V – 2nd person masculine singular (form III) perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
منهم
|
MNHM
minhum
kendileriyle
with them
Mim,Nun,He,Mim, 40,50,5,40,
P – preposition PRON – 3rd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
ثم
|
S̃M
ṧumme
sonra
then
Se,Mim, 500,40,
CONJ – coordinating conjunction حرف عطف
ينقضون
ن ق ض | NGŽ
YNGŽWN
yenḳuDūne
bozarlar
they break
Ye,Nun,Gaf,Dad,Vav,Nun, 10,50,100,800,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عهدهم
ع ه د | AHD̃
AHD̃HM
ǎhdehum
andlaşmalarını
their covenant
Ayn,He,Dal,He,Mim, 70,5,4,5,40,
N – accusative masculine noun PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun اسم منصوب و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
في
|
FY
fī
[in]
Fe,Ye, 80,10,
P – preposition حرف جر
كل
ك ل ل | KLL
KL
kulli
her
every
Kef,Lam, 20,30,
N – genitive masculine noun اسم مجرور
مرة
م ر ر | MRR
MRT
merratin
defasında
time,
Mim,Re,Te merbuta, 40,200,400,
N – genitive masculine indefinite noun اسم مجرور
وهم
|
WHM
ve hum
ve onlar
and they
Vav,He,Mim, 6,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun الواو عاطفة ضمير منفصل
لا
|
LE
lā
hiç
(do) not
Lam,Elif, 30,1,
NEG – negative particle حرف نفي
يتقون
و ق ي | WGY
YTGWN
yetteḳūne
çekinmeden
fear (Allah).
Ye,Te,Gaf,Vav,Nun, 10,400,100,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VIII) imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |الَّذِينَ: kimseler | عَاهَدْتَ: sen andlaşma yaptığın | مِنْهُمْ: kendileriyle | ثُمَّ: sonra | يَنْقُضُونَ: bozarlar | عَهْدَهُمْ: andlaşmalarını | فِي: | كُلِّ: her | مَرَّةٍ: defasında | وَهُمْ: ve onlar | لَا: hiç | يَتَّقُونَ: çekinmeden |
Kırık Meal (Harekesiz) : |الذين ELZ̃YNkimseler | عاهدت AEHD̃Tsen andlaşma yaptığın | منهم MNHMkendileriyle | ثم S̃Msonra | ينقضون YNGŽWNbozarlar | عهدهم AHD̃HMandlaşmalarını | في FY | كل KLher | مرة MRTdefasında | وهم WHMve onlar | لا LEhiç | يتقون YTGWNçekinmeden |
Kırık Meal (Okunuş) : |elleƶīne: kimseler | ǎāhedte: sen andlaşma yaptığın | minhum: kendileriyle | ṧumme: sonra | yenḳuDūne: bozarlar | ǎhdehum: andlaşmalarını | fī: | kulli: her | merratin: defasında | ve hum: ve onlar | lā: hiç | yetteḳūne: çekinmeden |
Kırık Meal (Transcript) : |ELZ̃YN: kimseler | AEHD̃T: sen andlaşma yaptığın | MNHM: kendileriyle | S̃M: sonra | YNGŽWN: bozarlar | AHD̃HM: andlaşmalarını | FY: | KL: her | MRT: defasında | WHM: ve onlar | LE: hiç | YTGWN: çekinmeden |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, kendileriyle ahitleştiğin kimselerdir, sonra her defasında da ahitlerini bozarlar ve onlar, hiç çekinmezler.
Adem Uğur : Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra her defasında hiç çekinmeden ahidlerini bozan kimselerdir.
Ahmed Hulusi : Onlar (Medine-i Münevvere civarındaki Yahudi kabileler), kendileri ile antlaşma yaptığın kimselerdir. . . Sonra da her defasında sözlerini bozarlar. . . Onlar korunmazlar (Allâh'tan sakınmazlar).
Ahmet Tekin : Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın halde, her defasında antlaşmalarını bozanlar ve buna itibar etmeyenlerdir.
Ahmet Varol : Bunlar kendileriyle antlaşma yaptığın (şu) kimselerdir ki her keresinde antlaşmalarını bozarlar, hiç sakınmazlar. [8]
Ali Bulaç : Bunlar, içlerinden antlaşma yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında ahidlerini bozarlar. Onlar sakınmazlar.
Ali Fikri Yavuz : Onlar kendileriyle muahede (andlaşma) yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında sözleşmelerini bozuyorlar. (Hazreti Peygamber aleyhisselâm aleyhine hareket etmemek üzere söz veren Beni Kurayza kabilesi, bu andlaşmayı bozup Bedir’de müşriklere yardım etmiş ve bundan sonra yapılan bir andlaşmayı da bozarak Hendek savaşında yine aleyhte bulunmuştu.)
Celal Yıldırım : Öyle ki, onlar kendileriyle yaptığın anlaşmayı her defasında hiç çekinmeden (ve sonucunu hesaba katmadan) bozarlar.
Diyanet İşleri : Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra da her defasında antlaşmalarını hiç çekinmeden bozan kimselerdir.
Diyanet İşleri (eski) : (56-57) Anlaşma yaptığın kimseler, sonucundan sakınmayarak anlaşmalarını her defasında bozarlar. Savaşta onları yakalarsan, arkalarındakilere ibret olacak şekilde, darmadağın et.
Diyanet Vakfi : Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra her defasında hiç çekinmeden ahidlerini bozan kimselerdir.
Edip Yüksel : Onlar, sen kendileriyle anlaşma yaptığın halde her defasında anlaşmalarını bozanlardır. Onlar erdemli davranmazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın halde her defasında antlaşmalarını bozarlar ve bundan hiç çekinmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar, kendileriyle anlaşma yaptığın halde her defasında antlaşmalarını bozar ve hiç çekinmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlar ki kendilerinden muahede almışındır da sonra her def'asında ahidlerini nakzederler ve hiç çekinmezler,
Fizilal-il Kuran : Onlar kendileri ile antlaşma yaptığın her defasında hiç çekinmeden antlaşmalarını bozan kimselerdir.
Gültekin Onan : Bunlar, içlerinden antlaşma yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında ahidlerini bozarlar. Onlar sakınmazlar.
Hakkı Yılmaz : (55,56) "Şüphesiz, Allah katında canlıların en kötüsü, kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedip de iman etmeyen kimseler; kendileriyle antlaşma yaptığın hâlde her defasında antlaşmalarını bozan kimselerdir. Onlar Allah'ın koruması altına girmezler. "
Hasan Basri Çantay : Onlar, içlerinden kendileriyle muaahede etdiğin kimselerdir ki (muaahededen) sonra her defasında ahidlerini bozarlar. Onlar sakınmazlar da.
Hayrat Neşriyat : Onlar, kendileriyle andlaşma yaptığın, sonra da her def'asında andlaşmalarını bozan ve (Allahdan) sakınmayan kimselerdir.
İbni Kesir : Onlar, kendileriyle anlaşma yaptığın kimselerdir. Sonra her defasında ahidlerini bozdular. Onlar sakınmazlar da.
İskender Evrenosoğlu : Onlardan ahd aldığın kimseler, sonra ahdlerini her defasında bozarlar. Ve onlar, takva sahibi değildirler (olmazlar).
Muhammed Esed : Kendileriyle bir andlaşma yapmış olduğu halde, Allaha karşı sorumluluk bilinci taşımaksızın, fütursuzca her fırsatta sözlerinden dönen kimselere gelince,
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar ki, kendileriyle muâhede yapmış idin, sonra her defasında ahitlerini bozarlar ve onlar hiç çekinmezler.
Ömer Öngüt : Sen kendileriyle andlaşma yaptığın halde, onlar her defasında hiç çekinmeden andlaşmalarını bozarlar.
Şaban Piriş : Antlaşma yaptığın kimseler, sonra her defasında hiç çekinmeden bunu bozarlar.
Suat Yıldırım : Onlar kendileriyle anlaşma yaptığında hiç çekinmeden her defasında anlaşmayı bozan kimselerdir.
Süleyman Ateş : Sen kendileriyle andlaşma yaptığın halde onlar, hiç çekinmeden, her defa andlaşmalarını bozarlar.
Tefhim-ul Kuran : Bunlar, içlerinden antlaşma yaptığın kimselerdir ki, sonra her defasında ahidlerini bozarlar. Onlar korkup sakınmazlar.
Ümit Şimşek : Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, ancak her seferinde de pervasızca ahidlerini bozan kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunlar, kendileriyle antlaşma yaptığın kişilerdir. Ama her defasında antlaşmalarını bozarlar. Hiç çekinmez ki bunlar...
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]