Mearic Suresi = Miraçlar/Yükselis-Yollari Suresi ismini 3. ayetinde yer alan Allah’in yükselme dereceleri-yollarinin sahibi oldugu anlamina gelen mearic kelimesinden almistir.
V – 3rd person masculine plural (form II) passive imperfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine plural object pronoun فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
يود
و د د | WD̃D̃
YWD̃
yeveddu
ister
Would wish
Ye,Vav,Dal, 10,6,4,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
المجرم
ج ر م | CRM
ELMCRM
l-mucrimu
suçlu olan
the criminal
Elif,Lam,Mim,Cim,Re,Mim, 1,30,40,3,200,40,
N – nominative masculine (form IV) active participle اسم مرفوع
لو
|
LW
lev
keşke
if
Lam,Vav, 30,6,
SUB – subordinating conjunction حرف مصدري
يفتدي
ف د ي | FD̃Y
YFTD̃Y
yeftedī
fidye versin
he (could be) ransomed
Ye,Fe,Te,Dal,Ye, 10,80,400,4,10,
V – 3rd person masculine singular (form VIII) imperfect verb فعل مضارع
من
|
MN
min
-ndan (kurtarmak için)
from
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
عذاب
ع ذ ب | AZ̃B
AZ̃EB
ǎƶābi
azabı-
(the) punishment
Ayn,Zel,Elif,Be, 70,700,1,2,
N – genitive masculine noun اسم مجرور
يومئذ
|
YWMÙZ̃
yevmiiƶin
o günün
(of) that Day
Ye,Vav,Mim,,Zel, 10,6,40,,700,
T – time adverb ظرف زمان
ببنيه
ب ن ي | BNY
BBNYH
bibenīhi
oğullarını
by his children,
Be,Be,Nun,Ye,He, 2,2,50,10,5,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine plural noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun جار ومجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |يُبَصَّرُونَهُمْ: birbirlerine gösterilirler | يَوَدُّ: ister | الْمُجْرِمُ: suçlu olan | لَوْ: keşke | يَفْتَدِي: fidye versin | مِنْ: -ndan (kurtarmak için) | عَذَابِ: azabı- | يَوْمِئِذٍ: o günün | بِبَنِيهِ: oğullarını |
Kırık Meal (Harekesiz) : |يبصرونهم YBṦRWNHMbirbirlerine gösterilirler | يود YWD̃ister | المجرم ELMCRMsuçlu olan | لو LWkeşke | يفتدي YFTD̃Yfidye versin | من MN-ndan (kurtarmak için) | عذاب AZ̃EBazabı- | يومئذ YWMÙZ̃o günün | ببنيه BBNYHoğullarını |
Kırık Meal (Okunuş) : |yubeSSarūnehum: birbirlerine gösterilirler | yeveddu: ister | l-mucrimu: suçlu olan | lev: keşke | yeftedī: fidye versin | min: -ndan (kurtarmak için) | ǎƶābi: azabı- | yevmiiƶin: o günün | bibenīhi: oğullarını |
Kırık Meal (Transcript) : |YBṦRWNHM: birbirlerine gösterilirler | YWD̃: ister | ELMCRM: suçlu olan | LW: keşke | YFTD̃Y: fidye versin | MN: -ndan (kurtarmak için) | AZ̃EB: azabı- | YWMÙZ̃: o günün | BBNYH: oğullarını |
Abdulbaki Gölpınarlı : Birbirlerini görüp tanırlar da ve suçlu, o günün azâbına karşılık oğlunu da vermek ister.
Adem Uğur : Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını,
Ahmed Hulusi : Birbirlerine gösterilirken insanlar. . . Suçlular, o sürecin azabından kendini kurtarmak için oğullarını fidye olarak (ateşe) vermeyi düşünür. . .
Ahmet Tekin : Onlar, o gün, birbirlerinin gözleri önünde olacaklar. İslâm’a planlı cephe alan, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen, güç ve iktidar sahibi âsiler, suçlular, o günün azâbından kurtulmak için fidye vermek isteyecek. Oğullarını vermek isteyecek.
Ahmet Varol : Onlar birbirlerine gösterilirler. Suçlu kişi o günün azabına karşılık oğullarını fidye vermek ister.
Ali Bulaç : Onlar birbirlerine gösterilirler. Bir suçlu günahkar, o günün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister;
Ali Fikri Yavuz : (O kıyamet gününde akraba ve hısımlar) birbirlerine gösterilirler; (fakat herkes kendi derdi ile meşgul olduğundan birbirlerini tanıyamazlar). Mücrim (müşrik), o günün azabından kurtulmak için ister ki, fidye (bedel) verse oğullarını,
Bekir Sadak : (11-14) Onlar birbirlerine yalniz gosterilirler. Suclu kimse o gunun azabindan kurtulmak icin ogullarini, ailesini, kardesini, kendisini barindirmis olan sulalesini ve yeryuzunde bulunan herkesi feda etmek ve boylece kendisini kurtarmak ister.
Celal Yıldırım : (11-12-13-14) Birbirlerine gösterilirler (ama) suçlu günahkârlar o günün azabına karşılık oğullarını, eşini, kardeşini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryüzündeki her şeyi fidye verip kendini kurtarmak ister.
Diyanet İşleri : (11-14) Birbirlerine gösterilirler. Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak versin de, kendisini kurtarsın.
Diyanet İşleri (eski) : (11-14) Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister.
Diyanet Vakfi : (11-14) Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdindedir). Günahkâr kimse ister ki, o günün azabından (kurtuluş için), oğullarını, karısını, kardeşini, kendisini koruyup barındıran tüm ailesini ve yeryüzünde kim varsa hepsini fidye olarak versin de, tek kendini kurtarsın.
Edip Yüksel : Birbirlerine gösterilirler. Suçlu, o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister: Oğullarını,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Birbirlerine gösterilirler. Suçlu o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister; oğullarını,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Birbirlerine gösterilirlerken, suçlu o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister; oğullarını,
Elmalılı Hamdi Yazır : Birbirlerine gösterilirlerken, mücrim ister ki fidye verse o günün azâbından oğullarını
Fizilal-il Kuran : birbirlerine gösterirler. Suçlu ister ki o günün azabından kurtulmak için fidye versin: oğullarını,
Gültekin Onan : Onlar birbirlerine gösterilirler. Bir suçlu günahkar, o günün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister;
Hakkı Yılmaz : (11-14) Birbirlerine gösterilmiş oldukları hâlde suçlu, o günün azabından kurtulmak için oğullarını, eşini ve kardeşini, kendisini barındıran, içinde yetiştiği tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye/kurtulmalık versin sonra da kendini kurtarabilsin ister.
Hasan Basri Çantay : Onlar birbirine (sâdece) gösterilirler. Günahkâr o günün azabından (kurtulmak için şunları) feda etmeği arzu eder: Oğullarını,
Hayrat Neşriyat : Onlar birbirlerine gösterilirler (fakat konuşamazlar). Günahkâr (kâfir) olan kimsearzu eder ki, o günün azâbından (kurtulmak için) oğullarını fedâ etsin!
İbni Kesir : Yalnız birbirine gösterilirler. Suçlu kişi; o günün azabından kurtulmak için oğullarını feda etmek ister.
İskender Evrenosoğlu : Onlar birbirlerine gösterilirler, günahkâr olan izin günü, azaptan kurtulmak için, oğullarını fidye olarak verebilmeyi temenni eder.
Muhammed Esed : ama onların birbirlerinin gözü önünde olacaklar(ı gün): (çünkü,) her suçlu, o Gün çocuklarını feda ederek kendisini kurtarmak ister,
Ömer Nasuhi Bilmen : (11-12) Onlar birbirlerine gösterilirler. Günahkar olan temenni eder ki, o günün azabından dolayı oğullarını feda etsin. Ve refikasını ve kardeşini feda etsin.
Ömer Öngüt : Yalnız birbirine gösterilirler. Suçlu kişi o günün azabından kurtulmak için oğullarını fedâ etmek ister.
Şaban Piriş : Onlar birbirlerine gösterilirler. Suçlular o günün azabından kurtulmak için oğullarını fidye olarak vermek ister.
Suat Yıldırım : (10-14) Birbirlerine gösterildikleri halde hiçbir candan dost, dostunun hâlini sormaz. Her mücrim o günkü azaptan kurtulmak için fidye olarak oğullarını, eşini, kardeşini, kendisine sahip çıkan sülalesini, hatta dünyada olanların tamamını verip de kurtulmak ister.
Süleyman Ateş : Birbirlerine gösterilirler (fakat herkes kendi derdine düştüğünden, başkasıyle ilgilenemez). Suçlu ister ki o günün azâbından (kurtulmak için) fidye versin: Oğullarını,
Tefhim-ul Kuran : Onlar birbirlerine gösterirler. Bir suçlu günahkar, o günün azabını karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister;
Ümit Şimşek : Oysa onlar birbirlerine de gösterilirler. Fakat mücrim o günün azabından kurtulmak için oğullarını bile feda etmek ister.
Yaşar Nuri Öztürk : Birbirlerine gösterilirler. Suçlu, o günün azabından kurtulmak için oğullarını fidye vermeyi bile ister.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]