister ki fidye verse o günün azâbından oğullarını(70:11) | |
Ve refikasını ve biraderini(70:12) | |
Ve kendini barındıran fasîlesini(70:13) | |
Ve Arzda bulunanların hepsini de sonra kendini kurtarsa(70:14) | |
Hayır, çünkü o salgın bir lezâ,(70:15) | |
etrafı soyan nari ceza'(70:16) | |
Çağırır arkasını dönüp tersine gideni(70:17) | |
Ve toplayıp toplayıp kasaya yığanı(70:18) | |
Hâkikat o insan helu' yaradılmıştır(70:19) | |
Şer dokundumu mızıkcı(70:20) | |
Hayır dokundumu kıskanç(70:21) | |
Müstesna ancak o musallîler(70:22) | |
Onlar ki namazlarına müdavimdirler(70:23) | |
Ve onlar ki mallarında vardır bir hakkı ma'lûm(70:24) | |
Hem sâil için hem mahrum(70:25) | |
Ve onlar ki dîn gününü (ceza gününü) tasdîk ederler(70:26) | |
Ve onlar ki Rablarının azâbından korkarlar(70:27) | |
Çünkü rablarının azâbından emîn olunmaz(70:28) | |
Ve onlar ki apışlarını korurlar(70:29) | |
Ancak zevcelerine veya milki yemînlerine başka. Çünkü bunda levm olunmazlar(70:30) | |
Fakat ondan ötesini arayanlar, işte onlar haddi aşan haşarılardır(70:31) | |
Ve onlar ki emanetlerine ve ahdlerine riayet ederler(70:32) | |
Ve onlar ki şâhidliklerinde dürüstürler(70:33) | |
Ve onlar ki namazları üzerine muhafızlık ederler(70:34) | |
İşte onlar Cennetlerde ikrâm olunanlardır(70:35) | |
Şimdi ne var o küfredenlere ki sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar?(70:36) | |
Sağdan ve soldan fırka fırka(70:37) | |
Onlardan her kişi na'îm Cennetine sokulacağını ümid mi ediyor?(70:38) | |
Yağma yok, biz onları o bildikleri nesneden yarattık(70:39) | |
Artık o maşrıklerin, mağriblerin Rabbı için yemîne ne hacet, şübhesiz ki biz elbette kadiriz(70:40) | |
Onları kendilerinden hayırlısına tedbil edebiliriz ve bizim önümüze geçilmez(70:41) | |
O halde bırak onları dalsınlar ve oynıya dursunlar tâ o va'd olundukları güne çatacakları deme kadar(70:42) | |
O gün ki kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, sanki çantalariyle dikmelere (putlara) gidiyorlarmış gibi fırlıyacaklar(70:43) | |
Gözleri düşgün, kendilerini bir zillet saracak da saracak, o işte onların va'dolunup durdukları gün(70:44) | |