Mearic Suresi = Miraçlar/Yükselis-Yollari Suresi ismini 3. ayetinde yer alan Allah’in yükselme dereceleri-yollarinin sahibi oldugu anlamina gelen mearic kelimesinden almistir.
ACC – accusative particle PRON – 1st person plural object pronoun حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
خلقناهم
خ ل ق | ḢLG
ḢLGNEHM
ḣaleḳnāhum
onları yarattık
[We] have created them
Hı,Lam,Gaf,Nun,Elif,He,Mim, 600,30,100,50,1,5,40,
V – 1st person plural perfect verb PRON – subject pronoun PRON – 3rd person masculine plural object pronoun فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
مما
|
MME
mimmā
şeyden
from what
Mim,Mim,Elif, 40,40,1,
P – preposition REL – relative pronoun حرف جر اسم موصول
يعلمون
ع ل م | ALM
YALMWN
yeǎ'lemūne
bildikleri
they know.
Ye,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun, 10,70,30,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Fakat imkânı yok; şüphe yok ki biz, onları, onların da bildikleri şeyden yarattık.
Adem Uğur : Hayır (hiç ummasınlar!) Şüphesiz biz onları, kendilerinin de bildikleri şeyden yarattık (fakat ibret almadılar, imana gelmediler).
Ahmed Hulusi : Hayır, asla! Muhakkak ki biz onları bildikleri şeyden (spermden) yarattık!
Ahmet Tekin : Yok öyle yağma! Biz onları, iyi bildikleri şeylerden yarattık, boşuna kibirlenmesinler.
Ahmet Varol : Hayır. Biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Ali Bulaç : Hayır; doğrusu Biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Ali Fikri Yavuz : Hayır, öyle şey yok. Biz; onları bildikleri şeyden (nutfeden) yarattık; (insanın aslı olan bu maddenin, iman olmaksızın ne değeri olabilir? Bununla yoğrulup da iman nuru ile aydınlığa çıkmıyan kimse, cennete girmeyi nasıl isteyebilir?)
İskender Evrenosoğlu : Hayır, asla! Muhakkak ki Biz, onları bildikleri şeyden yarattık.
Muhammed Esed : Asla! Çünkü, Biz onları (çok iyi) bildikleri bir şeyden yarattık!
Ömer Nasuhi Bilmen : Hayır, asla. Şüphe yok ki Biz onları bilir oldukları şeyden yarattık.
Ömer Öngüt : Hayır! Doğrusu biz onları kendilerinin de bildikleri şeyden yarattık.
Şaban Piriş : Hayır, elbette biz, onları bildikleri şeyden yarattık..
Suat Yıldırım : (Hiç heveslenmesin, hiç kimsenin öteki insanlar üzerinde böbürlenmeye hakkı olamaz). Çünkü Biz onları da, öbür insanlar gibi, o bildikleri nesneden, meniden yarattık.
Süleyman Ateş : Hayır! Öyle şey yok! Biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Tefhim-ul Kuran : Hayır, doğrusu biz onları bildikleri şeyden yarattık.
Ümit Şimşek : Asla! Biz onları da o bildikleri şeyden yarattık.
Yaşar Nuri Öztürk : Hayır, ummasınlar! Gerçek şu ki biz onları, bildikleri şeyden yarattık.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]