Ömer Öngüt Meali |
|
İsteyen birisi inecek azabı istedi.(70:1) | |
O, kâfirler içindir ve onu menedecek hiç kimse yoktur.(70:2) | |
O, yükselme derecelerinin sahibi Allah'tandır.(70:3) | |
Melekler ve Ruh (Cebrail) oraya miktarı (dünya senesi ile) elli bin yıl olan bir günde yükselip çıkarlar.(70:4) | |
Şimdi sen güzelce sabret.(70:5) | |
Doğrusu onlar o azabı uzak görüyorlar.(70:6) | |
Biz ise onu yakın görüyoruz.(70:7) | |
O gün gök erimiş maden gibi olur.(70:8) | |
Dağlar da atılmış yüne döner.(70:9) | |
Hiçbir dost diğer dostunu soramaz.(70:10) | |
Yalnız birbirine gösterilirler. Suçlu kişi o günün azabından kurtulmak için oğullarını fedâ etmek ister.(70:11) | |
Karısını ve kardeşini.(70:12) | |
Kendisini barındırmış sülâlesini.(70:13) | |
Ve yeryüzünde bulunan herkesi fedâ etmek ister. Tâ ki kendisini kurtarsın.(70:14) | |
Fakat ne mümkün! O cehennem, alevlenen bir ateştir.(70:15) | |
Deriyi kavurup soyar.(70:16) | |
(Cehennem) yüz çevirip geri döneni çağırır.(70:17) | |
Mal toplayıp yığan kimseyi.(70:18) | |
İnsan gerçekten pek hırslı yaratılmıştır.(70:19) | |
Başına bir felâket gelince sızlanır, feryat eder.(70:20) | |
Bir iyilik dokunduğunda ise cimri kesilir, onu herkesten meneder.(70:21) | |
Ancak namaz kılanlar hariç.(70:22) | |
Onlar ki namazlarına devam ederler.(70:23) | |
Onların mallarında belli bir hak vardır.(70:24) | |
İsteyenin ve mahrum olanın (iffetinden dolayı isteyemeyenin).(70:25) | |
Onlar ki cezâ gününü tasdik ederler.(70:26) | |
Onlar ki Rablerinin azabından korkarlar.(70:27) | |
Çünkü Rablerinin azabından emin olunmaz.(70:28) | |
Onlar ki, mahrem yerlerini herkesten korurlar.(70:29) | |
Ancak eşleri ve câriyeleri hariç. Doğrusu bunlar kınanamazlar.(70:30) | |
Bu sınırı aşmak isteyenler, işte bunlar aşırı gidenlerdir.(70:31) | |
O müminler ki, emanetlerini ve sözlerini yerine getirirler.(70:32) | |
Onlar ki şâhitliklerini yerine getirirler.(70:33) | |
Namazlarına riâyet ederler.(70:34) | |
İşte onlar cennetlerde ikram olunacaklardır.(70:35) | |
Resulüm! O kâfirlere ne oluyor ki, boyunlarını uzatarak sana doğru koşuyorlar.(70:36) | |
Sağdan ve soldan, ayrı ayrı gruplar halinde.(70:37) | |
Onlardan her biri Naîm cennetine sokulacağını mı umuyor?(70:38) | |
Hayır! Doğrusu biz onları kendilerinin de bildikleri şeyden yarattık.(70:39) | |
Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki biz muktediriz.(70:40) | |
Onların yerine kendilerinden daha iyilerini getirmeye. Hiç kimse de önümüze geçemez.(70:41) | |
Resulüm! Bırak onları! Tehdit edildikleri günlerine kavuşuncaya kadar dalsınlar, oynayadursunlar.(70:42) | |
O gün onlar sanki dikili taşlara doğru koşuyorlarmış gibi kabirlerinden çabuk çabuk çıkarlar.(70:43) | |
Gözleri dönmüş, yüzlerini zillet bürümüş olarak. İşte bu, onlara vaad olunan gündür.(70:44) | |