Mearic Suresi = Miraçlar/Yükselis-Yollari Suresi ismini 3. ayetinde yer alan Allah’in yükselme dereceleri-yollarinin sahibi oldugu anlamina gelen mearic kelimesinden almistir.
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine plural passive participle جار ومجرور
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |عَلَىٰ: | أَنْ: | نُبَدِّلَ: onları değiştirmeğe | خَيْرًا: daha hayırlısıyla | مِنْهُمْ: kendilerinden | وَمَا: ve değil(iz) | نَحْنُ: biz | بِمَسْبُوقِينَ: önüne geçilecek |
Kırık Meal (Harekesiz) : |على AL | أن ÊN | نبدل NBD̃Lonları değiştirmeğe | خيرا ḢYREdaha hayırlısıyla | منهم MNHMkendilerinden | وما WMEve değil(iz) | نحن NḪNbiz | بمسبوقين BMSBWGYNönüne geçilecek |
Kırık Meal (Okunuş) : |ǎlā: | en: | nubeddile: onları değiştirmeğe | ḣayran: daha hayırlısıyla | minhum: kendilerinden | ve mā: ve değil(iz) | neHnu: biz | bimesbūḳīne: önüne geçilecek |
Kırık Meal (Transcript) : |AL: | ÊN: | NBD̃L: onları değiştirmeğe | ḢYRE: daha hayırlısıyla | MNHM: kendilerinden | WME: ve değil(iz) | NḪN: biz | BMSBWGYN: önüne geçilecek |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlardan daha hayırlısını, yerlerine geçirmeye ve kimse önümüze geçemez.
Adem Uğur : Şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter ve kimse bizim önümüze geçemez.
Ahmed Hulusi : Onların yerine onlardan daha hayırlısını getirmeye. . . Biz önüne geçilmeyen gücüz!
Ahmet Tekin : Onların yerine, daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz elbette yeter. Kimse bizim önümüze geçemez.
Ahmet Varol : Onların yerlerine kendilerinden daha hayırlılarını getirmeye. Ve bizim önümüze geçilemez.
Ali Bulaç : Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirip değiştirmeye. Üstelik Bizim önümüze geçilemez.
Ali Fikri Yavuz : Onların (o kâfirlerin) yerine, kendilerinden daha hayırlısını getirmeye... Hem bizim önümüze geçilmez.
Bekir Sadak : (40-41) Dogularin ve batilarin Rabbine yemin ederim ki, onlarin yerine daha iyilerini getirmege Bizim gucumuz yeter ve kimse de onumuze gecemez.
Celal Yıldırım : (40-41) Hayır, (İlâhî sünnet onların sandığı gibi değildir). Doğuların ve batıların Rabbına and içerim ki, elbette bizim onların yerine kendilerinden hayırlısını getirmeğe kudretimiz yeter ve bizim önümüze de geçilmez.
Diyanet İşleri : (40-41) Doğuların ve Batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter. Bizim önümüze geçilemez.
Diyanet İşleri (eski) : (40-41) Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez.
Diyanet Vakfi : (40-41) Şu halde (işin gerçeği) öyle (umdukları gibi) değil! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz onların yerine daha iyilerini getirmeye bizim gücümüz yeter ve kimse bizim önümüze geçemez.
Edip Yüksel : Onları, kendilerinden daha iyilerle değiştirmeye... Bizi kimse yenemez
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onları kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirebiliriz ve bizim önümüze geçilmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onları kendilerinden hayırlısına değiştirebiliriz ve Bizim önümüze geçilmez.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onları kendilerinden hayırlısına tedbil edebiliriz ve bizim önümüze geçilmez
Fizilal-il Kuran : Onları, kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirmeğe. Bizim önümüze geçilmez.
Gültekin Onan : Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirip değiştirmeye. Üstelik bizim önümüze geçilemez.
Hakkı Yılmaz : (40,41) Artık hayır. Doğuların ve batıların Rabbine kasem ederim ki Biz, onların yerine kendilerinden daha hayırlı olanları getirmeye kesinlikle güç yetirenleriz. Ve Biz, önüne geçilenler değiliz.
Hasan Basri Çantay : (40-41) Yine hayır, (iş onların umdukları gibi değildir). Doğuların, batıların Rabbine andederim ki, şübhesiz biz onların yerine kendilerinden daha hayırlısını getirmiye de elbette kaadiriz ve biz, önümüze geçilebilecekler (den) de değiliz.
Hayrat Neşriyat : (40-41) Doğuların ve batıların Rabbine (Zâtım üzerine) yemîn ederim ki, şübhesiz biz(onların) yerine onlardan daha hayırlılarını getirmeye elbette gücü yetenleriz ve biz(kudretinin) önüne geçilenler değiliz!
İbni Kesir : Ki onların yerine kendilerinden daha iyilerini getirelim. Ve Biz, önüne geçilecekler de değiliz.
İskender Evrenosoğlu : Onlardan daha hayırlısı ile değiştirmeye (onların yerine getirmeye)! Ve Biz, önüne geçilebilecek (engellenebilecek) değiliz.
Muhammed Esed : onları kendilerinden daha hayırlı (bir toplum) ile değiştirmeye. Çünkü Bizi (istediğimizi yapmaktan) alıkoyan hiçbir şey yoktur.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlardan hayırlısına tebdîl etmeye. Ve biz önüne geçilmişler değiliz.
Ömer Öngüt : Onların yerine kendilerinden daha iyilerini getirmeye. Hiç kimse de önümüze geçemez.
Şaban Piriş : (40-41) Hayır, doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, şüphesiz bizim onların yerine daha iyilerini getirmeye gücümüz yeter. Bizim önümüze de geçilemez.
Suat Yıldırım : (40-41) Hayır, Allah’ın nizamı onların sandığı gibi değildir! Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, Biz onların yerine kendilerinden daha hayırlı insanlar getirmeye kadiriz. Bizim elimizden kurtulan, gücümüzün yetmediği hiçbir şey yoktur.
Süleyman Ateş : Onları, kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirmeğe. Bizim önümüze geçilmez (bize engel olunamaz).
Tefhim-ul Kuran : Onların yerine kendilerinden daha hayırlılarını getirip değiştirmeğe. Üstelik bizim önümüze geçilemez.
Ümit Şimşek : (40-41) Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha hayırlılarını getirmeye Bizim elbette gücümüz yeter; hiç kimse de Bize engel olamaz.
Yaşar Nuri Öztürk : Onları kendilerinden daha üstün olanlarla değiştirmeye... Ve biz önüne geçilebilecekler değiliz.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]